Konu
:
Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan -Mimar Sinan'ın En Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Hakkında
Yalnız Mesajı Göster
Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan -Mimar Sinan'ın En Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Hakkında
09-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan -Mimar Sinan'ın En Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Hakkında
Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan -Mimar Sinan'ın En Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Hakkında
Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan -Mimar Sinan'ın En Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Hakkında
Osmanlı’nın büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın ve büyük aşkı Hürrem Sultan’ın bir kız çocuğu gelir Dünyaya
Efsane bir aŞkın meyvesidir bu çocuk ve bu yüzden belki efsane aşkların en temeline en masalsı olanına ithafen ismi Mihrimah konulur Mihr ü Mah Farsça da Güneş ve Ay demektir
Zaman hızla geçmiş Mihrimah Sultan büyümüş 17 yaşına gelmiştir ki o zamanlar için evlendirilmesi uygun olan bir yaştadır
İki talibi olur : Biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa'dır diğeri ise saray’ın Başmimarı Mimar Sinan…
Padişah biricik kızını Rüstem Paşa ile evlendirir
Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır
Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır fakat ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır
İstanbul’un en güzel yerlerinden birine Üsküdar’a Mihrimah Sultan adına bir cami yapması istenir kendisinden
1540 yılında inşa etmeye başladığı camiyi 1548 yılında tamamlar
Cami inşa edilirken bir yandan kendi aşkını anlatır hiç şüphesiz ve eserine sanki “eteklerini giymiş bir kadın” siluetini verir ayrıca cami için mimari olarak esinlendiği örnek aldığı yer ise bir başka aşka kutsal bir aşka adanmış bir şaheserdir : Ayasofya!
Bahsi geçen bu cami iki minareli olup padişah fermanı ile yaptırılan bir eserdir ama Sinan’ın söyleyecekleri bununla bitmemiş olacak ki bu eserden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı'da surların yakınına pek kimsenin ilgilenmediği ıssız yalnız ama İstanbul’ un en yüksek tepesi olan bir yere sanki aşkının gizliıssız ve yalnızlığını ama bir o kadar büyüklüğünü haykırmak istermişçesine ikinci bir eser yapmaya koyulur
Mihrimah Sultan’a ithafen
Derler ki: cami Mihrimah Sultan'ın o duru gösterişsiz ve bir o kadar asil güzelliğine istinaden küçücüktür ve sadece 38 mt bir minareye sahiptir
Bir adet incecik kubbesinin üzerindeki 161 pencere ise iç güzelliğinin ne kadar aydınlık ve berrak olduğunu temsil eder bu sayede gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı
Cami içindeki pandatiflerde ve minare kenarlarındaki upuzun işlemelerde de Mihrimah Sultan'ın o çok güzel ayak topuklarını döven upuzun saçları tasvir edilmiştir
Ve yine denir ki: Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami
Ama Sinan aşkını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki bu sırra şaşırmamak o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değil
Sinan Usta'nın aşkının vesikasıdır sanki
İki caminin de yeri özenle seçilmiştir
Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış camilerdir
Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’ni aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin
Günbatımında (elbette yılın sadece bir gününde ki o gün 21 Mart gece ile günün birbirine eşit olarak kavuştuğu gündür
Daha enteresanı o gün Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür) göreceğiniz muhteşem manzara şudur:
Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarkenÜsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! “Bu nasıl bir hesaplama bu nasıl bir estetik anlayışıdır!”
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul