|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Devletinde Yükselme Dönemi- Osmanlı Dönemi Yükselme Dönemi Padişahları Kimler
Osmanlı Devletinde Yükselme dönemi- osmanlı dönemi yükselme dönemi padişahları Kimler
Osmanlı Devletinde Yükselme dönemi- osmanlı dönemi yükselme dönemi padişahları Kimler
Osmanlı Yükselme dönemi 2
II SELİM DÖNEMİ (1566-1574)
- Sakız adası Cenevizlilerden alındı (1568)
- Yemen tamamen Osmanlıya bağlandı (1568)
- Güney Doğu Asya'daki Endonezya adalarından biri olan Sumatra adasında yaşayan Müslümanlara Por*tekiz saldırıları nedeniyle yardım gönderildi
- Kıbrıs Venediklilerden alındı (1571) Doğu Akde*niz'deki ticari ve siyasi çalışmalar tamamen Osmanlıların egemenliğine alındı
- İnebahtı deniz savaşı oldu (1571) Kıbrıs'ın Os*manlılara geçmesine tepki olarak kurulan Haçlı do*nan*ması Osmanlı donanmasınıııı Mora'daki İnebahtı li*ma*nında yaktı Sokullu donanmayı kısa zamanda oluş*turdu Bunun üzerine Venedikliler ticari çalışmalarını sürdürmek için Osmanlı Devletiyle barış yaptı
- Tunus İspanyollar'dan geri alındı (1574)
III MURAT DEVRİNDE 1574 - 1579 YILLARI ARASINDA OLAYLAR
- Lehistan kralı ölünce ülkede taht kavgaları çıktı Sokullu Fransa'nın desteğini alarak, Erdel Beyini Lehis*tan Kralı yaptı Böylece Osmanlı Devletinin etkinliği Baltık denizine kadar ulaştı
Fas sultanlığında iktidar çekişmesi vardı Sokullu, Cezayir beylerbeyi Ramazan Paşa'yı, Portekizlilerin, bu*rada üstünlük kurmasını önlemek için görevlendirdi Por*tekiz kralı, Vadi-üs Sebil savaşinda
Safeviler'de iktidar çekişmesi olunca, Kafkasya seferine çikildi Kafkasya'da bir kisim yerler alindi Kirim Hanligi ile karadan baglanti kuruldu
yenilgiye ug*ra*tildi Fas sultanligi Osmanli himayesine girdi (1577) Atlas ok*yanusuna ulaşildi

Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanli Devleti’nin sinirlarini gösteren harita
SOKULLU MEHMET PAŞA VE
TÜRK-İSLAM DÜNYASI
DON - VOLGA KANAL PROJESİ
Don-Volga Kanal Projesi, Sokullu Don (Ten) ve Volga (İdil) ırmaklarını bir ka*nalla birleştirerek, donan*mayı, Karadenizden, Hazar denizine geçirmeyi düşün*müştür Bu projedeki başlıca amaçları şun*lardır:
Altınordu devletinin yıkılmasıyla kurulan Türk han*lıklarını, Osmanlı egemenliğine almak
Türk hanlıklarını, Rus egemenliğinden kurtarmak
İran savaşlarında asker ve malzeme göndermeyi kolaylaştırmak ve İran'ı almak
Orta Asya Türkleriyle yakın ilişkiler kurmak
SÜVEYŞ PROJESİ
Amaçları:
Hindistandaki ve Endonezya'daki müslümanlarla bağlantı kurmak
Hind deniz ticaretinden yararlanmak, Uzakdoğu Asya ülkeleriyle ilişkiler kurmak
Portekizlilerin Hint okyanusundaki etkinliğini sona erdirmek, Ortadoğuda kara ticaretini geliştirmek
Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak
MARMARA - KARADENİZ KANAL PROJESİ
Sakarya nehri, Sapanca gölü ve İzmit körfezini birbi*rine bağlayarak Karadeniz ve Marmara arasında deniz yolu kurulmasını sağlamak Mimar Sinan bu projeyle gö*revlendirildi Çalışmalar sonuçsuz kaldı
- Don ve Volga kanal projesi, Kırım Han'ın gücünü ve yetkilerini kaybedeceğini düşünerek işçileri isyana teşvik etmesi, projeyi başarısızlıkla sonuçlanmasına ne*den oldu
SOKULLUNUN ÖLDÜRÜLMESİ
Kanuni dönemi dışında, hiçbir sefere katılmaması, sefer*lere karşı olması, çevresndekileri görevlere ata*ması, Sokulluya eleştiriler yapılmasına neden oldu Bu durumlar Sokullunun öldürülmesine neden oldu (1579) Osmanlı tarihçilerine göre Sokullunun öldürülmesiyel Yükselme Devri sona erdi Duraklama Devri başladı
KURULUŞ VE YÜKSELME DEVRİNDE OSMANLI KURUMLARI- KÜLTÜR VE UYGARLIK
DEVLET YÖNETİMİ
Padişah: Devletin başında Osman Beyin soyundan gelen Bey, Gazi, Han, Hakan, Hünkar Sultan gibi ünvan*larla anılan, hükümdarlar bulunurdu Saltanat babadan oğula geçerdi Büyük şehzade padişah olurdu
Fatihin hazırladığı Kanunname-i Ali Osmani ile hü*kümdarlık mutlak hale getirildi Bu kanunname ile devle*tin bütünlüğü için kardeş katli gelenek haline geldi Bu gelenek I Ahmet tarafından kaldırıldı
Şehzadeler sancak beyi olarak atandıklarında Lala denilen hocaların bilgileriyle, devlet tecrübesi kazanır*lardı
I Selim'in, Mısır'ı fethinden sonra Osmanlı padişah*lar Halife ünvanı aldılar Halife Rüy-yı zemin (Dünya hali*fesi), Zıllulahi Filâlem (Allahın yeryüzünde gölgesi), Hali*fet'ül Müslümin (Bütün müslümanların halifesi) sıfat*larını aldılar Böylece Teokratik yetkilere de sahip ol*du*lar
Tahta gelen padişah, para bastırır, hutbe okutur, kılıç kuşanır ve komşu ülkelere haberciler gönderirdi
Divan: Devletin siyasi, idari, adli, mali ve diğer konu*larda kararlar aldığı kuruldur Topkapı sarayında Kubbe*altı denilen yerde toplanırdı Son karar padişaha aitti
Fatih ve diğer padişahlar divan başkanlığını vezira*zama bıraktılar Padişahlar Divan çalışmlarını kafes ar*kasından takip ederlerdi
Divan üyeleri, kararları birlikte padişaha sunarlardı Vezirazam, daha önce Arz odasında padişaha bilgiler verirdi Divan dağıldıktan sonra vezirazam, Paşakapısı, sonradan Babiâli denilen makamda çalışmasına edvam ederdi
Divan üyeleri Vezirazam (Sadrazam), Vezirler, Ka*zeskerler, Defterdar, Nişancı, Müftü, Asıl üye olmayan Reisülküttap, Kaptan-ı Derya ve Yeniçeriağası toplantı*lara katabilirdi
Vezirazam: Padişahın vekili ve divan başkanıdır Padişahın mühürünü taşırdı Padişah, sefere çıkmadı*ğında, orduyu komuta ederdi Bütün işlerden sorum*luydu
Vezirler: Ulema (bilginler) sınıfından seçilirdi Resmi ünvanları Kubbealtı vezirleridir Divan'da görüşlerini bil*dirirler, padişaha ve sadrazama devlet işlerine yardımcı olurlardı Serdar (Komutan) olarak seferlere katılırlar ve emirlerinde asker bulunurdu Maaş yerie Has denilen toprak alırlardı
Kazaskerler: Vezirlerden sonraki üyelerdir Önceleri bir kazasker vardı, daha sonra Rumeli ve Anadolu ka*zas*keri olmak üzere sayıları iki oldu Rumeli kazaskeri rütbe ba*kımından daha önde idi Divan'daki büyük hu*kuki davalara bakarlardı Bölgelerindeki kadıların ve mü*derrislerin gö*revlendirilmesini yaparlardı Kazaskerlere Sadr ünvanı verilirdi
Defterdarlar: Kuruluş döneminde bir defterdar vardı Fatih döneminde Rumeli ve Anadolu Defterdarı olarak sayı ikiye yükseldiiki defterdarlık oluşturuldu Sadra*zamla birlikte devletin mali işlerine bakardı Başdefter*darın onayı olmadan harcama yapılamazdı Rumeli def*terdar, Kazaskerlerden sonra gelen üye idi
Nişancı: Devletlerarası yazışmalarla ilgilenirdi Fer*man ve beratlar üzerine padişahın tuğrası (imzası)'nı çe*kerdi Has, zemet, tımar defterlerini tutar, bunların dağı*tımına bakardı Kanunları çok iyi bilirlerdi, gerekti*ğinde Divan'a bilgiler verirlerdi
Müftü: Divan kararlarının İslam dinine uygun olup olmadığı konusunda fetva verirdi Halife ünvanını alın*ma*sından sonra önemleri arttı Resmi bir makam olarak, müftülüğün ne zaman kurulduğu belli olmamakla bera*ber, devletin başlangıcından beri, divan çalışmalarında yer almıştır Kanuni devrinde Şeyh-ül İslam adı verilmiş olup sadrazama eşit sayılmıştır
Reisülküttap: Doğrudan divan üyesi değildi XVII yy'dan sonra önemi arttı Katipler sınıfından bilgili kişiler arasından seçilirdi Devletin gizli yazışmalarını yapardı Zamanla dış ilişkilerle ilgili görevleri yerine getirdiler
Kaptan-ı Derya (Kaptanpaşa): Deniz kuvvetlerinin başkomutanıydı Donanma ve denizcilikle ilgili işlerden sorumlu idi İlk zamanlarda devlet içerisinde makam ola*rak yeri Anadolu beylerbeyinden sonraydı XVI yy'ın ikinci yarısıda, vezir rutbesiyle Divan üyesi oldu
Yeniçeriağası: Yeniçeri ocağının amiriydi Ve*zir rüt*besini almışsa, Divana katılırdı Vezir değilse top*lantıya katılmaz, padişahla doğrudan görüşürdü
MEMLEKET YÖNETİMİ
Ülke toprakları yönetim bakımından üçe ayrıldı
1 Merkeze bağlı eyaletler,
2 Merkeze bağlı hükümet ve beylikler,
3 Özel yönetimi olan beylikler
Eyaletler san*caklara, sancaklar kazalara ve kazalar da köylere ayrılmıştı
MERKEZE BAĞLI EYALETLER
Rumeli beylerbeyi ve Anadolu beylerbeyliği olarak ikiye ayrılmıştır Rumeli beylerbeyi makamca yüksekti Beylerbeyleri başarılı olduktan sonra vezir olurlardı Beylerbeyinin eyalet merkezine paşasancağı
denilirdi Memleket idaresindeki başlıca görevliler şunlardı: Kadı: Kazaları yönetir ve adalet işlerine bakardı
Subaşı: Sancak ve kazalarda güvenliği sağlayan, askeri yetkileri olan görevliler idi
Eyaletler toprakları dirliklere ayrılarak maaş karşılığı askerlere ve devlete hizmet edenlere verilirdi Başlıca eyaletler Rumeli, Bosna, Anadolu, Trabzon, Şam, Budin, Temeşvar, Halep, Diyarbakır
İstanbulun yönetimi: Başkent olduğundan, yönetimi ayrıydı Güvenliği Yeniçeri ağası ile Subaşı sağlardı Be*lediye işlerine şehir emini bakardı Adalet işlerine de taht kadısı yürütürdü
MERKEZE BAĞLI HÜKÜMET VE BEYLİKLER
İç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı devletine bağlı yerlerdir Başlıcaları Kırım Hanlığı, Eflak beyliği, Boğdan beyliği, Erdel beyliği, Hicaz emirliği Hicaz emir*liği dışındakiler, savaşta orduya kuvvet gönderirler, yıllık vergi verirlerdi
ÖZEL YÖNETİMİ OLAN EYALETLER
Merkeze uzak eyaletlerdir Bağdat, Mısır, Trablus*garp, Tunus, Cezayir, Yemen ve Basra topraklar dirlik*lere bölünmezdi Bu eyaletlerin valilerine ve komu*tan*la*rına Saliyane (yıllık) denilen maaş verilirdi Bundan do*layı bu eyaletlere saliyaneli eyaletler adı da verilmiştir Bu eyaletlerin geliri ilitzama verilirdi İltizam usulünde eyaletlerden alınacak vergi, önceden hazineye, mültezim denilen kişilerce peşin verilirdi Mültezimler verdikleri vergiyi eyaletlerden toplardı
Trablusgurp, Tunus ve Cezayir'den oluşan üç eya*lete Garp ocakları denirdi
TOPRAK YÖNETİMİ
Köylerde yaşayanların nüfusu, ekonomik faaliyetleri, yazılarak gelirleri belirlenirdi I Murat zamanında toprak*ların dağıtımına başlanmıştır Kanuni zamanında bu usul daha düzenli hale getirilmiştir II Selim döneminde ise topra*ğın dağıtımı kanunla yapılmaya başlamıştır Bu iş*leri Nişancı yapmıştır
Toprakların yönetimi devlet elindeydi Üç yıl ekilme*yen toprakları, devlet başkasına verirdi
Toprak hukuki yönden öşür, haraç, miri olmak üzere üçe ayrılmıştır
Öşür arazi: Müslümanlara ait topraklardır Ürünün onda biri oranında vergi alınırdı
Haraç arazi: Hristiyan halkın elindeki topraklardır Toprak sahipleri haraç denilen vergi verirlerdi
Miri arazi: Devlete ait olan arazilerdir
MİRİ ARAZİ ÇEŞİTLERİ
Vakıf arazi: Gelirleri medrese, hastahane, imaret, kervansaray ve dini yerlere verilen topraklardır Vakıf arazi satılamazdı
Yurtluk Arazi: Gelirleri sınır boylarındaki beylere bı*rakılan topraktır
Ocaklık Arazi: Geliri kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan topraktır
Yurtluk ve Ocaklık araziler satılamaz, bağışlanmaz, vakıf yapılamazdı
Mukataa: Geliri hazineye gelen topraklardır Bu top*raklar iltizama verilir Mültezimler hazine adına geliri toplardı
Dirlik: Görev karşılığı olarak başarılı kişilere verilen topraktır Dirlikler devlet malı olup gelirlerine göre Has, Zeamet, Tımar olmak üzere üçe ayrılır
Has: Yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan dirliktir Padişahlara divan üyelerine, yüksek dereceli memurlara verilirdi Göreve karşılık, Has alanlar devlete sipahi ya da Cebeli denilen (atlı asker) yetiştirirdi
Zeamet: Yıllık geliri yirmi bin ile yüz bin akçe arasın*dadır Orta dereceli memurlara ve komutanlara görev karşılığı verilirdi Zeamet alanlar o bölgede oturmak ve asker yetiştirmekle yükümlüydü
Tımar: Yıllık geliri üç bin ile yirmi bin akçe arasında olan dirliktir Görev karşılığı verilen Tımar, veraset yo*luyla kimseye bırakılamaz Tımar alanlar üç bin akçeyi kendi geçimlerine ayırırlardı Buna kılıçtımarı
denilir Diğer ge*lirlerle, Cebeli ve Eşkinci denilen askerler yetiş*tirir*lerdi TIMAR ÇEŞİTLERİ
a) Eşkinci Tımarı: Savaşlarda yararlılık gösteren askerlere verilirdi
b) Mustahfaz Tımar: Cami imamlarına ve hatiple*rine, saray görevlilerine verilirdi
Dirlik sahipleri ile toprağı işleyen köylü ara*sında ilişki*leri ve vergi oranını belirleyen sancak kanun*name*leri denilen kanunlar vardı Arazinin geliri ve işle*teni tah*rir defterlerine yazılırdı
MALİYE
Devletin mali işleri Başdefterdar tarafından yürütü*lürdü
Osmanlı maliyesinde bulunan hazineler:
Dış hazine: Devletin asıl hazinesidir Bu hazineye Hazine-i Ami*re verilmiştir
Iç hazine: Savaş ve diger önemli işlerin masraflari*nin karşilandigi hazinedir
Ceb-i Hümayun hazine: Padişahin şahsina ait ha*zinedir Has gelirleri ile gönderilen hediyelerden oluş*muştur
BAŞLICA GELIR KAYNAKLARI
Öşür: Devlet mali olan topraklardan müslümanlarin onda bir oraninda verdigi vergidir
Haraç: Hristiyan ve Musevi vatandaşlardan, gelir ve kazançlari üzerinden alinan vergidir
Cizye: Müslüman olmayan saglikli erkeklerden, yilda bir kere alinan vergidir Ihtiyar ve çocuklardan alinmazdi Cezyedar denilen memurlar toplardi
Agnam: Hayvancilikla ugraşanlardan alinan vergidir
|