Yalnız Mesajı Göster

Madencilik Terimleri Sözlüğü-Madencilik Terimleri Anlamları

Eski 09-09-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Madencilik Terimleri Sözlüğü-Madencilik Terimleri Anlamları



METAMORFİZMA, —> Metamorfoz
METAMORF MADEN YATAKLARI, Magma ile ilgili veya sedimanter (tortul) maden yataklarının; sıcaklık, basınç değişimi, mekanik ve kimyasal etkiler sonucu, bünyesinin değişmesi ile meydana gelen maden yatağı
METAMORFOZ (BAŞKALAŞIM), Kayaçla-rın ve minerallerin basınç, ısı ve zaman faktörlerinin etkisi ile, kısmen katı durumunu muhafaza ederek, yapı ve dokularının değişimi Metamorfoza uğramış kayaca metamorf kayaç veya metamorfit; metamorfoz olayına da başkalaşım (metamorfizma), bir mağma kütlesinin katılaşmış kısmına, gaz halinde bulunan diğer kısmının kimyasal etkisi ile meydana gelen başkalaşıma otometamorfoz; üst tabakaların alttaki tabakalara basıncı ve sıcaklığın etkisi ile meydana gelen başkalaşıma da allometamorfoz denir Allometamorfoz da basınç-, termo-, piro-, kontak-, hidrotermal-, en-jeksiyon-, dinamo-, bölgesel (rejyonal)-, ultra-metamorfoz şekillerinde olur
METAN, 1) 1 m3’ü 0,71115 kg, izafi yoğunluğu 0,55, renksiz, kokusuz, havadan hafif, mavi bir alev ile yanan, redükleyici ortamda oluşan, arazi boşluklarından veya poröz kayaçlardan intişar eden ve kimyasal formülü CH4 olan gaz 2) Bataklık gazı —> Grizu
METAN DETEKTÖRÜ, 1) Metan gazının varlığını ve hava ile karışım oranını saptamak için imal edilen ölçü ve tesbit cihazı Metan detektörler metanın yakılmasına (rezistanslı) veya ışığı kırmasına (optik) dayalı olarak kullanılacağı yere göre de sesle (akustik) ve ışıkla (optik) ikaz edecek şekilde imal edilir 2) Metanometre —> Gaz dedektör sistemleri
METAN DRENAJI, 1) Metan gazının, ocak havasına karıştırılmadan emniyetli bir şekilde yeraltında veya yerüstünde belirli bir yere özel borularla iletilerek zararsız hale getirilmesi veya uygun şartlarda ekonomik bakımdan değerlendi-rilmesi 2) Metan kaptajı —> Gaz drenajı
METAN KAPTAJI, —> Gaz drenajı
METANOMETRE, —> Metan detektörü
METAZOMATİK, —> Metazomatoz,
METAZOMATOZ, Yüksek sıcaklıkta minerallerin kayaçlara kimyasal nüfuzu, yani mineraller ile yan kayaçlar arasında madde alışverişi sonunda kayaçların değişmesi olayı Bu olay sonucu teşekkül eden maden yataklarına da “metazomatik” maden yatakları denir
METHAL, Bir yapının veya bir maden ocağının giriş yeri (ağzı)
METRİK İNCE VİDA, İnce makine tesviyeciliği ve optik işler için kullanılan ince adımlı vida Mesela M 94x4 şeklinde, M metrik ince vida olduğunu, 94 vida çapını (mm) ve 4 de vida adımını (hatve) ifade eder
METRİK VİDA, Diş kesiti eşkenar üçgen olan ve boyutları mm ile ifade edilen uluslararası bir vida sistemi Vida çapı 1; 1,2; 1;7 ila 40 mm şeklinde belirlenerek isimlendirilir
METSPAR, —> Fluorit
MEYİL, Yatım, eğim
MEYİL AÇISI, —> Yatım açısı
MICIR, Tane boyutları 2-2,5 mm arasında değişen yapı ve yol inşaatında kullanılan kayaç parçaları
MİDİZ, Mermer işletmeciliğinde kullanılan, iki ağzı keskin ve dişli çekiç
MİDİZLİ, Mermer işletmeciliğinde taşların imalâttaki yerinde görünen yüzlerinin midizle işlenmiş hali
MİHENK TAŞI, 1) Genellikle içine kömür tozu girmiş kara renkli jasp 2) Denek taşı Kuyumcular, sarı renkli madenleri mihenk taşına sürtüp, bunların bıraktıkları toza asit etki ettirerek o madenlerin altın olup olmadıklarını tesbit, altının ise ayarını tayin ederler —> Jasp
MİKA , Çok kolay dilimlenen yapraksı bir silikat grubuna verilen ad En yaygın olan mineralleri muskovit (Beyazmika) ve biyotit (Karamika)’dır
Mika kristalli kayaçların çoğunda bulunur ve granitin üç temel mineralinden birini teşkil eder Ayrıca granitlerin parçalanmasından meydana gelen kumtaşları, kumlar ve mikasiştler içinde de bulunur En önemli özelliği yalıtkan olmasıdır Mika (500°C)in üstünde bile sıcaklıktan etkilenmez yani yapısını değiştirmez
ABD’de mika, levhaların büyüklüğü ve kalınlığına göre ; blok mika, (Kalınlığı 0,007 veya 0,1778 mm’den daha az olmayan) ince mika, film-mika (Kalınlığı 0,0012-0,004’ine veya 0,03048-0,1016mm arasında) ve splittingsmika gibi ayırımlar yapılmakla beraber “levha mika” ve “toz mika” olarak iki değişik ürün tipi daha yaygındır Levha mika pahalı ve bulunuşu enderdir, toz mika ise “hurda mika” veya “scrap” adı altında daha bol ve ucuzdur Mikanın kullanımı; yalıtkanlığı, saydamlığı ve ince levhalara ayrılabilmesi gibi niteliklerine bağlı olarak elektronik sanayiinde, plastik-boya ve kağıt sanayiilerinde, yapı malzemeleri üretiminde, sondajcılıkta, lastik ve duvar kağıdı imalinde görülür —> Muskovit
MİKROMETRELİ NİVO, İnce nivelman işlerinde kullanılan yüksek duyarlı nivo Objektif önüne paralel bir cam konulmuştur Mikrometre vidasına bağlı olarak öne doğru belli bir açıya kadar eğilir Camın bir bölümlük döndürülmesine eşit kısmı 100 okuma bölümüne ayrılmıştır —> Şekil
MİKROLİTİK TEKSTÜR, 1) Kristalleri gayet ufak ve ince veya genellikle aynı doğrultuda uzayan uzunca iğneler halinde olan kayaçların dokusu Mikrolit dokusuna en çok trakitlerde rastlandığından buna bazan trakit dokusu da denir 2) Mikrolitik doku
MİKRONİZE KÜKÜRT, Islanabilme ve suspansiyon halinde kalma özellikleri olan toz kükürdün, daha ince öğütülerek tane büyüklüklerinin 1-6 mikrona indirgenmesi suretiyle elde edilen (içinde % 80-90 kadar kükürt bulunan) bir zirai kükürt cinsi —> Püskürtme kükürt
MİKRO SERTLİK, Kömürlerin kömürleşme derecelerini belirlemek için bir iz bırakıcının belirli bir yük altında kömür üzerinde meydana getirdiği, izin alanından yararlanılarak hesaplanan ölçü
MİKRO ZAMAN ŞALTERİ, Gecikmeli kapsül kullanılmadan ateşleme devrelerinde gecikmeyi sağlamak için normal kapsüllerle teşkil edilen ateşleme devresi ile ateşleme makinesi devresi arasına bağlanan özel imal edilmiş şalter Bunlar uzun zamanlı ateşleme makineleri (manyeto) ile kullanılır
MİKSER, Karıştırma cihazı
MİKS-MAKTA ÇALIŞMASI, Dekapaj panosunda peşpeşe teşekkül ettirilen kademelerin tümünde birden çalışılarak panodaki kömüre ulaşma ve kömürün tamamını bu şekilde açma şekli
MİKST, Kömür zenginleştirmede artık veya kömür olarak ayrılamayan düşük değerli (—> Ara ürün) kömür Mikstte kömür ve şist birbirine yapışık durumda olup, selektif kırmaya tabi tutularak yeniden temizleme devresine verilebilir Bunlar bareli kömür veya kesme kömür diye de isimlendirilir
MİKYAS, 1) Bir harita ya da resimde görülen uzunluklarla bunların gösterdiği gerçek uzunluklar arasındaki oran 2) Ölçek, ölçü
MİL, 1) İngiltere ve ABD’de kullanılan, 1609,3 m’ye tekabül eden bir uzunluk ölçüsü İngiliz deniz mili 1855m’dir 2) Daire kesitli ve boyu çapına nazaran daha uzun olan makine elemanı Miller, genel olarak çevresel kuvvetler yani momentler taşır ve burulmaya çalışır Taşıdıkları yükler nedeniyle eğilmeye de çalışabilir, dik veya yatay yerleştirilebilir, eksenel veya radyal yataklar üzerinde döner Mil, dönmez olarak yerleştirilirse dingil (veya aks) ismini alır Vagonlarda, arabalarda dingilin etrafında tekerlekler döner Dingiller yalnız eğilmeye çalışır
Milin yatak içinde kalan parçasına muylu denir Ağırlığın az olması gereken yerlerde millerin içi delinerek boşaltılır İçerisine çapının yarısına eşit çapta delik açılarak boşaltılmış mil % 25 hafifler ve mukavemet bakımından ancak % 6 zayıflar —> Lehm 3) Mermer işletmeciliğinde kullanılan, yassı veya sivri uçlu 2-3m boyunda çelik, delme aleti
MİLİSANİYELİ KAPSÜL, 1) Kademeler arasında gecikme süresi çok kısa (25-39 milisaniye) olan ateşleyici Bu kapsülün yapısı —> Saniyeli kapsül gibidir —> Kapsül 2) Kısa gecikmeli kapsül
MİLONİT (MYLONİT), İstikametli basıncın ani olarak gelmesi ve ısının az olması nedeniyle kayaçlardaki kristallerin kırılıp ufalanması sonucu meydana gelen yeni kayaç
MİMARİ GÖNYE, Düz veya hafif meyilli arazide dik çizmek için aralarında 45½’lik bir açı bulunan iki ayna, ikizkenar üçgen şeklinde olup, hipotenüs yüzü ayna şeklinde hazırlanmış bir veya iki prizma; veya beş kenarlı tek veya çift prizma şeklinde düzenlenmiş elde tutulabilen ve sapında şakül asma yeri bulunan basit yapılı ölçü aleti Bu aletlerde gözleme hatası 3 dakika (açı) civarında olabilir
MİNE, 1) Madeni eşya üzerine vurulan renkli cam tabakası—> Mine işi 2) Diş’in taç kısmını kaplayan çok sert doku 3) Zoolojide, kavkılarının iç yüzünü kaplayan saydam madde 4) Bazı saatların kadranına yapılan özel bezeme
MİNE İŞİ, Emaye işi Metal yüzeyler üzerine, yüksek ısı uygulanarak cam benzeri bir sır katmanının (mine) kaynaştırıldığı bezeme tekniği Parlak renkli, cilâlı, sert ve dayanıklı bir yüzey
Mine, toz cam ve maden oksidi karışımından yapılır Cam tozuna istenen metal oksidi karıştırıldıktan sonra bu karışım bir potada eritilir Sonra bu eriyik 10-12 cm boyutlarında parçalar halinde dökülür Bu parçalar soğuduktan sonra dövülerek yeniden toz haline getirilir Bezenmek üzere hazırlanan metal yüzeye bu mine tozundan sürülür ve üzerine mine sürülmüş parça fırınlanır Mine işi için en uygun alaşım ve metaller pirinç, tunç, saf bakır, gümüş ve altındır
MİNERAL, Muayyen bir kimyasal formülle ifade edilebilen, kendine mahsus fiziki özellikler gösteren, yerkabuğunun tabii unsurlarından biri olan ve organik menşeli olmayan madde Mineraller genellikle kristal yapısında yani kendisini teşkil eden atomlar ve iyonlar, mineraloji ilminin kanunlarına uygun belirli kafes yapısı nizamında dizilmişlerdir
MİNERÂL CİLASI, 1) Minerâlin yüzey özelliği, kırılma indisi, ışık emme durumuna bağlı görünümünün metal cila, yağ cila, sedef cila ve ipek cila şeklinde ifadesi 2) Minerâlin parlaklığı
MİNERALLERİN ÇİZGİSi, Sırlanmamış bir porselen plakası veya kırılmış bir porselen parçasının yanında açığa çıkan sırsız kısmını renkli bir mineral parçası ile çizmek suretiyle ortaya çıkan ve mineralin tozundan oluşan renkli çizgi
Böyle bir çizgi renkli minerallerin tayini için büyük önem taşır Minerallerin çizgileri çoğunlukla mineral renklerine göre daha açık renkte (örnek kırmızı renkli realgarın çizgisi portakal renkli, yeşil renkli malahitin çizgisi daha açık renkte) olur Bazı minerallerde çizgi rengi böyle olmayıp mineral renginden büsbütün başkadır (Örnek: sarı renkli piritin ve kül renkli galenitin çizgileri siyahtır) Birbirine benzeyen iki mineral çizgileriyle de (Örnek: siyah renkli olan magnetit çizgisinin siyah renkli olmasıyla, magnetit gibi siyah renkte fakat kahverengi çizgisi olan kromit) birbirlerinden ayrılabilir
Bazı minerallerin renk ve çizgi renkleri şöyledir:
Mineral Rengi Çizgi
Rengi
Galenit Kül rengi (gri) Siyah
Magnetit Siyah Siyah
Kromit Siyah Kahverengi
Pirit Sarı Siyah
Kalkopirit Sarı Yeşilimsi siyah
Hematit
(Spekülarit) Siyahımsı Kırmızı
Çinko blend Kahverengi Sarımsı
Realgar Kırmızı Portakal rengi
Orpiment Sarı Sarı
—> Mineral renkleri, Minerallerin parlaklığı
MİNERALLERİN CİLASI, —> Minerallerin parlaklığı
MİNERALLERİN DİLİNİMİ, Minerallerin bileşimlerinde bulunan moleküllerin meydana getirdikleri yapıya göre kristal yüzeyleri boyunca veya kristal yüzeylerine paralel olarak yarılma özellikleri
MİNERALLERİN ELEKTRİKSEL ÖZEL-LİKLERİ, Minerallerin elektrik geçirme veya geçirmeme durumu Elektriksel özellikleri bakımından mineraller “ elektrik geçiren “ ve “ elektrik geçirmeyen “ olarak başlıca iki gruba ayrılır Minerallerin çoğu elektriği geçirmez, metaller ise elektriği iyi geçirir Sülfidler az geçirir Bazı mineraller sürtünme ile elektriklendirilebilir; (kehribar ve kükürt, negatif; kuars, cam vb mineraller pozitif) elektrikli olur Bazı kristaller ısı derecesinin değiştirilmesi ile elektriklenirler ve belli bir yönde, elektrik ekseninin iki ucunda pozitif ve negatif olmak üzere zıt elektrikle yüklenir Elektrik ekseni kristalin polar eksenine uyar; kristalin böyle elektrik özelliklerine “piro elektrik “ özelliği denir Elektriklenen kristal ısı derecesinin sabit duruma gelmesi ile elektriğini kaybeder Turmalin kristali bu piroelektrik olayına en güzel örnektir Bu mineral ısıtılarak üzerine kükürt ve mennige Pb3O4 tozu serpilirse, negatif elektrikli kükürdün pozitif kutupta ve pozitif elektrikli olan mennigenin de negatif kutupta toplanması ile turmalin kutupları tayin edilebilir; elektrik ekseni ise kristal ekseninin aynıdır
MİNERALERİN ISI ÖZELLİKLERİ, Minerallerin ısı geçirme veya geçirmeme durumu Isı geçirme bakımından mineraller “ ısı geçiren “ (diaterman) ve “ısı geçirmeyen “ (adiaterman) olarak ikiye ayrılır; Çoğunlukla bunlar optikçe saydam ve saydam olmayan minerallere uyarlar Fakat bazı saydam mineraller biraz adiaterman (kalsit jips vb) yahut büsbütün adiaterman (buz) olduğu gibi, bazı saydam olmayan mineraller de (siyah mika vb) diaterman dır Minerallerin ısı geçirmeleri de mineralin cinsine göre çeşitlidir Bu özellikleri ile bazı mineraller belirlenebilir
Bir mineralin ısısı hamlaç alevi ile yükseltilerek ergimesi sağlanabilir Bunun için küçük ve ince mineral parçaları kullanılır Örnekleri ile birlikte, yedi ergime noktası ölçüsü şöyledir
1 Stibin : Alkol lambası veya mum
alevinde ergir 590°C
2 Kalkopirit : Hamlaçta kolaylıkla ergir 900°C
3 Almandit : Hamlaçta daha güç ergir 1180°C
4 Aktinolit : İnce parçalar hamlaçta
kolaylıkla ergir 1350°C
5Ortoklas : İnce parçalar güç ergir 1460°C 6 Enstatit : Sadece ince parçalar hamlaçta
ergitilebilir 1570°C
7 Kuars : Hamlaçta ergimez
1570°C’dan fazla
MİNERALLERİN KIRILMA YÜZEYİ, İyi dilinim göstermeyen minerallerin darbe tesiri ile mineralin parçalanması sonucu meydana gelen kırık yüzeylerinin şekli Minerallerde kırılma yüzeyi dilinim yönünde veya başka bir yönde kırılma şeklinde olabilir Yeni meydana gelmiş kırıklar, mineralin gerçek rengini gösterir Bu olaya kırılma ve ortaya çıkan yüzeye de kırılma yüzeyi denir Bu kırılma yüzeylerinin özellikleri minerallere göre farklı olur ve mineralin tanınmasında kullanılır Kırılma yüzeyi midye kabuğu (konkoidal) şekilli (çakmaktaşı antrasit, obsidiyen), düz (opal), yassı (pandermit), yassı olamayan (simitsonit), çengelli (gümüş) ,girintili çıkıntılı (kuars), toprağımsı (kaolin, kil) olur —> Refraksiyon
MİNERALLERİN MIKNATISIYET ÖZELLİKLERİ, Minerallerin mıknatıs kutupları tarafından çekilme veya itilme durumu Mineraller mıknatısıyet özellikleri bakımından ikiye ayrılır; mıknatis kutupları ile çekilen minerallere“ paramagnetli, para mıknatıslı” (demirli mineraller) ve itilen mineraller ise “ diamagnetli, diamıknatıslı” (gümüş, bizmut, kalsit) mineraller denir Demirli minerallerin mıknatıs ile çekilme özellikleri dolayısı ile demirli mineraller (örnek augit, hornblend, olivin, magnetit vb) demirsiz (örnek feldspat, lösit vb) minerallerden ayrılabilir
Bir demir cevheri olan manyetit, tabii bir mıknatısdır Aluminyum, nikel ve kobalt alaşımı da mıknatıslıdır, manyetit ve pirotit parçalarını çeker Bazı manganez, nikel ve demir-titanyum cevherleri hamlaçta ısıtıldıklarında mıknatıslanır
MİNERALLERİN OPTİK ÖZELLİĞİ, İnce mineral parçaları veya tozları arasından geçen X ışınlarının moleküllerinin yapısına göre bir şekil meydana getirmesi 2) İnce mineral kesitlerinin, adi ve polarize ışıklı mikroskop altında ışığın minerallerin içinden geçerken kırılması sonucu şekiller meydana gelmesi Bu özellikler minerallerin optik özelliğini teşkil eder ve tanınmalarına yardımcı olur
MİNERALLERİN PARLAKLIĞI (CİLASI) , Mineralin yüzey özelliğine kırılma karinelerine (-belirtilerine, - indislerine), ışığı massetme özelliklerine tabî olan ve özellikle, yansıyan ışıkta göze çarpan görünümü Bu bazı literatürde minerallerin cilası olarak da tanımlanır Cilalı görünüm, en çok cilalı, çok cilalı, cilalı, az cilalı, en az cilalı olarak derecelendirilir Cilalı olmayan minerallere “ Donuk Mineral “ denir Tebeşir kaolen gibi mineraller donuk mineral, galenit ve pirit gibi minerallerde “ parıltılı (parlak) mineraller diye iki gruba ayrılır
Minerallerin parlaklıkları, parıltısı veya cilaları bilinen cisimlerin görünümleri ile karşılaştırı-larak belirlenir ve —> a) Metalcila, —> b) Elmascila, —> c) Camcila,—> d) Yağcila, —> e) Sedefcila, —> f) İpekcila olarak isimlendirilir Eger minerallerin parlaklıkları pek bariz değilse bu kelimelerin başına “ yarı” kelimesi getirilir Diğer parlıklık terimleri ise topraksı, ipek gibi, yağlı, inci, sakızımsı gibi kelimeler ile ifade edilir Minerallerin parlaklıkları en çok-, çok-, orta-, az-, enaz parlak derecelere ayrılarak da gösterilebilir
MİNERALLERİN RENKLERİ, Minerallerin görünüşünde tesiri olan renk, çizgi rengi ve parlaklık (cila) özelliklerinden ilki Renk bir çok metalik cevherlerin tanınmasında emin olunabilinecek bir ipucudur Fakat kuars, korendon, kalsit, flüorit, agat, grenat, turmalin ve diğer bazı minerallerin içindeki katışıklar sebebiyle renkleri çok değişik olabilir Bu yüzden renkleri ile mineralleri tanımada çok dikkatli davranmak ve yeni kırılmış yüzeylere bakmak gerekir Bazı metalik cevherlerin yüzeyindeki donuklaşmış tabakaya dikkat etmeli, bu husus esas renkten farklı olmakla beraber, yine mineralleri tanımada yararlı olabilir—> Renksiz mineraller, Renkli mineraller, Mineral çizgisi, Çizgi rengi
MİNERALLERİN SERTLİĞİ, —> Sertlik
MİNERALİZATÖR, Madenlerin bileşimlerine girerek onları mineral veya cevher haline sokan ve bu madenlerin yeryüzünün yakın yerlerine kadar çıkmalarına vasıta olan elementler Mineralizatörlerden oksijen, klor ve fluor gibi elementler doğada katı halde bulunmazlar Madenlerde oksijensiz bileşikler teşkil eden kükürt, selenyum, tellür, arsenik ve antimuan gibi mineralizatörler birinci grup mineralizatör-leri; molibden, vanadyum, krom, tungsten ve manganez gibi asit haline geçebilen madenlerin cevherleri ise ikinci grup mineralizatörleri teşkil ederler
MİNERALİZE ZON, Bir veya daha fazla sayıda faydalı mineral konsantrasyonu gösteren jeolojik formasyon
MİNERALOJİ, —> Jeoloji
MİRA, Topoğrafik ölçümlerde kullanılan, kuru çam veya dişbudak ağacından imal edilen 3-5 m uzunluğunda ağaç lata Bu lata üzerinde cm bölümleri bulunur ve mira ucundan mesafeleri rakamlarla belirlenir; mira bölümlerinin okunmasını kolaylaştırmak için mira bölümleri kırmızı-beyaz ve siyah-beyaz boyanır
MİSKET, —> Tirfil
MİSPİKEL, —> Arsenik
MİTSUBİSHİ YÖNTEMİ, Bakır izabesi için geliştirilen; ergitme, cüruf temizleme ve konvertisaj olmak üzere, birbirlerine yolluklarla bağlanan üç ayrı fırından oluşan, pirometalurjik prensiplere dayanan ve sürekli bakır üretiminde kullanılan yöntem Bu yöntemde mat ve cüruf yer çekimi ile fırınlar arasında akar Mitsubishi ergitme fırını dairesel kesitlidir Cüruf temizleme fırını, bir sıraya dizilmiş üç grafit “ prebaked” elektrodlu ve oval şekilli 1200 KVA’lık bir elektrikli “settling” (dinlendirme-oturma) fırınıdır Mitsubishi konverterinin çapı, ergitme fırınından daha küçük olup ergitme fırınına benzer Ergitme veya izabe fırınının işlevi, konsantre ve flaksları (erimeyi kolaylaştırıcı katkılar) ve bu arada konvertisaj (tavlama) fırınından geri dönen cürufu izabe etmektir Konsantre ve flaks devamlı olarak basınçlı hava ile birlikte fırına gönderilir İzabe (ergitme) fırınından çıkan mat ve cüruf; cüruf temizleme fırınına gider Cüruf temizleme fırınında mat ve cüruf ayrılır ve gerekli olduğu zaman pirit ve / veya kok ilavesiyle cüruf temizlenir Buradan çıkan mat konvertisaj (tavlama) fırınına gider, burada mat işlenerek blister bakır haline gelir ve cüruf ise konveyörler veya hava taşıyıcıları yoluyla ergitme fırınına geri döner Bu yöntemde mat tenörünün % 65 Cu, mattan ayrılan cürufun bünyesindeki bakırın ise % 0,5-0,6 olduğu ilgili literatürde belirtilmektedir
MOBİL ÖRTÜ KAZI KÖPRÜSÜ, Büyük açık işletmelerde örtükazı tarafından toprak döküm sahası tarafına bantlarla örtü kazı malzemesinin naklinde kullanılan geniş açıklıklı, hareketli raylı veya paletli köprü —> Şekil
MODEM, Telefon hatları üzerinden bilgisayar-lar arası veri iletişimi sağlayabilmek için geliştirilmiş cihaz
MODÜL, Boksit cevherlerinde Al2O3/SiO2 oranını ifade eden kavram Bu oranın Beyer metodu ile alüminyum elde edilen tesislerde en az 7 olması istenir Modülün 7’den büyük olması alüminyum üretimini daha ekonomik yapar
MOEBİUS METODU, Gümüşün elektrolitik rafinasyonu ile elde edilmesinde; gümüş nitrat çözeltisinin elektrolit olarak kullanıldığı yöntem Bu yöntemde pH sürekli olarak 1-2’de tutulur ve bunun için HNO3 ile aktive edilir Katotlar paslanmaz çeliktir Hücreler seri bağlıdır ve hücre voltajı 2-3 volttur Ekstrakte edilen ürünler 999’luk kristal gümüş ve altın anot çamurudur Kristal gümüş, sıcak ve demineralize edilmiş su ile yıkanır, sonra bir potalı fırında ergitilip 999’luk külçe veya granül şekline çevrilir
MOHS SERTLİK SKALASI, Belirli minerallerin sertliklerini ölçü olarak alan, mineral sertliğini pratik saptama usulü Buna göre Talk (1), Jips (1,5-2), Halit (Kayatuzu-2), Kalsit (3), Fluorit (4), Apatit (5), Ortoklas (6), Kuars (7), Topas (8), Korandon (9) ve Elmas (10) değerlerinde sertliği temsil ederler Bu sayılar sertlik için bir ipucu niteliğinde olup, sayı aralıklarındaki sertlik farkları birbirlerine eşit değildir Mesela elmas ile korendon arasındaki sertlik farkı korendon ile topas arasındaki sertlik farkının binlerce mislidi
MOL BAĞI, Ağaç, direk, domuzdamı vb üzerine oturtulan, ahşap ve çelik elemanlardan oluşan eklemli bir bağ türü Bu bağlarla yapılan tahkimata mol tahkimat denir —> Mafsallı tahkimat
MOLET, 1) Asansörlerde şövalman tepesinde bulunan ve üzerinde cer halatının geçtiği (oluklu kasnak) makara 2) Cer makarası
MOLET KORUYUCU, İhraç kuyularında kafes veya skipin gereğinden fazla yükselmesi halinde molete çarpmasını önleyen düzen
MOLİBDEN, Simgesi Mo olan, krom grubundan, kırılgan, gümüş beyazlığında, tabiatta oldukça nadir bulunan metalik element Özgül ağırlığı 10, 2 gr/cm3, ergime sıcaklığı 2622½C’dir Genellikle MoS2 (Molibdenglanz) ve PbMoO4 (Vulfenit) şeklinde zuhur eder Çeliğin asitleştirilmesinde Ni, W yerine veya onlarla birlikte alaşım unsuru olarak bünyeye girer Ayrıca elektronikte, kimya ve tekstil sanayiinde önemli kullanma yerleri vardır Ti ile birlikte karbürleri çok sert bir madde olan titaniti meydana getirir
MOLİBDEN ÇELİĞİ, Vanadyum çeliğinin özelliklerini taşıyan ve vanadyum çeliği yerine kullanılan alaşım
MOLOZ, 1) Dağ yamaçlarını örten köşeli kayaç yığınları 2) İnşaat artığı
MOLOZ KAYMASI, Çimentolanmamış gevşek kayaç döküntülerinin ve toprakların, çok ıslanmış kil gibi kaygan bir düzlem üzerinden aşağıya doğru kayması veya yuvarlanması
MOLOZ TAŞLAR, Mermer işletmeciliğinde ocaktan çıkarılan ve bir işçinin kaldırıp işleyebileceği ebatta kırılan (en çok 100 kg), inşaata elverişli tabiî taşlar
MONEL ALAŞIMI, Bakır, nikel ve demirden oluşan bir bakır alaşımı
MONİTOR, 1) Maden ocaklarında bir kundak üzerine yerleştirilerek çalıştırılan ve yumuşak toprakların kazılması, sürüklenmesi ve agregalarından ayıklanması için kullanılan basınçlı su fışkırtıcısı İçinde altın bulunan kumların işlenmesinde monitor kullanılır 2) Bir imalatın kalitesini kontrol etmeye yarayan alet 3) Bilgi işlem makinelerinde, aralarında hiç bir bağlantı bulunmayan birçok programın gerçekleştirilmesini denetlemek imkanı veren kontrol programı
MONOHİDRAT YÖNTEMİ, Trona cevhe-rinden doğal —> Soda külü üretim yöntemle-rinden biri Bu yöntemde trona cevheri 163-240° C sıcaklıkta döner fırında kalsine edilir ve —> Ağır soda külü ile yan ürün olarak CO2 ve su elde edilir Kimyasal olarak: 2 Na2 CO3 Na HCO3 2H2O —> 3 Na2 CO3+5H2O+CO2 Kalsine edilen malzeme su verilerek çözün-dürülür Çözünmeyen kısımlar (empüriteler) çöktürülerek veya filtre edilerek çözeltiden ayrıştırılır Elde edilen çözeltinin bir kısmı buharlaştırılarak sodyum karbonat monohidrat (Na2 CO3 H2O) kristalleri çökeltilir Sodyum klorür ve sodyum sülfat gibi çözünen diğer empüriteler ise çözeltide kalır Kristaller sıvı santrifüj işlemi ile empüritelerden ayrılır Daha sonra sodyum monohidrat kristalleri 150°C’de dehidratasyona tabi tutulur, soğutulur ve satışa hazır hale getirilir —> Solvay yöntemi, Seskikarbonat yöntemi
MONOKLİNAL KIVRIM, —> Kıvrım, Fleksür
MONOLİTİK REFRAKTER MALZEME, Değişik refrakter agregaların (ateş tuğlası, şamot, kalsine boksit, eritilmiş alümina, sinter magnezit, krom-magnezit vb) uygun tane boyutuna kırılıp, uygun bağlayıcılarla karıştırılması sonucu elde edilen ürün
MONORAY, Çalışma zamanının korunması ve ergonomik sebeplerden dolayı, çalışanların yeraltında mekanik usülle naklinde kullanılan, ayrıca malzeme nakli yapılabilen ve galerilerde muayyen bir yüksekliğe monte edilmiş raylara asılan düzenlerin hareketi ile sağlanan nakliye sistemi
MONTAJ, 1) Bir tesisi veya bir makineyi işler hale getirmek için bu tesisi veya makineyi teşkil eden ünitelerin veya parçaların uygun şekilde bir araya getirilmesi işlemi 2) Sondaj makinesinin lokasyona yerleştirilip delmeye başlayabilecek hale getirilmesi işlemi 3) Kurma
MONTE ETMEK, Bir makinenin parçalarını yerli yerine takmak
MONTMORİLLONİT, —> Bentonit
MONTÖR, 1) Montaj yapan kimse, kurgucu 2) Montajcı
MORMAS ZIMPARA , —> Zımpara
MOR NECEF, —> Kuars
MOREN, 1) Buzullarla taşınarak buzulun erimesi sonucu bir yerde çökelmiş çakıllar 2) Buzultaşı Buzul içinde bulundukları yer ve seviyelere göre dip-, kenar-, yüzey morenleri vb şekilde de isimlendirilirler Üzerlerinde, buzul hareketinden oluşan çizikler bulunur Buzullarla taşınmış tek bloklara “Avare blok” denir
MORSET, Genellikle elmaslı sondajlarda güç kaynağından gelen dönme hareketini tije ileten aynı zamanda matkap üzerine baskı uygulayan düzen
MOSTRA, 1) Yeryüzünde bir madenin açığa çıkmış ve çıplak göz ile görülen kısmı, yani maden yatağının yüzeyi ile yeryüzünün ara kesiti 2) Aflörman
MOTORCU, Ocakta lokomotif sürücüsü
MOTORİN, —> Dizel yakıtı
MSA-METAN DETEKTÖRÜ, Amerikan Mine Safety Appliance Company Pittsburgh firması tarafından geliştirilen, içinde ısıtılabilen bir telin üzerinden geçirilen havanın içindeki metanın yanması sonucu tel direnç artışının ölçülmesine dayanarak havadaki metan oranını tesbite yarayan aygıt
MUADİL OCAK AÇIKLIĞI, 1) Bir ocağın hava akımına karşı gösterdiği dirence muadil (denk, eşdeğer) olan kesit (s) 2) Orifis ekivalan Bu kesit m2 olarak ifade edilir Bu alanın geçen hava miktarı (Q m2 /sn) ve hava basıncı (depresyonun) (h mm su sütunu) ile ilgisi;
Q
S= 0,38 ———
šh
formülü ile ifade edilir Bu formülden
Q2
h=0,145 ——— bulunur
S2
Seri galerilerde h = h1+h2+h3++hn olduğundan,
1 1 1 1
h = 0,145Q2 (––– + ––– + ––– ++–––)
S21 S22 S23 S2n
formülü ile ifade edilir —> Seri galerilerde muadil ocak açıklığını hesaplamak için geliştirilen aşağıdaki grafik, Seri havalandırma
MUCARTA, Mermer işletmeciliğinde kullanı-lan, iki ağzı yassı ve dişli çekiç
MUCARTALI, Mermer İşletmeciliğinde taşların imalâttaki yerinde görünen yüzlerinin mucarta ile işlenmiş hali
MUHAFAZA BORUSU, 1) Elmaslı sondajlar-da kuyunun yıkılmasını önlemek, derin petrol ve su sondajlarında su veya petrol kuyusunun uzun süre açık kalmasını sağlamak, petrol ve su üretimini emniyetle gerçekleştirmek için sondaj kuyularına yerleştirilen standart çelik borular 2) Keysing
MUHTEMEL REZERV, İki boyutu ile belirlenmiş olan ve devamlılığı konusunda görünür rezerve nazaran daha büyük risk taşıyan maden kütlesini belirleyen bir kavram olup, prospeksiyon çalışmaları, jeolojik ve jeofizik etüdleri tamamlanan, madenin muhtemel bulunduğunu gösteren jeolojik etkenler bilinmekle birlikte kuyu, yarma, galeri gibi madencilik faaliyetlerinin veya sondajların çok geniş aralıklarla yapılmış olması nedeniyle sınırları ve devamlılığı görünür rezervde olduğu kadar, kesinlikle tarif edilemeyen ve dolayısiyle işletme hesaplarına ve planlama çalışmalarına esas teşkil edilebilecek belirliliğe erişmesi için ilave arama çalışmalarını gerektiren rezerv sınıfı
Pratikte muhtemel rezervin hata sınırı genellikle ± 20-40 olarak kabul edilir
MURASSA, 1) Kıymetli taşlarla süslü; murassa taç, murassa kılıç gibi 2) Yarı kıymetli taştan yapılmış tesbih
MURÇ, 1) Mermer ocaklarında kullanılan, genellikle akis çivilerinin yuvalarını açmak için kullanılan, 30 cm boyunda, 2 cm çapında ucu sivri çelik çivi 2) Mermer işletmeciliğinde 1-2 cm çapında 20-30 cm boyunda sivri uçlu çelik taş işleme aleti
MURÇLAMA, Mermer işletmeciliğinde taşların murçla işlenmesi
MURÇLU, Mermer İşletmeciliğinde taşların imalâttaki yerinde görünen yüzlerinin murçla işlenmesi hali
MURPHY YASASI, Bir işi yapabilecek durumda olanlar onu yaparlar, yapamayanlar onu öğretirler, öğretemeyecek dahi olanlar ise o işin yapılmasını emrederler
MURG, 1) İçinden 1 gr/m2 basınç altında 1m3/sn hava geçen galeri, kuyu, hava borusu, vb tesis parçasının gösterdiği direnç 2) 1 kg/m2 depresyon ölçü biriminin binde biri
MUTLAK AĞIRLIK GÜCÜ (MAG), Patlayı-cı emülsiyonların bir parametresi olup, patlayıcının her bir birim ağırlığı içindeki mevcut termokimyasal enerjinin mutlak miktarıdır Bu değer kal/g olarak ölçülür
MUTLAK HACİM GÜCÜ (MHG), Patlayıcı emülsiyonların güçlerini değerlendirebilmek için gerekli parametrelerden biri olup; her bir birim hacmindeki mevcut termokimyasal ısı enerjisinin mutlak miktarı Bu değer, patlayıcının enerji randımanın en temsili göstergesidir; çünkü onun yoğunluğuna bağlıdır ve kal/cm3 olarak ifade edilir
MUVAKKAT TAHKİMAT, 1) Galeri ve kuyu açılması sırasında daimi tahkimatı yapmaya imkan sağlamak üzere yerleştirilen geçici tahkimat şekli 2) Üretim yerinde çalışanların iş güvenliğini sağlamak için şeytan bağı adı verilen tek çatal ve kısa sarma kullanılarak yapılan tahkimat 3) Alına dik sarma ile çalışan ayaklarda ikinci çatal yeri açılıncaya kadar sarmanın tutulmasını sağlamak üzere vurulan çatal —> Şekil
MUVAZ, Kuyu içinde, kılavuzun tesbit edildiği yatay kiriş
MUVAZ KASASI, Kuyu içinde gidaj raylarını (kayıtlarını) sabit bağlamak için kuyu içine yerleştirilen kirişleri, kuyu cidarına yerleştirmek için bırakılan boşluklar Muaz kasası (boşluğu) bırakılmayan kuyularda kuyu cidarına saplama ile —> Konsol yerleştirilerek aynı iş görülür
MUYLU, —> Mil
MUYLU EKSENİ, Takeometre ve teodolitin dürbün eksenine dik olan, dürbünün dönme hareketini ve âlete bağlantısını sağlayan eksen Âlet yüksekliği, muylu ekseninin zeminden yüksekliğidir
MUZAYYİK HAVA, Sıkıştırılmış (tazyikli) hava —> Basınçlı hava
MÜESSESE, 1) Sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olup, ona bağlı işletme veya işletmeler topluluğu 2) Teşekküllere bağlı tüzel kişiliği haiz ve faaliyetlerinde belirli ölçüde (sınırlı sorumlu) özerk olan işletme veya işletmeler grubu 3) Bir coğrafi bölgede kurulmuş birbirleri ile bağlantılı üretim faaliyetlerinde bulunan (son ürün veya birtakım prosesler itibariyle) bir tek yönetimle yönetilen fabrika veya fabrikalar grubu
MÜHENDİS YEMİNİ, Ben bir mühendisim Mesleğimle iftihar ediyorum Mesleğime karşı yerine getirmeye kararlı olduğum sorumlulukla-rın bilincindeyim Mühendis olarak sadece dürüst bildiğim işlerde çalışacağım Beni bir işin başına getiren ve benden görev bekleyen kişiye ve kuruluşa karşı üstün sadakatla ve bütün gücümle çalışacağım Gerektiği anda bilgi ve becerimi kamu yararına esirgemeden harcıyacağım Mesleğimin yüksek şerefini kıskançlıkla muhafaza ederken, bu meslekte hizmet veren ve aynı amaca yönelik gayret sarfeden meslektaşımı koruyacağım Ancak gerekirse mesleğe lâyık olmadığını gösteren bir kişiyi uyarmaktan çekinmeyeceğim
Ülkemin gelişmesinde meslektaşlarımın verdiği hizmetlerin payı büyüktür Onlar sayesinde doğanın madde ve enerji kaynakları yararlı kılınmıştır Yine onlar sayesinde bilimsel prensiplerin ve deneyimlerin verdiği bilgi, uygulama sahaları bulmuş ve canlı birer anıt olarak dikilmiştir Bunlar yanında ben ne kadar çalışsam azdır Bu bakımdan bütün gayretimi mühendislik bilgilerinin yararlı kılınmasına adayacağım Bu arada özellikle genç arkadaşlarıma karşı, mesleğimin bütün gelenek ve bilgilerini öğretmeye çalışacağım Bitaraflık, sevgi, hürmet ve mesleğimin şerefine bağlılık duygularından asla ayrılmayacağım Söz veriyorum
MÜHENDİSİN SÖZÜ, —> Mühendis yemini
MÜHRE, Tezhip (yaldızlama) san’atında aharlı (nişasta ve yumurta karışımından oluşan cilâ), kâğıdın üzerindeki pürüzleri gidermek için kullanılan ve zeberced veya akikten yapılan, ahşap saplı küçük el âleti
MÜHRESENK, 1) Balgamtaşı 2) Güzel sanatlarda bezemeleri ve yaldızları mühre-lemekte (parlatmak, düzeltmek, cilâlamak) kullanılan bir sapın ucuna takılmış akik türünden bir taş
MÜMKÜN İŞ ORANI, Ağır iş makinelerinin fiili iş saati ve vardiye esnasındaki mecburi duruş saatleri toplamının; çalışılması mümkün iş saatine bölünmesiyle elde edilen oran
MÜMKÜN REZERV, Boyutları hiçbir şekilde belirlenmemiş olan ve varlığı ancak ümit edilen maden kütlesini ifade eden kavram olup, prospeksiyon çalışmaları, jeolojik ve jeofizik etüdleri kısmen tamamlanmış olup, genel jeolojik yapıya ve varlığı belirlenmiş olan diğer rezerv sınıflarına dayanak bulunacağı ümit edilen, fakat arama işlemlerinin yapılmamış veya yok denecek kadar yetersiz olması nedeni ile lokasyonu ve uzantıları hiçbir şekilde tarif edilemeyen, dolayısı ile işletme ve planlama çalışmalarında rezerve katılmayan rezerv sınıfı
Mümkün rezerv, işletilebilirlik açısından yapılan ekonomik hesaplara dahil edilmez Mümkün rezerv; belirli mümkün rezerv ve tahmini mümkün rezerv olmak üzere ikiye ayrılır
Pratikte mümkün rezervin hata sınırı genellikle ± % 50’nin üzerinde kabul edilir
MÜNFESİH, Hakların hiçbir bildirime gerek kalmaksızın otomatik olarak fesh olunması
MÜRDESENK, Kurşun karbonat veya serüz
MÜŞTEREK İŞLETME METODU, Maden yatağının derinlere doğru uzanması halinde; açık işletmenin ve kapalı işletmenin müştereken yürütülmesi Genellikle açık işletmenin ekonomik sınırlara erişmesi, aynı yatağın farklı özellikleri haiz kesimlerinin alınması zorunluğu, açık iletmenin drenaj veya taşıma problemleri, müşterek işletme metodunun uygulanmasını gerektirir

Alıntı Yaparak Cevapla