Prof. Dr. Sinsi
|
Tarih Dönem Ödevi Konuları, Yavuzun Mısırın Fethi, Tarih Dersi Dönem Ödevi Konuları
Mısır ve Suriye´yi elinde tutan Memlukler, ünlü hükümdarları Baybars (1260-1277) zamanındaki yerde saydıkları halde Osmanlılar, özellikle XV yüzyılda, her alanda büyük ilerleme göstermiş, çok güçlü bir duruma gelmişlerdi Osmanlılar´ın Batı´da ki başarılarını, bir İslam devleti olarak, sevinçle karşılayan Memlukler, onların Anadolu Türk Birliğini kurmasını, özellikle arada tampon bir devlet olan Dulkadir Beyliği ile ilgilenmelerini endişe ile karşıladılar İki devlet arasında ilk anlaşmazlık Fatih zamanında başladı Bu anlaşmazlık, II Bayezıd zamanında savaşa dönüştü ve Osmanlılar bu savaşlardan zararlı çıktılar Toroslar´ın ötesinde Memluklerin itibarı çok yükseldi Bu yenilginin lekesini ise ancak Yavuz silebilirdi
Diğer yandan Yavuz, yaradılıştan, cihangir olmak emelini güden bir kimse idi O, bir konuşmasında, “dünya, bir padişaha yetecek kadar geniş değilmiş” demiştir Yavuz her şeyden önce, İslam dünyasını elinde toplamak istedi O sırada ise, kutsal sayılan yerler (Mekke, Medine ve Kudüs) Memlukler´in elinde idi Bundan dolayıdır ki onların İslam dünyasında büyük saygınlıkları vardı Yavuz, onların bu alanda ki üstünlüklerini hoş karşılayamazdı Onun, Memlukler´e savaş açarak onları dize getirmesi, ellerindeki kutsal yerleri alması ve üstünlüklerine son vermesi gerekliydi
Memluklerin Dulkadir Beyliği ile ilgilenmeleri, yurtlarına sığınan Osmanlı Şehzadelerini kabul etmeleri ve nihayet, İran´a gidecek Osmanlı ordusuna Memlukler´in yol vermemeleri savaşın bahanesi idi Zaten son bahaneyi Yavuz yaratmıştı
b)Merc-i Dabık Savaşı (1516)
Yavuz, saltanatının ilk sıralarında Memluk hükümdarına saygılı mektuplar yazdı O yönden kendisine bir zarar gelmesini önledi
Yavuz, Mısır´a gönderdiği mektupların birinde, “Memluk sultanı benim babamdır Ondan dua beklerim  Ben şah´ın çadırını yeryüzünden kaldırmayınca dönmeyeceğim Barış için aramıza girmesin yazmıştır ” diye yazmıştır Diğer yandan Yavuz, Memluk ileri gelenlerinden bazı kimseleri elde etmişti Bunlardan, özellikle Halep Beylerbeyi Hayr Bey aracılığı ile, Mısır´ın iç durumu hakkında en doğru bilgiyi almakta idi
Osmanlı devletinin gücünden ve güneye kaymasından endişe eden Memluk Sultanı, önleyici bazı tedbirler aldı Nihayet bir ordu ile Halep´e geldi Yanında, Yavuz Sultan Selim´in yeğeni Kasım da vardı Gerektiğinde ondan yararlanmak istiyordu
Yavuz, görünüşte, Doğuda, İranlılar´la yapılan savaşa yardım etmek üzere Vezir-i âzam Sinan Paşa´yı, bir ordunun başında doğu Anadolu´ya gönderdi Kendisinde 1516 haziranında yola çıktı Osmanlı donanmasına da Suriye kıyılarına gönderdi Sinan Paşa, Diyarbakır´a gitmek için, Memluk topraklarından geçme izni isteyecek, olumlu cevap alamazsa ordunun yönünü güneye çevirecek ve Memluk topraklarına saldıracaktı Yavuz, böylece savaşın sorumluluğunu Memluk devletine yüklemek istiyordu
Memlukler, Osmanlı ordusunun kendi topraklarından geçmesine izin vermediler Bunun üzerine, Memluk sultanının, Şiî Safevi hükümdarı ile ittifak edeceği ve Osmanlı ordusunu arkadan vuracağı haberi yayıldı Yavuz, Merc-i dabık savaşından sonra yayınladığı “Beşaret-nâmede”, Kansu´nun Şah İsmail´e yardım düşüncesi ile Halep´e inip cümle askeri yoluna geldiğini, bu sebepten mecburen savaşa giriştiğini, Arap yurtlarını zahmetsizce ele geçirdiğini ve Hac yolunu açtığını bildirmektedir Böylece asker, Memlukler´e savaşın lüzumuna inandırıldı Bundan sonradır ki ordunun yüzü güneye yöneldi 28 temmuz 1516´da Memluk sınırı geçildi
Bu sırada, Kansu Gavri´den bir elçi geldi Yavuz, Mısır elçisini iyi karşılamadı Onun sakalını keserek, Halep´e, Kansu Gavri´nin yanına gönderdi (o devirde sakal kesmek büyük bir hakaretti) Yavuz, elçiyi gönderirken, “Efendine söyle, Merc-i dabik´ta karşıma çıksın” diye bildirdi Daha öncede Kansu Gavri, Yavuz´un kendisine gönderdiği elçiye hakaret ederek hapse attırmış, birkaç gün sonrada hapisten çıkararak “ Gerçekten İran´la savaşmak istiyorsanız, niçin donanmanızı İskenderiye sularına gönderdiniz ” sözleriyle Yavuz´un yanına göndermişti Bu olay üzerine savaş kaçınılmaz oldu
Suriye ve Mısır´ın coğrafi durumundan dolayı harekât ve savaşın zor olacağı sanılıyordu Fakat, hiç de böyle olmadı Daha başlangıçtan itibaren Osmanlılar´a sığınanlar oldu Bunlardan ilki Antep valisi Yunus Bey idi Kendisi gerek Memluk idaresi gerekse ordunun hareketi bakımından önemli bilgiler verdi ve yardımda bulundu
Ağustos 1516´da Osmanlı ve Memluk orduları, Dabık Çayırlığı´nda karşılaştılar Memlukler süvarilerine güveniyordu, top üstünlüğü ise Osmanlılardaydı Kuvvet miktarı ise Osmanlı ordusu 60 000, Memluk ordusu 80 000 di Yavuz´un cesareti ve dahiyane yönetimi savaşın kazanılmasında büyük etken oldu Önce, Memluk ordusundaki hayır Bey birlikleri bozuldu Hayır Bey Halep üzerinden Şam´a kaçtı Bozgun, bütün Memluk ordusu kapladı Mısırlılar darmadağın oldu Uyarmalara rağmen ihtiyar Kansu Gavri kaçamadı ,inme indi ve öldü
Savaş sonunda Memluk hükümdarının çadırında 200 kantar gümüş ve 100 kantar altın bulundu Halep, Hama, Humus ve Şam, Yavuz´un eline geçti Memluk ordusunda bulunan Halife III Mütevekkil ve kısa bir süre sonrada Halep Beylerbeyi Hayır Bey tutsak edildi Hayır Bey Osmanlı devleti hizmetine girdi
Yavuz, daha Şam´da iken, Osmanlı ordusu Filistin´i fethetti Lübnan kendiliğinden boyun eğdi Vezir-i Azâm Sinan Paşa, Gazza dolaylarında Mısırlılar´ın son direnmesini de kırdı Mısır kuvvetleri kumandanı olan Gazza valisi Canberdi Gazali, perişan bir şekilde Mısır´a kaçtı
c)Ridaniye Savaşı (1517)
Suriye bozgunundan Kahire’ye kaçan Memlük Beyleri, burada, Kansu Gavri’nin Vekili olarak bulunan yeğeni Tomambay’ı hükümdar seçtiler Bunu işiten Yavuz Selim, Tomambay’a bir mektup yazdı Osmanlı devletine bağlanırsa, kendisine, Gazza’dan itibaren, bütün Mısır valiliğini vereceğini bildirdi
Fakat, Tomambay,Yavuz’un teklifini kabul etmedi Çünkü o ve birçok Mısır Beyleri Suriye’nin işgalinin geçici olduğunu ve Yavuz’un Mısır’a giremeyeceğini, daha önceki Moğullar (1260) ve Timur (1401) gibi geri döneceğini sanıyorlardı Osmanlı ordusunda da Tih çölünün geçilemeyeceği düşüncesinde olanlar vardı Fakat, hiçbir şey, Yavuz’u azminden döndüremedi
Yavuz Sultan Selim, bedevi şeyhlerini elde etti Onlara bol altın vererek develer satın aldı Çölü geçmekte develerden ve şeyhlerin yardımından yararlandı Nihayet çöl, yağmur altında selametle geçildi Mısır ordusunun bulunduğu Ridaniye (reydaniye) ye varıldı
Memlükler, Kahire’nin çok yakınında bulunan Ridaniye köyünü iyice tahkim etmişlerdi Buradaki Mısır ordusunda 200 tane de top vardı Sinan Paşa’nın yaptığı keşif sonunda, Ridaniye tahkimatının çok sağlam olduğu ve Mamlük toplarının çakılı olduğu anlaşıldı
Yavuz, Ridaniye’de, Memlüklerin düşünemedikleri bir taktik kullandı Düşman karşısında gösteriş saldırısında bulunmak üzere, birkaç alay asker bıraktı Kendisi, Süvari birliklerini alarak, geceleyin, EL-Mukaddem dağını dolaştı Memlük ordusunun arkasına düştü Oradan saldırıya geçti Memlükler büyük şaşkınlığa düşmekle beraber canla başla karşı koydular
Yavuz’un dahice planı dolayısıyla çakılı olan Memlük topları işe yaramadı Osmanlı topları hareket edecek durumda idi Savaşta ilk olarak yeni dökülmüş yivli toplar kullanıldı (Yivli top Almanya’da ancak 1868’de kullanılmıştır )
Ridaniye savaşı sırasında, Tomambay, son bir ümit olarak Yavuz’u yakalamaya veya öldürmeye karar verdi Tepeden tırnağa kadar zırh giyinmiş gözüpek fedailerle birlikte, Yavuz’un çadırına doğru şiddetle saldırıya geçti Osmanlı ordusunu yardı ve Otağ’ı Humayun (padişah çadırı) yanına kadar vardı Fakat iyi bir şans eseri padişah orada yoktu Mısırlılar Vezir-i Azam Sinan Paşa’yı ve bazı Osmanlı Beylerini öldürdüler Sonra geldikleri gibi süratle geri döndüler
Tomambay başarıdan ümidini keserek kaçtı Ordusu dağıldı Çadırı, hazinesi ve ordusunun bütün topları Osmanlılar’ın eline geçti
Yavuz, düşman ordusunun dağılmasından üç gün sonra, Kahire’ye girdi Fakat şehir tehlikeli olabileceğinden tekrar ordugaha döndü Kahire’de pek az kuvvet bıraktı Bu durumdan yararlanmak isteyen Tomambay bir baskın hareketi düzenleyerek Kahire’ye girdi Şehirdeki Osmanlı kuvvetlerini kılıçtan geçirdi Üzerine gönderilen yeni Vezir-i Azam Yunus Paşa kanlı sokak savaşlarından sonra Kahire’yi tekrar aldı Tomambay kadın kıyafetine girerek kaçtı Artık hiçbir ümidin kalmadığını gören bir kısım Memlük Beyleri Yavuz’a sığınmk zorunda kaldılar Bunlardan biri Canberdi Gazali idi
Şehsuvar oğlu Ali Bey’in kovaladığı Tomambay, yakalanarak Yavuz’un yanına getirildi Osmanlı padişahı Tomambay’ı çok iyi karşıladı Cesaret ve yiğitliğinden dolayı ona takdirlerini bildirdi Onu öldürmeyi hiç düşünmüyordu Fakat daha önce Osmanlılar’a sığınmış olan bazı Memlük Beyleri Tomambay’ın hayatta kalmasını kendileri için tehlikeli gördüler Yavuz’u onun aleyhine kışkırttılar Mısır yerlilerinin de Tomambay’a ümit bağlayan bazı davranışları işitildi Tomanbay,bir konuşmasında, Osmanlılar´ın kuvvet ve yiğitlikle değil, topları sayesinde başarı kazandıklarını söylemişti Böylece Yavuz´un başarısını küçümsemişti Bu tutumu Yavuz´un canını sıkmıştı Bir gün de bir bedevinin, Tomanbay´ın ömrüne duacı olduğunu işitmişti Nihayet Yavuz böyle bir yiğidi geride bırakmanın tehlikeli olabileceğini de düşünerek Tomambay’ı öldürttü
d)Mısır Savaşı’nın Sonuçları:
Yavuz’un mısır savaşı sonunda bütün Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlılar’ın eline geçti Buralardan elde edilen bol altın, gümüş ve diğer ganimetler İstanbul’a gönderildi Osmanlı hazinesi genişliğe kavuştu
Yine bu savaş sonunda Kızıldeniz’e ve buradaki ticaret yoluna Osmanlılar hakim oldu Kızıldeniz’in önemli limanlarından yararlanıldı Bu deniz, bir Osmanlı iç denizi haline geldi
Mısır’dan birçok sanatçı ve sanat eseri İstanbul’a yollandı Osmanlılar’ın eline esir düşen Mısır’daki son Abbasi Halifesi III Mütevekkil de deniz yolu ile İstanbul’a gönderildi
Mekke Şerifi Kutsal emanetler ile Mekke’nin ve Hz Peygamber’in türbesinin anahtarlarını Kahire’de bulunan Yavuz’a gönderdi Böylece Hicaz’da Osmanlı’ya bağlanmış oldu Melikşah devrinden itibaren Türkler’in miktarı epeyce artmış olan Yemen’den de Kahire’ye Yavuz’la görüşmeye elçiler geldi (1517) Yemen Osmanlı yüksek egemenliğini tanıdı
Kısa bir sürede bütün Suriye ve Mısır’ın Türkler’in eline geçtiğini ve büyük bir Osmanlı donanmasının Kahire’ye demir attığını (19 Mayıs 1517) gören Venedik Cumhuriyeti, Kıbrıs adası için, Memlük devletine ödediği yıllık 8 000 duka altını Mısır’ın yeni sahibine göndereceğini bildirdi
tarih dönem ödevi konuları, yavuzun mısırın fethi, tarih dersi dönem ödevi konuları ,tarih dersi dönem ödevleri, tarih dersleri dönem ödevi konuları, anadolu lisesi ingilizce dönem ödevi konuları ,tarih dersi dönem ödevi, osmanlı padişahları dönem ödevi, bu seneki dönem ödevlerinden tarih, ingilizce dönem ödevi mektubu, osmanlı ordusu yıllık ödev, osmanlı ordusu dönem ödevi ,ilk osmanlı parası dönem ödevi ,tarih ödev konuları ,tarih dönem ödev listesicom
|