Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..

Eski 09-10-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..



RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FÜLGUR
Kuzukulağı dedikleri ot

FÜLK
Gemi, sandal, kayık

FÜLLEYK
Bir şeftali cinsi

FÜLS
(Fels) Mangır, akça, pul

FÜLS-İ AHMER
Bakır sikke, kızıl mangır

FÜLÛ'
Yarıklar

FÜLUS
(Fels C) Bakır paralar * Balık pulu

FÜNDAK
Hesap defteri

FÜNUK
İnat etmek

FÜNUN
(Fen C) Fenler, ilimler (Bak: Fenn)

FÜNUN-U EKVÂN
Kâinata dair fenler Âlemlere, vücudlara, keyfiyetlere dair olan fenler

FÜNUN-U KEVNİYE
Kevne (kâinattaki fizikî, kimyevî ve hayatî hâdiselere) dair fenler

FÜRADE
Yalnızlık

FÜRAFÜR
Kulağı yırtık kişi

FÜRAGA
Nutfe, meni

FÜRAKIS
Galiz ve şiddetli nesne

FÜRAT
Tatlı su * Fırat Nehri

FÜR'AL
Sırtlan eniği

FÜRAYIK
(C: Ferâyık) Yumuşak bedenli güzel yiğit

FÜRCE
Medhal, girecek yer, boşluk, açıklık, çatlaklık

FÜRFUR
Semiz, besili koç * Bir kuşun adı

FÜRHÜD
Arslan eniği * Yüzü güzel oğlan * Kaba şiş

FÜRKAN
(Bak: Furkan)

FÜRKAT
(Firâk) Ayrılık

FÜRRAA
Kalem silmekte kullanılan bez

FÜRRE
Katılık, şiddet * Evvel

FÜRS
şark kavimleri (Bak: Fars)

FÜRSİYYAT
Fars dili ve edebiyatı bilgisi

FÜRTUM
Pabuç burnu

FÜRTUSE
Hınzır burnu

FÜRU'
(Feri' C) Bir kökten ayrılmış kısımlar Dallar Budaklar * Bir sülâleden gelmiş torunlar Çocuklar * Fık: Cüz'î hüküm ve kaideler Ahkâm-ı cüz'iyye

FÜRU
f Aşağıda Âciz Beceriksiz Geride kalmış mânaları ifade eder, kelimenin önüne veya sonuna getirilerek ek olarak kullanılır

FÜRUAT
Kökten ayrılan kısımlar Füru'lar Esastan olmayıp geniş bilgide ortaya çıkan mes'eleler

FÜRU-BERDE
f Öne eğilmiş, aşağı eğilmiş

FÜRUC
Çatlaklık, yarık * Geçit, kapı * Boşluk * Ayıp, kusur

FÜRUG
Işık Ziya Aydınlık Nur

FÜRUG-EFŞAN
f Işık saçan

FÜRUHT
f Satım Satış

FÜRUHTAR
f Satıcı

FÜRUK
(Fark C) Farklar Ayırma vasıfları Alâmetler

FÜRU-MANDE
f Yorgun bitkin * Şaşkın, şaşırmış * Âciz, beceriksiz * Aşağıda, geride kalmış olan

FÜRU-MANDEGÎ
f Yorgunluk, bitkinlik Beceriksizlik

FÜRU-MAYE
Soyu alçak Kötü soylu Sütü bozuk

FÜRUN
Ekmekçi fırını

FÜRU-NİHADE
f İndirilmiş, tenzil edilmiş

FÜRUSÎ
f İyi binici, ata iyi binen

FÜRUŞ
f Satan Satıcı

FÜRUŞ
(Firaş C) Döşemeler Yerlere serilen örtüler * Yataklar

FÜRUT
(C: Efrât) Haddini tecavüz eden * İsraf * Zayi * Yüksek mevzi

FÜRUZ
f Parlatan Nurlandıran

FÜRUZAN
f Parlak, parlayıcı, parlayan

FÜRZA
Irmak kenarından başka yere su gitmesi için açılan gedik Deniz kenarında gemilerin durmasına mahsus yer Liman

FÜRZEL
Sırtlan eniği

FÜRZUM
Yuvarlak ağaçtan yapılıp, üstünde bir şey yontmağa mahsus dülgerler örsü

FÜSA
Yellenmek

FÜSAFİS
Keneye benzer murdar kokulu bir böcek * Tahta kurusu

FÜSAT
(Füstât) Kıl Büyük çadır * Kapıya asılan perde * Cemaat * Mısır'da bir mahallin adı

FÜSEHA
(Bak: Fusaha)

FÜSEYFİSA
Küçük boncuk taneleriyle veya taş ve cam parçalarıyla süslenmiş satıh

FÜSHAM
Göğsü geniş olan

FÜSHAT
Vüs'at, genişlik, açıklık

FÜSHAT-KEDE
f Geniş yer

FÜSHAT-SERÂY
f Geniş yer, geniş saray

FÜSHAT-ZÂR
f Geniş yer

FÜSUK
(Fısk dan) Yalancılık Doğruluk ve itatten ayrılmak Sıdk u taatten huruc

FÜSUL
(Bak: Fusul)

FÜSUN
f Şaşırtıcı, hayret verici ve kendine cezbedici bir güzellik * Büyü

FÜSUNGER
f Sihirbaz

Alıntı Yaparak Cevapla