Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (B Harfi) Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...

Eski 09-10-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (B Harfi) Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...



RE: Osmanlıca Sözlük (B Harfi) BES
f Kâfi Yeter Yetişir (Allah bes, gayri heves)

BE'S
Azab, şiddet Korku * Zarar, ziyan * Zorluk, meşakkat, zahmet * Fenalık (Arapçada: "Savaşta şiddetli harekette bulunmak veya sıkıntı ve fakirlikten fenâ durumda olmak" mânâlarına gelir)

BESA'
Yumuşak yer * Benî Selim vilayetinde bir yerin adı

BESÂ
f Pek çok, hayli miktarda, nice nice

BE'SA
Fakirlik, muhtaçlık ve benzerleri

BESA'
Ülfet, alışma, ünsiyet

BESA
(Arnavutça) Arnavut yemini * Kan güden hasımlar arasında yeminle akdolunan anlaşma

BESAİT
(Basit C) Basit şeyler Mürekkeb ve memzuç olmayanlar

BESALET
Yiğitlik Bahadırlık Yürek sağlamlığı

BESAMET
Güler yüzlülük Mütebessimiyet

BESARE
f Sofa, salon Divanhâne

BESÂRE-NİŞİN
f Sofada oturan, uşak, hâdim, hizmetçi

BESARET
Göz açıklığı Dikkatle bakış

BESASA
Göz, ayn

BESAT
(Bisât) Düz * Döşenmiş * Geniş * Yayvan kab * Düz açık yer

BESATET
Basitlik Düzgünlük Sadelik Düzlük * Dilde düzgünlük

BESATİN
(Bostan C) Bostanlar

BESATİN-İ CİNAN
Cennet bostanları Cennet bahçeleri

BESBAS
f Saçmasapan, manâsız söz

BESBASE
Bir ağaç adı

BESBELE
Bakla

BESBES
(C: Besâbis) Herze Mânasız, saçma sözler

BESBESE
Haberi yaymak * İşini halka bildirmek

BESBESE
Bir nesneyi yaş etmek, bir şeyi ıslatmak * Çok çabuk yürüme Hızlı yürüme

BESEK
(Besdek) f Esneme * Harman yerinde toplanılarak demet yapılan arpa ve buğdaylar

BESEN
şirin, lâtif, gökçek, hüsn

BESEND(E)
f Kâfi, kifayet eder, tamam, yeter, yetişir

BESFAYİC
Bir ot kökü ki, içinde fıstığa benzer bir yemişi olur

BE-SER
f Baş üzerine

BE-SER Ü ÇEŞM
f Başgöz üstüne

BE-SER Ü PÂ
f Baştan ayağa

BESGÛY
f Geveze Çok konuşan

BESÎ
f Çokluk, fazlalık, ziyadelik * Birçok

BESİC
f Hazırlık Sefer hazırlığı, yol hazırlığı * Yol ve sefer azığı, harçlığı

BESİL
Çirkin yüzlü

BESİLE
Kap içinde kalmış içki artığı

BESİM
(Besm den) Güleryüzlü kimse

BESİN
t Zihayat varlıkların yaşama, gelişme ve çalışmaları için gerekli olan çeşitli gıda maddeleri

BESİR
Ziyade, çok, birçok

BESİSE
Bir çeşit yemek * Yağ ve undan yapılan bir çeşit bulamaç * Ayrılık, nifak, iftira, ihtilaf

BESİT(A)
(C: Besâit) Döşenmiş nesne, yer yüzü * Yalnız tek * Geniş yer

BESK
Yırtmak * Yarmak ve ayırmak

BESK
Tükürmek * Uzamak * Büyümek

BESKELE
f Kapı sürgüsü, kapı mandalı

BESL
Helâk etmek * Men'etmek* Çirkin yüzlü olmak * Helâl ve haram

BESM
Tebessüm etmek

BESMAN
f Bir muahededen, bir anlaşmadan sonra rehin olarak bırakılan şey Kapora

BESMELE
$ in kısaltılmış ismi Müslüman her işine Bismillah ile başlar Yani her işi Allah adına ve Allah için yapar Atomlardan yıldızlara kadar her varlık da Allah adına ve Allah için hareket eder İnsan da Bismillah diyemiyeceği, yani Allah'ın emri ve izni olmayan bir işi ve hareketi yapmamak, onun emri dairesinde kalmakla gerçekten insan olur Aksi halde hayvanlardan aşağı dereceye iner

BESMELE-HÂN
f Besmele çeken

BESNE
Yumuşak yer

BESNİYYE
Alçak ve yumuşak yerde biten buğday * Şam diyarında belli bir yerde yetişen buğdaya da derler

BESR
Çok, kesir

BESR
Yüz ekşitmek * Talep etmek, istemek * Acele etmek Hamlık atmak

BESR
(Besere) (C: Besûr) Vücutta çıkan bir çeşit ufak sivilce

BESERE-İ HABİSE
Çıktığı yeri kangren eden ve adına da kara kabarcık denen öldürücü bir hastalık

BESRİK
(Bisrik) Hafif ve hızlı yürüyüşlü bir cins hecin devesi

BESS
İçindekini açığa vurmak * Neşretmek, yaymak * Ayırmak * Dert, keder * Merak

BESS
Parça parça olmak, dağılıp serpilmek

BESSAM
Güler yüzlü olan adam Çok gülen kimse

BESSASE
Mekke-i Mükerreme

BEST
Döşemek* Yaymak, neşr

BEST
f Düğüm

BESTA
Uzunluk, bolluk, genişlik Yaygın olmak

BESTAK
Hizmetçi, hâdim

BESTE
f Bağlanmış, bitiştirilmiş, bağlı * Kapalı Tutucu Donmuş * Bir nevi ipek kumaş * Gr: "Besten" fiilinin ism-i mef'ulüdür Kelimelerin başına veya sonuna getirilerek mürekkeb kelimeler (Birleşik kelimeler) yapılır * Müzikte: Şarkının makam ve âhengi

BESTE-DEHÂN
f Dili bağlı Ağzı kapalı, susan, sükût eden

BESTE-DEM
f Nefesi tutulmuş

BESTE-GÎ
f Bağlılık Kapalılık

BESTE-KÂR
Besteliyen Besteci

BESTE-LEB
f Dudağı kapalı

BESTE-RAHİM
f Çocuk doğuramayan, kısır kadın

BESÛR
(Besr C) Siğiller, sivilceler, küçük çıbanlar

BESÛS
Okşadıkça süt veren deve

BESV
Yüz ekşitmek

BEŞAAT
Kabahat, suç * Yiyecek ve içeceklerdeki acılık

BEŞAHE
Çirkinlik

BEŞALE
Harislik, hırslı olma

BEŞAM
Hicaz'da yetişen bir cins ağaçtır ki, hoş kokuludur ve dallarından misvak yapılır

BEŞANİKA
Boşnaklar

BEŞARAT
(Beşaret C) Beşaretler (Bak: Beşaret)

BEŞARE
(C: Beşâir) Hüsn, güzellik, cemâl

BEŞARET
(Doğrusu Bişârettir) Müjde Sevindirici haber Hayırlı haber * Müjdeye verilen ihsan * Yeni çıkan acib şey

BEŞARET-ÂVER
Beşaret veren, müjdeci

BE-ŞART-I ANKİ
f Bu şartla ki Şu şartla ki

BEŞAŞ
(Beşeş, beşüş) Açık yüzlü Güler yüzlü

BEŞÂŞET
Güler yüzlülük * Tazelik

BEŞE
f Atmaca kuşu

BEŞEL
Hırslı kişi Haris kimse

BEŞEL
f İki kimsenin birbiriyle tutuşması İki şeyin birbirine sarılması * Beşelîden masdarından emir ki; asıl, sarıl, mânâlarına gelir

BEŞEM
f Kederli, hüzünlü, yaslı * Hazmı güç olan şey

BEŞEN
f Uzun boy * Beden, cisim * Taraf, uç, kenar

BEŞENC
f Yüz güzelliği, parlaklığı

BEŞER
(Beşere) İnsan derisinin dış yüzleri * İnsan Âdem(Hem istikrâ-i tâmme ile ve fenlerin tahkikatıyla sabit olmuş ki; mahlûkat içinde en mükerrem, en ehemmiyetli beşerdir Çünki beşer, hilkat-ı kâinattaki zâhiri esbab ve neticelerinin mabeynindeki basamakları ve teselsül eden illetlerin ve sebeplerin münâsebetlerini aklıyla keşfedip san'at-ı İlâhiyeyi ve muntazam hikmetli icadât-ı Rabbaniyenin taklidini san'atcığıyla yapmak ve ef'âl-i İlâhiyeyi anlamak için ve san'at-ı İlahiyeyi bilmek ve cüz'î ilmiyle ve san'atlarıyla anlamak için bir mizan bir mikyas, kendi cüz-i ihtiyariyle işlediği maddelerle Hâlık-ı Zülcelâl'in küllî, muhit ef'al ve sıfatlarını bilerek kâinatın en eşref ve ekrem mahlûku olduğunu isbat ediyorHem İslâmiyetin kâinata ve beşere ait hakikatlarının şehadetiyle, mükerrem beşer içinde, en eşref ve en âlâsı ehl-i hak ve hakikat olan ehl-i İslâmiyet, hem istikrâ-i tâmme ile, tarihlerin şehadetiyle, en mükerrem beşer içindeki en müşerref olan ehl-i hakkın içinde dahi bin mu'cizâtı ve çok yüksek ahlâkının ve İslâmiyet ve Kur'an hakikatlarının şehadetiyle en efdal, en yüksek olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır H)

BEŞERÎ
İnsana ve insanın fıtrî hallerine mensub ve müteallik İnsanla ilgili

BEŞERİYYET
İnsanın tab' ve hilkati ve fıtrî halleri İnsanlık

BEŞG
f Dolu; kar; çiy, şebnem * Naz, cilve, işve

BEŞGEN
(Bak: Muhammes)

BEŞİ'
Tadı fena olan çirkin şey; acı, ekşi

BEŞİR
Müjdeli haber veren Müjde getiren * Güler yüzlü Hub Cemil * Peygamberimiz Hz Muhammed'in (ASM) bir vasfı(İşte o Zât bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi; bir rahmet-i binihayenin kâşifi ve ilâncısı; ve Saltanat-ı Rububiyetin mehasininin dellalı, seyircisi; ve künûz-u Esma-i İlâhiyenin keşşafı, göstericisi olduğundan S)

BEŞİŞE
Açık yüzlü olmak

BEŞK
Yalan söylemek * İşleri yaramaz olmak * Deve, sür'atle gitmek * Elbise dikmek

BEŞM
Çok yemekten dolayı midenin dolması

BEŞM
f Kırağı; çiy Şebnem * Taberistan ile Rey arasında havası çok soğuk olan bir mevki * Dinsiz, mezhebsiz

BEŞME
f Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan yollu kumaş * İşlenmemiş ham deri * Göz ilâcı

BEŞR
Eski fetva metinlerinde erkeği temsil eden isimlerden biri (Bak: Zeyd)

BEŞŞ
Açık yüzlü olmak

BEŞŞAK
Yalancı, kezzab

BEŞTEK
(Beştük) f Zarf Vazo Kap Kâse Çiniden yapılmış saksı

BEŞÛŞ
(Bak: Beşaş)

BEŞÛŞÂNE
f Güler yüzlüce Hoş olarak

BEŞYÛN
f Semiz, besili, yağlı

Alıntı Yaparak Cevapla