Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (D Harfi)-Osmanlıca Terimler Sözlüğü-Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...

Eski 09-10-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (D Harfi)-Osmanlıca Terimler Sözlüğü-Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...



RE: Osmanlıca Sözlük (D Harfi) DÜNB(E)
f Kuyruk

DÜNBAL(E)
f Kuyruk

DÜNBEK
f Bekçi davulu * Dümbelek

DÜ-NİM(E)
f İki parça, ikiye yarılmış, bölünmüş ikiye ayrılmış

DÜNU'
Horluk, hakirlik

DÜNÜVV
Ulaşmak, yakın olmak

DÜNYA
(Müz: Ednâ) (Denâet veya dünüvv den) En yakın, en aşağı * Şimdiki âlemimiz (Ahirete veya ölüme en yakın olmasından bu isim verilmiştir) (Dünyâ, âhiretin tarlasıdır Bir kitab-ı Samedanîdir Hem bir mezraadır Hem birbiri arkasında dâim gelen geçen âyineler mecmuasıdır Hem seyyar bir ticaretgâhtır Hem muvakkat bir seyrangâhtır Hem bir misafirhânedir)(Ehl-i dalâletin vekili der ki, ehadisinizde dünya tel'in edilmiş "Cife" ismiyle yâdedilmiş Hem bütün ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat, dünyayı tahkir ediyorlar "Fenadır, pistir" diyorlar Halbuki: Sen bütün kemalât-ı İlâhiyyeye medar ve hüccet, onu gösteriyorsun ve âşıkane ondan bahsediyorsun?Elcevap : Dünyanın üç yüzü var: Birinci Yüzü : Cenab-ı Hakk'ın esmâsına bakar Onların nukuşunu gösterir Mâna-yı harfiyle, onlara ayinedarlık eder Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı Samedaniyyedir Bu yüzü gayet güzeldir Nefrete değil, aşka lâyıktırİkinci yüzü : Âhirete bakar Âhiretin tarlasıdır Cennet'in mezraasıdır Rahmetin mezheresidir Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir Tahkire değil, muhabbete lâyıktırÜçüncü yüzü: İnsanın hevesatına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel'abe-i hevesâtı olan yüzdür Şu yüz çirkindir Çünkü: Fânidir; zâildir, elemlidir, aldatır İşte hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatın ettiği nefret bu yüzdedirKur'ân-ı Hakim'in kâinattan ve mevcudattan ehemmiyetkârane, istihsankârane bahsi ise; evvelki iki yüze bakar Sahabelerin ve sair ehlullahın mergub dünyaları, evvelki iki yüzdedir Şimdi dünyayı tahkir edenler dört sınıftır:Birincisi : Ehl-i mârifettir ki, Cenab-ı Hakk'ın mârifetine ve muhabbet ve ibadetine sed çektiği için tahkir ederİkincisi : Ehl-i âhirettir ki ya dünyanın zaruri işleri onları amel-i uhreviden men'ettiği için veyahut şuhud derecesinde imân ile Cennetin kemalât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'a güzel bir adam nisbet edilse yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, Cennetin mehâsinine nisbet edilse, hiç hükmündedirÜçüncüsü : Dünyayı tahkir eder Çünkü; eline geçmez Şu tahkir, dünyanın nefretinden gelmiyor; muhabbetinden ileri geliyorDördüncüsü : Dünyayı tahkir eder Zira dünya, eline geçiyor Fakat durmuyor gidiyor O da kızıyor Teselli bulmak için tahkir eder "Pistir" der Şu tahkir ise; o da, dünyanın muhabbetinden ileri geliyor Halbuki, makbul tahkir odur ki; hubb-u âhiretten ve mârifetullah'ın muhabbetinden ileri gelirDemek makbul tahkir, evvelki iki kısımdır Cenab-ı Hak, bizi onlardan yapsın Âmin S) (Bak: Alessevri velhut)

DÜNYADÂR
f Dünya işleriyle uğraşan, mal ve mülk sahibi olan Dünya hayatına fazla meyilli olan

DÜNYALIK
t Zenginlik, para ve mal

DÜNYAPEREST
f Dünyaya tapacak derecede ehemmiyet verip âhiretini düşünmeyen Maddiyatı çok seven

DÜNYEVÎ
(Dünyeviye) Bu âleme mensub ve müteallik Dünyaya âit ve dünya ile alâkalı

DÜ-PA
İki ayaklı

DÜR
(Bak: Dürr)

DÜRAHİS
Katı nesne * Gövdesi etli olan insan veya hayvan

DÜRAMİH
Yürürken sallanan kişi

DÜRB
(Bak: Derb)

DÜRBE
Âdet Haslet * Cür'et ve mümareset Tecrübe

DÜRC(E)
Kutu, kutucuk, küçük kutu * Mücevherat kutusu * Hokka gibi olan ağız, biçimli ağız

DÜRC-İ ZER
Altın kutusu

DÜRD(E)
f Tortu, çöküntü, posa, işe yaramayan kısım

DÜRDAKIS
Başla boyun arasında olan kemik

DÜR-DANE
f İnci tanesi * Mc: Çok güzel ve sevimli çocuk

DÜRDÎ
f Çöküntü, tortu

DÜRDÜR
Dişin kök yeri * Çocukların dişlerinin çıkıp bittiği yer

DÜRECE
Süllem, merdiven * Bağırtlak kuşu (Kanatlarının içi siyah ve dışı boz olan bir kuş)

DÜRER
(Dürr C) f Büyük inciler

DÜRER-İ SEMAVÎ
Aslı vahiy ile gelen, parlak hakikatlı mânalar Semâvi inciler

DÜRER-BÂR
İnciler yağdıran * Mc: Çok kıymetli ve güzel sözler söyleyen

DÜRHAMİN
Belâ Zahmet, meşakkat

DÜRNUK
(C: Derânik) Bir cins döşek

DÜRR
(Dürdâne, dürre) f İnci İnci tanesi

DÜRRE-İ BEYZÂ
f Parlak, büyük inci

DÜRR-İ CÂN
f Canın incisi Çok sevgili

DÜRR-İ DIRAHŞÂN
Parlak inci

DÜRR-İ MEKNUN
Mahfazalı parlak inci

DÜRR-İ MİSÂL
f Misâlin incisi İnci misâlinde, misâlin parlağı

DÜRR-İ NÂB
Beyaz, parlak inci

DÜRR-İ ŞİRAB
İri, büyükçe inci

DÜRR-İ YEGÂNE
Eşi ve benzeri bulunmayan tek inci

DÜRR-İ YEKTA
f Benzeri olmayan, tek inci * Mc: Hz Peygamber (ASM)

DÜRR-İ YETİM
f Sadef içinde tek olan inci * Mc: Hz Peygamber Muhammed (ASM)

DÜRRACE
(C: Derrâc) Türac denilen kuş

DÜRRAE
(C: Derâri) Ferâce, kaftan, elbise

DÜRRAT
(Dürre C) Büyük, iri inci taneleri

DÜRR-DANE
(Bak: Dürdâne)

DÜRR-EFŞAN
f İnci serpen Söylediği sözler inci olan ağız

DÜRRÎ
Dürr'e mensub, inci ile ilgili

DÜRŞE
Hâcet, ihtiyaç

DÜRU'
(Dır' C) Zırh gömlekler

DÜRUC
Dürmek * Geçmek * Koymak

DÜRUD
f Dua, medih, tahiyye, selâm * Ekin biçme * Yontmuş ağaç, kereste

DÜRUG
f Yalan, Doğru olmayan söz

DÜRUG-ZEN
f Yalancı

DÜRUR
İnmek * Akmak, seyelân

DÜRUS
(Ders C) Dersler * Müfret olarak: Bir şeyin eseri mahv ve müzmahil olmak

DÜRUS-İ NÂFİA
Faydalı olan dersler

DÜRÜST
f Sıhhati yerinde, sağ, sahih, salim * Doğru, hatasız * Bütün, tam

DÜRÜSTÎ
f Doğruluk, düzgünlük, sağlamlık

DÜRÜŞT
f Katı, kalın, yağun * Kaba, sert

DÜRÜŞTÎ
f Kabalık, sertlik, katılık, kalınlık, yoğunluk

DÜRYE
Bilmek

DÜRZİ
(C: Düruz) Suriye'nin güneyi ile Ürdün ve İsrâil'de yaşayan ve sonradan Araplaşmış olan bir kavimdir Arapça konuşurlar Dalâlet fırkalarından en bâtıl yolda olan bir fırkadır

DÜSME
Toz bulaşmış olan nesne * Adi, alçak kimse

DÜSSE
Başa soğuk geçmek

DÜSSE
Arap çocukları arasında meşhur olan bir oyun

DÜSTUR
f Umumi kaide Kanun, nizam * Örnek, nümune * Üslub İzin, müsaade * Mu'teber ve mu'temed kimse * Destur

DÜSUM
(Desem C) Yağlar

DÜ'SUR
(C: Deâsir) Yıkılmış havuz

DÜSUR
Mahvolma Eseri kalmama Ortadan kalkma Nişanı belirsiz olma * Kaftan eskime * Ev köhne olma

DÜSÜR
(Disar C) Perçinler, halatlar, kenetler Geminin tahtalarını birbirine bağlayan rabıtalar

DÜSÜR
(Disar C) Üste giyilen kaftanlar, elbiseler * Yatak çarşafları

Alıntı Yaparak Cevapla