Yalnız Mesajı Göster

Anadolu’Da, İtilâf Devletleri İle İstanbul Yönetimine Karşı Başlayan Millî Hareketi

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu’Da, İtilâf Devletleri İle İstanbul Yönetimine Karşı Başlayan Millî Hareketi



ÖZET
Anadolu’da, İtilâf Devletleri ile İstanbul Yönetimine karşı başlayan Millî Hareketi
Anadolu’da, İtilâf Devletleri ile İstanbul Yönetimine karşı başlayan Millî Hareketi engellemek için kurulan teşkilâtlardan biri de, Anadolu Islahatı Olağanüstü Genel Müfettişliğidir 28 Nisan 1920’de kurulan teşkilâtın başına Müşir Zeki Paşa getirilmiştir Kuva-yı İnzibatiye’yi yönlendirmeye ve daha sonra onun yerine Kuva-yı Seferiye’yi kurmaya çalışan Zeki Paşa, çok önemli bir faaliyet gösterememiştir Bir ara Ankara’daki Mustafa Kemal ile de temas kurmuş ise de, olumlu bir sonuç elde edememiştir Millî Harekete karşı izlenecek politika konusunda, İtilâf Devletleri arasındaki fikir ayrılıkları, Zeki Paşanın elini kolunu bağlamıştır Bu yüzden kadrolaşmasını bile tamamlayamadan 23 Haziran 1920’de etkisiz hale getirilmiş ve 3 Kasım 1920 tarihinde de kapatılmıştır Böylece, Millî Hareketi yok etme amacı taşıyan bu teşkilâtın kendisi yok olmuştur

Anahtar Kelimeler
Müfettişlik, Zeki Paşa, Millî Hareket, Kuva-yı İnzibatiye, İstanbul Yönetimi

THE EXTRAORDINARY GENERAL INSPECTORSHIP OF ANTOLIAN REFORMS

ABSTRACT

One of the organization founded in Anatolia in order to prevent the National Movement against the Allied Powers and Istanbul Government was the Extraordinary General İnspectorship of Anatolian Reforms Zeki Pasha, the Field Marshal, was brought to the head of this organization founded on the 28th of April 1920 He tried to direct the Disciplinary Force and then to found the War Force in place of the Disciplinary Force, but with little or no effect

For a moment he contacted Mustafa Kemal in Ankara, but he couldn’t get a positive result out of it The differences of the ideas among the Allied Powers prevented him from acting freely about the policy towards the National Movement So he was stopped from establishing the organization and on the third of November 1920 İt was closed Thus the organization which was meant to annihilate the National Movement was annihilated itself

Key Words
İnspectorship, Zeki Pasha, the National Movement, the Disciplinary Force, The Istanbul Administration

1 Giriş

Anadolu’daki Kuva-yı Millîyeciler ile İstanbul Yönetimi arasında, TBMM’nin açılışına kadar, şiddeti düşük bir çekişme yaşanmıştır TBMM’nin açılışı öncesindeki bu çekişme ve çatışma; Mustafa Kemal’i görevden alma, Sivas Kongresi’ni dağıtmak için Elazığ Valisi Ali Galip’i görevlendirme, Tahkik ve Nasihat Heyetleri gönderme gibi geçici olarak düşünülmüş ve uygulamaya konulmuş hareketlerdir Fakat TBMM’nin açılışından sonra tartışmanın ve çekişmenin boyutu değişmiştir Çünkü Anadolu Hareketi, yeni ve önemli bir şekil almaya başlamıştır Türk ulusunun desteğini alan ve organize olmuş bir hareket küçümsenemezdi Bu durum, hem İtilaf Devletlerinin ve hem de İstanbul Yönetiminin dikkatinden kaçmamıştır Adı geçen iki güç, bir taraftan iç isyanları teşvik ederken, diğer taraftan Kuva-yı İnzibatiye adında bir askerî birlik oluşturarak İzmit bölgesine göndermişti İstanbul Hükûmeti’nin başı olan Damat Ferit Paşa ile İngilizler el ele vererek millî hareketi kösteklemeye yönelmişlerdi İngilizler ve İstanbul yönetimi, iç ayaklanmalarla ve halka yapılacak telkinlerle Anadolu Hareketi’nin yok edilebileceğine inanıyorlardı Ya da öyle bir beklentileri vardı İstanbul’daki Damat Ferit yönetimi, halkı isyana teşvik etmenin ve Kuva-yı İnzibatiye’yi kurmanın ardından, Anadolu Islahatı Fevkalâde Umum Müfettişliği adı altında yeni bir teşkilat daha meydana getirmişti Bu askerî bir teşkilattı Ancak Mustafa Kemal’in Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine atanmasındaki gibi askerî ve mülki yetkilere sahipti

TBMM’nin açılışından sadece 5 gün sonra kurulan bu teşkilattan beklenti yüksekti “İstanbul Hükûmeti’nin beklentisi, Kuva-yı İnzibatiye ve Anzavur çeteleri, diğer iç ayaklanmalarla birlikte Kuva-yı Millîye’yi ve Anadolu direnişini kısa zamanda ortadan kaldıracaklar ve bundan sonra oluşacak yeni ortamda Anadolu Islahatı Fevkalâde Umum Müfettişliği, Padişahın ve İstanbul Hükûmeti’nin idaresini kuracaktı1” Ancak bu genel yaklaşımın dışında Olağanüstü Müfettiş, Anadolu’da asayiş, güven ve istikrarın sağlanmasıyla da görevlidir2 ve Kuva-yı İnzibatiye’ye de emir verme yetkisine sahiptir Yani görevleri arasında Anadolu’daki direnişi kırmak, yok etmek,hatta TBMM’ne karşı ayaklanmaları organize etmek3 ve bundan sonra da İstanbul merkezli yönetimi tekrar kurmak vardır

2 Müfettişliğin Kuruluşu

Anadolu Islahatı Fevkalâde Umum Müfettişliği, 28 Nisan 1920’de Padişah iradesiyle kurulmuştur Padişah iradesinde şöyle denilmektedir: ”Anadolu’da huzur ve güvenin iadesi ve istikrarın sağlanması için kurulan Olağanüstü Müfettişliğe, mülki ve askerî işlerin yapılmasında tam yetkili olarak Mareşal Zeki Paşa tayin4” edilmiştir

Vakit ve Alemdar gazetelerinde atamanın gerçekleşme şekli ile ilgili bilgiler verilmektedir Buna göre; Padişah, 28 Nisan’da Seryaveri Avni Paşayı Zeki Paşanın konağına göndererek Saray’a çağırmıştır Saray’a gelen Zeki Paşaya görevi tebliğ edilmiştir Zeki Paşaya görev yeri olarak Harbiye Nezaretinde bir çalışma odası verilmiştir Olağanüstü Müfettişliğin kadrolaşmasını sağladıktan sonra asıl çalışma yerine taşınması kararlaştırılmıştır5
Bu iki gazete Zeki Paşaya başarı diledikten sonra, onun hakkında şu bilgileri vermektedir: “Müşir Zeki Paşa 80 yaşlarındadır Aslen Kafkasyalıdır 1281 senesinde Harp Okulu’ndan mezun olmuş, 1293’te Plevne kuşatmasını yararak kuşatılmış durumdaki orduya yiyecek içecek ulaştırmış, çeşitli makamlarda çalıştıktan sonra 1308’de müşirliğe terfi etmiştir Yanya ve Trablusgarp Müstakil Komutanlıklarında, Yemen’de, Karadağ’da, Yıldız Genel Kumandanlığında, Dördüncü Ordu Müşirliğinde bulunmuş ve Meşrutiyetten önce Hamidiye Süvari Alaylarının meydan getirilmesinde görev almıştır Meşrutiyetten sonra, Bağdat Mülki ve Askerî Olağanüstü Müfettişliğinde bulunmuş ve bu sırada başlayan Balkan Savaşları’nda orduya yardım için yüz bin lira toplamayı başarmıştır6

Verilen bilgiler, İstanbul yönetiminin Zeki Paşadan çok şeyler beklediğini göstermesi açısından önemlidir Geçmişi başarılarla dolu biri seçilerek halk etkilenmeye çalışılmıştır Yoksa, 80 yaşlarında olan ve emekliye ayrılmış bir kişiden başka ne yapması beklenebilirdi?

3 Müfettişliğin İlk Açıklaması

Anadolu Islahatı Fevkalâde Umum Müfettişliğine atanan Zeki Paşanın ilk açıklaması, 5 Mayıs 1920 tarihinde gazetelere yansımıştır Bu açıklamada Zeki Paşa şöyle demektedir:

“Mülki ve askerî işlerde tam yetkili olarak tayin olduğum Anadolu Olağanüstü Genel Müfettişlik işlerine Allah’ın yardımı ile başladım Saygıdeğer atalarımız kuruluş döneminde, nasıl büyük kurucuları etrafında toplanarak muhteşem bir saltanat kurmuşlarsa, bu sayede nasıl asırlarca varlıklarını sürdürmüşlerse, bizlerin de hilafet sahibi olan saltanatla Allah’ın isteğiyle kurtuluşa ulaşacağımıza inancım tamdır Ve işte bu iman iledir ki ve bütün vatandaşlarımın atalarına hayırlı evlat oldukları kanaatiyledir ki, işbu önemli görevi aldım

“Adem’den beri gelip geçmiş kavimler arasında mağlubiyet acısı tatmamış hiçbir kavim yoktur Ve yine tarih olarak sabittir ki, felaketli günlerinde hükûmet başkanları etrafında sımsıkı toplanan kavimler, kesin bir çöküşten kurtulmuşlar ve kısa bir zaman içinde yeniden canlanmışlardır Yoksa değil tehlikeli anlarda, rahat zamanlarda bile ayrılık ve bölünme, şüphesiz bir milletin felaketini gerektirir Özellikle kutsal Hilafet makamının Allah’ın yakın ihsanı içinde bulunmasıyla övünen bizlerden bozguncu ihtiras peşinde koşanlarımız, yalnız vatanına ve milletine fenalık etmekle kalmaz, adı, İslam tarihinin sayfalarında lanetlerle kayda geçer İşte esnaf, çiftçi, asker, memur bütün vatandaşlarıma bu iyilik yolunu hatırlatmaya çalışıyorum

“Vicdanımdan kopan şu kurtuluş sesinden etkilenmeyip de, şu felaketli günlerimizde yine ihtiras peşinde koşanlar, mutlaka bir ihanet eğilimi ile, Allah korusun, Osmanlılığın çöküşü için savaşanlardır Bu gibileri memleketin kurtuluşu adına, ihmal etmeksizin kanunun pençesine teslim edeceğim

“Bu gerçekleri ve kandırıldığını zannedenlere de, yarım asırdan fazladır devam eden hizmetimi ve bütün arkadaşlarımca bilinen sözüme sadık oluşumu hatırlatırım7

Bildiriden de anlaşılacağı üzere Zeki Paşa, bütün milleti Halifenin çevresinde toplanmaya çağırırken, ikilik çıkaranların da iyilikle olmazsa zorla yola getirileceği ve kanunun pençesine teslim edileceği tehdidini savurmuştur

Bu bildiriyi, Peyam-ı Sabah’ta Ali Kemal övmekte ve “dışarıya karşı haklarımızı savunmak ve varlığımızı korumak için en birinci görevimiz, ne amaç taşıdıklarını hepimizin bildiği bu zararlı yaratıklardan, bu haşerelerden (Kuva-yı Millîye’den) Anadolu’yu temizlemektir8”, diyerek Zeki Paşaya destek vermektedir Ancak Kazım Karabekir’in yorumu çok farklıdır Karabekir, kitabına bu bildiriyi, “millet, başındaki müşirlerin, vezirlerin bu çöküş günümüzde namuslu cesaret göstereceklerine ve hiç değilse seslerini kesip bir köşede oturacaklarına ne haltlar ettiklerini görsünler Memleketimiz bölüşülüyor, fakat bunu zorla yapacak İtilaf Devletlerinin kuvveti yok Başta Padişah olmak üzere bu köhne unsur, düşmanlarımızın yapıcı kuvveti oluyorlar Gelip, herkesin hissesini eline verecekler!

“Bunlar bölgem sahillerine ayak basar basmaz, bir daha kurtulamayacaklar Kuvvetli ve sağlam kapanlar kurulmuştur Soluğu Erzurum’da alacak ve fesatlık uykularından uyandırılacaklardır9”, diyerek almıştır

Bu açıklama, tarafların pencerelerinden farklı şekillerde değerlendirilmiştir Açıklamanın olumlu bir tarafını bulmak zordur Anadolu’da düşmanla savaşma kararı alanlar, memleketlerinin, özgürlüklerinin ve bağımsızlıklarının, yani canlarının derdine düşenler, ikilik çıkarmakla suçlanmakta ve bundan vaz geçmedikleri taktirde kanuna teslim edilmekle tehdit edilmektedirler

4 Müfettişliğin Kadrosunu Oluşturma Çabaları

Müfettişliğin kuruluşundan sonraki ilk çalışma, belirlenen görevleri yürütmek için bir kadro oluşturmak olmuştur Gazeteler, Müfettişliğin kuruluş haberi ile birlikte kadrosunun tamamlanması çabalarına yer vermekte ve hatta tahmini isimler vermektedirler Bu isimlerin bir çoğu da, gerçekten Müfettişlik bünyesinde yerlerini almışlardır10 29 Nisan’da tahmini isimler verilirken, 30 Nisan’da ilk resmi isim verilmektedir O da, Müfettişliğin Erkan-ı Harbiye Riyasetine atanan Miralay Mahmut Beliğ adıdır Mahmut Beliğ ve Zeki Paşa, bundan sonraki isimlerin belirlenmesinde birlikte çalışacaklardır11 İkdam gazetesi aynı tarihte daha geniş bilgiler vermekte ise de, ayrıntılarda netlik yoktur Buna göre Mahmut Beliğ, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi Eski İkinci Başkanıdır ve o Müfettişlikte görev almıştır Ayrıca Erkan-ı Harp Kaymakamı Süleymaniyeli Fehmi Bey ve Kadıköy eski inzibat subaylarından Topçu mülazımı Ekrem Beyin de atama haberleri yer almaktadır12

29 Nisan 1920’de başlayan kadrolaşma çabaları, 2 Mayıs 1920’de büyük ölçüde tamamlanmıştır Mahmut Beliğ Bey, belirlenen kadronun atama işleri ile ilgilenmeye başlamıştır13 Harbiye Nezareti’nin 2 Mayıs 1920 tarih ve 204 numaralı “Müfettişliğin görevleri ve karargah heyeti” ile ilgili yazısına 6 Mayıs’ta Sadaretten cevap gelmiştir Böylece kadrolaşma tamamlanma noktasına ulaşmıştır14

Bu açıklamalardan sonra Müfettişliğe ayrılan kadroların teşkilatlanması ile ilgili olarak Padişah iradesinden söz etmek gerekmektedir Padişah iradesinde 8 ana bölüm bulunmaktadır

1- “Askerî İşler Şubesi: Bütün Kuva-yı İnzibatiye’nin sevk ve idaresi, istihbarat, silah ve malzeme sevkiyle uğraşır

2- “Genel Müfettişlik Yaverleri: Aynı zamanda en kıdemli yaverin idaresinde ve erkan-ı harbiye başkanının emrinde olarak Kuva-yı İnzibatiye’nin özel işleriyle uğraşırlar

3- “İdari İşler Şubesi: İdari ve iç güvenlik memurlarının durumu ve iç güvenlikle ilgili idari işlerin incelenmesi ve halkın Hilafet ve Saltanata olan bağlılıklarını artırmaya hizmet edecek ortamı hazırlamaktır

4- “Adliye Şubesi: Genel Müfettişlik makamının yasal olarak sahip olduğu ceza verme yetkilerini uygular

5- “Levazım Şubesi: Kuva-yı İnzibatiye’nin yeme içme, giyim ve para işlemleri ile meşgul olacaktır

6- “Evrak Kalemi:Genel Müfettişliğin evrak kaydının düzenlenmesi, evrakın yazım ve gönderilmesi ile görevli olacaktır

7- “Karargâh Kumandanlığı: Karargâh heyetinin konaklama, hareket, idare, yeme içme ve güvenlik işleri ile uğraşır

8- “Genel Müfettişliğe Bağlı Heyetler: Genel Müfettişlikçe kendilerine verilen özel görevleri yerine getirmekle meşgul olurlar

Bu görevlere atanacak kişilerin seçimi de Olağanüstü Genel Müfettiş Paşaya, yani Zeki Paşaya bırakılmıştır15”

Yukarıda belirtilen görevlerle ilgili kadroların dağılımı ve düzenlenmesi şöyle düşünülmüştür:

Bu yazı, Sadrazam ve Harbiye Nazırı Vekili Damat Ferit16 Paşanın imzasını taşımakta olup, 2 Mayıs 1336/ 1920 tarihlidir

Bunun dışında farklı bir kadro yapısından daha söz edilmektedir Buna göre Anadolu Genel Müfettişliğinin karargâhı için gerekli görülen askerî memur cetvelinde; 3 tane birinci sınıf kâtip, 2 adet üçüncü sınıf kâtip, 4 adet tabur hesap memuru ve bir nalbant; küçük subay ve efrat olarak ise, 2 şoför, 2 şoför muavini, 2 aşçı, 8 karargâhçı, 20 çavuş ve onbaşı ve 85 efrat; karargâh için gerekli görülen sayı ise 50 subay, 25 efrat, ve 96 karargâhçıdır17 Ancak bunların tam olarak açıklaması yapılamamaktadır

Burada tablo var

Tabloda verdiğimiz kadrolara kimlerin atamasının yapıldığına baktığımızda, Genel Müfettiş Zeki Paşa ile Erkan-ı Harbiye Başkanı Mahmut Beliğ Bey birlikte kadroları belirlemişler ve atamanın resmi işlemlerini tamamlamakla Mahmut Beliğ Bey ilgilenmiştir Genel Müfettişlik Karargâh Kumandanlığına “Balkan Savaşında sağ cenah ordusu karargâhı kumandanlığında ve seferberlik sırasında 1 Ordu içinde görev almış olan Kolağası Mustafa Bey” ve Genel Müfettişlik Yaverliğine de Karacabey eski kaymakamı ihtiyat süvari mülazımlarından Osman Bey atanmışlardır18 Zeki Paşanın özel yaverliğine Topçu Mülazımı Ekrem Bey bakacaktır19 Saruhan Eski Mutasarrıfı Şevki Bey Genel Müfettişliğin İdari İşler Şubesi Başkanlığına20, Adliye Şubesi Başkanlığına Binbaşı Cemil Bey, Askerî Adalet Müşaviri olarak Muslihiddin Bey21, Askerî İşler Şubesi Müdürlüğüne Erkan-ı Harbiye kaymakamlarından Süleymaniyeli Fehmi Bey22, Levazım Şubesi Başkanlığına Kaymakam Ragıp Bey23, İdari İşler Şubesinin üçüncü sınıf kâtipliğine Mehmet İzzet ve Hukuk Müşavirliğine Mübahaddin Efendiler24, tayin edilmişlerdir

Bir taraftan Müfettişliğin kadrosu oluşturulmaya çalışılırken diğer taraftan Müfettişlik için gerekli evrak ve onun tüzel kişiliğini göstermeye yarayacak mühürler hazırlanmaktadır Erkan-ı Harbiye Reisi Mahmut beliğ adıyla gönderilen yazılarda 6 adet mührün hazırlanması25 ve aşağıda dökümü yapılan kırtasiye malzemelerinin alınıp gönderilmesi26 istenilmektedir

Ayrıca sayısı belirtilmeden zarf, kâğıt, lastik, raptiye ve boya talep edilmiştir

Burada tablo var

Ayrıca her türlü donanımı olan iki adet de binek otomobili ile bunları kullanacak şoför ve muavinlerinin de istenildiği görülmektedir27
Mahmut Beliğ, idari ve adliye şubelerine gönderdiği bir yazı ile, yazışmalarda kullanılacak damgalı kâğıtlarda “askerî ve mülki” ibarelerine yer verilmesini özellikle istemiştir28

Müşir Zeki Paşa imzasıyla Sadarete gönderilen bir yazıda ise, teşkilatlanma için gerekli donanımların sağlanma çabası görülmektedir Bir takım efrat, hayvan ve malzemenin atıl bulunduğu, böyle bir zamanda ise her malzemeden en büyük ölçüde yararlanmak gerektiği açıklanmaktadır Atıl kaynakların Müfettişliğe tahsis edilmesi, Harbiye Nezaretinin merkez daireleri, kurumları, depo, ambar, hastane ve benzeri yerlerinde bulunan fazla silah, cephane, efrat, hayvan, araba ve kullanılabilir her şeyin tamamen Müfettişliğe aktarılması konusunda Harbiye Nezaretine emir verilmesi29, istenilmektedir

Levazım ve Adliye Şubelerine gönderilen yazılarla, bu şubelerin basılı evrak ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır ki, işlerin akışında bir rahatlama sağlanabilsin30

Anadolu Islahatı Olağanüstü Genel Müfettişliği kurulurken, İzmit ve Havalisi Kumandanlığına da Süleyman Şefik Paşa atanmıştı Süleyman Şefik Paşa icraatında serbestti Ahmet Anzavur da, sadece ıslahat konularında Müfettişlikle ilgiliydi31 Ancak her iki kuvvet de, Müfettişlikten tamamen bağımsız değillerdir Müfettişliğe bağlı olarak çalışan Fehmi Efendiye yazılan bir yazıda Mahmut Beliğ Bey; “İzmit ve Havalisi Olağanüstü Kumandanlığı bölgesindeki şimdiki durum ile harekat ve bundan sonraki girişimlerin gerektiği şekilde günlük raporlarla, şifre olarak Genel Müfettişliğe, düzenli bir şekilde ulaştırılması için adı geçen Kumandanlıkta irtibat subayı olarak görevlendirildiniz Üsteğmen Faik Efendi de bulunacaktır Hemen adı geçen yere giderek göreve başlamak üzere Genel Müfettişlik Erkan-ı Harbiye Başkanlığına baş vurarak talimat almanız tavsiye olunur32”, demektedir

İzmit ve Havalisi Kumandanlığına yazdığı yazılarla da Mahmut Beliğ, adı geçen subaylara yardımcı olunmasını istemektedir33 Bu subaylardan Faik Efendi, aynı zamanda Kuva-yı İnzibatiye’nin icraatlarını da takip edecek ve bilgiler gönderecektir

Böylece düzenli bir teşkilat kurmaya çalışan Genel Müfettişlik, çok önemli bir başarı sağlayamadığı gibi, “Anadolu’da teftişe başlamanın mümkün olmamasına bağlı olarak 1 Mayıs 1336/1920 tarihinde Padişah tarafından tasdik edilmiş olan Genel Müfettişlik kadrosu, gerektiği zaman uygulamaya konmak üzere, şimdi bir kaç yaver ve bir iki erkan-ı harp subayından ve iki askerî kâtipten meydana gelen, gayet çekirdek bir kadro ile işleri çevirmeyi uygun gördüğümden gereken emir ve iradenin34” verilmesini istemeye başlamıştır 1 Eylül 1336/1920 tarihli Zeki Paşanın bu yazısı, Sadrazamlık tarafından 2 Eylül’de gereği için Harbiye Nezaretine gönderilmiştir Önce daraltılan kadro, daha sonra tamamen dağıtılacaktır

5 Müfettişliğin Yetkileri

“Anadolu’da huzur ve güvenliğin istikrarı ile ilgili önlemleri tamamlamak için, idari ve askerî işlerde tam yetkiye sahip35” olarak kurulan Genel Müfettişliğin yetkileri, 6 Mayıs ve 13 Mayıs 1920’de yayınlanan iki kararname ile belirlenmiştir Birincisi ayrıntılı yetkileri belirlerken ikincisi, birincisinde unutulan deniz kuvvetleri ile ilgili yetkilerdir Bu yüzden birinciye ilave yetkilerdir 6 Mayıs 1920 tarihli birinci yetki kararnamesinde şunlar yer almaktadır:

“1- Anadolu’da güvenliği sağlamlaştırmak ve huzur ortamını tekrar sağlamak için, idari ve askerî işlerde tam yetkili olarak bir Genel Müfettişlik kurulmuştur İşbu Genel Müfettişliğe idareden ve adliyeden uzmanlaşmış müşavirler verilecektir

2- Anadolu’da huzur ve güvenin sağlanması için kadrosuna ihtiyaç duyulacak bütün askerî inzibat kuvvetleri, zabıta kuvvetleri ve gönüllü birlikleri Müfettişliğin emri altındadır Genel Müfettişlik, adı geçen kuvvetlerin sevk ve idaresi ile idari ve askerî memurların ve subayların teftişi konularıyla tam yetkili olarak meşgul olur

3- Gereken yerlerde, daha sonra gerekçesiyle arz etmek üzere, Genel Müfettişlik sıkıyönetim ilanına ve sıkıyönetim kararnamesi hükümlerine göre işlem yapma iznine sahiptir

4- Genel Müfettişlik, idari ve askerî işlerde, ilgili bakanlıkla haberleşmeye izinli ve Sadaret Makamına bağlıdır

5- Genel Müfettişlik, gerektiğinde mevcut askerî teşkilatın ortadan kaldırılmasına veya yeniden Kuva-yı İnzibatiye oluşturulmasına yetkilidir Genel olarak teşkilatın ayrıntısı, ilgili makamlarca yerine getirilecektir

6- Genel Müfettişlik maaşından başka aylık 1000 lira ödenek ve yanındaki uzman, erkan, ümera, subay ve askerîye mensuplarına ödenekleriyle birlikte, olağanüstü aylık ödenekleri kadar zam verilir Bu zamlar, İstanbul’dan hareketten itibaren verilir ve hiçbir çeşit kesintiye tâbi değildir Genel Müfettişliğe bağlı çalışan küçük subay ve erlere 18 Nisan 1336/1920 tarihli Kuva-yı İnzibatiye kararnamesinin 12 Maddesinin hükümlerine bağlı olarak ödenek verilir İşbu heyetin harcırahı, yalnız asıl maaşları üzerinden hesaplanarak Harcırah Kararnamesi hükümlerine bağlı olarak ödenir

7- Genel Müfettişlik heyetinin maaşı, tahsisatı, zamları ve harcırahı 18 Nisan 1336/1920 tarihli Kuva-yı İnzibatiye Kararnamesiyle Harbiye Nezareti bütçesine ilave olunan 1250836 liralık ödenekten harcanacaktır Genel Müfettişliğin kuruluş masrafı olarak 50000 kuruş ile aylık 5000 kuruş kırtasiye masrafı da, adı geçen ödenekten harcanacaktır

8- Genel Müfettiş, kendi sorumluluğu altında harcamak ve daha sonra hesabını Vekiller Heyeti’ne vermek şartıyla örtülü ve tahmin edilmeyen harcama olarak aylık 20000 liraya kadar akçeyi, 7 Maddede yazılan ödenekten harcamaya izinlidir36” Bundan sonraki iki maddede yürürlülük tarihi ve yürütme makamı belirtilmektedir

Bu kararnameye ilave olarak yayınlanan ikinci kararnamede ise ;

“1- Genel Müfettişlik, huzur ve güveni sağlamak ve sevkiyat için gerekli gördüğü deniz kuvvetlerini ve nakliye araçlarını kullanmaya yetkilidir

2- Genel Müfettişlik emrinde kullanılacak olan savaş gemileri ve nakliye süvarilerinin yemek paraları, İstanbul’dan hareketleri tarihinden itibaren hizmet verdikleri sürece aylık 2500 ve subay ve mühendislerin yemek paraları1500 ve gedikli subayların yemek paraları 1300 ve güverte erlerinin maaşı 400, makine erlerinin maaşı 600 kuruş olarak, Bahriye bütçesinin ödenekleri arasından harcanacaktır37”, denilmektedir

Devletin borç içinde olduğu ve ülkenin işgal altında bulunduğu bir dönemde, çok büyük ödeneklerin ayrılması ve bu paraların vatanını kurtarmak için yollara düşenlere karşı kullanılacak olması çok acıdır Bu paraları kullanma fırsatları belki olmadı, ama düşman yanlarında dururken, kardeşlerinin çabalarını hiç değilse anlayışla karşılama fırsatları elbette vardı

Yukarıdaki yetkiler gösteriyor ki, Genel Müfettişlik, sıkıyönetim ilan etme, mevcut askerî teşkilatı ortadan kaldırma, yeni bir Kuva-yı İnzibatiye kurma, bu kuvvetleri sevk ve idare etme, gerek gördüğü araç ve gerece el koyma gibi olağanüstü bir güçle donatılmıştı Doğrudan Sadarete bağlı olarak çalışacaktı İlgili bütün bakanlıklarla yazışma yetkisine sahipti Bu geniş yetkiler, düşmanı durdurmak ve onlara karşı çıkmak için değil, düşmanla savaş halinde olan Anadolu’daki kardeşlere karşıdır

6 Müfettişliğin Faaliyetleri

a Ziyarete Gelenler

Müfettişliğin kurulma kararının verildiği günden itibaren Genel Müfettişlik, yoğun bir ziyaretçi akınına uğramıştır Yeni bir ilgi odağı ve kaynak oluşunca herkes oraya doğru akmaya başlamıştır İlk ziyaretçiler arasında Süleyman Şefik Paşa, Abuk Ahmet, Ferik Sait ve Yirminci Kolordu Kumandanı Ahmet Fevzi Paşalar, Ahmet Anzavur38, Düzce halkından bir grup temsilci, Çerkez ümerasından miralaylıktan emekli Hasan Bey, Sinop Eski Mebusu Zeki Bey, Muhafız Mustafa Natık Paşa39, 25 Kolordu Kumandanı Hamdi Paşa40, Ticaret ve Ziraat Nazırı Remzi Paşa41 bulunmaktadır

Bir başka ziyaretçi daha var ki, o da Ermeni Patrikhane Kapı Kethüdası Hamamcıyan Efendidir Ziyaret sırasında Zeki Paşa; “Hükûmetin maksadı, Birinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu acıları dindirdikten sonra, Anadolu’da herkesin huzur ve rahat içerisinde yaşayabilmesini temin eylemek olduğunu ve bu acılardan Ermenilerin de önemli bir pay alarak üzüntü içinde bulunduklarından, güvenliğin sağlanmasıyla refah ve mutluluğa ulaşacaklarını42” söylemiştir Ziyaretçilerin bazısı yeni bir görev kapma, bazısı yeni durumdan yararlanma ve bazısı da durumlarını sağlama alma anlayışı içerisinde hareket ettikleri anlaşılmaktadır

b Müfettişliğin Etkinliğini Artırma Çabaları ve Tepkiler

Mahmut Beliğ, göreve başlamasıyla ilgili olarak yayınladığı beyannamelerden Samsun’daki 15 Fırka Kumandanlığına da göndermiş, Sivas’taki 3 Kolordu ile Diyarbakır’daki 13 Kolordularda dağıtılmasını ve geri kalan bildirilerin de gerekli yerlere ulaştırılmasını43 istemiştir

Müfettişliğin ikinci adamı Mahmut Beliğ Beyin 19 Mayıs 1336/1920 tarihli bu yazısından ayrı olarak, Müfettişliğin birinci adamı Zeki Paşanın yayınladığı bildiri ve ona verilen cevap gerçekten ilgi çekicidir Bir tarih ve ibret dersi gibidir Trabzon’da 3 Kafkas Fırkası Kumandanlığına gönderilen yazıda şunlar yer almaktadır:

“Padişah tarafından bana verilen Anadolu Olağanüstü Genel Müfettişliği görev ve yetkilerine dair talimat ile göreve başladığımı açıklamak için yayınladığım bildirilerden 30 nüsha gönderildi Orada gerekli görülen yerlere dağıtılması ve geri kalanların Erzurum’daki 15 Kolordu Kumandanlığına gönderilmesi ve ulaştığının haber verilmesi”, istenmektedir

Paşa Hazretleri diye başlayan cevapta, Müfettişlikten, müşirlikten ve onun makamından söz edilmemekte, muhatap olarak alınmadan ders verilmekte ve hatta lanetlenmektedir Üçüncü Kafkas Fırkası Kumandanı Mirliva Reşit Ali’nin 25 Mayıs 1336/1920 tarihli cevabı şöyledir:

“Avrupa memleketimizi ve Doğuyu köleleştirmeye çalışırken, Doğuda yegane benliğine sahip milletimiz arasındaki birlik ve dayanışmayı bozmaya uğraşanlara binlerce lanet

“Paşa, Trabzon, Van ve Bitlis, Ermenilere verilirken, Trakya, Edirne ve İzmir, dünyanın en bayağı milleti olan Yunanlılara terk olunurken, diğer yüklenmek istenilen şartlarla da lütfen bırakılan memleketlerin o zavallı sokulurken, memlekete nifak saçanlara, Anadolu Millî Teşkilatını, vatanın tam bağımsızlığını gaye edinmiş olan bütün Anadolu’nun temiz ve yüce evlatlarını bir araya toplayan Millî Teşkilatı âsi, yağmacı ve çapulcu gösterenlere yerin göğün bütün laneti üzerlerine olsun


Alıntı Yaparak Cevapla