Yalnız Mesajı Göster

Madencilik Terimleri Sözlüğü-Madencilik Terimleri Anlamları

Eski 09-09-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Madencilik Terimleri Sözlüğü-Madencilik Terimleri Anlamları



SİNTER DOLOMİT, —> Dolomit
SİNTERLEME, 1) Sıcaklık etkisi altında ince tanelerin biraraya gelerek aglomerasyonunu sağlama (ergimeden birbirine bağlanması) işlemi 2) Yüksek sıcaklıkta CO2’nin uçurulması
SİNTER MANYEZİT, 1)1000½C civarında ısıtıldığı zaman bünyesindeki CO2’i tamamen kaybeden ve MgO haline dönüşen, kalsine manyezitin sıcaklığının 1700½C’a çıkarılması ve bir süre bu sıcaklıkta pişmeye devam edilmesi suretiyle, elde edilen ürün 1700½C’da sağlam yapılı kübik “Periklas” kristallerine dönüşen bu ürün, neme karşı dayanıklı ve refrakter malzemenin ana unsurudur 2) Yanmış manyezit
SİNTER SERAMİKLER, —> Geçirimsiz seramik ürünler
SİNÜS ALAN HESABI, Taşınmazların alan hesabında kullanılan yöntem Arazi parçalarının üçgenlere ayrılmasından sonra, bir kenarı ve o kenara bağlı iki açısı ölçülmüş ise üçgenin alanının iki katı (2F) Sinüs teoremi kullanılarak hesaplanır

a2Sin BSin C b2Sin ASin C
2F = ––––––––––––––– = ––––––––––––––– =
Sin (B+C) Sin (A+C)
c2 Sin A Sin B
= –––––––––––––––
Sin (A+B)

Formülde a,b ve c üçgen kenarları, A,B ve C de açılarıdır
SİRAYETLE ATEŞLEME, Zamanın çok kısıtlı olması ve usulüne uygun bir ateşleme yapılmasına imkan olmayan hallerde birçok ayrı patlayıcı madde gruplarına kapsül takılıp, belirli aralıklarla (50-100 cm) yerleştirilip bunlardan birinin ateşlenmesi ile diğerlerinin de patlamasının sağlanması Sirayetle ateşlemede patlayıcı maddeye yerleştirilmiş kapsüllerin açık ağızları ilk patlatma yapılacak patlayıcı maddeye yöneltilir —> Ateşleme
SİREN, —> Canavar düdüğü
SİS, Maddenin gaz halden sıvı hale geçmesi veya suda çözülmesi veya pülverizasyon, köpürme ve sıçrama gibi nedenlerle mekaniksel olarak dağıtılması sırasında havada meydana gelen damlacıklar
SİS FİSKETESİ, Ateşlemeden sonra savrulan tozun çöktürülmesi için sis zonu teşkilinde kullanılan ve basınçlı hava yardımıyla oluşturulan düzenin su püskürtme elemanı
SİSMİK ARAMA METODU, Yapay bir infilakle yaratılan elastik titreşimlerin arz kabuğunu teşkil eden farklı formasyonlar içinde farklı hızla yayılmalarının ölçülmesi suretiyle formasyonun tanınmasına yarayan jeofizik maden arama metodu (refraksiyon-kırılma sismiği) Sun’i olarak yaratılan elastik titreşimler ayrıca farklı elastik özelliğe sahip formasyon-ların sınır yüzeylerinden yansıyarak (reflek-siyon-yansıma sismiği) ayna prensiplerine göre geri dönerler; böylece formasyonun yeryüzünden derinliği ve konumu saptanmış olur
SİSMOGRAF, 1) Zelzele veya herhangi bir etki ile yerin titreşimini ölçen ve kaydeden cihaz 2) Depremyazar 3) Sismik ölçü alımında özel yazıcı cihazlarla kaydedilen ve sonraki değerlen-dirmelere esas olan titreşim grafiği
SİSMOLOJİ, —> Deprem bilim
SİSMOMETRE , 1) Sismik uyarıları alarak tesbit eden aygıt 2) Dedektör
SİSTEM, Seriden daha kapsamlı stratigrafik birim
SİSTEMATİK TOPUK VE AYKIRI AÇIKAYAK İŞLETME METODU, Düz veya az yatımlı, sabit tenörlü, rezervi fazla, tavan taşı ve cevheri sağlam maden yataklarında tatbik edilen, muntazam bacalar sürülerek bunları belirli aralıklarla birleştirmek suretiyle, geometrik şekilde topuklar bırakmak esasına dayanan, tahkimat kullanılmayan yeraltı (üretim) işletme metodu Bu usülde topuklar terk edilecekse sürülen aykırılar topuğa nazaran daha geniş; topuklar alınacaksa baca ve aykırılar topuğa nazaran daha dar olarak sürülür Sistematik topuk ve aykırı açıkayak metodu, geniş ve muntazam maden yataklarında bilhassa iyi netice verdiğinden kömür madenciliğinde de uygulanabilir
SİTRİN , —>Kuars
SİVRİÇ, 1) Demir veya çelikten imal edilmiş 2-2,5 m uzunluğunda bir çubuk olup, ateşlemeden sonra yere düşmeyip askıda kalan parçaları (kavlakları) veya emniyet bakımından tavan kontrolunda tesbit edilen kavlakları düşürmeye ve direkdibi açmaya yarayan gereç 2) Süngü 3) Küskü (bir ucu sivri, bir ucu yassı) Çatal küskü (bir ucu sivri, bir ucu çatallı) 4) Manivela
SİVRİ VARYOZ, —> Varyoz
SİYAH BAKIR, Arıtılmamış bakır
SİYANİD PROSESİ, Altının ince kırılmış cevher, konsantre ve artıktan; seyreltilmiş potasyum siyanid vasıtası ile elde edilmesi metodu Bu proseste altın, eriyikte çözülür ve üst kısımda metalik çinko veya diğer metaller toplanır
SİYANÜR, Canlıların yaşaması için elzem maddeler olan, karbon ve azot’un birleşmesi sonucu ortaya çıkan,bir değerli siyanür grubu (CN) içeren kimyasal bileşiklerin ortak adı (Na CN) gibi inorganik siyanürlerde bu grup eksi yüklü siyanür halinde bulunur Hidrosiyanik asidin tuzları olarak kabul edilen bu bileşikler çok zehirlidir
Çoğunlukla nitriller olarak bilinen organik siyanürlerde ise; siyanür grubu, örneğin metil siyanürdeki (asetonitril) metil (CH3) gibi karbon içeren bir gruba ortaklaşım bağıyla bağlıdır Kimyasal bileşimi CN olarak tanınan bu kimyasal, kontrolsuz koşullarda, özellikle asidik ortamlarda, sudaki hidrojen ile birleşirse yüksek dozlarda vücuda solunum yolu ile alındığında çok zehirli özellik gösteren siyanojen (HCN) gazı oluşturur Siyanür kimyasalları altın ve gümüş üretiminin yanısıra sanayide özellikle metal kaplamacılık ve kuyumculukta yüzey temizleme ve değerli metalleri tutmakta kullanılmaktadır Siyanür tuzları (genellikle potasyum sodyum siyanür KCN, Na CN) uygun kimyasal denetimler altında atölyelerde dahi kullanılmaktadır Sulu ortamlarda bulunan siyanürlü bileşikler, suyun alkaliliği kireçle yükseltildiğinde, herhangi bir sorun yaratmamaktadır —> Siyanür, Siyanür liçi, Liç, Liçing
Her konsantrasyondaki siyanür güneş ışığı altında veya toprakta kısa sürede kendini oluşturan karbon ve azot bileşenlerine bozulabilmektedir
SİYANÜR BOZUNDURMA PROSESLERİ, Altın’ı cevherden çözümleyerek almak için aracı kimyasal madde olarak kullanılan ve atık su içine serbest veya demir, çinko ve bakır tuzu olarak geçen siyanürün daha sonra arıtma prosesleri kullanılarak bozundurulması veya çözülmeyen duraylı bileşikler oluşturmak suretiyle zararsız hale getirilmesi işlemleri
Bu prosesler de;
- Hidrojen Peroksit Prosesi,— —> Şekil
- INCO (SO2+Hava) Prosesi, —> Şekil
- Alkali Klorlama Prosesi,
- Asitleme ve Siyanür,
- Biyolojik Ayırma Prosesi
şeklinde proseslerdir
Siyanür arıtma proseslerinin amacı siyanür (CN) bileşiklerindeki karbon ve azot arasındaki kimyasal bağı bozmak veya siyanür anyonunu çok duraylı bir bileşik yapacak şekilde metallere bağlamaktır Dünyadaki altın madenlerinde bu arıtma prosesleri, cevher mineralojisine bağlı olarak, birbirini takip edecek şekilde beraberce de kullanılmakta olup atık su içindeki siyanür konsantrasyonu 1ppm (milyonda bir) ‘in altındaki düzeylere indirebilmektedir —> Siyanür liç’i altın üretimi Ayrıca maden işletmesi atıklarındaki siyanürü geri kazanmak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır Bunlardan sadece asitleştirme /buharlaştırma/nötürleştirme (AVR) tesis çapında kullanıma sahiptir
SİYANÜR LİÇİ, Düşük tenörlü altın ve gümüş cevherlerinin içinde gözle görülemeyecek kadar çok ince taneli bir şekilde bulunan altın ve gümüşün siyanürle çözümlenmesi prosesi
Siyanür liçi ile cevherlerden altın ve gümüşün kazanılması, yüzyılı aşan bir süreden beri uygulanmaktadır Bunun nedeni siyanür prosesinin kimyasal mekanizmasının iyi bilinmesi, çok ince taneli ve fakir cevherlere bile yüksek verimle uygulanabilmesidir
Bununla birlikte siyanürün zehirli bir madde olması ve düşük çözündürme hızına sahip bulunması alternatif çözücülerin araştırılmasına sebep olmuştur Bunlardan “Tiyoüre” CS (NH2)2 gerek hızlı liç yeteneği göstermesi ve gerekse zehirsiz bir madde olmasından dolayı “ Tiyoüre liçi“ yapmak suretiyle düşük tenörlü altın ve gümüş cevherlerinden altın ve gümüş elde etme imkânı üzerinde de çalışmalar yapılmaktadır —> Liç, Liçing, Blok çözelti yöntemi Siyanür
SİYANÜR LİÇİ VE ALTIN ÜRETİMİ, Oksijenli bazik ortamda (PH 10 ile 11 arası) 2Au+4CN+ 1/2 O2+H2O —> 2 Au (CN)-2+2OH- reaksiyonuvasitasıyla çok ince taneli öğütülmüş cevherde altının sıvı faza geçirilmesi işlemi
Yukarıdaki temel reaksiyon değişmemekle beraber siyanürleme yoluyla altın ve gümüş üretiminde yığın liçi, havuz liçi ve karıştırma liç’i proseslerinden biri kullanılır
Cevherlerdeki altını çözümlendirmek sıvı faza geçirmek için kullanılan siyanür tuzu genelde Na CN veya KCN olmaktadır Siyanürle çözeltiye alınan altın, çinko ile çöktürme (Merril-Crowe Yöntemi) veya aktif karbonla absorblama (Carbon in Leach, Carbon-ın-Pulp) gibi yöntemlerle siyanürden ayrılarak kazanılmaktadır
Altın madenciliğinde 1880’li yıllarda Avusturalyada geliştirilmiş bu yöntemle halen dünyadaki altın üretiminin % 80’inden fazlası gerçekleştirilmektedir
—> Siyanür liçi, Siyanürleme işlemi, Siyanür, Siyanür bozundurma prosesleri, Liç, Liçing
SİYANÜRLEME, —> Siyanid prosesi
SİYANÜRLEME İŞLEMİ, Gümüş ve altın elde etmede, bunların cevherlerinin seyreltik sodyum siyanür veya potasyum siyanür çözeltisinde çözündürülmesi işlemi Bu işleme MACARTUR-FORREST YÖNTEMİ de denir Yöntem 1887 yılında İskoç kimyacılar John S Mac ARTUR ile Robert W ve William Forrest tarafından geliştirilmiştir
İşlem üç aşamada oluşur Önce ince öğütülmüş cevher siyanür çözeltisi ile temasa geçirilir, ardından katılar çözeltiden ayrılır ve son olarak da değerli metaller çinko tozu ile çöktürme yoluyla çözeltiden ayrılır—> Siyanür liçi
SİYANÜRLEME İLE GÜMÜŞ ÜRETİMİ, Cevherden doğrudan doğruya gümüş elde edilmesi için uygulanan en önemli yöntem Ocaktan gelen cevher, boyut küçültme işlemlerinden sonra, liç tanklarına gönderilir ve içinde % 30 katı bulunan pulpa NaCN çözeltisi verilerek siyanürleme başlatılır 48-78 saat kadar sonra Ag-mineralleri (CN) ile reaksiyona girerler ve gümüş iyonik halde sıvıya geçer Ters akımlı dekantasyon sistemi ile tikinerlerde, gümüş yıkanır ve yıkanmış katı, atık barajına depolanmak üzere gönderilirken; tikiner üst taşıntısı, filtre edilip berraklaştırılır, hava alma kulelerinde oksijeni alınır, çinko tozu ile sementasyon işlemi gerçekleştirilir ve pres filtrelerde gümüş konsantre keki elde edilir Konsantre içindeki gümüş % 50-80 civarındadır Konsantre keki ergitme ve rafinasyon işlemleri için izabehaneye ve elektrolize gönderilir
SK, —> Seger piramitleri (seger kegel)
SKARN, İsveç dilinde akan ışık hüzmesi anlamına gelen bir madencilik terimi Tremolit, diyopsit, vollastonit gibi elyafımsı-çubuğumsu olanlarına ilaveten granat, vezüviyan, epidot vb mineraller ihtiva eden kayaç İçinde cevher mineralleri olarak hematit, manyetit, molibdenglanz ve çeşitli sülfitler bulunur Bunun gibi kalkerli silikat kayaçları (sıcaklık yükselmesi ve magmatik-pnömatilitik faz uzantılarının kalkerlere, marnlara ve dolomite etkisiyle) kontakt maden yataklarında oluşur
SKARN MİERALLER, —> Skarn
SKİP, İhraç kuyusunda cevher veya taş taşımada kullanılan ve malzemenin içine doldurulup taşındığı özel kova
SKİP NAKLİYATI, Maden veya kayacın dökme olarak dik ve yarı dik kuyulardan skip denilen kova veya kafeslerle taşınması
SKREYPER, 1) Bir vincin halatlarına bağlı olarak çalışan ve kazılmış malzemeyi sıyırarak yüklenecek yere çeken tertibat Bunlar çift tanburlu tek makara veya üç tanburlu ve çift makaralı sistem olarak çalıştırılır 2) Zemini karnındaki bıçakla kendi kendine sıyıran, yükleyen, taşıyan ve boşaltma yerinde de bıçak ağzını yukarıya çekmek suretiyle bir ağız teşkil ederek haznesindeki malzemeyi kendiliğinden boşaltan ağır iş makinası Sert zeminlerde genellikle arkasında itici olarak bir dozer kullanılır Kayalık zeminde çalışmaz veya sadece kazılmış malzemeyi taşır 3) Küreyici
SLARİ, 1) Amonyum nitrat ile karbon karışımının neme karşı hassasiyetini azaltmak için geliştirilmiş olan patlayıcı madde Slari AN ile trinitrotoluol’un su içerisinde çamurlaştırıl-masından meydana gelir ve bu da keza mazotla karıştırılır 2) Çamur ve ince çamur —> Hidrojel
SLEYT KÜKÜRT, Özel patent ile hazırlanmış olan ve aktarmalarda tozlaşmayan bir tür parça kükürt —> Pelet kükürt
SLURRY, —> Hidrojel, Slari
SODA, 1) Sodyumun karbonatı (Na2 CO3) Mısırdaki soda göllerinin kıyılarında kristalize durumda bulunan sodaya —> Trona, Venezuela’da da Urao denmektedir Renksiz olan soda kristali (Na2 Co3) suda çözünür 2) Hidrat (Na2 CO3 IO H2O) büyük, saydam kristaller şeklindedir ve sıcaklıkla değişen, suda çözünürlük özelliği vardır; piyasada çamaşır sodası adını alır Soda 18 asırda —> Leblanc metoduyla yani sofra tuzunun sülfürik asitte ısıtılıp buradan elde edilen sodyum sulfatın kömür ve kalsiyum karbonatla pişirilmesi suretiyle döner fırında elde edilmiştir—> Kalsinasyon olarak adlandırılan bu uygulama, kimya sanayiinin temelini oluşturmuştur Daha sonra daha ekonomik bir üretim sağlayan Solvay metoduna geçilmiştir Soda emay, temizlik, boya, ve ağartma işlerinde; cam, sabun ve sodyum tuzlarının imâlinde kullanılır 3) Soda suyunun kısaltılmışı; su, şeker, bazı doğal bitkisel aromatik madde özütlerinin karıştırılmasıyla elde edilen içit 4) Maden suyuna sodyum bikarbonat veya karbondioksit katılarak elde edilen ve susuzluğu gidermenin yanında hazmı da kolaylaştıran içme suyu veya maden suyu sodası
SODA KÜLÜ, Kimyasal formülü Na2 CO3 olan; doğal olarak—>Trona cevherinden; sentetik olarak amonyak soda prosesi, solvay prosesi ve kireç soda prosesleri ile elde edilen, beyaz, kristalin, kuvvetli alkalin reaksiyonla higroskopik olan bir toz Soda külü cam sanayiinde, çeşitli madde üretimi için kimya sanayiinde,deterjan sanayiinde, tekstil sanayiinde vb kullanılır Cam endüstrisi dünya soda külü tüketiminde yaklaşık % 46’lık bir pay alır Bunu % 21 gibi bir oranla kimya sanayii takip eder Cam üretiminde her 1 ton cam üretimi için yaklaşık 200 kg ağır soda külü tüketilir Soda külü farklı iki yoğunlukta, —> Hafif soda külü ve, —> Ağır soda külü olarak satılır Soda külü iki standarda göre pazarlanır Bunlar a- ASTM (American Society for Testing and Materials) Designation D 458-74 b-BS (British Standard) 3674:1963 “Specification for Sodium Carbonate“ ASTM’ye göre, Na2 CO3 oranı en az % 96,16 olmalıdır BS’e göre soda külü içinde Na2O oranı % 57,25 den az, Fe2 O3 oranı %0,005 den fazla olmamalıdır
SOFBİT, Yumuşak formasyon matkap ucu
SOĞUK EMAY, Duyar tabakası bikromatlı gomalak’ın alkoldeki çözeltisi olan, soğuk maden üzerine şekil çıkartma usulü
SOĞUK DÖKME DEMİR, —> Gri dökme demir
SOĞUTMA KULESİ, Enerji santrallarında türbinden çıkan çürük buharın ve kompresörlerde sıkışan havanın soğutulması için kullanılan kondansörde ısınan suyun tekrar soğutularak devrettirilmesini sağlayan ve böylece bu gibi tesislerin soğutma suyu gereksinimini en aza indirmeye yarayan soğutma tesisi ünitesi
SOĞUTMA SUYU, —> Soğutma kulesi
SOĞUTMA TESİSİ, 1) Kumlu, sulu ve akıcı arazide kuyu kazmak için arazinin suyunu dondurmak suretiyle kuyu kazı imkanını sağlamak için kurulan tesis 2) Derin ve sıcak ocaklarda ocağa verilen havayı soğutarak vermeye yarayan tesis 3) Klima cihazı
SOKMA, İstihsal edilebilecek olan maden formasyonu arasına girmiş, istenmeyen tabakalar veya formasyonlar
SOKMA KAMA, —> Sürme kama
SOLÜBİLİTE, 1) Birim miktar çözelti ya da çözücü (solvent) içinde belli sıcaklık ve basınçla çözülebilen madde miktarı 2) Çözünürlük
SOLÜSYON MADENCİLİĞİ, Tuz, soda, kükürt ve bazı kaolinlerin klasik metotlarla üretimi zorsa veya ekonomik değilse, maden yatağına kadar sondajla inip kuyuyu uygun şekilde borulamak, su vermek veya sulu bir seviyeden su almasını temin etmekle madenin erimesi sağlanarak basınçlı hava ile eriyiğin yeryüzüne çıkarılması suretiyle uygulanan üretim metodu
SOLVAY YÖNTEMİ, Sentetik —> Soda külü üretim yöntmlerinden biri Bu yöntemde hammadde olarak tuz ve kireç taşı kullanılır Sodyum klorür çözeltisi (brine) amonyak ve CO2 ile doygunlaştırılarak amonyumbikarbonat elde edilir Amonyum bikarbonat da tuz ile reaksiyona girerek sodyum bikarbonat (NaHCO3) ve amonyum klorür (NH4 Cl) üretilir Sodyum bikarbonatın 177-218°C de kalsinasyonu ile —> Hafif Soda Külü elde edilir Amonyum klorür içeren sıvı amonyağın geri kazanılması için kireç ile reaksiyona sokulur Bu arada ara ürün olarak kalsiyum klorür elde edilir —> Ağır Soda Külü üretimi hafif soda külü’nün sulandırılması ile sağlanır Bunun sonucunda daha iri sodyum karbonat monohidrat kristalleri elde edilir Kurutma işleminden sonra ağır soda üretilmiş olur —> Soda Külü
Solvay yönteminde 1 ton sentetik soda külü üretmek için; 2,8 ton buhar, 1,7 ton tuz, 1,4 ton kireçtaşı, 0,6 ton kömür (kazanlar için), 0,2 ton kömür (kurutucular için) gerekir Solvay yönetiminin problemi, yüksek konsantrasyonlarda kalsiyum klorür ve sodyum klorür içeren atıkların oluşmasıdır—> AC yöntemi
SOMUN, Civatanın ucuna takılan, içine cıvatanın dişlerine uygun diş (yiv) açılmış başlık
SONDAJ, Yeraltındaki formasyonları ve maden yatağını tanımak için yapılan delme işlemi Bunun için özel sondaj makinaları kullanılır ve bunlarla yeraltından karot denilen numuneler veya medimanlar (yeraltındaki kayaların kıymık veya kırıntıları) yerüstüne çıkarılır
SONDAJ AKIŞKANLARI, Sondaj talaşlarını ve kırıntılarını taşımak, matkabı soğutmak, deliğin göçmesini önlemek, formasyon basınçlarını kontrol etmek amacı ile kullanılan sondaj çamuru, su, hava veya köpük
SONDAJ BORUSU, 1) —> Tij 2) Sondaj muhafaza borusu
SONDAJDA BASKI, —> Baskı kuvveti
SONDAJ ÇAMURU, Su içine genellikle bentonit katılarak elde edilen yoğunluk, su kaybı, viskozite, jel kuvveti ve katı madde yüzdesi ile tanımlanan sondaj akışkanı Diğer çamur yapıcıları atapulgit, sepiolit ve krizotil-asbesttir Köpük, zayıf formasyonların ve düşük petrollü zonların sondajında kullanılır
SONDAJ ÇİMENTOLAMASI, Sondaj kuyusuna indirilen koruma boruları ile delik kenarı arasındaki açıklığın doldurulup dizinin stabil hale getirilmesinde, su ve tuzlu su içeren formasyonların tıkanmasında, çamur kaçaklarının önlenmesinde ve sondaj deliği dibinin doldurulmasında kullanılan su ve çimento karışımı kullanılarak yapılan işlem
SONDAJ DELME HIZI, Sondaj makinesi ile birim zamanda yapılan ilerleme (delme) miktarı Bu hız (m/h) veya (m/gün) olarak ifade edilir Ayrıca net ilerleme, ortalama net ilerleme, brüt ilerleme ve toplam ilerleme olarak tanımlanır
(V) Sondaj delme hızı, (K) kayaç delinebilirlik katsayısı, (W) Matkaba verilen yük, (R) Matkap devir sayısı ve (d) kuyu çapı gibi faktörlere bağlı olarak
KxR0,5xW
V=–––––––––––– formülü ile de hesaplanabilir
d
SONDAJ KULESİ , Sondaj takımlarının kuyuya indirilip çekilmesi, muhafaza borularının indirilmesi veya çakılması, kuyuda tahlisiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi vb işlerin yapılmasını sağlayan beton ve çelik temel üzerine monte edilmiş veya uygun bir araca bindirilmiş ağaçtan veya çelikten özel şekilde imal edilmiş kule Petrol sondaj kulesi API ve DIN standartlarına göre normlandırılmıştır Kuleler makine kapasitesine göre onlarca veya yüzlerce ton yükü taşıyabilecek şekilde imal edilirler Kule, tepesinde çeşitli operasyonlar için kullanılan vinç makaraları (krown-block) ve balkonla donatılmıştır En çok kullanılan kule tipleri,
1- Tek bacak kule (Single pole mast)
2- İki bacak kule (Jack - knife mast)
3- Üç bacak kule (Tri - poldmast)
4- Dört bacak kule (Four pole mast)
5- Kafes tipi kule (Box type mast)
6- Teleskopik kule (Telescopie type mast) dir
Sondaj kulesi makinenin üzerine monte edilmiş olabileceği gibi, ayrı ünite şeklinde taşınarak sondaj yapılacak yerde makine üzerine kurulabilir Seçilecek olan kule tipi, sondaj makinesinin montaj özelliklerine ve derinlik kapasitesine göre değişir ve derinlik kapasitesine göre en az 1,5 emniyet katsayısı ile imal edilirler —> Kule
SONDAJLI İŞLETME METODU, Yeraltında bulunan, petrolü artezyen tazyikinden yararlanılarak veya pompa ile, tuzu su pompalayarak eritmek, kükürdü de sıcak su pompalayarak ergimiş hale getirmek, bazı madenleri yerinde liçinge tabi tutmak ve kömür damarlarını gazlaştırmak suretiyle üretime almak için sondajlardan yararlanılarak uygulanan (üretim) işletme metodu Denizlerde ve göllerde ayaklar üstüne kurulan platformlardan da yararlanılarak deniz dibinden sondaj yapılmak suretiyle de petrol havzaları işletilmektedir (On-shore, Off-shore drilling), —> Solüsyon madenciliği Fraş metodu
SONDAJ METOTLARI, Sondajların amaçlarına, derinliklerine, matkapların çalışma şekline, kullandıkları devridaim maddesine, bu maddenin devridaim yönüne, kuyu çaplarına, kuyu istikametine, kuyudan alınacak numunenin cinsine, kullanılan özel takımlara, kuvvetin nakil şekline göre sınıflandırılmaları (1) Amaçlarına göre; prospeksiyon, arama, stratigrafik istikşaf, jeolojik etüd, sismik, kuyu açmaya yardımcı; maden ocaklarında havalandırma, nakliye, kablo-, boru nakli; —> Temel, Petrol, Maden işletme, Jeotermal sondajları (2) Derinliklerine göre; sığ, derin, çok derin (3) Matkapların çalışma şekline göre; —> Döner (rotari), Darbeli, Döner (rotari)-darbeli, Dövmeli (down the hole), Halatlı dövmeli, (4) Kullandıkları devridaim maddesine göre; sulu, çamurlu, ağır çamurlu, havalı, kuru (5) Devridaim maddesinin yönüne göre; normal sirkülasyonlu; —> Ters sirkülasyonlu, (6) Kuyu çaplarına göre; dar çaplı, geniş çaplı, çok geniş çaplı (7) Kuyu istikametine göre; düşey, eyik, başyukarı, başyukarı-eyik, —> Yönlendirilmiş (saptırılmış), (8) Kuyudan alınacak numunenin cinsine göre; karotsuz (sedimanlı), karotlu, karotsuz-karotlu, toz (kırıntı) (9) Kullanılan özel takımlara göre; kablolu, elmaslı, vayrlaynlı, turbinli (10) Kuvvetin nakil şekline göre; elle, makineyle, morsetli, döner (rotari) tablalı, vibrasyonlu, yüksek sıcaklıkta eritme; şeklinde sondajlar sınıflandırılabilir Yapılacak işe en uygun sondaj metodu bu sınıflandırma içinden seçilir —> Tablo s 349
SONDAJ SAPMASI, —> Sapma
SONDAJ SAPTIRMA KAMASI, 1) Sondajı istenen bir yöne saptırmak için sondaj kuyusunun dibine yerleştirilen, saptırma yönüne doğru eyik ve oyuk bir yüzeyi olan uzun, ince çelik kama 2) Whipstock
SONDÖR, 1) Sondaj makinesi yanında vasıfsız işçi olarak çalıştırılmaya başlatılıp yetiştirilen; sırasıyla anahtarcı, derikmen, sondör muavini derecelerinden sonra kendisine müstakil makine idaresi emanet edilerek vinç başına geçirilen vasıflı işçi 2) Orta öğretim kademesinden sonra sondörlük kursuna tabi tutularak yetiştirilip sondör muavini yapılan; tecrübeli bir sondör yanında yetiştirilerek kendisine müstakil makine kullanma becerisi kazandırılan teknisyen 3) Sondaj makinesi operatörü 4) Bir sondaj makinesini makine tekniğine uygun olarak kullanıp bir sondaj kuyusunu ilk metresinden son metresine kadar, her derinlikte açan, donatan, işleten, gerekli numuneleri alan, sondaj makinesi çevresindeki ekibi çalıştırıp yöneten vasıflı eleman
Vardiya usulü çalışan bir sondaj kulesinde bütün vardiyaların sorumluluğunu taşıyan ve vardiyaların ahenkli çalışmasını sağlayan sondöre başsondör; sondaj işyerini de birlikte yönetebilen sondöre sondaj amiri (tulpuşer) denir
SONDÖR ELDİVENİ, Sondajda çalışan personelin ellerini her türlü etkiden bilhassa sondaj halatının kopan ince tellerinden koruyan deri eldiven
SONSUZ HALAT İLE NAKLİYAT, Bir taraftan herhangi bir enerji kaynağı ile harekete geçirilen tahrik tertibatını haiz bir sürtünme tamburu, diğer tarafta bir dönüş makarası ve üzerinde tutucu tırnaklar bulunan halatın, tamburun çalışması ile sonsuz hareket kazanmasını sağlayan sistem Çift raylı ocak arabası nakliyat sisteminde dolular ileri doğru sürülürken boşları aksi istikametten gelir Böyle bir sistemde halat yerine zincir de kullanılabilir
SONSUZ HALATLI ÇEKME DÜZENİ, Kesintisiz bir halatla karşılıklı iki uçtaki kasnaklar yardımı ile hareket ettirilen, dolu ve boş arabaları karşıt yönlerde ve aynı anda taşıma düzeni
SOSYAL GÜVENLİK, Mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik nitelikteki risklere karşı fertleri korumak ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistem
SOYULMUŞ ÇUBUKLAR, —> Uzun hadde ürünleri
SÖKÜM, Ocakta terkedilecek yerlerdeki tahkimat malzemesinin bulundukları yerlerden kurtarılması işi Bu işi yapmak için kullanılan araçlara söküm makinesi, tumba makinesi veya söküm vinci; söküm işini yapan işçilere de sökümcü denir
SÖKÜMCÜ, —> Söküm
SÖKÜM MAKİNESİ, —> Söküm
SÖKÜM VİNCİ, —> Söküm
SÖLESTİN (Sr SO4), Bünyesinde % 56,4 SrO içeren; sertliği 3-3,5; özgül ağırlığı 3,97 gr/cm3; çizgi rengi beyaz; camsı bir parlaklığa sahip, renksiz-mavimsi beyaz, beyaz, mavi, bazen kırmızımsı, şeffaf, yarı-şeffaf bir mineral Yaygın olarak sedimenter kayaçlarda özellikle dolomitlerdeki boşlukların çeperlerinde, anhidrit ile birlikte evaporit çökellerde, hidrotermal damarlarda, nadiren bazik magmatik kayaçlarda oluşur ve genel olarak sölestin damarlarda, kireçtaşı, dolomit, marn ve jips gibi minerallerle birlikte bulunur —> Stronsiyum
Sölestinden elde edilen stronsiyum karbonat (SrCO3), televizyon tüpü üretiminde, ferrit çubuk yapımında, piroteknikte, hafif fişek ve ışıklı sinyal sistemlerinde, çinkonun elektrolitik yoldan üretilmesinde, renkli televizyonların x- ışını tehlikesini azaltan filtrelerin yapımında kullanılır Dünyada üretilen stronsiyumun % 40 kadarı televizyon tüpü üretiminde, % 25 kadarı elektronik sanayiinde, % 25 kadarı pirometalurjide, % 5 kadarı da metalurji rafinasyonunda tüketilir
Cam ve elektrik sanayiinde kullanılan stronsiyum karbonatin özellikleri s 350’deki cetvelde gösterilmiştir
Ingiltere’de pazarlanan sölestinde aranan kimyasal analiz ise şöyledir:
SrSO4 en az % 95, BaSO4 en çok %2, silis en çok %2, kireç en çok % 0,5, Fe2O3 en çok % 0,5
Genel olarak denilebilir ki, ticari işlem gören sölestinde SrSO4 oranı %90ile %97 arasında değişir
SÖMİKOK, Taşkömürünün kok fırınlarında 950½C civarında damıtılması sonunda geri kalan, % 10-15 civarında uçucu madde ihtiva eden, antrasit ayarında kok
SÖNMEMİŞ KİREÇ, —> Kireç
SÖZLEŞME, Mukavele, akit İki veya daha çok kişinin bir hukuki bağ yaratmak, bu bağı değiştirmek ve ortadan kaldırmak amacı ile karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanları ile yaptıkları hukuki işlem
SPG, —> Sıvılaştırılmış petrol gazları (LPG)
SPİNEL, Gemolojik karakteri olan AB2O4 benzeri kimyasal bir bileşim gösteren izometrik kristal A = Mg, Fe++, Zn, Mn++ ve Ni; B = Al, Fe++, Mn++ ve Cr olabilir —> Gem
SPİNEL ZIMPARA , —>Zımpara
SPİRAL AYIRICILAR, 0,1-3 mm arasında tane büyüklüğündeki kömürleri, Reichert tarafından geliştirilen en az 10-12 dönümlü olan; 8’li veya 16’lı bataryalar halinde kullanılan ayırıcı Bu ayırıcılar Humprey spiralinin mineral endüstrisinde uygulamaya başlamasından sonra poliüretan ve cam elyafın kullanımı ile spiral tasarımında gelişmeler sağlanmıştır Çapları 70-100 cm arasında değişen bir spiral ile 2-4,5 t/h arasında kömür yıkamak mümkün olmaktadır Bu ayırıcı, tabaka halinde akan malzemenin, sabit bir yüzeyde ve akışkan bir ortamda özgül ağırlık farklarına göre zenginleştirilmesi esasına dayanır —> Kömür yıkama yöntemleri
SPİRAL SİSTEM, Bir açık işletmede, yolun çevreyi dolaşarak tabana inmesi şeklinde planlanan taşıma sistemi Yeraltı işletmelerinde de kuyu, vinç veya bant başyukarısı yerine spiral şeklinde açılan galeri sistemiyle lastik tekerlekli araçlardan yararlanılarak cevher ve ocak taşımacılığı da yapılır
SPİRAL TAŞIYICI, Oluk veya boru içerisine yerleştirilmiş bir spiralin dönmesi suretiyle, katı maddeleri taşıyan ünite —> Helisel boru nakliyatı, Helisel (spiral) burgu
SPİRAL TULUMBA, Spiral şeklinde bükülmüş bir hortumun, daire şeklindeki bir tablanın üzerine spiralin merkezdeki ucu tablanın ekseninde diğer ucu da dairenin çevresinde yerleştirilmesi sonucu elde edilen tulumba Tabla dairenin ekseni boyunca iki yatak üzerine oturtulur; daire çevresindeki ucu bir sıvı veya palp tankının içine dalacak şekilde yerleştirilip spiralin daire ekseni etrafında döndürülmesi suretiyle sıvı + hava karışımı çevreden alınıp daire merkezinden sevkedilir
SPİTZKASTEN, 1) Genellikle cevher bulamacının içindeki şlamın veya suyun ayrılmasında kullanılan sivri ucu alta yönelik büyük piramit Ebatları, bulamaç akımı istikametinde büyüyen bataryalar şeklinde kullanılmakta olup, tane ağırlığına göre cevher tanelerini sınıflandırmaya da yarar Küçük boyutlu piramitlerin bir oluk içine seri halde yerleştirilmesi ile elde edilen bataryaya reo yıkayıcısı veya reolavör denir 2) Konik ayırıcı
SPONTANE YANGIN, —> Kızışma
STABİLAYZER, 1) Derin sondajlarda takım dizisinin arasına muntazam aralıklarla konan ve dönme esnasında takımın vibrasyonunu önleyen özel tij 2) Elmaslı sondajlarda karotiyer iç gömleğinin vibrasyonunu önleyen özel parça
Petrol sondajındaki stabilayzer, orta sert çelikten yapılmış boru şeklindeki bir çekirdek etrafına derin girintili çıkıntılı (6 ila 12 girinti-çıkıntı) şekilde vulkanize edilmiş kauçuk parça olup, takriben 4” 1/2’lik bir drill-pipe’ın basınç kaybına denk bir basınç kaybına sebep olur
STADYA, Topografik ölçme için imal edilmiş alet dürbünlerinin gözleme (optik) eksenlerine dik olarak konulan ve birbirine dik olacak şekilde yerleştirilmiş kıl şebekesi düzeni Stadyalar daire şeklinde bir halkaya birbirine dik gerilmiş ince iki madeni tel germek veya bunun yerine bir cam üzerine çizilmiş çok ince çizgilerden de yararlanarak yapılır
STAMP, Kuyu, kör kuyu, sondaj vb yerlerde geçilmiş jeolojik formasyonları, yatım hakkında bilgi vermeksizin, bir ölçek dahilinde gösteren kesit
STANDART HOBEL İŞLETMECİLİĞİ, —> Hobel işletmeciliği
STANDART KATOT BAKIRI, Bakır muhtevası % 99,9’dan aşağı olmayan ve gümüş muhtevası da bakırdan sayılan elektrolitik bakır —> Katot bakırı
STANDART KUYU KAZI METODU, Tabanında yapılan ateşlemeden sonra çıkan postası kürekle veya mekanik bir araçla kovaya yüklenip dışarı alındıktan sonra gerekirse muvakkat tahkimat yapılarak derinleştirilen ve belirli derinleştirmeden sonra ilerleme durdurularak beton veya tuğla ile daimi tahkimatı yapıldıktan sonra kazıya devam olunan; su geliri 2 m3/dk’ya kadar olan ve sağlam kayaçlarda uygulanan kuyu kazı usulü
STANDART TOPOĞRAFİK HARİTA (ST), Ülke pafta bölümleme sisteminde üretilen ve yükseklik bilgilerini içeren 1/5000 ölçekli pafta
STANDART TOPOĞRAFİK KADASTRAL HARİTA (STK), Kadastral bilgilerin bulunduğu standart topoğrafik harita
STANDARTLAŞMA (Standardizasyon), 1) Sanayide isimlendirme, işaretleme, çeşitler, sayısal değerler, şekiller, boyutlar gibi çok sayıda zuhur eden hususların bir sisteme oturtulup basitleştirilmesi işlemi Standartlaşmanın amacı; üretimin basitleştirilmesi, ucuzlatılması, çeşitlerinin ve stoklarının azaltılması, teslim süresinin kısaltılması, yedek parçaların birbirleri yerine ikamesinin sağlanması vb’dir 2) Normlaşma 3) Örnek ve temel olarak alma Yeryüzünde uluslararası, ulusal, bölgesel ve branş içi etkisi olan çok çeşitli standartlar mevcuttur: DIN (Alman), (BS) İngiliz, GOST (Sovyetler Birliği), TSİ (Türkiye) standartlarının bazıları ülkelerinin dışında da tanınmaktadır API (American Petroleum Institute) standartları petrol sondajları sanayiinde, DCDMA (Diamond Core Drill Manufacturers Association) maden sondajları sanayiinde yaygın ve geçerli standartlardır Kimya sanayii içinde de bu sanayiye yön veren standartlar mevcuttur Daha birçok ülkenin kendi etki alanı izinde uyguladığı, bu terim çerçevesine sığmayan, standartları mevcuttur Ülkemiz standrdizasyon II Beyazıt zamanında başladı Kanunname-i İhtisabı Bursa (1502) fermanında bazı gıda maddeleri, dokuma, deri, kösele, ayakkabı, tarım araçları gibi şeylerin hammadde özellikleri, saflık derecesi, yapım usülleri, yapımın denetleme düzeni ilgililere duyuruldu Cumhuriyet döneminde 1930’da Ticarette Hile ve Tağşişin Men-i ve İhracatın Murakabesi Kanunu, 1936’oa 3018 sayılı yasa çıkarıldı Bu yasayla Standardizasyon Dairesi kurulmuş oldu 1954 yılında Türk Standartları Enstitüsü kuruldu ve nihayet 1960’da 132 sayılı yasayla bugünkü statüye kavuşturuldu
STANDART TİP GALERİ, Tahkimat malzemesi ikmalinde, ilerleme için gerekli araç ve gerecin temininde, kullanılmasında vb işlerde kolaylık sağlamak için boyutlar itibariyle standartlaştırılmış galeri
Türkiye’de standartlaştırılmış galeri kesitleri şöyledir:
Kazı Kesitleri
Fay- Tahki- Made- Be-
dalı mat- ni tah ton
Kesiti sız m2 m2
Galeri tipi m2 m2
B5 5 55 68 78
B8 8 9 102 114
B10 10 11 125 1375
Tip III 12 133 148 176
B14 14 155 173 205
Tip IIIA 16 178 197 224
B18 18 20 222 252
TipIV 21 233 259 294
STANDART TİP KALAY, Rafine kalay muhtevası % 99,75 olup, ağırlıkları 12 kg’dan az veya 50 kg’dan çok olmayan külçe veya kütük kalay
STARYA, Navlun mukavelesi ile yük taşımağa bağlanan bir gemiye tanınan yükleme, boşaltma günleri sayısı İstarya, ıstalya veya astarya olarak da kullanılır Starya, geminin her bakımdan yükleme veya boşaltmaya hazır olduğunu bildiren hazırlık (ihbar) mektubunun kaptan tarafından kiracıya verilmesi ile başlar Mukavelede tersine hüküm bulunmadığı, kiracı da bu günleri kullanmadığı takdirde pazar ve tatil günleri staryaya sayılmaz Yükleme veya boşaltma günlerinin sayısı navlun sözleşmesiyle tesbit edilmiştir Bu süre, yükün miktarına, limanda bu iş için kullanılan araç ve gereçlerin kapasitelerine ve dolayısıyla sağladıkları kolaylıklara göre değişir Starya günleri, belirlenen hafta içi günler, havanın çalışmağa uygun olduğu günler, hava bakımından çalışmağa elverişli hafta içi günler gibi özellikleriyle belirtilir
STATİK AĞIR ORTAM (AĞIR MAYİ) AYIRICILARI , Ayırma hücresine akıtılan ağır mayi içine verilen malzemenin yoğunluğu ağır mayi yoğunluğundan az olanlarının ortamın tabii akışı ile veya taraklar yardımı ile ayrılması, batan kısımların da sistemden uzaklaştırılması prensibine dayanan zenginleştirme üniteleri
Statik ağır ortam ayırıcıları derin ve sığ ayırıcılar olarak iki grup halinde toplanabilir Bunlar arasında en önemli farklılık derin ayırıcılardan üç ürün almanın daha kolay olmasıdır Sığ ağır ortam ayırıcılarında yoğunluk kontrolü çok önemlidir Derin ağır ortam ayrıcılarında ise ağır ortamı sağlamak için kullanılan katı madde kayıpları fazla olabilmektedir 6-300mm kömürler statik ayırıcılarla zenginleştirilebilirler
Chance kum konisi, Wemco konik ayırıcısı, Derin tromp ayırıcısı derin ayırıcıların; DSM ayırıcısı, Tromp ayırıcısı, Drewboy ayırıcısı, Teska ayırıcısı, Norwald ayırıcısı, Wemco Tambur ayırıcısı, ise; sığ ayırıcıların tipik örnekleridir —> Ağır mayi ile ayırma, Ağır mayi, Kömür yıkama yöntemleri

Alıntı Yaparak Cevapla