Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Tarihi Devrimi, Türk Devrim Tarihi,Türk Devrimi, Türk Devrimciliği Hakkında
Türk Tarihi Devrimi, Türk Devrim Tarihi,Türk Devrimi, Türk Devrimciliği HakkındaTemel Kavramlar
Türk Tarihi Devrimi, Türk Devrim Tarihi,Türk Devrimi, Türk Devrimciliği Hakkında
Genel Kavramlar
Devrimin açıklanabilmesi için üzerinde durmak zorunda olduğumuz kavramlar;devlet ve ulus,devletin içindeki güçler,yasama yürütme yargı ,hukuk,meşruluk,ve son olarak ekonomi ve sınıf kavramlarıdır
Devlet ve Unsurları
Devlet,Belirli bir ülkesi olup bir hükümet yönetimi altında örgütlenmiş bulunan ve yurt dışı hiçbir denetlemeye bağlı olmayan, benzerleri tarafından tanınmış siyasal ve bağımsız topluluktur Devlet,öteki kurumları kapsayan en yüce topluluktur Günümüz devletin tanımlanmasında da iki eğilimle karşı karşı karşıyayız Biri çağdaş devletin genel anlamda klasik tanımı;diğeri ise çağdaş devletin işlevci tanımıdır
Devletin işlevci tanımına göre devletten söz edebilmek için gereken iki unsur vardır:Bunlar ,sınırları belli bir alan ve bu alan içersindeki kudret ve otoritenin tek elde bulunmasıdır
Devletin genel anlamdaki klasik tanımı ise,Devlet sınırları belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan bir insan topluluğunun yaşamını kolaylaştırmak için oluşturduğu ve varlığı diğer devletlerce de tanınan bir aygıttır
Ulus-Halk
Ulus yada millet ,tarihsel ve felsefi bir kavram;halk ise sosyolojik bir kavramdır Tüm 19 yüzyıl boyunca dünyanın ve özellikle Avrupanın değişik ülkelerinde gördüğümüz tüm devrimler bu gerekçeye ,yan, halk egemenliğine dayanır
Sınırları belli bir ülke içinde yaşayan ve kimi zaman aralarında önemli farklar bulunan insan topluluklarını ulus yada halk yapan sözkonusu insan topluluğunun bugünü için belirli b,r doyumu ve yarını için belirli bir ortak umududur Bu umut ekonomik rahatlık ve devletin ve o halkın bir parçası olma isteğidir
Ülke ve Örgüt
Ülke
Her devletin sınırları belirlenmiş ve üzerinde egemen olduğu bir toprak parçası üzerinde belirli konularda devletin otoritesi tektir Ancak,sınırları belli bir toprağın ve bu toprak üzerindeki tek otoritenin içte ve dışta tanınması ve oyan olması önemlidir Aksi taktirde bir devlet oluşturulamaz
Vatan ve yurt sözcükleri duygusal niteliktedir ve devletin kurulduğu alan,yani sınırlanmış bir toprak parçasını en iyi açıklayan sözcük ülkedir
Ulusların kaderlerini tayin etme hakkı sömürgeci bir devlete karşı ulusal devlet kurma aşamasında ne denli meşru ve geçerli bir haksa ,bir ulusal devlet için de ayrılıkçı ve bölücü amaçlarla kullanıldığı zaman ,o denli gayri meşru ve geçersiz bir hak olur Her ulusal devlet ülke bütünlüğünün koruma korunma hakkına ve yetkisine sahiptir
Örgüt
Devletin çağdaş toplumdaki varlık nedeni belirli hizmetlerin görülmesi ve belirli hizmetlerin düzenlenmesidir Devletin rejimi neolursa olsun ;her devlet içinde üç temel işlev vardır:yasama,yürütme,yargı Günümüz devletlerinde bu üç güç dışında devlet başkanlığı kurumuna rastlanmaktadır Devlet yasama ve yürütmeyi düzenleyen aygıt ve örgüt demektir Yasama ve yürütme güçlerini elde bulundurulduğu zaman ,tüm aygıtıda elde bulunduruyor demektir
Hukuk
Toplum yaşamını düzenleyen ve bu yaşamı en uyumlu şekilde sürdürmek amacına yönelik zorlayıcı kurallar dizisine hukuk adı verilir Hukuk kavramını sosyalleştiren ve hukuk sosyolojisini kuran Karl MARX’dır
Hukuk toplumsal yaşamın zorlayıcı düzenidir Zorlama nedir?Zorlama,
Hukuka uymamanın karşılığı olarak ,gerekirse kaba güçle sağlanacak bir yaptırım olması anlamına gelir Hukuk diğer toplumsal düzenlemelerden ,örneğin ahlak,töre,gelenek vb gibi düzenlemelerden,bu zorlama ve yaptırımları olması unsurlarından ayrılır
Ekonomi ve Sınıf
İnsanların gereksinimlerini karşılayacak kaynaklar sınırlıdır Bu sınırlı kaynakları sınırsız gereksinimler karşısında optimum bir denge için dağıtma çabası dilim dalında ekonomi yada iktisat olarak adlandırılır
Pierre Laraque,biraylerin hangi sınıftan olduklarının saptanmasında üç noktaya değiniyor
·a toplumun içinde oynanan rol
·b yaşam tarzı
·c ruhsal tutum ve kollektif bilinç
Ortaç çıkarları ve bekleyişleri olan ve bunların bilincinde olan insanların oluşturdukları gruplara sınıf denir
·A ortak çıkar ve bekleyişler
·B benzer bir yaşantı
·C yaklaşık olanaklar
·D sınıf bilinci
Ortak çıkar ve bekleyişler ,benzer bir yaşantı, yaklaşık olanaklar sınıf tanımlamamın nesnel unsurlarıdır Sınıf kavramının ise;bir nesnel bir öznel yönü vardır Nesnel olarak bir sınıfın üyesi sayılması gereken kişi eğer öznel olarak bunun bilincinde değilse;nesnel olarak üyesi olduğu sınıfın dışında kalmış sayılmalıdır Ancak öznel olarak kendini üyesi saydığı sınıfın üyesi olamayacağınada kuşku yoktur
Devrim
Devrim sözcüğü ,Türk Dil Kurumu Sözlüğünde , Pek kısa bir zaman içinde meydana gelen temelli ve önemli değişiklik,inkılaptır Yaşayan dilimizde ‘devrim’ ihtilal anlamındada kullanılmaktadır ve bu anlamda kullanıldığı zaman devrim,bir grubun devleti ya da daha doğrusu devlet aygıt ve örgütünün başı olan yönetim mekanizmasını zorla ele geçirmesidir Bu kullanım yanlıştır İhtilali bir ınkılap izlemeli,bir başka deyişle ihtilal ve inkılap bütünleşmelidir İki kavram arasında bütünleşme gerçekleşmiş olursa buna devrim değil hükümet darbesi adı verilir
Eğer toplumda yeni gelişen yada güçlenen gruplar bir ihtilal yaparak yani devleti bir ayaklanma ile ele geçirir ve sistemin temel ilişkilerini değiştirirlerse o zaman bir devrim söz konusudur
Devrim yada inkılap, toplumdaki ekonomik yararlanma olanaklarının ve siyasal yapıdaki etkinliğin toplumun daha geniş kesimleri yararına hızlı bir şekilde değiştirilmesidir Her ihtilal devrim olmadığı gibi her köklü değişim de devrim sayılmaz
Türk Devrimi
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun tam anlamıyla bir devrim,bir inkılap olduğunu biliyoruz Önce dış ve iç hakim güçlere karşı bir kurtuluş savaşı, yani bir anlamda ihtilal yapılmış; sonra da bir dizi reform ve yenileştirmelerle devrim perçinlenmeye çalışılmıştır
CHP’nin altı oku Kemalizm,halkçılık,ulusçuluk,bağımsızlık ve çağdaşlık demektir Ulusçuluk;Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde dil,d,n,ırk ve kültür farkı gözetmeden bir ‘Türk Halkı’ oluşturmak ve bu halkı her bakımdan yükseltmek ve yüceltmek demektir
Bağımsızlık;her türlü emperyalizme karşı askeri,ekonomik,siyasal ve kültürel bir bağımsızlığa ulaşmak ve bunu son derecede duyarlı bir şekilde korumak demektir
Çağdaşlık ise en basit tanımıyla çağının gerisinde kalmamak;çağın bilincini,tekniğini,düşünce ve felsefesini özümlemeye çabalamak demektir Kemalist anlamda çağdaş olmak demek 1930’ların düşünce ve felsefe kalıplarını benimseyip sınırlı kalmak demek değil,tam tersine bunları sürekli olarak aşmak ve yenilemek demektir
Halkçılık;egemenliğin halkta olması,yani iktidarın kaynağının halkın idaresi olduğunun kabul edilmesi demektir
Ulusçuluk;Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde dil,din,ırk ve kültür farkı gözetmeden bir ‘Türk halkı’ oluşturmak ve bu halkı her bakımdan yükseltmek ve yüceltmek demektir
Bağımsızlık;her türlü emperyalizme karşı askeri,ekonomik,s,yasal ve kültürel bir bağımsızlığa ulaşmak ve bunu son derece duyarlı bir şekilde korumak demektir
Çağdaşlık ise en basit tanımıyla çağının gerisinde kalmamak;çağın bilincini ,tekniğini,düşünce ve felsefesini özümlemeye çabalamak demektir
Kemalist anlamda çağdaş olmak demek 1930’ların düşünce ve felsefe kalıplarını benimseyip sınırlı kalmak değil ,tam tersine bunları sürekli olarak aşmak ve yenilemek demektir
|