|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (B Harfi) Osmanlıca Kelimeler Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (B Harfi) BET'
Boynu uzun olmak * Aşikâre ve zâhir olmak Açık ve görünür olmak
BET
Çehre rengi, beniz
BET
f (Bak: Bed)
BETA'
İkamet Bir yerde oturma
BE-TAHSİS
Hele, hususiyle
BETAİN
Astarlar * Yatak yüzleri
BETAL(E)
Bahâdır, yiğit, kahraman
BETALET
(Bak: Batalet)
BETAN
(C : Bitnân) Çukur yer
BETANE
Büyük karınlı olmak
BETAR
Çok fazla sevinmek * Hayret * Dehşet * Tekebbürlenmek, gururlanmak
BETARE
Eksiklik, noksanlık
BETAT
Azık Bir yolculukta gereken öteberi * Ev eşyası * Kesin, kat'i
BETATRON
yun Fiz: Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir âlet
BE-TEKRAR
f Tekrar ile
BETER
(Bed-ter'in muhaffefi) Daha kötü, daha fena
BETİ'
Eğlenici, eğlenen
BETİHA
(C : Bitâh-Betâyih) Ufak taşlı büyük dere * Kamışlık ve sazlık yer
BETİK
Kat'etmek, kesmek * Yapışıp bir şeyi çekmek
BETİL
Hz İsa'nın (A S ) anası olan Hz Meryem'in lâkabı * Salkımları sarkmış ağaç * Nehirlerdeki akıntılar * Ağacın gövdesinden veya ana ağaçdan ayrılıp başka kök salan fidan
BETİLE
(C : Betâil) Hurma fidanı
BETİN
Yalnız midesini düşünen kimse
BETİN
Büyük karınlı Şişman * Irak, baid, uzak
BETK
Kesmek, kat'etmek * Yapışıp bir şeyi çekmek
BETKİŞ
f Atılacak okların içine konulup omuza asılan mahfaza Ok mahfazası, okluk
BETL
Kesmek, kat'etmek
BETLE
Kesilmiş, maktû
BETONARME
Fr İskeleti demir çubuklardan yapılmış olan beton
BETR
Kat', kesme * Hatalı, eksik bırakma
BETRA
(Müz: Ebter) Çocuğu olmayan Kısır * Kuyruğu kesik dişi hayvan
BETRE
Dişi eşek
BETT
(C : Betût) Kesmek, kat' * Kilim
BETTÂR
Çok kesen, fazla keskin
BETTAT
Kilim satıcı * Kesici
BETTE
Kat'i * Kesilmiş, ayrılmış, maktu' * Tiftikten şal
BETTER
f (Bed-ter) Daha kötü Çok fena
BETÛK
f Yuvarlak tabla, bakkal tablası ve sepeti
BETÛK
Çok keskin
BETÛL
(Betâl) Erkekten kaçınan nâmuslu kadın * Hz Fatımatüzzehra ve Hz Meryem'in sıfatı
BETV
Durmak, ikamet
BETYAB
f Mihnet, keder, dert, gam, kaygı, elem
BETYAR(E)
f şeytan, ifrit * Düşman, adüvv * Görülmesi istenilmeyen şey BE'V : Fahirlenmek, büyüklenmek, kibirlenmek
BEV
Deve yavrusunun derisi (Bunu samanla doldurup anasına gösterirler tâ ki sağılmaktan kaçmasın diye ) BEV : Geri çekmek * Lâyık olmak * İkrar etmek
BEV'
Kulaç, kulaçlama * Sataşma, musallat olma * Kuytu yer
BEVA'
Benzer, beraber, eş, denk * Hazır etmek * Doğrulanmak * Nüzul etmek, inmek
BEVABET
Kapıcılık, kapı bekçiliği
BEVABÎ
Kapıcılık, kapı bekçiliği
BEVADİ
(Bâdiye C ) Bâdiyeler, sahralar, çöller
BEVADİR
(Bâdire C ) Bâdireler, olagelen hâdiseler
BEVAH
Aşikâr, meydanda, belli Herkesin gözleri önünde
BEVAHE
(Bûhe C ) Dişi baykuşlar * Çakır doğan kuşları * Ahmak, ebleh adamlar
BEVAHEN
Belli olarak, âşikar
BEVAHİD
Musibetler, felâketler, âfetler, belâlar
BEVAİK
(Bâika C ) Belâlar, musibetler, felâketler, âfetler
BEVAKİ
(Bâki, Bâkiye C ) Bâkiler, kalanlar, daim olanlar
BEVANİ
Kaburga kemikleri * Deve ayakları
BEVAR
Mahvolma, çürüme, yok olma * Kadının kocaya varmayıp evde kalması
BEVARİ
(Bâriyye C ) Hasırlar, ince kumaştan örülmüş hasırlar
BEVARİD
(Bârid C ) Soğutulmuş yemekler * Omuzlarda boyun arasında, gerdanın yanında veya kulaklar arasında ve ensede olan etler * Sakat şeyler
BEVARİH
(Bârih C ) Şiddetli sıcaklar ve şiddetli rüzgârlar ki, adına Samyeli denir
BEVARİK
(Bârika C ) Şimşek ve yıldırım parıltıları * Parıltılar, gözleri kamaştırıcı olan şeyler
BEVÂRİK-İ SÜYUF
Kılıçların parıltıları
BEVAS
f Sıkıntı, keder, mihnet, elem, dert, kaygı, gam * Yokluk
BEVASİR
(Bâsur C ) Mayasıllar, basurlar
BEVAŞE
Çiftçilerin harman savurmakda kullandıkları çatal şeklindeki tahta kürek, yaba
BEVATIL
(Bâtıl C ) Batıllar, hurafeler Hak olmayanlar, sahteler
BEVATIN
(Bâtın C ) Gizli ve kapalı şeyler Aşikâr olmayan şeyler (Zıddı: Zevahir'dir )
BEVATİR
(Bâtire C ) Keskin, çok kesen kılıçlar
BEVB
Menetmek
BEVBAT
Sahra, çöl, geniş kumluk araziler
BEVC
Berk, şimşek * Yorulma * Bağırma, haykırma
BEVÇ
Azamet, büyüklük, heybet Gösteriş, ihtişam * Zinet, süs, debdebe
BEVD
Kuyu
BEVE'
Geri çekmek * İkrar etmek * Lâyık olmak
BEVG
Üstünlük, galibiyet, galib gelme
BEVGA
Yumuşak toprak
BEVH
Musibete, belâya uğrama; felâket gelmesi Kederlenme * Gizli şeyin, sırrın açığa çıkması
BEVH
Kızgınlık ve hiddetin geçmesi * Ateşin sönmesi
BEVH
Lânet etme, beddua etme, söğme * Haberli olma * Düşünme
BEVİŞ
f Tahmin, farzetme
BEVJ
f Şiddetli kasırga, su çevrintisi, girdap
BEVK
Fenalık, düşmanlık, keder ve belâ meydana getirme * Musibet, felâket * İzinsiz ve habersiz olarak bir yere aniden çıkagelme * Çalıp çırpma * Yalan söz * Boşboğaz (adam) * Şiddetli yağmur
BEVK
Sıçrayıp binme * Toplanma Bir araya gelme * Karışma, karmakarışık olma * Su kaynağını karıştırarak açma
BEVKA'
Kargaşalık, karışıklık
BEVL
Sidik, idrar
BEVLE
Çok işeyen adam * Kız çocuğu
BEVLİYE
Tıb: İdrar yolları ve böbrek hastalıkları Bu hastalıkların teşhis ve tedavisiyle uğraşan tıp dalı (Üroloji)
BEVN
f Nasib, pay, hisse
BEVN
İki şey arasındaki mesafe Uzaklık * Fazilet, meziyet
BEVN-İ BAİD
Çok açıklık, uzak mesafe
BEVNE
Küçük kız çocuğu
BEVR
Helâk olma Yok olma * Sınama, deneme * Alış-veriş sıkıntısı * Sürülmemiş yer
BEVS
Acele, ileri geçme, ileri gitme * Bıktırıncaya kadar israr etme * Bir kimseden kaçıp gizlenme * Bir şeyin rengi
BEVS
Bahsetmek
BEVS
Öpmek (Farisîden muarrebdir )
BEVŞ
Her biri bir yerden gelmiş olan bir bölük cemaat
BEVŞ
f Çalım, gösteriş, debdebe, ihtişam
BEVT
Zengin iken fakir düşme Düşkünlük
BEVVA
Hindistan cevizi
BEVVAB
Kapıcı * Menedici
BEVVAB-I Mİ'DE
Mide kapısı
BEVVABAN
(Bevvâb C ) Kapıcılar
BEVVABÎN
(Bevvâb C ) Kapıcılar
BEVVAL
Çok bevl eden, aşırı derecede işeyen
BEVVÂL-İ ÇEH-İ ZEMZEM
Zemzem kuyusuna işeyen * Mc: Yalnız şöhret kazanmak ve adı anılmak için uygunsuz iş yapan
BEVVAN
(C : Büven-Ebvine) Çadır direği
BEVVEE
Hazırladı, yerleştirdi, sâhib kıldı (meâlinde fiil)
BEVZ
Devamlı oturuş Daimi oturma * Çillerin kaybolmasından sonra yüzün güzelleşmesi
BEVZ(EK)
f Rutubetten dolayı yiyecek ve giyeceklerde meydana gelen yeşil renkte küf * Ağacın, kök kısmına yakın olan yerleri * Eşek arısı
|