Yalnız Mesajı Göster

Bizi Bilimde Geri Bırakan Sebepler Nelerdir?

Eski 09-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bizi Bilimde Geri Bırakan Sebepler Nelerdir?



Bizi Bilimde Geri Bırakan Sebepler Nelerdir?
Bizi Bilimde Geri Bırakan Sebepler Nelerdir?
Prof Dr Ahmed Akgündüz

I- Unutulmaması Gereken Hususlar

Maalesef, millet ve devlet olarak üç büyük düşmanımız devam ediyor: cehalet, ihtilaf ve fakirlik Bugünkü araştırmamızın konusunu, cehaletimize sebep olan şeyler veya diğer bir ifadeyle ilme mani olan sebepler teşkil edecektir Bu başlığı, değişik şekillerde incelemek ve değerlendirmek, mesela insanın şahsî hayatında ilme engel teşkil eden haller, sosyal hayatta ilme engel olan haller, siyasî hayatta ilme engel olan haller diye sıralamak mümkündür İnsanın sıhhati ile alakalı problemler, ilmî çalışmanın kıymetini idrâk etmeyen eş ve çocuklarından doğan zorluklar, ilmin vesilelerini elde etmek için maddi imkânlara sahip olmama gibi maniler, şahsî hayata ait engellerden bazılarıdır Okullarında tek tip insan yetiştirmeyi şerefle ilan edecek kadar ilimden anlamayan devlet adamlarının tavırları, ilmî araştırmaya getirilen resmî kayıtlar ve sınırlamalar, doktora tezinin başlığında İslam kelimesi geçtiğinden dolayı tezleri reddeden kafalar, ilmin siyasî hayattaki engellerine bazı misallerdir Devlet ve milletin muhit olarak ilme önem vermemesi, devletin ve fertlerin bir şarkıcıya gösterdikleri iltifatı ilim adamlarından esirgemeleri, kız istemeye gidildiğinde, kız annesinin kızını isteyenlere böbürlene böbürlene kızını anlatırken, acı olan ‘Affedersiniz, bir de öğretmen istedi’ diyecek kadar ilimden bî haber olması da sosyal hayattaki bilimin engelleri arasında sayılabilir Bu engeller olduğu sürece de, bilimin engellenmesi devam edecektir ve millet olarak da sonuçlarına katlanılacaktır

Şimdi bizim, bütün bu engelleri sıralamaya ve izah etmeye yerimiz müsait değil Ancak bir gerçeğin altını çizdikten sonra, ilmin önündeki engellerin bazı önemli olanlarına atf-ı nazar eyleyeceğiz

Üzülerek ifade edelim ki, ilim için kara dönem diyeceğimiz ve bazı ilim ve siyaset adamlarımızın da yanlış olarak ortaçağ zihniyeti dediği zaman dilimi, müslümanlar ve gayr-i müslümler açısından tamamen faklı dönemlere rastlamaktadır Yani İslam aleminin bilim açısından ortaçağı farklıdır; gayr-i müslimlerin ve özellikle de Avrupa’nın ortaçağı ayrıdır

Tarih bize gösteriyor ki, gayr-i müslimler için ilk çağ ve ortaçağ, bilim açısından kara bir dönemdir İlme önem verilmediği gibi, ilim adamlarına da ilimlerinden dolayı kıyılmış ve Galile gibi bilim öncüleri ‘dünya dönüyor’ dedikleri için idam dahi edilmişlerdir Bazı sözde bilim adamlarının, ortaçağ karanlığı tabiri ile, bu karanlık dönemi Türk Milletinin ve özellikle de İslam aleminin tarihine de teşmil etmeleri ve tarihimizi bu açıdan Avrupa tarihine kıyaslamaları tam bir bahtsızlıktır, tarihi bilmemektir

Halbuki müslümanlar ve biz müslüman Türk milleti için, ortaçağ karanlığı diye kötülenen İslamın ilk 300 yılı yani en azından miladi 1000 yılına kadarki dönem, fevkalade mümtâz ve şerefli bir dönemdir İslamın ilme ve müslüman ilim adamlarının da dünyaya bilim meşalelerini yaktığı asırlardır İslamın ilk 500 yılı da yani 1400’lere ve hatta Osmanlı Devletinin 1550’lere kadar devam eden devresi, bazı noksanlıklar bulunsa dahi, ilim açısından karanlık dönem değil, belki en aydınlık dönemdir Moğol karabasanını bir tarafa bırakırsanız, İslam âleminin bu dönemde yetştirdiği bilim adamları, sadece İslam aleminde değil, bütün dünyada bilimin öncüleri olmuşlardır Maalesef İslam âleminin 1550’lerden XIX asra kadar olan zamanı, bilim açısından karanlık bir dönemdir ve hatta İslam alemi için bu döneme ortaçağımızdır diyebiliriz Yoksa Avrupa için ortaçağ sayılan asırlar, biz müslümanlar için bilim açsısndan en aydınlık dönemdir denilebilir[1] Bu dönemde Avrupa Kopernik’leri yakarken ve Galile’leri idam ederken, İslam âlemi İbn-i Sina’ları, Fahruddin Râzî’leri ve Bîrûnî’leri yetiştirmiştir

II- Bilime Engel Olan ve Bertaraf Edilmesi Gereken Bazı Haller

Durumu böylece tesbit ettikden sonra şimdi de bizim için bilime engel teşkil eden bazı sebepleri özetleyelim:

1) Bilim ve San’at Hürriyetinin Olmayışı

Bilim hürriyeti, bilimin gelişmesinin birinci ve en önemli sebebidir Bilim hürriyetinin olmadığı bir memlekette, gerçek manada bilim adamı değil, ünvanlı dalkavuklar yetişir İlim adamı bir bal arısı gibidir Daha önce yaşamış bilim adamlarının ortaya koydukları yanlış veya doğru araştırmalar, siyasi görüşüne uysun uymasın, muasır bilim adamlarının eserleri ve araştırmaları, bilim adamı için balının bal yapmak için öz topladığı farklı çiçeklere benzer Hakiki bir bal elde edebilmek için, bal arısının hangi çiçeklere gidip hangisine gidemeyeceğini sınırlamaya kalkışmak, arıyı meşgul etmek veya bal yapmaktan alıkoymaktan başka bir işe yaramaz İlim adamı da her kaynağa ve öz bulunabilecek olan her çiçeğe konabilmelidir Çiçekler tahdir edilemez Ürettiği baldan rahatsız olanlar, balı durdurmak yerine, o balı yememe hürriyetine de sahip olmalıdır Aksi takdirde, şu kaynak sakıncalı; 70 yıl önceki şu tesbite uygun olan görüşler bilim, diğerleri bilim değil şeklindeki değerlendirmeler, bilim hürriyetine vurulan en büyük darbedir Totaliter rejimlerde ve maalesef 1950 öncesi ve ihtilal sonrası dönemlerdeki Türkiye’de, aynen buna benzer bir hal yaşanmıştır Mesela şu anda devletin imkânları ile araştırma yürüttüğünü iddia eden TÜBA yani Türkiye Bilimler Akademisi, maalesef böyle bir anlayışın içindedir Bu sebepledir ki, ilim aleminde adı ve sanı duyulmamaktadır Son olarak çıkardığı Disiplin Yönetmeliği ile bilimi kendi inhisarına alan YÖK de bunun acı misallerindendir

Alıntı Yaparak Cevapla