Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (T Harfi)-Osmanlıca Sözlük (T Harfi)Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (T Harfi) TAHSİNHÂN f Aferin diyen Beğenip alkışlayan
TAHSİNKERDE f Beğenilmiş
TAHSİR Hasret bırakma Hasret etme * Kuşun tüyünü bırakması, dökmesi
TAHSİR (Hasar dan) Zarara sokma, ziyana uğratma
TAHSİR İnce belli etmek
TAHSİS Rağbet ettirmek Meylettirmek, yöneltmek
TAHSİS (Husus dan) Belli bir gaye için kullanmak * Bir şey veya bir kimse için ayırmak * Kredi Tazminat
TAHSİSAT Bir kimse veya bir daire için ayrılmış para veya mal
TAHSİSAT-I MESTURE (Bak: Mesture)
TAHSİSEN Tahsis suretiyle * Hele, en çok
TAHŞİD Yığma Toplama Biriktirme Yığınak * Bir mevzu hakkında çok izah ve konuşmalar
TAHŞİDÂT Birikmeler Toplamalar Yığınaklar * Konuşarak fazla üzerinde durma
TAHŞİM Öfkelendirme, kızdırma, gazablandırma
TAHŞİN İri ve kaba etmek
TAHŞİR Noksan etmek, eksiltmek
TAHŞİYE Derkenar, haşiye yazma veya yazılma
TAHŞİYE (Haşyet den) Korkutma Ürpertme
TAHT f Yağma, talan, soygun, çapul
TAHT Alt Aşağı * Gr: Gelecek olan zamir
TAHT-EL ARZ Yer altı Toprak altı
TAHT-EL BAHİR Denizaltı Denizaltı gemisi
TAHT-EŞ ŞUUR Şuur altı Şuur haricinde olarak açılıp yayılan zihnî faaliyet (Taht-eş şuur, gayr-ı meş'urdan vâzıhan farklıdır Hâfızada teraküm etmiş, fakat bu anda kendisini düşünmediğimiz hâtıralar, gayr-i meş'ur ve kaimdirler Fakat taht-eş şuur değildirler L R )
TAHT-I ESARET Esaret altı
TAHT-I HÜKÜM Hüküm altına
TAHT-I MÜZAKERE Konuşulmakta olan
TAHT f Hükümdarların oturduğu büyük koltuk Hükümdarlık makamı
TAHT-I BELKIS Belkıs'ın tahtı (Çok eski mecusi Yemen padişahlarından Şerahil'in kızı Belkıs, başka kardeşi olmadığından babasının yerine Yemen'e hükümdar olmuş idi Sonra Süleyman Aleyhisselâm ile evlendi Onun mu'cizeleriyle imana geldi ) Bak: Hüdhüd, Süleyman (A S )
TAHT-I HÜMÂYUN Padişahların merasim sırasında oturdukları sedir
TAHT-I REVAN Dört kişi veya iki katırla taşınan nakil vasıtası
TAHTAH Arslan
TAHTAHA Bir şeyi doğrultmak * Beraber etmek * Bazısını bazısına katmak
TAHTAHA Hastalıktan veya zayıflıktan sesin değişmesi
TAHTANÎ Alt kat Alt katla alâkalı
TAHTANİYE Altta olan, alttaki * Noktası altta olan harf
TAHTE f Yağmalanmış, soyulmuş, talan edilmiş
TAHTE Alt, altta, altında
TAHTE f Tahta
TAHTELHIFZ (Taht-el hıfz) Muhafaza altında
TAHTESSERA (Taht-es serâ) Toprak altı
TAHTGÂH f Başşehir, başkent * Taht yeri
TAHTİB Odun toplamak
TAHTİE Bir kimseyi veya bir şeyi hatalı görmek, hata isnad etmek, yanıltmak "Bu hatadır" diye iddia etmek * Ist: "Mezhebim haktır, hata ihtimali var Başka mezheb hatadır, savaba ihtimal var" diyenler ki, bu hatalı anlayışa izafeten "Tahtie" denmiştir
TAHTİM Mühürleme Mühür basma * Tamamlama
TAHTİT (Hatt dan) Çizme Çizgi ile belli etme * Çizgi
TAHTİT Zayıflık * Kurmak * Pare pare etmek, parçalamak
TAHTİYE Hatâya düşürmek, yanıltmak
TAHT-NİŞİN Taht'a oturan Hükümdar Padişah
TAHUN(E) (C : Tavâhin) Su değirmeni
TAHUR Tâhir Hem temiz hem temizleyici Çok temiz
TAHV Düşmek * Çekip uzatmak
TAHVE Eti pişirmek
TAHVİD Sür'atle gitmek, hızla gitmek
TAHVİF Korku vermek Ürkütmek Korkutmak
TAHVİFÂT (Tahvif C ) Korkutmalar Korkuya düşürmeler
TAHVİFEN Korkutarak
TAHVİL Bir halden başka bir hale getirmek Değiştirmek * Döndürmek * Faizli borç senedi
TAHVİLÂT Tahviller * Borç senetleri
TAHVİN (C : Tahvinât) Birisine hâin deme Hıyânet nisbet etme
TAHVİR Rücu ettirmek, döndürmek * Ağartmak, beyazlatmak, tebyiz
TAHVİT (Havt dan) Duvar çekme
TAHVİYE Dizleri, dirsekleri, yanları, karnı ve uyluğun arasını ayırmak
TAHVİZ Suya dalmak
TAHYA Karanlık gece
TAHYE Bulut parçası
TAHYİB (Haybet den) Eli boş, kederli ve mahrum kılma
TAHYİL (C : Tahyilât) (Hayal den) Akla getirme Fikre getirme, zihinde canlandırma
TAHYİR (Hayır dan) İki şeyden birisini seçme durumunda bırakma İstediğini seçmesini teklif etme
TAHYİS Zelil etmek, kepaze etmek * Boyun eğdirmek Muti etmek
TAHZİ' Yarma, kesme * Ameliyat
TAHZİ' Tevâzu etmek, alçakgönüllü olmak
TAHZİB (Hizb den) Takım haline getirmek Hizibleştirmek Gruplaştırmak
TAHZİB (Hizab dan) Saç, sakal boyama
TAHZİF Saçını düzüp bezemek, süslemek
TAHZİL Aşağılatmak, alçaltma, bayağılaştırma
TAHZİM Kesmek
TAHZİN (Hüzn den) Kederlendirme, tasalandırma * Hazin hazin Kur'an-ı Kerim okuma
TAHZİN Hazinede saklama
TAHZİR Yeşil renk verme Yeşillendirme * Hazırlama
TAHZİR (C : Tahzirât) (Hazer den) Menetme, sakındırma, önleme TAHZİR : Korkutmak
TAHZİZ İsteklendirme, rağbet ettirme
TAÎ Arabistan'da mevcut Tay kabilesinden olan
TAİB Tövbe eden Günahlarına pişman olan
TAİF Etrafını dolaşarak ziyaret eden Tavaf eden Dolaşan * Hicaz'da Mekke-i Mükerreme'nin yüz kilometre güneydoğusunda, Gazva Dağı'nın güney eteklerinde ve bir takım tepelerin batı eteklerinde olarak 1882 metrelik yükseklikte bir şehirdir Peygamber (A S M ) hicretin sekizinci yılında Huneyn muharebesinden döndüklerinde Taif şehrini fethetmek arzu etmişlerse de, ahalisi kaleye sığınıp şiddetli bir şekilde karşı koymağa başladıklarından Peygamber Efendimiz kuşatmayı terkedip geri dönmüşlerdir Bir sene, sonra, yani hicretin dokuzuncu yılında Taifliler bir heyet tertip ederek barış yoluyla Peygamberimize itaat etmek için yollamışlardır
|