Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (E Harfi) EYTAM
(Yetim C ) Yetimler Babaları ölmüş çocuklar
EYTAM VE ERÂMİL
Yetimler ve dullar
EYUM
Erkeksiz kadın (ki, önce ere varmış olsun-olmasın)
EYVAH
f Heyhât, yazık
EYVALLAH
Bir kısım müslümanlar arasında tasdik işareti veya yemin ifade eden bir tâbirdir Bazan Allaha ısmarladık yerine söyliyenler de vardır Fakat makbul olanı; ayrılırken de buluşurken de selâmlaşmaktır ve bu sünnet-i seniyyedir
EYVAN
f Köşk Büyük salon Büyük sofa Divanhâne
EYVAN-I KİSRA
Dicle Nehri kenarında sol tarafta Medâyin şehrinde yıkıntıları bulunan eski İran (Acem) Padişahına mahsus bir saray Bu saray, Peygamberimizin (A S M ) doğduğu gece çatlamıştır
EYYAM
(Yevm C ) Devirler Günler * Güç, iktidar, nüfuz
EYYAM-I ÂDİYYE
Tâtil günlerinin haricindeki günler
EYYAM-I BAHUR
Ağustos ayının ilk yedi günü
EYYAM-I BÎZ
(Eyyâm-ül bîz) Her arabî ayın 12, 13, 14, 15'inci günleri
EYYAM-I CEM'
Hac mevsiminde Arafat ve Mina'da geçen dört gün
EYYAM-I KUR'ANİYE
Kur'an-ı Kerim'e göre olan günler (  Semavatta herhangi bir kürenin kendi etrafında bir defa dönmesi ile gün; mensub olduğu seyyarenin etrafında bir defa dönmesi ile de senesi meydana gelir Her yıldızın kendine göre bir günü ve senesi vardır Meselâ: Şems-üş-şumusun bir günü ellibin sene ve Şi'ra yıldızının bir günü bin senedir )
EYYAM-I MAZİYYE
Geçmiş günler
EYYAM-I RESMİYYE
Resmi günler
EYYAM-I TEŞRİK
Kurban bayramının birinci gününden sonraki diğer üç güne verilen isimdir Zilhiccenin 11, 12 ve 13 üncü günleridir Birinci gününe "yevm-i nahr" (kurban günü) denir
EYYAMÜN MA'DUDAT
Kurban bayramının son üç günü * Sayılan günler * Ramazan-ı Mübârekin sayılı günleri
EYYAN
Vakit, zaman
EYYİD
Kuvvetlendir, teyid et, devam ettir (meâlinde)
EYYİD-ALLAHU MÜLKEHU
Allah'ım onun mülkünü devamlı kıl, kuvvet ver (meâlinde duâ )
EYYİM
Bekâr, dul Eyyim; gerek bikir, gerek seyyib olsun zevci olmayan kadına ve zevcesi olmıyan erkeğe denir ki, buna bekâr denir Bundan başka eyyim; hür kadına ve bir kimsenin kızı, hemşiresi, teyzesi gibi yakın hısmına da ıtlak edilir (E T )
EYYÛB
(A S ) : Kur'ân-ı Kerim'de ismi geçen İshak Aleyhisselâm'ın oğlu olan Ays'ın evlâdından Eyyûb Aleyhisselâm, bir peygamber idi Pek çok malı ve Şam tarafında çok mülkü vardı Her makbul kulunu ve peygamberini Allah imtihana çektiği gibi onu da denedi Cümle emlâki emvâli elinden gitti O yine şükretti Hasta oldu, yine Rabbine şükrediyordu, sabrediyordu Bedeninde yaralar açıldı, yine sabretti Yaraları kurtlandı, yanına kimse varmaz oldu, yalnız bir zevcesi ona hizmet ederdi O yine sabreder ve ibâdetine devam eylerdi (Kısas-ı Enbiya Cevdet Paşa)(Sabır kahramanı Hazret-i Eyyûb Aleyhisselâm'ın şu münâcâtı, hem mücerreb, hem tesirlidir Hazret-i Eyyûb Aleyhisselâm'ın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı hâlde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek kemal-i sabırla tahammül edip kalmış Sonra yaralarından tevellüd eden kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve mârifet-i İlâhiyyenin mahalleri olan kalb ve lisânına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle kendi istirahatı için değil, belki ubudiyet-i İlâhiyye için demiş: "Yâ Rab! Zarar bana dokundu Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime hale veriyor " diye münâcât edip, Cenab-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münâcâtı gayet hârika bir surette kabul etmiş Kemal-i âfiyetini ihsan edip envâ-i merhametine mazhar eylemiş L )(Hz Eyyûb'un (A S ) zâhirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hz Eyyûb'dan daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz Çünkü, işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şübhe kalb ve ruhumuza yaralar açar Hz Eyyûb'un (A S ) yaraları kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdid ediyordu Bizim mânevi yaralarımız pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdid ediyor O münacât-ı Eyyûbiyeye o hazretten bin def'a daha ziyade muhtacız L )
EYYÛB-ÜL ENSARÎ
(Bak: Ebu Eyyub-ül Ensarî)
EYYÜ
Sual sormak için "Hangi? Ne? Ne vakit?" mânalarına kullanılır
EYYÜHEL-İHVAN
Ey kardeşler, ey ihvân (meâlinde hitab)
EYZAN
Böylece, kezâ, bunun gibi, yine böyle, bu da böyle
EZ
f   den,   den
EZ ÂN CÜMLE
O cümleden olarak
EZA
Ticarette kaybetme, zarar etme * Kibir ve gururunu bıraktırma * Sıkıntı, eziyet, zulüm, cevr, sitem, renc, incinmek İnsanın kerih görüp mahzun olduğu şey * Hayır ve sadaka yoluyla mal vermede gururlanmak Tetavül etmek
EZ'AF
(Zı'f C ) Bir şeyi iki katı yapan fazlalıklar Katlar
EZ'AF-I MUZÂAFA
Pek çok, kat kat
EZ'AF
Çok zayıf, en zayıf
EZ'AF-ÜL İBAD
Kulların en zayıf olanı
EZ'AF-I NÂS
İnsanların en zayıf olanı
EZAHİR
Çiçekler, şükufeler
EZAHİR-İ EFKÂR
Fikir çiçekleri
EZ'AKÎ
Kısa boylu ve kötü olan adam Kötülük yapan kimse
EZAME
(C : Ezamât) Hışım ve gadap etmek Kızmak, hiddetlenmek
EZAMİM
(İzmâme C ) Cemâatler, topluluklar
EZAN
Namaza dâvet ve vahdaniyet-i İlâhiyyeyi ve hakaik-ı İslâmiyyeyi âleme, kâinata ilân etmek için minare ve emsali mahallerde edilen nidâ Kamet getirmek * Bildirmek (Ezan, Müslümanlığın mühim bir şiârıdır Ezan esnasında konuşmamak, hattâ Kur'an okumayı bırakıp dinlemek efdaldir B İ İ ) (Bak: Taabbüdî)
EZANÎ
Ezan ile alâkalı
EZANÎ SAAT
Ezanın kendine göre ayarlandığı saat Her hangi bir yerde güneşin tam gurub ettiği andan, sonraki gün aynı vakte kadar, 24 saat olmak üzere ayarlanmış saat
E'ZAR
Özürler Kusurlar Bahaneler
EZ'AR
Saçı az olan kimse * Otu az olan yer * Zâlim ve kötü huylu kimse
EZAT
(C : Üzâ-Ezy) İçinde su birikmiş çukur yer
EZB
Anasından yeni doğmuş hayvan
EZBAD
(Zebed C ) Paslar * Dörtte birler, çeyrekler * Köpükler
EZ-CÜMLE
f Bu cümleden, meselâ, bunun gibi
|