Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (C Harfi)-Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (C Harfi) CE'CEE
Geri durdurmak * Deveyi suya çağırmak * Eşek boncuğu denilen bir boncuk
CED'
Burun, kulak, el kesmek * Hapsetmek
CED'A
Kestikten sonra geri kalan nesne * Hapsetmek
CEDA'
Kıtlık ve şiddet senesi
CEDA
Bol yağmur, rahmet * Hediye, ihsan İn'âm * Avantaj, kazanç
CEDALE(T)
Yer Arz Dünya * Hurma koruğu, ham hurma
CEDAVİ
f Hizmetçi aylığı
CEDAVİL
(Cedvel C ) Cedveller * Su yolları * Listeler
CEDAYE
Geyik
CEDB
Kısırlık * Kusur
CEDCED
Pek düz yer
CEDD
Babanın babası veya ananın babası * Büyüklük, azimlik * Kat'edip geçmek * Tâli'li olmak * Kesmek
CEDD-İ EMCED
En büyük cedd En yaşlı, en büyük baba
CEDDA'
Küçük memeli kadın * Susuz çöl
CEDDAT
(Cedde C ) Nineler Büyük anneler, anneanneler, babaanneler
CEDDE
(C : Ceddât) Büyük vâlide Annâne, nine * Yeni olmak
CEDDE-İ FÂSİDE
Ananın anası, anneanne
CEDDE-İ SAHİHA
Babanın anası, babaanne
CEDED
Yassı, düz yer
CEDEF
(C : Ecdâf) Makbere, kabir, mezar * Yemen diyarından gelir bir otun adı (Bir kimse bu otu yese su içmeye muhtaç olmaz )
CEDEL
Konuşmada kavga etme Niza Hakkı bulmak için olmayıp, galib görünmek için çekişme (Diyalektik) * Man: Meşhur veya müsellem mukaddemelerden terekküb eden kıyastır
CEDEL-GÂH
f Çekişme yeri * Mc: Dünya
CEDELÎ
Tartışmaya, münakaşaya ait Münakaşacı Tartışmacı
CEDEME
(C : Cüdem) Yaramaz dişi koyun * Kısa boylu erkek
CEDERÎ
Vücutta çıkan çiçek hastalığı
CEDES
Kabir, mezar
CEDGARE
f Reyler, tedbirler, çeşit çeşit yol
CEDH
Bir şeyi başka bir şeyle karıştırmak * Sütü su ile karıştırmak
CEDİ
Güneş medarının oniki burcundan birisi Oğlak burcu (Güneşin cenuba doğru inişinin en aşağı derecesini bildirir ) * Keçinin erkek yavrusu, erkek oğlak
CEDİB
Kıtlık olan yer
CEDİD
Yeni, kullanılmamış
CEDİDAN
Gece ile gündüz * Yenilenen iki şey Yenilenenler
CEDİL
Devenin boynuna taktıkları ip
CEDİLE
Kabile * Nâhiye * Kuş kafesi
CEDİR
Lâyık, münasib, uygun * Nihâyet, son * Etrafı duvarlı yer
CEDİYYE
(C : Cedâyâ) Gövdeye yapışan kan
CEDL
Yaratmak, halk * Kuvvet * Sağlam bükmek * Azâ, organ, uzuv
CEDR
(Cidr) Duvar Hâil, perde, zar * Bir ot adı
CEDÛD
(C : Cedâyid-Cüdüd) Sütü çekilmiş koyun
CEDVA
Bol yağmur, rahmet * Armağan hediye
CEDVAR
Nebâtattan zerâvende benzer bir ottur ve mâcun yapılır
CEDVEL
Liste * Su kanalı Kanal * Doğru, düz çizgiler çizmeğe mahsus âlet
CEDY
(C : Cidâ-Ecd) Oğlak * Burç adı
CEDYE
(C Cedâyât) Eyer altına konulan keçe
CEEY
Su içmesi için deveyi çağırmak
CEF'
Kenara çerçöp atmak * Zâyi ve bâtıl olmak * Koparmak * Bir kabı eğip içindekini dökmek
CE'F
Düşmek
CEFA
Eziyet Sıkıntı Zulüm * Bir şey yerinde durmayıp bir tarafa ayrılmak
CEFA-DİDE
f Cefa çekmiş, cefa görmüş
CEFA ENDER CEFA
Cefa içinde cefa Azab içinde azab veya ayrılık
CEFAF
Kuru olma, kuruma
CEFAKAR
f Eziyet eden, cefa eden * Halk arasında: Eziyet çeken, cefa çekmiş mânalarında da kullanılır
CEFA-KEŞ
f Eziyete dayanan, cefa çeken, acıya katlanan
CEFALE
İnsan topluluğu
CEFA-PİŞE
f Gaddar, cebbar, zâlim * Sevgili, mâşuk, sevilen
CEFASET
Hazımsızlık ıztırabı, sindirim zorluğu
CEFCAF
f Hayâsız, ahlâksız kadın
CEFCEF
Yüce, yüksek yer * Katı yel
CEFF
Kurumak
CEFFAH
Mütekebbir kimse, gururlu kişi
CEFFAR
(Cefr den) Cifirci Cifir yapan kimse
CEFFE
Kalabalık, kütle * Kalabalığın verdiği uğultu
CEFFE-L KALEM
Düşünmeksizin, birden, hemen * Kalemin yazısı kurumuş, silinmez * Kat'i olan şey
CEFFET
Cemaat, topluluk, çok adet
CEFH
Fahirlenmek, mütekebbirlenmek, gururlanmak, kibirlenmek
CEFİF
Kuru, kurumuş
CEFİR
Ok koyulan kap, mahfaza
CEFL
Yağmuru yağmış bulut
CEFLA
Umumi ziyafet
CEFN
Göz kapağı * Asma çubuğu * Bıçak ve kılıç kını
CEFNAK
Gözleri büyük, rengi sarıya yakın bir kuşun adı
CEFNE
(C : Cifân) Su kabı, tekne, teşt Büyük çanak
CEFR
Dört aylık keçi oğlağı * Geniş ve örülmemiş kuyu (Bak: Cifr)
CEFV
Kaba muâmele
CEFVE
Cefa, azar
CEFVET
Nezaketsizlik, kabalık, saygısızlık
|