Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (E Harfi) ESMA-ÜL HÜSNA
Allah'ın isimleri Cenab-ı Hakk'ın güzel isim ve sıfatları Aşağıdaki fıkrada Esma-i Hüsna'dan bazıları zikrediliyor:(  Hem alâkadar olduğun ve perişaniyetlerinden müteessir olduğun; senin bir nevi hânen ve içindeki mevcudat, senin o hânenin ünsiyetli levazımatı ve sevimli müzeyyenatı hükmünde olan dünyayı ve içindeki mahlukatı kemâl-i hikmet ile tanzim ve tedbir ve terbiye eden Zâtın, Hakîm ismine ve Mürebbi ünvanına senin ruhun ne kadar muhtaç, ne kadar müştak olduğunu dikkat etsen anlarsın Hem bütün alâkadar olduğun ve zevalleriyle müteellim olduğun insanları, mevtleri hengâmında adem zulümatından kurtarıp şu dünyadan daha güzel bir yerde yerleştiren bir Zâtın Vâris, Bâis isimlerine, "Bâki, Kerim, Muhyi ve Muhsin" ünvanlarına ne kadar ruhun muhtaç olduğunu dikkat etsen anlarsın Cenab-ı Hakk'ın adl ve hikmet içindeki ism-i Hak ve Rahmânirrahim'in cilvesini görmek istersen, bahar mevsiminde zeminin yüzünde çadırları kurulmuş, muhteşem dört yüzbin milletten mürekkeb nebatat ve hayvanat ordusuna bak ki; bütün o milletler, o taifeler, birbiri içinde oldukları halde, herbirinin libâsı ayrı, erzakı ayrı, silâhı ayrı, tarz-ı hayatı ayrı, talimatı ayrı, terhisatı ayrı oldukları halde ve o hâcâtlarını tedarik edecek iktidarları ve o metâlibi isteyecek dilleri olmadığı halde, daire-i hikmet ve adl içinde, mizan ve intizam ile Hak ve Rahman, Rezzak ve Rahim, Kerim ünvanlarını seyret, gör Nasıl hiçbirini şaşırmıgirsin bir tarafına  !!! unutmıgirsin bir tarafına  !!!, iltibas etmiyerek terbiye ve tedbir ve idare eder  İşte böyle hayret verici muhit bir intizam ve mizan ile yapılan bir işe, başkalarının parmakları karışabilir mi? Vâhid-i Ehad, Hâkim-i Mutlak, Kâdir-i Külli Şey'den başka bu san'ata, bu tedbire, bu rububiyete, bu tedvire hangi şey elini uzatabilir? Hangi sebeb müdahale edebilir? S )
ESMA-İ İLÂHİYE
Allah'ın isimleri (Herşeyden Cenab-ı Hakk'a karşı pencereler hükmünde çok vecihler var Bütün mevcudatın hakaikı, bütün kâinatın hakikatı, esma-i İlâhiyeye istinad eder Her bir şeyin hakikatı, bir isme veyahut çok esmâya istinad eder Eşyadaki san'atlar dahi, herbiri birer isme dayanıyor Hattâ hakiki fenn-i hikmet, "Hakîm" ismine ve hakikatlı fenn-i tıb "Şafi" ismine ve fenn-i hendese, "Mukaddir' ismine ve hâkezâ Herbir fen, bir isme dayandığı ve onda nihayet bulduğu gibi, bütün fünun ve kemalât-ı beşeriye ve tabakat-ı kümmelîn-i insaniyenin hakikatları, esma-i İlâhiyeye istinad der Hattâ muhakkıkin-i evliyanın bir kısmı demişler: "Hakiki hakaik-i eşyâ, esma-i İlâhiyedir Mâhiyet-i eşya ise, o hakaikın gölgeleridir Hattâ birtek zihayat şeyde, yalnız zâhir olarak yirmi kadar esma-i İlâhiyenin cilve-i nakşı görünebilir S )
ESMA-İ MEVSULE
Vasleden isimler (Bak: İsm-i mevsule)
ESMA-İ MÜBHEME
Tek başına bir mâna ifade etmeyen isimler Arabcada: (Ellezine) gibi kelimeler esma-i mübhemeden olduğundan onu tayin ve temyiz eden yalnız sılasıdır Demek bütün kıymet sılasına aittir
ESMA-İ ZÂTİYE
Zâta ait isimler * Allah'ın zâtına ait isimleri (Zât-ı Vâcib-ül-Vücud'un bin bir esmasından bir kısmına "Esma-i Zâtiye" denilir ki, her cihetle Zât-ı Akdes'i gösterir Onun adı ve onun ünvanıdır "Allah, Ehad, Samed, Vâcib-ül-Vücud" gibi çok esmâ var Bir kısmına da "Esmâ-i Fiiliye" tâbir edilir ki, çok nevileri var Meselâ: "Gaffâr, Rezzak, Muhyi, Mümit, Mün'im, Muhsin" R N )
ESMA-İ ZÜRUF
Gr: Zarf olan isimler Bir şeyin bir zamanda veya mekânda veya diğer bir şey ile beraber veya ondan evvel veya sonra vuku' bulduğunu ifade eden kelimelerdir Bunlar Arapçada (maa, kabl, ba'd, ind) gibi kelimelerdir
ESMAH
Çok cömert, pek eli açık, en semahatli
EŞREM
Burnu yirik * Üst dudağı yarık olan
EŞREŞ
Muhalefet eden, karşı gelen
EŞRİA
(Şirâ C ) Yelkenler
EŞRİBE
(Şerâb dan) İçilecek şeyler, şerablar
EŞTAT
(Şetit C ) Takımlar, fırkalar, bölümler Esnaf, sınıflar Çeşitler, cinsler, neviler
EŞTAT-I ULUM
İlimlerin nevi'leri, çeşitleri
EŞTER
Yırtlak gözlü
EŞÜDD
Büluğa gelmek mertebesi
EŞVAK
Dikenler (Nebat) * Tıb: Kemiklerin uzaması
EŞVAK
(şevk C ) şiddetli arzular, istekler, neşveler
EŞVAT
(Şavt C ) Sıçrayışlar, zıplamalar, koşmalar, koşuşmalar * Kâbe-i Muazzama'yı yedi defa tavaf etme, etrafını dolaşma
EŞVE
Gözü değen kişi
EŞVEŞ
Göz ucuyla bakan kişi * Yüksek bina
EŞYA
(Şey C ) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır ) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v s * Elbise, yatak, çamaşır gibi malzemeler * Yük, yük eşyası
EŞYÂ'
(Şia C ) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler Cemaatler, cemiyetler, topluluklar * Yardımcılar
EŞYAH
(Şeyh C ) Şeyhler, ihtiyarlar, yaşlılar, pir-i fâniler
EŞYEB
(Şeyb den) Saçı sakalı ağarmış, yaşlanmış olan kişi İhtiyar
EŞYEM
Yüzünde ve vücudunda çok beni olan adam
ETA
Kavak ağacı
ETAJER
Fr Kapaksız ve rafları olan taşınabilir dolap
ETAN
f Dişi eşek * Bir kısmı havada, bir kısmı suyun içinde kalan kaya; yosunlu taş * Kuyu kenarında üstüne oturup su içmeye mahsus taş
ETAVE
Gelmiş, geçmiş, gelen, misafir, garib, gariban, kimsesiz, biçare
ETBA'
Tâbi olanlar, bağlı olanlar, emri altında bulunanlar (Cenâb-ı Hakka ve Resul-ü Ekreme (A S M ) tâbi ve muti olan veli bir üstâdın ve bir mürşid-i ekmelin gösterdiği Hak ve hakikat, iman ve Kur'ân yolunda gidenler, ona tâbi' olanlar )
ETBAK
(Tabak ve Tabaka C ) Yemek tepsileri, sofraları Büyük sahanlar * Tabakalar, dereceler, mertebeler, katlar * Kabileler, kavimler, aşiretler
ETELAN
Adım birbirine yakın olmak
ETEMM
Tam, en mükemmel, hiç noksansız
ETENAN
Adım birbirine yakın olmak
ETENE
Hayvanlarda ana ile cenin arasındaki kan alış-verişini temin eden organ * Bitkilerde yumurtacıkların yumurtalığa yapışık bulundukları doku
ETEYEMMENÜ
(Teyemmün den) Ben kendimi teyemmün ediyorum (meâlindedir) (Bak: Teyemmün)
ETFAL
(Tıfl C ) Çocuklar, tıfıllar
ETFAL-İ BAĞ
Yeni yetişen körpe hâlindeki fidanlar
ETFAL-İ MEKÂTİB
Mekteb çocukları, okul talebeleri
ETFALİYET
Çocukluklar Çocukluk halleri
ETHAL
Kâbe-i Şerif yakınında bir dağın adı * Bulanık su veya şerbet
ETİ
Bir kişinin bir yere su iletmek için yaptığı ark * Sel
ETİBBA
Tabibler, tıb ilmini bilenler, doktorlar
ETİBBA-İ HASSA
Saray hekimleri, saray doktorları
ETİKET
Fr Bir şeyin cinsini, miktarını veya fiyatını belli etmek için üzerine konan küçük yafta * Teşrifat, görgü
ET'İME
(Taam dan) Yemekler, taamlar, yenecek şeyler
ET'İME-İ LEZİZE
Lezzetli yemekler
ETİME
(C : Etâyim) Ateş yakacak yer
ETİR
Günah
|