09-09-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Güneş Sistemi Ve Gezegenler Hakkında Genel Bilgiler
Venüs
Venüs, Merkür'den sonra güneşe en yakın 2 gezegendir Kütlece dünyaya yakın bir büyüklüktedir Ve kendisine ait bir atmosfere sahiptir Gün doğumunda ve gün batımında güneşe yakın olarak, dünyadan çıplak gözle rahatlıkla görülebilir (Halk tarafından Çoban Yıldızı olarak ta bilinir) Güneş ve aydan sonraki en parlak gök cismidir Venüs'ün diğer gezegenlerden farklı ve ilginç yanları vardır, bunlardan en ilginci 1 yılının 1 gününden daha uzun olmasıdır Yani güneş etrafındaki dönme hızı kendi ekseni etrafındaki dönme hızından daha fazladır Güneş etrafındaki dönme süresi 224 gün, kendi ekseni etrafında dönme süresi ise 243 gündür Ayrıca Venüs diğer gezegenlerin tam tersi yönde dönmektedir Diğer gezegenlerin hepsi saat yönünde dönerken Venüs saatin tersi yönünde ve çok yavaş bir şekilde dönmektedir Bu farklılıkların nedeni hala anlaşılabilmiş değildir Çıplak gözle çok rahat görüle bildiği halde en iyi teleskopla bile yüzeyi incelenemez Bunun nedeni çok yoğun bir atmosfere sahip olmasıdır %93 oranında CO2 (karbon di oksit) ve %2 oranında N2 (azot) ile az miktarda değişik gazlardan oluşmuş olan atmosfer güneşten gelen ışınları bir ayna gibi geri yansıtır Bu olay gezegene müthiş bir parlaklık kazandırırken, yüzeyinin incelenmesini zorlaştırır
Venüs'ün yoğun atmosferi nedeni ile basıncıda çok yüksektir Yaklaşık olarak dünyadakinden 100 kat daha fazla basınca sahiptir Atmosfer yoğunluğu ise dünyadakinin 70 katı kadardır Ayrıca atmosferinde azda olsa yer alan H2SO4 ve HCL gibi asitler yağmur şeklinde gezegen üzerine yağmaktadır Bu nedenle dünya üzerindeki hiçbir canlının bu gezegende yaşayabilmesi mümkün değildir Venüs güneşe yakınlık açısından Merkür'den daha uzak olmasına rağmen sıcaklığı daha yüksektir Bunun nedeni atmosferinin olmasıdır Bu yoğun atmosfer güneşten gelen ışınların büyük bir bölümünü geri yansıtsa da küçük bir kısmını içeri alır ve dışarı çıkmasına izin vermez bu da sera etkisi yaparak gezegenin günden güne ısınmasına neden olmaktadır Gezegenin şu anki sıcaklığının 325 C° 'nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir
Venüs yüzeyi hakkında Amerikan Mariner ve Rus Venera sondaları inceleme amaçlı kullanılmış ve kızıl ötesi de olsa yüzey resimleri çekilmiştir Bu resimlerden Venüs yüzeyinin düz ovalar, vadiler ve derin olmayan kraterlerle kaplı olduğu anlaşılmıştır Gezegen üzerinde Ishtar Terra ve Aphrodite Terra adını taşıyan iki yüksek plato gezegenin %11' ini kaplamaktadır Kraterlerin derin olmamasının nedeni gezegenin ,yoğun atmosferi sayesinde kendisine çarpacak olan meteorların hızını kesebilmiş olmasıdır
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı 108 000 000 km
Yarı Çapı 6051 8 km
Kütlesi 4 86 x 1024 kg
Yoğunluğu 5243 kg/m3
Atmosferik Basınç 60 atü
Sıcaklığı 231 K°
Görünür Parlaklığı -4 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi 224 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi 243 gün
Dönme Hızı 35 02 km/sn
Dünya
Üzerinde yaşadığımız gezen, dünyanın yarıçapı 6400 km ve yoğunluğu 5,52 kg/m3'dür Güneşe yakınlık bakımından üçüncü sırada yer alan dünya ile güneş arasındaki uzaklık 1 5 x 10 8 km' dır Ve bu uzaklık 1 AB (Astronomik Birim) olarak kabul edilmiştir Güneş sistemindeki diğer gök cisimleri arasındaki mesafeler de genellikle bu birim kullanılarak belirtilir Yapay uyduların kullanılmaya başlaması ile dünyanın tam şekli belirlenmiş ve bu şekle Geoit adı verilmiştir Dünyanın konumu, atmosferi ve iç yapısı üzerinde yaşam barındırabilmesi için en uygun şekildedir Güneş sisteminde ve bilinen tüm gezegenler arasında yaşama el verişli tek gezegen dünyadır Koruyucu bir kılıf görevi gören atmosferi sayesinde meteor çarpmalarına ve güneşin yaydığı zararlı ışınlara karşı gezegen korunur
Dünyanın iç yapısı üç katmandan oluşmaktadır Bu katmanlardan en dışta bulunan ve yaşamaya elveriş olana kabuk adı verilmektedir Tüm canlı yaşamını üzerinde bulunduran, o bu katmanın ortalama kalınlığı 30 km kadardır Kabuğun hemen altından başlayıp çekirdeğe kadar devam eden tabakaya manto adı verilir 5100 km derinliğe kadar inen manto tabakasının kabuğa yakın olan bölümü kırılgan kayalardan oluşmaktadır Dünyanın merkezindeki ısı 5000 C° civarında olduğundan mantonun çekirdeğe yakın bölümü erimiş kayalardan oluşmaktadır Manto tabakasındaki basınç nedeni ile erime noktaları yükselen demir ve magnezyum katı halde bulunurlar Dünyanın merkezini oluşturan çekirdek ise %90 oranında sıvı demirden oluşmaktadır Bunun nedeni çekirdekte tahminen 3 milyon Atm olan basınç altında demirin erime noktasının 8000 C°'yi bulan çekirdek ısısından düşük olması olarak açıklaya biliriz
Çekirdekte bulunan sıvı demirin konveksiyon akımları ile ortaya çıkardığı dinamo etkisi, Dünyanın manyetik alanını oluşturur Dünya yüzeyini 100km yukarısından başlayan manyetik alan yaklaşık 6500km yüksekliğe kadar uzanır Son yıllarda elde edilen veriler ile bu manyetik alanın bir zırh gibi dünya yüzeyini ısı ve benzeri tehlikelerden koruduğu anlaşılmıştır
Ay:
Yarıçapı 1738 km olan ayın kütlesi 7 35e22 kg dır Dünyanın tek uydusu olan ay dünya çevresindeki yörüngesini sabit bir yıldıza göre ortalama 27 32166 günde tamamlar Buna sideral periyot adı verilir Dünyadaki her hangi bir noktaya göre ayın güneşle aynı hizaya iki kez gelişi arasında 29,53059 gün vardır buna ise sinodal periyot denir Ay takvimi sinodal periyoda göre düzenlenmiştir Ayın safhaları yaklaşık 19 yılda bir aynı güne denk gelir
Ayın oluşumu henüz tam bir cevap bulamamıştır Güneş sistemi ve dünyanın oluşumu hakkında birçok teori öne sürülmüş olmasına rağmen ayın oluşumu ile ilgili gerçekçi bir teori yoktur İleri sürülen üç değişik teori bulunmaktadır Bunlardan ilki George H Darwin'e aittir Bu teoriye göre Ay, dünya üzerinde oluşan merkez kaç kuvvetleri ve güneşin oluşturduğu çekim kuvvetin den kaynaklanan rezonans sonucu dünyadan kopmuştur Bu teoriye parçalanma teorisi denir Fakat Roche Limiti gereğince dünyadan kopan bir parçanın ayın bulunduğu noktaya gelmeden parçalanması gerekmektedir Bu nedenle parçalanma teorisi geçerliliğini yitirmiştir Diğer bir teoriye göre ise dünyayı oluşturan gaz bulutundan ayrılan bir halka daha sonra da ayı oluşturmuştur Bu teori ise Roche'ye aittir ve kardeş hipotezi olarak adlandırılmaktadır Bu teorilere göre daha mantıklı temellere dayanan ve T J J See tarafından 1909'da ileri sürülen diğer bir teoriye göre ise ay daha önce başka bir gezegenin uydusuyken, yörüngesinden sapmış ve dünya yakınlarından geçerken dünyanın çekin alanına kapılmıştır Bu teorinin doğruluğunun kanıtlanması için dünya ve Ay'ın kimyasal özelliklerinin farklı olması gerekmektedir Fakat 1969 yılında aydan alınan ilk örneklerin incelenmesi ile yakalanma teorisi zayıflamıştır Ay'ın oluşumu ile ilgili günümüzde de geçerliliğini koruyan bir hipotez yoktur
Ay'a ilk kez inen uzay aracı 1959'da Luna2 Sovyet uzay aracı olmuştur Halen insanların ziyaret edebildiği tek uzay cismidir Ay'a ilk insanlı iniş 20 temmuz 1969'da ve sonuncusu da 1972 aralığında gerçekleşmiştir Ay, yüzeyinden örnekler toplanarak dünyaya getirilen tek cisim olma özelliğini de halen korumaktadır
1994 yazında Clementine ve 1999'da da Lunar Prospector uzay araçları aracılığı ile Ay'ın son derece detaylı haritaları elde edilmiştir
Aşağıdaki şekil Ay yüzeyinin eksiksiz bir projeksiyonudur
Şeklin orta bölgesi dünyaya bakan yüz, sağ ve sol bölümler ise arka yüzü göstermektedir
Ay'dan Apollo ve Luna uzay programlarıyla dünyaya 382 kg kaya örneği getirilmiştir 20 sene sonra hala incelenmekte olan bu örneklerden, ayın yapısı ve geçmişi hakkındaki bilgilerimizin büyük bir bölümü elde edilmiştir Örneklerin büyük çoğunluğunun 4 6 ila 3 milyar yaşında olduğu anlaşılmıştır Oysa dünyada 3 milyardan daha yaşlı örnekler bulmak hayli zordur Bu örnekler, güneş sisteminin, dünyanın ve ayın oluşumu hakkında önemli ipuçları içermektedir
|
|
|