09-10-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Padişahları, Osmanlı Padişahları Hayatları, Osmanlı Padişahları Biyoğrafileri
I Bayezit Hakkında, I Bayezit Hayatı
Sultan Yıldırım Bayezid Han
Babası: Sultan 1 Murad
Annesi: Gülçiçek Hatun
Doğum Tarihi: 1360
Tahta Çıkışı: 1389
Ölümü: 8 Mart 1403
Osmanlı Padişahları arasında hakkında en çok konuşulan Padişahın Yıldırım Bâyezid olduğu doğrudur Bunun iki sebebi vardır: Birincisi; Kısa zamanda Anadolu birliğini kurup devleti genişletmesine rağmen, 1402’de Ankara’da Timur’a yenilerek tekrar başa dönülmesine sebep olmasıdır İkincisi de, hem Emir Sultân Buharî’ye kayınpeder olması ve hem de içki içtiğine dair iddiaların bulunmasıdır Önce Yıldırım Bâyezid’i tanıyalım
1387 tarihinde katıldığı Karaman Seferinde gösterdiği kahramanlıklardan beri Yıldırım lakabıyla anılan I Bâyezid, Sultân Murad’ın büyük oğlu ve veliahdıdır Bursa’da babasının tahta çıktığı sene yani 761/1360 yılında Gülçiçek Hâtun’dan dünyaya gelmiş ve 791/1389 yılının Ramazan ayının beşinde de babasının şahâdeti üzerine tahta çıkmıştır Padişah olmadan evvel sırasıyla Kütahya, Hamid İli ve ilk Amasya Sancak Beyliği gibi tecrübeleri bulunmaktadır
Osmanlı Devleti’nin Kosova’da haçlı ordularıyla meşgul olmasını fırsat bilen Karamanoğulları, Osmanlı Devleti’ne ait sancak ve kazalara hücum başlattı Bunu gören Yıldırım, 1390 yılının ilk günlerinde Anadolu birliğini tehlikeye sokmamak için hemen bu bölgeye intikal etti Germiyan, Aydın, Menteşe ve Saruhan Beylikleri Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını bildirince, hemen 1390-91 kışında Ankara’ya gelerek orada kışlasını kurdu Sonradan yanına Bizans İmparatoru II Manuel’i de alarak Karaman bölgesine geçti ve onları ikaz etti Zaten Karamanoğlu Damad Alâ’addin Bey de firar etmişti Ege Adalarını vurarak Venedik Cumhuriyet’ine gözdağı vermeyi de ihmal etmeyen Yıldırım’ın bütün hayali İstanbul’u fethetmek idi Bu sebeple 1391’de 7 ay sürecek olan İstanbul kuşatmasına başladı Bizans’ın sulh ile itaat edeceğini umuyordu; ama olmadı
Rumeli’nde gayr-i müslimlerle uğraşan Osmanlının aleyhine, durumu fırsat bilen Karamanoğlu-Candaroğlu ve Sivas’daki Kadı Burhâneddin’in ittifak yaptığı duyuldu 1392’de Candaroğlu halledildi; İsfendiyaroğulları da Osmanlı’ya itaat etti Kadı Burhâneddin ile olan savaş daha dehşetli idi Yıldırım’ın oğlu Şehzâde Ertuğrul’un kumandasındaki Osmanlı ordusu, Çorum yakınlarında yenik düştü Bu arada Yıldırım’ın kendisi Rumeli seferine devam ediyor ve 1392’de filozoflar diyarı olarak bilinen Atina Osmanlıya teslim oluyordu
Bütün bu gelişmelerden rahatsız olan Macar Kralı Sigismund, üçüncü bir haçlı seferi hazırlığında idi Gerçekten her çeşit düşman milletin yer aldığı 70 000 kişilik orduyla Tuna’yı geçerek Niğbolu’yu kuşattı ve düşman kuvvetler 130 000’e ulaştı Ancak 25 Eylül 1396 tarihinde Avrupalıların asırlarca unutamayacakları Niğbolu Zaferi kazanıldı ve Yıldırım, artık Halife I Mütevekkil tarafından Sultân-ı İklim-i Rum ve Sultân diye anılmaya başlandı Üçüncü haçlı seferini fırsat bilerek yine Osmanlı topraklarına saldıran Karamanoğulları ise, nihâî dersi hak etmişlerdi ve gerçekten 1397’de Konya’ya giren Yıldırım eniştesi olan Karamanoğlu Beyini idam ettirdi ve Konya’yı Osmanlı Devleti’nin Karaman Eyâleti olarak ilan etti Artık Anadolu birliği sağlanmış ve bütün Anadolu neredeyse Osmanlı Devleti’nin olmuştu Rumeli’de Balkanlar Osmanlının hâkimiyetine girmişti
İşte böyle bir dönemde Doğudan büyük bir tehlike geliyordu Doğu Türkistan Hakanı Aksak Timur veya Timurlenk, fırtına gibi eserek Doğu Anadolu’yu tehdit ediyor ve memleketleri ellerinden alınan ve Osmanlıdan memnun olmayan Anadolu beyleri Timur’u tahrik ettikleri gibi, Timur’un düşmanları olan bazı beyler de Yıldırım’a sığınmış bulunuyorlardı Timur nazik sayılabilecek bir üslupla Yıldırım’dan bu beyleri salı-vermesini ve kendisine tabi olmasını, şartlarının kabulü halinde, gayr-i müslimlerle olan cihadını takdir ettiği Osmanlı ordusuna yardım edeceğini ifade eden bir mektup gönderdi (Mektup, ‘Rum Meliki Yıldırm Bayezid’ diye başlamaktadır) Buna karşı Yıldırım’ın cevabı çok sert ve hatta hakaretâmiz oldu (Mektup, ‘Ey Timur denen parçalayıcı köpek ve Tekfurlardan daha kâfir olan adam’ diye başlamaktadır)
Neticede kaderin cilvesiyle Yıldırım’ın strateji açısından üstün görüldüğü uğursuz Ankara Meydan Muharebesi meydana geldi ve 28 Temmuz 1402 tarihinde Osmanlı ordusu yenik düştü ve Padişah esir alındı Bu hadiseyle Osmanlı Devleti, cihan devleti olmaktan çıkmış ve yeniden başa dönmüştü Zira bu savaşı takip eden yıllarda, 8 yıl kadar Anadolu’da kalan Timur buralarda terör estirdi ve eski beylere beyliklerini tamamen iade etti 3 Mart 1403’de, bazı tarihçilerin ileri sürdüğü gibi intihar ederek değil, sıkıntıdan doğan bir kaç çeşit hastalığa dayanamayan Yıldırım vefat etti ve Osmanlı Devleti için Fetret Devri denen ara dönem başladı
Yıldırım Bâyezıd devrinin ileri gelen devlet adamları arasında, iyi bir devlet adamı olmakla beraber takvâ cihetinden zayıf olduğu ittifakla açıklanan Çandarlı Ali Paşa, Timurtaş Paşa, Süleyman Paşa, İshak Bey ve Mihal oğlu Muhammed Bey zikredilebilir Onun devrindeki âlimlerden ise, Şemseddin Fenari, oğlu Muhammed Şah Fenari, Hâfızuddin Muhammed Kürdî, Şeyh Kutbuddin İznikî ve Şihâbüddin Sivasî unutulmamalıdır Devrinin Horasan erenlerinin başında, Emir Sultân denen Bâyezid’in damadı Şemseddin Muhammed Huseynî, Hacı Bayram ve Şeyh Abdurrahman-ı Erzincanî gelmektedir Mevlid yazarı Süleyman Çelebi de onun zamanındaki en büyük şairlerdendir
ZEVCELERİ: 1- Germiyanoğlu Devlet Şah Hâtun; İsa, Mustafa ve Musa’nın annesi 2- Devlet Hâtun; Yine Germiyanoğlu olduğu söylenen ve Sultân Mehmed Çelebi’nin annesi ve ilk Vâlide Sultân 3- Hafsa Hâtun; Aydınoğlu İsa Bey’in kızı 4- Sultân Hâtun; Dulkadiroğlu Süleyman Şah kızı 5- Marya (Olivera Despina) Hâtûn; Sirbistan Kralı Lazar’ın kızı ÇOCUKLARI: 1- Ertuğrul Çelebi 2- İsa Çelebi 3- Mustafa Çelebi (Tartışmalıdır) 4- Büyük Musa Çelebi 5- İbrahim Çelebi 6- Kâsım Çelebi 7- Yusuf Çelebi 8- Hasan Çelebi 9- Erhondu Hâtun 10- Fatma Hâtun 11- Paşa Melek Hâtûn 12- Oruz Hâtûn 13- Hundî Hâtûn 14- Şehzâde Mehmed 
Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı
1389 Sultan I Murad’ın şehit edilmesi
Yıldırım Bayezid’in tahta çıkışı
Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Mehmed’in doğumu
Yıldırım Bayezid’in, Devlet tarihinde en önemli bir yetkiyi üstlenmesi
Bizans İmparatorlarını tayin ve azletmesi
1390 Aydın-Saruhan-Germiyan-Menteşe Beyikleri’nin Osmanlı Devleti’ne katılması
Karaman seferi
Konya’nın kuşatılması
Yıldırım Beyazid’in Sırp Prensesi Olivera ile evlenmesi
Gelibolu tersanesinin inşası
Alaşehir’in alınması
İstanbul’un Türkler tarafından ilk kuşatılması
1391 İkinci Mora seferi
Macaristan’da ilk Osmanlı zaferi
1392 Kastamonu Beyliği’nin işgal edilmesi
Çandaroğlu İsfendiyar’ın Osmanlı hakimiyetine girmesi
İşkodra ve Amasya’nın işgali
1393 Devlette hukukî gelişme
Mahkeme Rüsumu’nun konulması
1394 Selanik ve Yenişehir bölgesinin fethi
Arnavutluk istilası
1395İstanbul’un ikinci kuşatması
Beyazid’in Abbasi Halifesinden “Sultan” ünvanını istemesi
Niğbolu zaferi
1396 Yıldırım Beyazid’e “Sultan-ı Rum” ünvanının verilmesi
Arnavutluk fethi
Akçay Zaferi
Karaman ülkesinin Osmanlı hâkimiyetini kabulü
1397 Anadolu Hisarı’nın Yıldırım Beyazid tarafından inşası
İstanbul’un üçüncü defa kuşatılması
Yıldırım’ın Yunan seferi
Kadı Burhaneddin’in ölümü
Karadeniz Beylikleri’nin zaptı
1398 Dulkadir Beyliği’nin hakimiyet altına alınması
1399 Yıldırım Bayezid-Timur anlaşmazlığının başlaması
1400 İstanbul’da bir Türk mahallesi, şeriye mahkemesi ve bir cami yapılması
İstanbul’un dördüncü defa kuşatılması
1401Erzincan Beyliği’nin işgali
1402 Ankara Savaşı
Yıldırım Beyazid ile Timur ordusunun karşı karşıya gelmeleri, beklenilmiyen bir bozgunla savaşın kaderinin değişmesi
Ankara bozgunu ve Yıldırım Bayezid’in esareti
Fetret Devri
Osmanlı Devleti’nde kardeşler, Şehzadeler arası mücadelenin başlaması ve çeşitli olaylarla devletin on yıl sürecek iktidar mücadelesi içinde ve çatışma ortamında zaman kaybetmesi
Üç şehzade idaresinde üç ayrı Osmanlı hükümeti
Bursa, İznik ve İzmit şehirlerinin yağmalanması
Osmanlı ülkesinde anarşinin başlaması
1403 Yıldırım Beyazid’ın vefatı
Sultan I Mehmed’in tahta çıkışı
|
|
|