Yalnız Mesajı Göster

Yabancilarin Ders Kitaplarinda Türkiye Aleyhinde Yazilar

Eski 09-09-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yabancilarin Ders Kitaplarinda Türkiye Aleyhinde Yazilar



GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ
İlköğretim Okuma Kitabında;
“Harap Bir Köy” adlı okuma parçasında, köyün 1974 yılında Türkler tarafından harabeye çevrildiği anlatılmaktadır Parçada köy halkının her şeyi bırakarak köyü terk ettiği dramatize edilerek resimli bir şekilde anlatılıyor
Kuzey Kıbrıs Yunanlıları Türk Ordusu tarafında evlerini terk etmek ve adanın özgür bölgelerine göç etmek zorunda bırakıldılar
Parçada; kuzeyde bıraktığı evi ziyarete giden ailenin büyük kızı dönüşte iki salyangoz getirir Evin küçük kızı salyangozları görünce gözleri dolar: “Evlerini sırtlarında taşıyorlar, keşke ben de aynısını yapabilseydim
“Göç” başlıklı yazıda, Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında yaşanan nüfus mübadelesinde Yunanlıların evlerini, topraklarını satıp göç ettikleri konusu trajik bir şekilde anlatılmaktadır
Yazıda, Mihalis KASİALOS adlı bir halk sanatçısının (ressam) 1973’te Paşaköy’de inşa ettirdiği ve duvarlarını dillere destan bir şekilde kendi elleri ile resmettiği kilise anlatılmaktadır Yazının devamında 1974 ağustosunda Türk Askerlerinin köye girip birçok masum kişi ile birlikte yaşlı KASİALOS’u da öldürerek etrafa zarar verdiklerinden bahsedilmektedir Sonunda ise yaşlı KASİALOS ölmüş olsa bile resimlerinin ölümsüz bir şekilde orada kalacağından söz edilmektedir
1821 ayaklanmasını anlatan yazıda; Sakız Adası’nın Türkler tarafından yerle bir edildiği, köy ve şehirlerin yakıldığı; kadın, çocuk ve ihtiyarların boğazlandığı, genç kızların ise yine Türkler tarafından köle pazarında satıldığı anlatılmaktadır
İzmir’in Türklerin eline geçmesi ve devamında yaşanan nüfus mübadelesinin trajik bir şekilde anlatıldığı yazı; İzmir’in alevler içinde kaldığı, Yunanlı nüfusun canlarını kurtarmak için küçük sandallara dolup denize açıldığı görüntüsü yaratılan bir resimle desteklenmiştir
Hikayede EOKA’cı Grivas’ın da lakap olarak aldığı efsanevi Diğenis AKRİTAS’ın Beşparmaklar ile öyküsü anlatılmaktadır Beşparmaklar’ın ilk çağlardan beri Helenlere ait olduğunu vurgulanmaktadır
Öykü ilk çağ dönemine ait olmasına rağmen konu Türklere getirilmekte ve Eflaklı bir Yunan çocuğun nöbet yerine giderken Türk-Arap korsanların Kıbrısa saldırdıkları ve adanın yeşil kıyılarının kızıl kana bulandığı anlatılmaktadır
Nöbetçi çocuğun, arkadaşlarına, kardeşlerine kılıçlarını kuşanıp Türkler ve Araplara karşı savaşmaya çağırdığı bir kahramanlık öyküsü olarak anlatılmaktadır
“Türk İşgali” adlı şiirde Barış Harekatı dramatize edilerek anlatılmaktadır
İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;
“Ben Hristiyan doğdum, Hristiyanım, Hristiyan öleceğim
Bu sözlerden sonra Türkler onu zindana attılar ve birkaç gün sonra yaşamı tüyler ürpertici bir şekilde sona erdi
İlköğretim Tarih Kitabında;
Seni ilk oğluna ağlamak zorunda bıraktığım için ağlama, umutsuzlanma anneciğim
Eğer bunca anneler ağlıyorsa bunun suçlusu Türklerdir
Bana süt içirip büyüttüğün kulübemize bir Türkün efendi olmasına kalbim
dayanamıyor, tahammül edemiyorum
Bunu sen de biliyorsun anne
Bu kitabın tamamı Türk düşmanlığı içermektedir
İlköğretim Okuma Kitabında;
“Kıbrıs’da”, “Kıbrıslı Çocuk”, “Vatan” ve “Bölünmüş Vatanımız Hakkında Küçük Çocuğun Merakı” adlı şiirlerde ilkokul çocukları, Kıbrıs’ın bölünmüş olduğu ve yeniden birleşmesi için dileklerde bulundukları, geride (kuzeyde) bıraktıkları yerlere ve evlerine dönmek istedikleri, Türklerin Güzelyurt ve Maraş’ı harabeye çevirdiği gibi konular işlenmektedir
Eftihia Teyze, Erenköy’ün Yalusa Köyü’nde ailesiyle birlikte mutlu bir hayat sürüyordu İnsanlar ister Yunan olsun isterse Türk olsun herkese yardım ediyordu Fakat 1974 yazında kötü olay ansızın gelişti Oğlu Aleksandros, onun karısı Avgi ve çocukları ile birlikte esir oldu Aleksandros Kıbrıslı Türkler tarafından bir soruşturma için tutuklandı O günden beri hiç kimse kendisini görmedi, kayıp
İlköğretim Coğrafya Kitabında;
“Türkler 1974 Temmuzunda Kıbrıs’a askeri çıkarma yaptılar 200 bin Rum zorla evlerinden atıldı ve kendi vatanlarında göçmen oldu Birçoğu Türkiye’deki hapishanelere götürüldü Bu kişilerden 1619’u halen kayıptır Bu kişilerin aileleri, yakınlarının akibetlerinin belirlenmesi için o zamandan itibaren süregelen bir mücadele başlatmışlardır Türk işgali altında bulunan topraklarda, 1974’te 20 bin mahsur insan kalmıştır Türkler bu kişileri, yavaş yavaş oradan gitmeye mecbur etmişlerdir Bu kişilerin sayıları devamlı azalmaktadır 1994’te bu kişilerin sayısı 900’ü geçmiyordu
Parçanın sonunda, parça içerisinde geçen rakamlarla ilgili sorular sorulmaktadır Örneğin:
“Kıbrıs’a Türk işgali Temmuz’unda yapılmıştır
İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;
Türk döneminde Kıbrıs Kilisesinin varoluş mücadelesi verdiğinden bahsederek Türklere “barbarlar” diye hitap etmektedir Kıbrıs Kilisesini Nuh’un Gemisi’ne benzetmektedir
1821’de Türklerin Rum papazları katlettiği, 1974 Yılında Kıbrıs’ı işgal ettikleri belirtilmektedir
İlköğretim Sosyal Ahlak Dersi Kitabında;
Karikatürize edilmiş haritada, Kıbrıs; üzerinden kan damlayan dikenli tellerle ikiye bölünmüş ve kuzey tarafının üzerinde Türk bayrağı bulunan bir asker botu ile ezilmekte Altındaki açıklamada:
“Kıbrıs devletinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı 1974’teki Türk işgali ile açık bir şekilde ihlal edilmiştir
Haritada Kuzey ve Güney sınırları gösteriliyor Haritanın üstüne “ Unutmuyoruz” diye büyük bir başlık atılmış, altındaki açıklamada ise:
“İşgal Bölgesi %364, 3 bin ölü, 1619 kayıp ve 824 esir
İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;
Türk döneminde sürekli despotluk olduğu, Türklerin Ortodoks kiliselerini camilere çevirdiği, kiliseye acımasız vergiler uyguladıkları, papazların sürgüne gönderildiği ve Türklerin kiliseleri yağma ederek kiliselere saygısızlıkta bulunduklarından bahsedilmektedir Türklerin Hristiyanlığa düşman olduğu izlenimi yaratılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla