Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...

Eski 09-10-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...



RE: Osmanlıca Sözlük (E Harfi) EDV
Aldatmak, hud'a

EDVA
(Da' C) İlletler, hastalıklar

EDVAR
(Devr C) Devirler, zamanlar

EDVAR-I HAMSE
Beş devir, beş vakit(Beşer esirliği parçaladığı gibi ecirliği de parçalayacaktır: Bir rü'yada demiştim: Devletler milletlerin hafif muharebesi; tabakat-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevki ediyor Zira beşer, edvarda esirlik istemedi, kanıyla parçaladı Şimdi ecir olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor Beşerin başı ihtiyar; edvar-ı hamsesi var Vahşet ve bedeviyet, memlukiyet, esaret, şimdi dahi ecirdir, başlamıştır geçiyor S)

EDVAR-I SÂBIKA
Geçen zamanlar

EDVAR-I SEB'A
Yedi devreler Dünyanın yaradılışından beri geçirdiği devreler ki, nazariye olarak söylenir

EDVAR-PERDAZ
Devirleri dile getiren Devirleri terennüm eden

EDVEK
Devenin, misvak ağacını yemesi * Bir yerde sâkin olmak * Yaranın veremi sakin olmak

EDVEŞ
Gözü dumanlı adam

EDVİYE
(Devâ C) İlâçlar, devâlar

EDVİYE-İ MÜESSİRE
Te'sirli ilaçlar

EDYAK
(Dîk C) Dîkler, horozlar

EDYAN
(Din C) Dinler

EDYAN-I BÂTILA
Bâtıl dinler Bozuk, hükmü hakikatten ayrılmış olan dinler

EDYAN-I MEFSUHA
Hükmü kaldırılmış eski dinler Hıristiyanlık, Yahudilik gibi (Bak: Mensuh)

EDYAN-I SEMAVİYE
Allah tarafından gönderilmiş hak dinler

EDYAR
(Deyr C) Manastırlar, kilisler Hıristiyanların ibadethâneleri

EF'A
Engerek yılanı * Mc: Fena huylu, tabiatı kötü olan adam

EFADIL
(Efâzıl) Faziletliler, iyiliksever ve temiz kimseler

EFAHİM
(Efhâm C) Büyük zatlar Pek büyük, muhterem kimseler

EFAHİS
(Ufhus C) Taşların aralarında veya kayalıkta bulunan kuş yuvaları

EFAİ
(Ef'a C) Engerek yılanları

EFAİK
(Efike C) Yalanlar, dolanlar, düzme sözler İftiralar

EFAİM
Vâsi olmak, geniş olmak, bol olmak

EFAKİL
(Efkel C) Titrekler, titreyenler

EF'ÂL
(Fiil C) Fiiller, işler, ameller

EF'ÂL-İ HASENE
İyi ve güzel ameller, fiiller, işler

EF'ÂL-İ İHTİYARİYYE
Kişinin kendi isteğiyle yaptığı işler, Kişinin kendi ihtiyârî fiilleri

EF'ÂL-İ MÜKELLEFÎN
Mükellef olanların (yani; Cenâb-ı Hakk'ın teklif ve emirlerini kabul ve vazifeli kimselerin) yaptıkları amel ve işler Bunlar şu isim altında sıralanır: Farz, vâcip, sünnet, müstehab, mübah, mekruh, haram, sahih bâtıl, fâsid, helâl

EF'ÂL-İ SEYYİE
Kötü ve çirkin ameller, fiiller ve işler

EFANİN
(Üfnûn C) Değişiklikler * İşler, şartlar, hâller * Sarmaşık gibi birbirine sarılmış sık ağaç dalları

EFARİT
(İfrit C) İfrit gibi, ifrite benzer adamlar Hilekârlar, kurnazlar, cüretliler * Pek hain cinler * Şeytanlar, iblisler

EFATİH
Mantar ve ona benzer bitkiler

EFAVİC
(Efvâc C) Bölükler, takımlar, kısımlar

EFAVİK
(Fuvâk C) Hıçkırıklar

EFAVİYE
Yemeklere konulan kokulu baharat

EFAYİK
(Efike C) Uydurma, düzme, asılsız, yalan sözler İftiralar

EFÂZIL
(Efdal C) Fâzıllar, faziletliler Mümtaz ve çok bilgili kimseler

EFÂZIL-I UKALÂ
Akıllıların en ileri gelenleri

EFÂZIL-I VÜKELÂ-YI FİHÂM
Büyük vekillerin bilgilileri

EFDA'
Eli ve ayağı eğrilmiş

EFDAH
(Fadih den) Çok rezil, daha rezil

EFDAL
(Fazl C) Ziyadeler, fazlalar, çoklar * İhsanlar, ikramlar, iyilikler, meziyetler, hünerler

EFDAL
Daha faziletli, daha lâyık, daha iyi

EFDALAN
Emn ile adâlet

EFDALİYET
Faziletçe üstünlük Fazileti, iyiliği ziyâde olmak

EFDER
(Evder) f Amca Babanın erkek kardeşleri * Yeğen Amca, hala, teyze çocukları

EFEK
Sarfetmek, harcamak

EFEKK
Zayıflıktan dolayı omuzu mafsaldan ayrılmış olan kimse

EFEKTİF
Fr Nakit para, elde bulunan para

EFELL
Güdük kılıç

EFENDİ
(Rumcadan) Sahib, mâlik, mevlâ Ağa Şer'î hâkim, kadı, molla (Saygı ve nezâket mübalağası olarak kullanılır Eskiden büyüklere ve şâyân-ı hürmet zâtlara Efendimiz denildiği gibi, her zaman için Hz Peygamber Aleyhissalâtu Vesselâm'a da, mü'minler Efendimiz diyerek hürmet ve sevgilerini ifade ederler)

EFERR
Çok koşan, pek çok kaçan

EFFAF
Çok of! çeken Sıkıntılı, muztarib ve kederli kimse Elemli, gamlı, tasalı adam

EFFAK
(İfk den) Çok iftira eden, çok yalan isnad eden kişi

EFFAK
Ticaret için bütün dünyayı dolaşıp gezen tüccar adam

EFGAN
f Acı ile bağırıp çağırmalar Feryatlar ve istimdat

EFGAR
(Figâr) f Yaralı, kötürüm, sakat, cerih

EFGEN
(Figen) f Düşüren, yere atan, yıkan, yere atıcı, düşürücü, yıkıcı

EFGENDE
f Yere atılmış, düşürülmüş Yıkılmış, yıkık Bozulmuş, tahrib edilmiş * Biçare, zavallı, düşkün

EFHAM
(Fahim den) Çok büyük, pek büyük

EFHAM
Anlayışlar, zihinler, anlamalar

EFHAS
(Fahs C) Her şeyin içleri, boşlukları

EFHAZ
(Fahz C) Akrabalar, yakın hısımlar

EFHEM
Anlayışlı, kolay anlayan

EFİD
(Eftid) : f Medhedici, öven, sena eden * Hayret edilecek, şaşılacak, taaccüb edilecek şey

EF'İDE
(Fuâd C) Kalbler Gönüller

EF'İDE-İ HÂLİSE
Temiz ve saf kalbler Bozulmamış, tahrib edilmemiş kalbler, gönüller

EFİH
Bir adamın beynine vurmak

EFİK
Dibâgatı tamam olmamış deri

EFİKA
Fenâ, hoş olmayan, çirkin ve kötü şey

EFİKE
(C: Efâik) Yalan, dolan, iftira

EFİL(E)
(C Afâl-Efâil) Genç küçük deve

EFİN
Çürük ceviz * Zayıf fikirli ahmak kimse

EFK
(Ufuk) Yalan söyleme * Kaçmak Bir işten sapmak

EFK
Çok fazla atâ ve ihsan etmek * Gitmek, zehab

EFKAM
Eğri

EFJÛL
f Kandırma * Kışkırtma, tahrik etme * Dağınık, perâkende

EFKAR
Pek fakir, çok fakir

EFKAR-I FUKARA
Fakirlerin en fakiri, çok fakir

EFKÂR
(Fikir C) Fikirler Düşünceler

EFKÂR-I ÂLİYE
Yüksek düşünceler, fikirler

EFKÂR-I ÂMME
Halkın düşüncesi ve fikirleri

EFKÂR-I SÂİBE
Maksada uygun fikirler, doğru sözler

EFKÂR-I UMUMİYE
(Bak: Efkâr-ı âmme)

EFKEL
(C: Efâkil) Titremek

EFL
Gurub etmek, batmak

EFLAH
Çok felah bulan, kurtulan, selâmete çıkan Taleb ettiği şeye, arzusuna vasıl olan

EFLÂK
(Felek C) Felekler, gökler Dünyalar, âlemler Asumanlar

EFLAK
Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Romanya'yı meydana getiren asıl ülke (Merkezi Bükreş'tir)

EFLATUN
Plâton (MÖ 429 - 347) Aristo'nun üstadı, Sokrat'ın talebesi, eski Yunan filozofudur

EFLATUNÎ
Leylakî ile ergüvanî arasında, hafif mor karışık renk

EFLATUNİYE
Eflâtuna göre olan felsefe, düşünüş (Plâtonizm) Çok ileri veya parlak devir

EFLEC
(Felc den) Seyrek, sık olmayan diş Bazıları dökülmüş olan diş * Geniş omuzlu, kollarının arası açık olan adam * Nüzul hastalığına tutulmuş olan kimse

EFLEC-ÜL ESNÂN
Seyrek dişli

EFLES
Çok müflis, iflâs etmiş, züğürt

EFLUD
Yetişkin, gürbüz (çocuk)

Alıntı Yaparak Cevapla