Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (E Harfi) EMCAD
(Mecid C ) şeref, onur ve haysiyet sahibleri
EMCED
(Mecid den) Pek büyük, daha büyük, şerefi şânı çok olan
EMCED-İ EMÂCİD
şereflilerin şereflisi, en şerefli
EMCER
Karnı büyük kimse
EMDEŞ
Elinin sinirlerinde rahâvet olup eti az olan kimse
EME
(C : İmâ-İmât) Câriye, kadın köle
EME
Unutmak, nisyân * İkrar etmek
EMED
Son, nihayet Gayet Encam, intihâ
EMEDD
(Medd den) Daha uzun, pek uzun, daha tavil
EMEDD-İ A'MÂR
Ömürlerin en uzun olanı
EMEK-DAR
f Emeği geçmiş, kıdem ve mükafâta hak kazanmış memur, hizmetçi Eski ve sadık hizmetçi
EMEL
Ricâ, ümid, şiddetli istek Ummak * Gaye (İnsanları canlandıran emeldir, öldüren ye'istir M )
EMENE
Emn, emniyet, eminlik
EMERE
(C : İmer) Çöllerde taştan belirlemek için yapılan alâmetler
EMERR
Pek acı
EMESS
Çok fazla temâs eden, dokunan En çok messeden
EMEVİ DEVLETİ
Dört halife devrinden sonra devlet idaresi Beni Ümeyye hanedanına geçmiştir Buna nisbetle bu devlete "Emevi Devleti" adı verilmiştir (Mi: 661-750) seneleri arası Emevi Devletinin saltanat devresidir Muâviye bin Ebi Süfyan'dan başlamak üzere 14 halife gelip geçmiştir Son halife Muhammed bin Mervan (2 Mervan) dır Bu devirde kavmiyetçilik İslâmiyete çok zararlar vermiştir Yine bu devirde Din-i Mübinin aktar-ı İslâmda yayıldığını unutmamak icab eder Doğuda Türkistan ve Endonezya, kuzeyde Kafkasya, batıda Anadolunun yarısı, İspanya ve Kuzey Afrika Emevi topraklarına katıldı Emevi hükümdarlarının Ehl-i Beyt'e ettikleri zulüm ve akıttıkları kan sebebiyle çıkan isyanlar devleti zayıflattı Abbâsi taraftarları ile kavi bir ekseriyet Abbasi tarafına geçti Horasan'lı Ebu Müslim, Emevi Devletini bir muharebede Abbasilere devretti Böylece Emeviler tarihe karışmış oldu (Bak: Endülüs, Muaviye)
EMGAZ
Kırmızı, kızıl nesne, ahmer * Aşkar at * Koyunu sağdıklarında süt ile birlikte kan çıksa "emgazeti'ş şât" derler
EMHAK
Donuk beyaz
EMHAL
(Mehl C ) Mehiller, mühletler, vâdeler, zamanlar, bir iş veya vazifenin yapılması için verilen fazla zamanlar
EMHAR
(Mehr C ) Mehrler, nikâh bedelleri Zevceynin ayrılmaları halinde kadına verilecek olan ve nikâhta kararlaştırılan para ve sair eşyalar * (Mühür C ) Taylar, at yavruları
EMİHE
Koyunlarda meydana gelen uyuzluk
EMİME
Bir cins ot * Demirci çekici
EMİN
Kalbinde korku ve endişesi olmayıp rahatta olan Korkusuz * Kendisinden korkulmayan * Kendine inanılan İtimat edilen * İnanan, güvenen * Çok iyi bilen, şüphe etmeyen
EMİR
(Bak: Emr)
EMİR
Emredici olan Seyyid Şerif Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi * Büyük ve meşhur bir soydan gelen * Hz Peygamber'in (A S M ) soyundan gelen * Zengin
EMİR-ÜL CEYŞ
Serasker, serdar, başkumandan
EMİR-ÜL MA'
Amiral Deniz kuvvetlerinde albaydan büyük rütbede bulunan subaylar
EMİR-ÜL MÜ'MİNÎN
Müminlerin, İslâmların işlerinde emir ve tedbir eden reis Halife İslâm Devlet Reisi
EMİRANE
f Emredene yakışır bir surette Emir gibi
EMİRBER
f Subayların kıt'a ve daire dışında emirlerinde bulunan erler
EMİRKULU
Aldığı emri yapmağa mecbur olan, verilen emri yerine getirmekle görevli kimse
EMİRNAME
f Âmirin emri yazılı olan kağıt Üst makamdan verilen emir kağıdı
EMKİNE
(Mekân C ) Mekânlar, hâneler, evler, mahaller, mevkiler, yerler
EMKİNE-İ CEDİDE
Yeni evler
EMLA'
(Mele' C ) Topluluklar, mele'ler, cemaatler, cemiyetler, bölükler, kalabalıklar
EMLAH
(Melih den) Pek melih, en melâhatli, çok güzel
EMLAH
(Milh C ) Tuzlar
EMLAK
(Mülk C ) Mülkler İnsanın tasarrufunda bulunan yerler * Melekler
EMLED
En genç, çok körpe ve nazik vücut veya dal (Müennesi: Meldâ)
EMLES
Avuç içi gibi düz ve yumuşak olan
EMLET
Mülk etmek Çiftlendirmek, tezvic
EMM
Kasdetmek
EMMÂ
(Şart edâtıdır) "Lâkin, ancak şu kadar var ki" meâlinde
EMMÂ-BA'DÜ
Bundan sonra manasına olup bir başlangıç hitabından sonra söylenir Buna fasl-ı hitab denir
EMMARE
Emreden Zorlayan Cebreden
EMN
Eminlik Korkusuzluk Emniyet Bir şeye itimad etmek İnsanda doğruluk ve imandan ileri gelen yüksek bir meleke ve kabiliyet Rahatlık
EMN Ü ÂSÂYİŞ
Eminlik ve rahatlık, korkusuzluk, tehlikesizlik, güvenlik
EMN Ü EMÂN
Korkusuzluk ve emniyet hâli
EMN Ü EMÂNET
Emniyet ve eminlik
EMNİYET
(Emniyyet) : Eminlik, emin olma hâli, korkusuzluk, tehlikesizlik * İtimad, güvenme, inanma * Polis ve zabıta teşkilâtı
EMNİYET-İ TÂMME
Tam bir emniyet ve korkusuzluk
EMPERYALİZM
Fr Bir devletin, sınırlarını genişletme politikası Sınırları genişletmekteki gaye, başka memleketlerin zenginlik kaynaklarını ele geçirme ve insanlarını kendi hesaplarına çalıştırmaktır Bu maksat için çok defa silâhlı harp, hem masraflı, hem de hürriyet fikriyle bağdaşmadığından zamanımızda daha sinsi ve maskeli bir emperyalizm şekline başvurulmaktadır Modern emperyalizm denilen bu şekil iktisadi ve kültür hayatı bakımından bir ülkeyi kendine bağlamak suretiyle menfaat (yarar) sağlamaktadır Gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkeleri bu yolla kendilerine bağımlı hâle getirmektedir İnsanlarını kendi kültür ve ideolojileriyle yetiştirdikleri için felsefe, siyasi görüş ve yaşayış bakımından kendilerinden ayrılamaz hâle getirmek isterler
|