Yalnız Mesajı Göster

Tarihe Yön Verenler

Eski 09-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihe Yön Verenler



Albert Einstein (1879 - 1955)



Yahudi asıllı Alman fizikçi
20 yüzyılın en önemli kuramsal fizikçilerinden biridir Görecelik Kuramı'nı geliştirmiş, kuantum mekaniği, İstatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına ciddi katkılar sağlamıştır Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür

Ulm'da doğdu Çocukluğunu Münih'de geçirdi ve ilk öğrenimini burada yaptı Lise öğrenimini 1894'te İsviçre'de tamamladı ve 1896'da Zürih Politeknik Enstitüsü'ne girdi Sonradan İsviçre vatandaşı oldu ve Sırp asıllı bir kız öğrencisi ile evlendi Sonra Berlin'de federal patent dairesinde görev aldı Bu görevden arta kalan zamanlarda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde düşünmek fırsatını buldu Önce atomun yapısı ve Max Planck'ın kuvanta teorisi ile ilgilendi Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdu ve Avogadro sayısının değerini buldu Kuvanta teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisi oldu ve bunu ışıma enerjisine uyguladı Bu da onun, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasını sağladı Bu yoldan fotoelektrik olayını açıklayabildi ve bunun kanunlarını buldu Bu çalışmalarını açıklayan ve 1905 yılında "Annalen der Physik"'te (Fizik Yıllığı) yayımlanan iki yazısından başka, üçüncü bir yazısı daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attı Teorileri sert tartışmalara yol açtı 1909'da Zürih Üniversitesi'nde öğretim görevlisi oldu Prag'da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik okulunda profesör oldu 1913'de Berlin Kaiser-Wilhelm enstitüsünde ders verdi ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildi İsviçre vatandaşı olarak 1 Dünya Savaşı'nda tarafsız kaldı

İkinci defa evlendi; bu yirmi yıl içinde birçok özlü inceleme yazısı yayımladı ve bunlarda yavaş yavaş teorilerini geliştirdi 1921'de Fizik Nobel Ödülü'nü kazandı

Yabancı ülkelere bir çok gezi yapmakla birlikte 1933'e kadar Berlin'de yaşadı O sıralarda Almanya'daki Nasyonal Sosyalist rejimin tutumu dolayısıyla Almanya'dan ayrılmak zorunda kaldı Paris'te College de France'ta ders verdi; burdan Belçika'ya oradan da İngiltere'ye geçti Son olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek Princeton Üniversitesinde profesör oldu 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçti Princeton'da öldü

Matematik ve fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi Kendisi özellikle zaman ve uzay için düzenlenmiş bağlılık (izafiyet) teorisiyle tanındı Bu teori üç bölüme ayrılır: Newton mekaniğinin yasalarını değiştiren ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren sınırlı bağlılık (1905); eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren genel bağlılık (1916); elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren bir teori denemesi Bu teorilerin gerçekliği, özellikle büyük kütleler veya hızlar söz konusu olduğu zaman atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle kanıtlanmıştır

Ayrıca Einstein, insancıl hareketleriyle de tanındı; barışseverdi, haksızlığa karşıydı Atom bombasının insanlık için büyük bir tehlike olduğunu biliyordu Bütün gücüyle atom enerjisinin uluslararası bir kontrole bağlanması için çalıştı

1933'te Hitler devlet başkanı Hindenburg tarafından başbakanlığa getirildi Hindenburg'un
1934'te ölümü üzerine Hitler devlet başkanlığı ile başbakanlığı birleştirmenin Alman halkı ve milliyetçiliği için daha iyi olacağından devlet başkanlığı ile başbakanlığını birleştirerek Almanya'nın tek lideri oldu Büyük bir mücadele sonucunda 1938'de Avusturya'yı, 1939'da Çekoslovakya'yı Almanya topraklarına dahil etti

Adolf Hitler, İtalya ile Almanya arasında bir anlaşma yapılmasını sağlayarak 1939'un sonlarına doğru Polonya'ya saldırdı Dünya devletleri için Hitler'in Polonya'ya saldırması, 2 Dünya Savaşını başlattı Hitler komutasındaki Alman birlikleri, çok uzun ve zor şartlar altında bir sene zarfında birçok devleti işgal altına aldı 1940 yılında işgal edilen bu devletler;
Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika ve son olarak Fransa oldu Hitler, SSCB ile konsensüs yaptı fakat çok geçmeden Hitler'in Alman halkının geleceği ve milliyetçiliği için düşündüğü engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, 1941'de yaptığı bu konsensüs anlaşmasını bozarak; Hitler SSCB'ye girmenin kaçınılmaz olduğunu düşündü Hitler ve birliklerinin SSCB'ye girmesi, yaklaşık 27 yıl önce başlayan I Dünya Savaşı'nın da etkisini sürdürmesiyle yeni bir savaş ortamı oluşturdu

Aynı yıl ABD, Almanya'nın bu ilerlemesine karşılık Fransa ve
İngiltere'nin yanında savaşa girme kararı aldı 1943'te Hitler ve birlikleri hiç hesap etmedikleri hava koşulları nedeniyle Napolyon'da SSCB'ye yaptığı saldırıda hava koşullarını hesap etmemişti) SSCB'de ve Kuzey Afrika'da gerilemeye başlayınca; Hitler savunmanın önemini daha iyi kavramış oldu 1944'te generallerinden bazıları onu öldürmek istediler fakat başarısızlığa uğradılar
1945 Nisanı sonunda, Almanya'nın yenilgisi kesinleşip Ruslar Berlin'de ilerlerken, son zamanda evlendiği Eva Braun ile (bazı yazarlar intihar ettiklerini söylüyorlar) beraber ortadan kayboldu


Alıntı Yaparak Cevapla