Prof. Dr. Sinsi
|
Selim Gündüzalp Öykü Seti (15 Kitap)
Selim Gündüzalp Öykü Seti (15 Kitap)
SEVGİ ÖYKÜLERİ 1
SEVGİ ÖYKÜLERİ 2
ÜMİT ÖYKÜLERİ
AKIL ÖYKÜLERİ
BAŞARI ÖYKÜLERİ
AİLE ÖYKÜLERİ
NEŞELİ 1 ÖYKÜLERİ
NEŞELİ 2 ÖYKÜLERİ
DÜŞÜNDÜREN ÖYKÜLERİ
DOSTLUK ÖYKÜLERİ
YAŞANMIŞ ÖYKÜLERİ
OKUL ÖYKÜLERİ
TARİH ÖYKÜLERİ
ADALET ÖYKÜLERİ
ŞİFA ÖYKÜLERİ
AİLE ÖYKÜLERİ
Yetmişaltıncı Yaş Gününde, İhtiyar ilkokul öğretmenimi ziyarete gitmiştim Karısı ile birlikte, bahçedeydi Öğretmenim çimenleri suluyor, karısı da çiçek saksılarını toprağını değiştiriyordu
Beni gördükten sonra, işlerine ara verdiler Hava günelşildi Bahçedeki masanın etrafında oturmayı tercih etti Sohbete dalmışken, öğretmenimin bir komşusu gelip civardaki çocukların zaman zaman bu çimenlerin üzerinde top oynadıklarını habe verdi
"Bunlara sakın yüz vermeyin" dedi "Bu şartlar altında çimen yetiştiremezsiniz "
Öğretmenim, ona şu güzel cevabı verdi:
"Zararı yok efendim Bence çocukyetiştirmek, çimen yetiştirmekden daha önemli
BAŞARI ÖYKÜLERİ
EN İYİ BUĞDAY YARIŞMASINA senelerdir katılan bir çiftçi, büyük ödülü o yıl da kazanmıştı Yarışmayı izleyen gazeteciler, çiftçiden bu başarısının sırrını öğrenmek istediler
Çiftçi, bu sırrın, kendi buğday tohumlarını komşularıyla paylaşmasında yattığını söyledi
Gazeteciler bu cevaba çok şaşırdılar:
“Onlar sizin rakibiniz olarak yarışmaya katılıyorlar Buna rağmen, ne diye tohumlarınızı onlarla paylaşıyorsunuz?”
Çiftçi:
“Neden olmasın?” dedi “Bilmiyor musunuz: Rüzgâr, olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır Bu bakımdan, komşularımın kötü buğday yetiştirmeleri demek, benim ürünümün de iyi olmaması demektir En iyi buğdayı yetiştirmek için komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor ”
•••
Başarı Öyküleri, ‘başarı’ kavramını ait olduğu yere yükselten; onu, ben-merkezli ve maddeci yaklaşımların sığlığından kurtaran; ‘başarı’ kavramına duygusal derinlik ve manevî zenginlik kazandıran öyküler içeriyor Öykü dizimizin diğer kitapları gibi, okuyanı insan gerçeğine, insan sıcaklığına, akıl ülkesine, ümide, sevgiye, düşünmeye, aydınlık bir ruh iklimine çağırıyor Düşündürürken duygulandırıyor, duygulandırırken düşündürüyor
Başarı Öyküleri’nin sizlere anlam ülkesine doğru anlamlı bir yolculuk yaşatacağını umuyor; hepinize iyi yolculuklar diliyoruz  
AKIL ÖYKÜLERİ
KRİSTOF KOLOMB, bir akşam vakti, İspanyollar arasında yemek yiyordu Yemekte bulunan misafirlerden birçoğu, Kolomb’un şöhretini küçümsüyorlardı
Yemek arasında söz Amerika’nın keşfinden açılınca, içlerinden biri, yüksek sesle:
“Oraları keşfetmek zor bir iş değil” dedi
Kolomb, bu söze karşılık birşey demeden eline bir yumurta aldı ve masanın yanında oturanlara dönerek:
“İçinizden hanginiz bu yumurtayı dik olarak dengede tutabilir?” diye sordu
Herkes bunu denedi, fakat hiçbiri başaramadı
O zaman Kristof Kolomb yumurtayı aldı, ucunu tabağın üstüne hafifçe vurarak yassılaştırdı ve yassı kısmını tabağa yerleştirdi Elini yumurtadan çektiği halde, yumurta dik vaziyette dengede duruyordu
Hepsi bağırarak:
“Bu zor bir iş değil ki!” dediler
Kolomb gülerek:
“Doğru” dedi “Bu zor bir iş değil Zor olan, bunu düşünebilmektir!”
•••
Akıl Öyküleri, doğru biçimde ve incelikle kullanıldığında, özellikle de kalbimizle ve duygularımızla buluştuğunda, aklımızın hayatımıza ne gibi güzellikler getirebileceğini gösteren öyküler içeriyor Öykü dizimizin diğer kitapları gibi, okuyanı insan gerçeğine, insan sıcaklığına, akıl ülkesine, ümide, sevgiye, düşünmeye, aydınlık bir ruh iklimine çağırıyor Düşündürürken duygulandırıyor, duygulandırırken düşündürüyor
Akıl Öyküleri’nin sizlere anlam ülkesine doğru anlamlı bir yolculuk yaşatacağını umuyor; hepinize iyi yolculuklar diliyoruz  
SEVGİ ÖYKÜLERİ
Yeni evli bir çift vardı Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi Son zamanlarda o kadar sık olmasa da, evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu
Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler Her ikisi de, boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar
Erkek, “Aklıma bir fikir geldi” dedi “Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım Kurumaz da büyürse bunu bir daha aklımızdan geçirmeyelim Bu süre içinde de ayrı ayrı odalarda kalalım ”
Bu ilginç fikir hanımının da hoşuna gitti Ertesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar ve birlikte bahçeye diktiler
Aradan bir ay geçti Bir gece bahçede karşılaştılar Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı
•••
Ya gerçeğe ayna tutmak için tasarlanmış veya gerçekten yaşanmış olayların harmanlandığı bir kitap olarak Sevgi Öyküleri, okuyanı insan gerçeğine, insan sıcaklığına, yürek ülkesine, akıl ülkesine, aydınlık bir ruh iklimine çağırıyor Duygulandırırken düşündürüyor Düşündürürken duygulandırıyor
Açıkçası, Sevgi Öyküleri’nin sizlere anlam ülkesine doğru keyifli ve aynı zamanda zihin açıcı bir yolculuk yaşatacağını umuyor; hepinize iyi yolculuklar diliyoruz  
YAŞANMIŞ ÖYKÜLER
AVUSTURYA’DA bir pilot, Cessna tipi uçağıyla üçbin fit, yani yaklaşık bin metre kadar yükseklikte uçarken, aşağıda, yoldan çıkmış ve ağaca çarpmış bir araba gördü Trafik polislerinin veya ambulansın olayı haber almakta gecikebileceğini düşünerek, telsiziyle kazayı hemen ilgililere duyurdu, kaza mahâllini tarif ederek yardım istedi
Pilot, yere indikten sonra şu gerçeği öğrenecekti: Kazayı haber vererek hayatını kurtardığı kişiler, pilotun kendi eşi ve çocuklarıydı  
•••
Doğudan ve Batıdan, sanal ortamdan ve de gerçek hayattan derlediğimiz binlerce öyküyü seçip ayıklayarak oluşturduğumuz bu öykü dizimiz, onuncu kitabı olan Yaşanmış Öyküler ile son buluyor
Biliyoruz; bu dizideki öyküler ayrı ayrı kalplerde değişik izler bıraktı, farklı arkadaş ortamlarında güzel sohbetlere önsöz oldu Bunları gördükçe, duydukça, bizler de sevindik Dizimize gösterdikleri ilgiden dolayı, hepinize teşekkür ediyoruz
Yeni dizilerde ve yeni kitaplarda buluşmak üzere  
Hepinizin, yaşanmış güzel öykülerin izinde, yaşanası bir hayat sürmeniz dileğiyle  
TARİH ÖYKÜLERİ
KUDÜS FATİHİ, Büyük kumandan Selahaddin Eyyubi, üstesinden geldiği bunca şaşalı işlerin yanında, son derece mütevazi bir hayat sürerdi Bir kimseyi haksız yere incitmekten Allah?a sığınırdı Engin bir hoşgörüsü ve umman gibi merhameti vardı
Bir gün, bir kölesinden su istedi Köle bir kadeh suyu aldı geldi Fakat su, Selahaddin?in içemeyeceği kadar soğuktu
''Bu çok soğuk, biraz ılık olsun!'' dedi
Köle kadehi aldı gitti Az zaman sonra, hamam suyu gibi, neredeyse sıcak bir kadeh su ile geldi
Sultan Selahaddin, getirilen sudan yine memnun olmamıştı Ama köleyi bir kez daha mahçup etmeye de gönlü razı gelmedi
''Ya Rabbi! Bugün istediğim gibi bir su içmek bana nasip değilmiş'' dedi ve suyu içti
Ürünün Resimleri:



Piyasa Fiyatı - 09 09 2012
56,25 TL
|