09-10-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul'un Fethi Edilişi,İstanbul'un Fethi Nasıl Olmuştur,İstanbul'un Fethi Hakkında
İstanbul'un Fethi Edilişi,İstanbul'un Fethi Nasıl Olmuştur,İstanbul'un Fethi Hakkında
İstanbul'un Fethi Edilişi,İstanbul'un Fethi Nasıl Olmuştur,İstanbul'un Fethi Hakkında
İSTANBULUN FETHİ
Osmanlı sultanlarından 2 Mehmed Han'ın 29 mays 1453'de Bizans İmparatorluğu'nun başşehrini almasıyla kavuşulan mübarek fetih Türk - İslam tarihinde çok önemli bir yer tutan İstanbul'un Fethi, İslamiyet'le birlikte ortaya çıkan mukaddes bir ideal; yüce bir gayedir Bu ulvi gaye uğruna önce Araplar, sonra da Türkler İstanbul surları önünde seve seve can verdiler
İstanbul, 1453 senesine kadar çeşitli millet, devlet ve topluluklar tarafından bir çok defa muhasara edildi Peygamber efendimizin; "Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükamdar ve onun askerleri ne güzel askerdir" hadis-i şerifi bütün müslüman sultan ve kumandanların bu şehri fethetmek arzu ve gayretlerini harekete geçirdi Müslümanlar, feth-i mübini gerçekleştirmek için pek çok teşebbüste bulundular İslam aleminde dört halife hazret-i Osman devrinde 655 senesinde yapıldı Emeviler devrinde, hazret-i Muaviye, oğlu Yezid kumandasında bir orduyu İstanbul'u muhasara için gönderdi Bu muhasara da büyük sahabelerden hazret-i Ebu Eyyub el-Ensarı de bulunuyordu 669 baharında kuvvetli bir şekilde muhasara edilen istanbul, feth olunamadı Hazret-i Ebu Eyyub el-Ensari bu kuşatma sırasında dizanteriden vefat edip, İstanbul surları yakınına defnedildi Emevi donanması 673'de tekrar İstanbul önlerine geldi 7 sene süren bu muhasarada donanma kışın Kapudağ sahillerinde barınırdı Muhasaralrda Bizanslıların Rum ateşi kullanmalarından dolayı muvaffak olunamadı 714 senesinde büyük bir ordu ile İstanbul üzerine yürüyen Mesleme bin Abdülmelik ile Ömer bin Abdülaziz, 716'da karadan ve denizden şehri muhasara altına aldılar Ancak muhasaranın uzun sürmesi dolayısıyla donanma ve kara kuvvetlerinin ikmalsiz kalması, kışın şiddetli geçmesi ve Bizanz, İstanbul'da Darülbalat adı ile içinde bir cami bulunan konak yaptırmayı kabul etti 781'de Abbasi halifesi el-Mehdi, oğlu Harun Reşid kumandasında bir orduyu İstanbul üzerine gönderdi Boğaz içine kadar gelen ordu Bizans'ı haraca bağlayıp geri döndü
Onuncu asırda, İslamiyeti kabul eden Türkler, büyük şevk ve iman ile İstanbul'un fethini ulvi bir gaye olarak benimsediler 1071 Malzgrid zaferinden sonra Anadoluya yerleşen Türkler, 2 sene gibi kısa zamanda Marmara denizi ve boğaziçi sahillerini ele geçirerek İstanbulu tehdide başladılar Onbirinci asırın sonlarında Papa'nın öncülüğnde hristiyanların mukaddes beldelerini müslümanlardan kurtarmak için düzenlenen haçlı seferi İstanbul'un fethini geciktirdi
1229'da Osman Gazi'nin kurduğu osmanlı Devleti padişahları ve askerleri hadis-i şeifde müjdelenen ulvi gayeye ulaşmak arzusuyla faaliyetlerde blundular Osman Gazi ölüm döşeğinde oğlu Orhan Gazi'ye "İstanbul'u al, gülzar et" diyerek vasiyette bulumuştu İsatnbul'un fethinin ilahi bir vad olduğunu bilen Osmanlı sultanları ısrarla bunun üzerinde durdular 1391 senesinde sultan Yıldırım Beyazıd Han İstanbul'u kuşattı Abluka şeklinde devam eden bu kuşatma; İstanbul'da bir Türk garnizonu mahallesi, camiü mahkeme kurulması ve kadı (hakim) ile her sene on bin altın haraç verilmesi şartı ile kaldırıldı Bizans'ın bu şartları yerine getirmemesi üzerine şehir 1395'de tekrar kuşatıldı Haçlı ordusunun Niğbolu üzerine muhasara gevşetildi Niğbolu zaferinden sonra Yıldırım Bayezid Karadeniz'den gelecek haçlı donanmasına mani olmak için Şile'yi zabtetti ve boğaz içinde Anadolu (Güzelce) Hisarı'nı yaptırdı 1397 senesinde muhasaryı şiddetlendiren Yıldırım Bayezid, Bizanslıların İstanbul'da bir Türk mahallesiyle şer'iyye mahkemesi ve cami kurulmasını ve haraç vermeyi kabul etmeleri üzerine muhasarayı kaldırdı Yıldırım Bayezid Han'ın son kuşatması 1400'de başlayıp Timur Han'ın Osmanlı topraklarına girmesi ile son buldu Fetret devrinde İstanbul Musa Çelebi tarafından kuşatıldı ise de, Bizans entrikaları yüzünden neticesiz kaldı Sultan ikinci Murad Han, 1422 senesinde İstanbul'u kuşattı 4 ay kadar süren bu kuşatmada her türlü savaş taktiği ve zamanın teknik imkanları kullanıldı Büyük veli Emir Sultan'ın da sefere katılması ordunun maneviyatını yükseltti İstanbul'un düşmesi an meselesi haline geldi Meşhur Bizans entrikaları tatbik edilerek, Anadolu'da Osmanlıya karşı ittifak tesis edilince, iki cephede savaşmanın güçlülüğü yüzünden muhasara kaldırıldı
Osmanlı Türklerinin Trakya, Boğaz ve Kocaeli yarımadasını alması ile Bizans, İstanbul dahil bir kaç şehirden ibaret kalmıştı Toprak ve nüfus azınlığına rağmen, Avrupa hıristiyanlarının hamisi durumunda olan Bizans, Papa'nın desteğini görüyordu Bizans kendisi için tehlike kabul ettiğ Osmanlı Devleti'nin devamlı zararına çalışıyordu Anadolu Türk beyleri, Bizans entrikaları doğrultusunda Osmanlı Devletine taaruz ediyordu
Çocukluğundan itibaren devrin en büyük alimlerinden manevi bir terbiye alarak, dini ve milli kültür ve cihangirlik şuuru içinde yetiştirilen şehzade Mehmed, İstanbul'u fethetmek ve böylece manevi müjdelere mazhar olmak gayesinde idi Bu sebeple henüz 19 yaşında iken 1451'de ikinci defa saltanat tahtına oturur oturmaz bu büyük idealini gerçekleştirmeye çalıştı
Fetih öncesi Bizans'ın en önemli kuvvet ve ikmal yolu olan boğazı, Osmanlı kontrolü altına almak maksadıyla Anadolu Hisarı'nın karşısına yerini bizzat kendisinin tespit ettiği Rumeli (Boğazkesen) Hisarı'nınyapımını başlattı Planınıda bizzat kendisinin yaptığı hisar, 4 ay gibi kısa zamanda bitti Bizanslılar iyice sıkıştırılıp, dış dünyayla alakalarının kesileceğini, hisarın yapımı devam ederken anlayıp hisarın yapılmasını dudurmak için elçi gönderip, teşebbüse geçmişlersede, Fatih Sultan
|
|
|
|