Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..
RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FANİD
Bayat şeker
FASL-I HARİF
Güz mevsimi
FASL-I HAZÂN
Sonbahar, güz
FASL-I HİTÂB
İki söz arasını ayıran kelime veya isimlerden biri Önsözden sonra asıl maksada giriş * Fık: Şahitlerin gösterdiği delil veya yeminlerinden sonra hâkimin hükmetmesi * Hakkı bâtıldan ayırarak, nizaı ayırt edip kesmek ve halletmek Herşeyi kemal-i vüzuh ile fasledip hakikatını göstermek
FASL-I ŞİTÂ
Kış mevsimi
FASL-I ZAMANIN SAHİFE-İ SELÂSESİ
Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman * Asr-ı saadetten evvelki devir, Asr-ı saadet ve ondan sonraki zamanlar
FASM
Bir şeyi tam kesmeyip ilişik bırakmak
FASS
Yüzük taşı * Kemiğin oynak yeri * Meyve içi Lüb * Kitabın bend ve mebhası * Mektup ve emsâlinin mühürünü açmak * Mc: Gözbebeği
FASSAD
(Fasd dan) Kan alıcı, kan alan * Cerrah
FASSAL
Dedikoducu Herkesin kusurunu sayıp döken * İnsanları medh ü sena eden kimse
FASSAS
Yüzük taşı yapan kimse
FASUR
Gümüş tabak
FASYE
Darlıktan ve belâdan kurtulmak
FAŞ
Meydana çıkmış Yayılmış * Anlaşılmış olan
FAŞİST
Fr Faşizm taraftarı
FAŞİYE
(C: Fevâşi) Koyun, deve ve benzeri hayvanat gibi doğurup çoğalan mal cinsi
FAŞİZM
Fr Irkçılığa dayanan diktatörlük rejimi
FATANET
(Fetânet) Zihin açıklığı Çabuk kavrayış ve anlayış Sağlam anlayış Fıtnetlik * Müteyakkız oluş * Peygamberlerin sıfatlarından biridir
FAT'E
Vurmak * Yarmak * Cimâ etmek * Yere vurmak
FATH
Yassı ve enli olmak
FATIMAT-ÜZ ZEHRA
Hz Resul-i Ekremin (A S M ), Hz Hatice'den doğma kızı Hicretten 18 yıl önce doğmuş, Hz Ali ile evlenmiş ve Hz Hasan ve Hüseyin'in vâlideleri olmuştur Peygamberimizden (A S M ) 6 ay sonra dâr-ı bekaya göçmüştür (Radıyallahü anha)
FATIMÎ
(Fâtımiyye) Hz Fatıma Sülâlesinden olmak iddiasında bulunan, önce kuzey Afrika, sonra Mısırda hükümet süren sülâleye mensub meliklerin takındıkları isimdir (Mi: 910-1171) İsmâiliye nâmında bâtıl fırkadandırlar Salâhaddin-i Eyyubî, ordusu ile, Fâtımîlerin hâkimiyetine son verdi
FATIN
(Fıtnat dan) Fıtnat sahibi, zihni açık, uyanık İleri derecede akıllılık
FÂTIR
Benzeri bulunmayan şeyi yaratan Hârika üstün san'atiyle yaratan Halkedici Allah (C C )
FÂTIR-ÜS SEMÂVÂT
Gökleri yaratan, Allah
FÂTIR SURESİ
Kur'an-ı Kerim'in 35 suresi Melâike Suresi de denir Mekkîdir
FÂTİH
Açan, fetheden Teshir eden, zapteden * Kapıları selâmet üzere açan, Cenab-ı Hak
FÂTİH SULTAN MEHMED HAN
(1432 - 1481) En meşhur Osmanlı Padişahlarındandır ll Murat Han'ın oğlu ve ll Bayezid Han'ın babası ve 7 pâdişahtır Edirne'de doğmuş ve Gebze'de vefat etmiştir Resul-i Ekrem'in (A S M ) medhine mazhar olmuştur Peygamberimiz "İstanbul mutlak fetholunacaktır " müjdesini vermişti ve onu feth eden kumandan ve askerlerini medh ü senâ etmişti Dört-beş lisan bilen Sultan Fâtih, saltanatı boyunca büyüklü küçüklü 17 devleti aldığı gibi 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul'u fethederek İslâma kazandırdı ve orta çağa son verdi En eski ve büyük Bizans Kilisesi olan Ayasofya'yı putlardan temizledi ve orasını sâdece Cenab-ı Hakk'a ibadet edilen camiye çevirdi ve kıyamete kadar câmi' kalmasını yazılı vasiyet ile vakfeyledi, Müslüman Türk milletine bıraktı (R Aleyh)(Meşhur İslâm seyyahı ve tarihçisi Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde diyor ki: "İlk İstanbul kadısı (hâkimi) olan Hızır Bey Çelebi'nin huzurunda, haşmetli padişah Fâtih ile bir Rum mimarı arasında şöyle bir muhakeme cereyan eder:Büyük bir âbidenin inşasında kullanılacak iki mermer sütunu Fâtih, bir Rum mimarına teslim eder Mimar da, Fâtih'in arzusunun hilâfına olarak, bu sütunları üçer arşın kesip kısaltır Fâtih, cezaen Rum mimarının elini kestirir Rum mimarı da, Fâtih aleyhine dâva açar Bunun üzerine mahkemeye celb edilen Büyük Padişah, baş köşeye geçmek istemiş Birden bire, hâkimin şu ihtariyle karşılaşmış: - Oturma Beyim! Hasmınla mürafaa-i şer'i olacaksın; ayakta beraber dur!Hızır Bey Çelebi; bu koca şanlı padişah-ı maznuna, haksız el kestirdiği için, kendisinin de kısasa tâbi olduğunu ve elinin kesileceğni bildirir Fakat mimar kısası istemediği için, Büyük Fâtih günde on altun tazminata mahkûm olur; ve hatta kısastan kurtulduğu için bu tazminatı kendiliğinden yirmi altuna çıkarır " İslâm mahkemesinin adâletinin şanlı misallerinden biri olan şu misal, bize en haşmetli hükümdarlarla en âciz ferdlerin huzur-u mahakimde müsavi olduğunu gösteriyor İ İ )
FÂTİHA
Bir şeyin başlangıcı, ibtidası * Mübaşeret Başlamak * Karar vermek * Bir duânın sonunda veya duâya başlarken Fâtiha Suresini okumayı hatırlatan ifade * Kur'an-ı Kerim'in birinci suresi (Bak: Seb'ul mesâni)
FÂTİHA-İ KELÂM
Sözün başlangıcı
FATİK
(C: Fitâk) Çeri ve öncü olan kimse
FATİK(E)
(C : Futtâk-Fevatik) Eline fırsat geçtikçe adam öldüren kimse
FATİM
Sütten kesilmiş çocuk
FATİN
(Fitne den) Fitne çıkaran Dinden çıkarıp azdıran İğfâl eden
FATİN(E)
(Fıtnat dan) Anlayışlı, akıllı, zeki, uyanık
FATİN-ÜL ASR
Asrın en zeki, anlayışlı ve akıllısı
FATÎR
Tâze şey * Mayalanmış hamur
FATİR
Durgun, füturlu, gevşek * Ilık, az sıcak
FATK
Kırma, ayırma, yarma, çatlatma * "Kasık yarığı" denilen bir hastalık * Elbisenin dikişlerini sökmek
FATM
Kesmek
FATR
Bir şeye başlamak * İcab eylemek * Yarık, çatlak * Yarmak * Yaratmak * Oruç tutanın orucunu açması
FATUR
Oruç bozacak şey
FATV
Bir şeye el ile vurmak * Cimâ etmek
FA-ÜL FİİL
Gr: Bir fiilin aslî harflerinden birinci harfi
FAVÎNA
Ud-us salib dedikleri nesne ki iki sınıftır; biri erkek olup uzundur, biri dişidir ki ondan kısa olur ve ikisi de kafasızdır
FAVORİ
Fr Sakalın kulak hizasından yanağa doğru inen kısmı * Bir müsabakayı kazanacağı tahmin edilen şahıs, takım veya hayvan
FAY
Fr Arazide meydana gelen ve bir tarafı yüksek, bir tarafı alçak olan büyük yarık
FAYIK
Yüce, âli
FAYİH
Kendiliğinden dağılan güzel koku
FAYİHA
(C : Fevâyıh) Meyve ve çiçek kokusu * Güzel kokulu nesne
FAYSAL
Karar Hüküm Fasıl Hall (Bak: Fasl)
FAZ
Fr Ardı ardına gelen değişikliklerin her biri Safha
FAZ' (FEZÂA)
Şiddet * Miktarından tecâvüz etmek, ölçüsünü aşmak Rezillik etmek
FAZA'
Sıkmak * Çıkarmak * Almak
FAZA
(C: Fivâz) Zahmet, meşakkat
FAZA
Karışık
FAZAH
Boz renkli olmak
|