Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (C Harfi)-Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (C Harfi) CEZ'
Dereyi enine kesmek
CEZ'
Ağaç kökü, ağaçların alt kısımları
CEZ
f Cezire, ada Her tarafı su ile çevrilmiş olan kara parçası
CEZ'(A)
Damarlı akik Göz boncuğu adı verilen, kara alaca ve kıymetli bir süs taşıdır
CEZA'
Hüzünle ağlayıp sızlanmak Sabırsızlık yüzünden telâş ve teessür göstermek
CEZA
Karşılık, mukabil, ivaz Cürüm veya günâh işleyenlere verilen azab * Gr: Şart cümlelerinde ikinci kısım (Bak: Şart)
CEZA-YI AMEL
Yapılan işin karşılığı
CEZA-ÜŞ ŞART
Şartın cevabı Meselâ: Zeyd ayağa kalkarsa, ben de kalkarım cümlesindeki, "ben de kalkarım" ifadesi, birinci cümlenin cevabıdır
CEZA'
(C : Cezeân-Cizâ') Altı veya dokuz aylık koyun (Kurban olması caizdir) * İki yaşına girmiş koyun * Arslan, esed * Hayvana yulaf vermeyip hapsetmek
CEZ'A
Az nesne
CEZAEN
Cezâ olarak
CEZAİR
(Cezâyir) (Cezire C ) Cezireler, adalar * Kuzey Afrikada Fas ile Tunus arasında olan ülke ve bu ülkenin merkezi olan şehir
CEZÂİR-İ İSNÂ AŞER
Ege Denizindeki oniki adalar
CEZALET
Rekâketsiz ifade * Güzellik * Müdebbirlik, akıllılık * Azim, büyük * Edb: Kelimeler, ince veya sert söylenişlerine göre; elfâz-ı cezle veya elfâz-ı rakika diye ikiye ayrılır Elfâz-ı cezle: Söylenişte tatlılığı bulunan veya heybet, ululuk, çarpışma, korkutma, yıldırma ifâde etmeğe uygun kelimeler olarak ayrılır Celâdet, sadme, kazanfer, çekâçek, dırahşân gibi Bu çeşit kelimelerle, söylenen ve yazılan ifâdelerde cezâlet var, denir (Edb S )
CEZALET-İ BEYANİYE
Beyan ilmine ait ve beyan sahasındaki cezâlet
CEZALET-İ NAZMİYE
Kur'an-ı Kerim'deki kelime ve harflerin harika bir ahenk ve münâsebet ile nazm ve tertibindeki cezâlet
CEZAZE
Ekin biçmek * Hurma kesmek * Kıl ve yün kırkmak
CEZB
Kendine doğru çekme * İçme
CEZBE
Tas: Meczubiyet, istiğrak Allah'ı hatırlayıp Allah sevgisi ile kendinden geçer bir hale gelme
CEZBEDAR
f Cezbeli, çekici
CEZBE-EDA
f Cezbeli olmak Çekici olmak
CEZBETMEK
Çekmek, ikna etmek, sevdirmek
CEZEA
(C : Cezaât-Cizâ) Beş yaşına girmiş deve * İki yaşına girmiş koyun * Üç yaşına girmiş sığır ve at
CEZEB
Adamın ağzında tükrüğü kesilmek * Hayvanın sütü az olmak
CEZEBAT
(Cezbe C ) Cezbeler (Bak: Cezbe)
CEZEL
Yoğun ve kuru odun ağacı * Kesmek, kat'
CEZEL
(C : Cezlan) şâd olmak
CEZER
Havuç * Aslanın yediği et
CEZF (CÜZÂF)
Bir şeyi ölçmeden tartmadan almak
CEZF
Kesmek * Sürmek * Evmek
CEZH
Hediye, atâ, bahşiş vermek
CEZİA
(C : Cezâyi) Koyun sürüsü
CEZİL
Bol Çok * Edb: Peltek ve bozuk olmayan kelime
CEZİM
(Bak: Cezm)
CEZİR
(Bak: Cezr)
CEZİRE
Ada Dört tarafı su ile çevrilmiş toprak parçası (Üç tarafı su ile çevrili kara parçasına yarımada denir )
CEZİRET-ÜL ARAB
Arabistan yarımadası
CEZL
Kalın odun Tomruk * Sağlam Metin * Güzel ve muhkem fikir * Rekik olmayıp doğru ve dürüst olan söz veya kelime * Kâmil, dirayet sahibi, akıllı ve olgun adam
CEZLAN
Saadetli, mutlu, sevinçli
CEZM (CİZM)
Her nesnenin aslı * Ağacın kökü * Kesmek, kat'
CEZM
(Cezim) Kat'î karar Yemin Kararlaştırmak * Kesmek * Niyet Tahmin Takdir * İlzam * İcâbe * Gr: Arabçada kelime sonundaki harfi sâkin okumak Kur'ân-ı Kerim okurken harfleri yerlerine vaz'edip mahrecinden çıkarırken tâne tâne, fesahat, beyan ve teenni ve sükûnet üzere okumak
CEZMA
Kulağı kesik koyun * Kulağı delik koyun
CEZME
Bir kere yemek
CEZME
Kamçı * Ağaç parçası * İp parçası
CEZMEN
Kestirip atmak sûretiyle
CEZMÎ
Kat'î niyet ve karara ait Cezm
CEZR
Kök, asıl, temel Bünyâd * Kesmek * Mat: Kendi misline darbolunmakla (çarpılmakla) bir sayı meydana getiren rakam (Kare kök) Üç, dokuzun cezri'dir Dokuz, üçün meczuru'dur (Bak: Meczur) * Derya, deniz * Arı kovanından bal almak * Ay ve güneşin câzibesi te'siri ile deniz ve ırmak sularının çekilip kabarması Buna "med ve cezir" hâdisesi denir
CEZR-İ VETEDÎ
Kazık kök Kazık gibi yere derinliğine giden kök (Havuç gibi )
CEZRE
Kasaplık koyun, keçi gibi davar * Semiz koyun
CEZRÎ
Köklü Kat'î Köke âit ve müteallik
CEZU'
Çok sızlanan, kıvranan, feryad eden Allah'tan gayrısından imdad bekleyen
CEZUR
(C : Cüzür) Boğazlanacak deve Hem erkeğe hem dişiye denir (Boğazlanacak yere meczer derler Boğazlayan kimseye cezzar derler )
CEZZ
Kesmek, biçmek
CEZZAB
Fazla çekici olan Cezub Çok cezbeden
CEZZAF
Ağ ile balık tutan balıkçı
CEZZAR
Zâlim Gaddar Kanlı * Deve kasabı
|