Yalnız Mesajı Göster

Fizik Terimler Sözlüğü A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü Fizik Terimler Sözlüğü Bilgi

Eski 09-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizik Terimler Sözlüğü A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü Fizik Terimler Sözlüğü Bilgi



Fizik Terimler Sözlüğü A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü Fizik Terimler Sözlüğü Hakkında Fizik Terimler Sözlüğü Bilgi Fizik Terimler Sözlüğü Tanımı
Fizik Terimler Sözlüğü A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü Fizik Terimler Sözlüğü Bilgi A-

Archimedes' principle-Archimides prensibi : Bir sıvının kaldırma kuvveti yer değiştiren sıvı miktarı ile orantılıdır

Avogadro's number-Avagadro sayısı : 1 mol maddedeki molekül sayısıdır 602x1023 molekül

Aberration-aberasyon : Bir aynadaki arıza veya ışınların lensten geçtikten sonra bir noktada toplanamaması, odaklanamaması

Absolute temperature scale-mutlak sıcaklık skalası :Sıcaklığın sıfır olduğu nokta Sıcaklık derecedeki bölmelendirilmiştir Birimi Kelvin

Absolute zero-Mutlak sıfır : En düşük sıcaklık değeri; 0 K, -273!C, veya -459!F

Absorption spectrum-soğurma spektrumu : Bazı dalga boylarının gaz ortamları tarafından soğurulması

Acceleration-ivme : Hızın zamana göre değişimi

Activity-aktiflik : Bir çekirdeğin zaman bağlı olarak bozunması

Alloy-Alaşım : Metallerin karışımı

Alpha (a) radiation-Alfa radyasyonu : Bir çekirdeğin ortama alfa parçacıkları (helyum çekirdekleri) salması

Alpha particle-Alfa parçacığı : Çekirdeğinde 2 proton ve 2 nötron bulunduran parçacık

Ampere-Amper : SI birimlerinde elektrik akım birimi, saniyedeki 1 coulomb luk yük akışı

Amplitude-Genlik : Periyodik bir harekette denge konumundan maksimum uzaklık

Angular momentum-Açısal momentum : Dönme momentumu Bir nokta veya eksen etrafında dönen bir cismin açısal momentumu, çizgisel momentumunun dönme noktasına olan uzaklığı ile çarpımıdır Dönen cisim bir hacime sahipse eylemsizlik momenti ile dönme hızının çarpımıdır

Antinode-antinode : Duran bir dalganın bir hali, dalga girişimlerinin maksimum yer değiştirmeyi yapması:genlik

Antiparticle-antiparçacık : A subatomic particle with the same-size properties as those of the particle although some may have the opposite sign The positron is the antiparticle of the electron

Astigmatism-Astigmatizm : Bir aynadan yansıyan veya lensten geçen ışık demetinin, ayna veya lensteki bir hatadan dolayı genişlemesi

Atom : Bir elementin tüm özelliklerini taşıyan en küçük birim elemanı Atom bir çekirdek ve onu çevreleyen elektron bulutundan oluşur

Atomic mass-Atomik kütle : Atomik kütle biriminde atomun kütlesi, atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların kütlelerini toplamı

Atomic mass unit-Atomik kütle birimi : Atom ağırlıklarının nötr durumdaki karbonun atomunun ağırlığının yani nötron ve protonların toplam ağırlıklarının 1/12

Atomic number-Atom numarası : Bir atomun çekirdeğindeki toplam proton sayısı veya atomun nötr durumundaki toplam elektron sayısı Bu numarası atomun periyodik çizelgedeki yerini tanımlar

Average speed-Ortalama hız : Alınan toplam yolun toplam zamana oranı

B-

Bernoulli's principle-Bernoulli prensibi : Bir sıvının akış hızı artıkça uygulayacağı basıncın azalacağını ifade eder

British thermal unit-İngiliz ısı birimi : 1 pound suyun sıcaklığını 1 Fahrenheit artırmak için gerekli olan ısı miktarı

Baryon-baryon : Spinleri 1U2, 3U2, 5U2, nin katları şeklinde olan hadronlardır Yaygın olarak bilinen hadronlar proton ve nötrondur

Beats-girişim : Frekansları birbirine yakın iki dalganın genliklerinin üst üste gelmesi durumudur Üst üste binen dalgaların ortak frekansı iki frekans arasındaki değişim kadardır

Beta (b) radiation-beta ışıması : Çekirdeğin ortama elektron veya pozitron salarak yaptığı bir tip ışımadır (antielectronlar)

Beta particle-beta parçacığı : Radyoaktif bir maddenin ortama salmış olduğu elektron

Binding energy-bağlanma enerjisi : Çekirdeği parçalamak için gerekli olan enerji veya bir sisteme bağlı olan parçacığın sistemden ayıracak olan enerjidir

Black hole-kara delik : Kütlesel çekim kuvvetinin çok büyük olduğu hatta ışığı bile kendine çekebilen çok küçük kütleli sönmüş yıldızlardır

Bottom : The flavor of the fifth quark

Buoyant force : The upward force exerted by a fluid on a submerged or floating object See Archimedes' principle

C-

Celsius temperature-Celcius sıcaklığı : Suyun donma ve kaynama noktaları arasının 100 eşit parçaya bölünmesini ifade eden sıcaklık skalası

Coercitive-Zorlama : Malzemenin, magnetik alandan etkilenerek içindeki magnetik momentlerini dış magnetik alana paralel hale getirmeye zorlanması

Coriolis force : Dönen referans çerçevesinde ortaya çıkan hayali bir kuvvet Hortum içindeki rüzgarın yönünü belirleyen kuvvettir

Calorie-kalori : 1 gram suyun sıcaklığını 1 Celcius artırmak için gerekli olan ısı miktarı

Camera obscura-kamera deliği : Sanatçılar tarafından görüntüler elde etmek için bir duvarında küçük bir delik olan oda

Cathode ray-katot ışınları : Havası alınmış bir tüp içinde negatif elektrottan hareket eden elektron

Center of mass-kütle merkezi : Bir nesnenin kütle denge noktası

Centi-santi : 1/100 birimidir 1 santimetre=1m/100

Centrifugal force-merkezkaç kuvvet : Dönen sistemlerde, sistem içindekileri etkileyen sanki kuvvet Dönen sistem içindeki bir cisme etki eden kuvvet dönme eksenine dik ve yarıçap doğrultusundadır

Centripetal-merkezcil : Merkeze doğru olan anlamındadır

Centripetal acceleration-merkezcil ivme : Bir daire çevresinde dönen nesnelerin merkeze doğru yönelmiş olan ivme r yarıçaplı daire çevresinde dönen cisim sabit bir çizgisel hıza sahipse merkeze yönelmiş olan ivmenin büyüklüğü v2/r dir

Centripetal force-merkezcil kuvvet : Bir nesnenin yönünü değiştiren kuvvet Çizgisel hızı sabit olan daire çevresinde dönen cisme etki eden merkeze doğru olan kuvvet mv2/r

Chain reaction-zincirleme reaksiyon : Parçalanan bir çekirdeğin diğer çekirdeklerin parçalanmasına neden olması

Change of state or phase-durum veya faz değişmesi : Maddenin bir durumdan diğer duruma geçmesidir Katı halden sıvı hale veya sıvı halden gaz haline geçiş

Charge-yük : Birbirleri ile elektriksel etkileşmeyi sağlayan nicelik

Charged-yüklü : Pozitif veya negatif yüklü olma durumu

Charm-çekici : Dördüncü kuarkın rengi

Chromatic aberration-kromatik hata : Işığın farklı renklerinin (dalga boyları) değişik şekilde odaklanmasına neden olan lenslerdeki bir hata

Coherent-uyumlu : Birden fazla kaynaktan çıkan dalgaların aynı dalga boyuna ve faza sahip olmaları durumu

Complementarity principle-tamamlayıcı yasalar : Atomik düzeydeki özelliklerin tam olarak verilmesi Elektron veya foton hem dalga hem de parçacık özelliği göstermesidir

Complementary color-tamamlayıcı renk : Beyaz rengi oluşturacak renklerin karışımı

Complete circuit-tam devre : Bir bataryanın bir ucundan diğer ucuna kadar akımın akmasının sağlanması

Compound-bileşik : Kimyasal elementlerin karıştırılması ile oluşan özellikleri elementlerin özelliklerinden farklı olan madde

Conduction, thermal-ısı iletimi : Atomların veya moleküllerin birbirleri ile çarpışması sonucunda ortaya çıkan ısısal enerjinin yer değiştirmesi

Conductor-iletken : İçinde elektrik yükünün veya ısının kolayca hareket edebildiği malzemeler Metaller iyi bir iletkendirler

Conservation of angular momentum-Açısal momentumun korunumu : Bir sistemin net dış dönme momenti sıfır ise sistemin açısal momenti değişmezdir

Conservation of charge-yük korunumu : İzole edilmiş bir sistemin toplam yükü korunumudur

Conservation of energy-enerji korunumu : İzole edilmiş bir sistemin enerjisi değişmez

Conservation of mass-kütlenin korunumu : Kapalı bir sistem içinde toplam kütle kimyasal olaylar olsa dahi değişmez

Conservation of momentum-momentumun korunumu : Bir sisteme etki eden dış kuvvetlerin toplamı sıfır ise toplam çizgisel momentum korunur

Conserved-korunumlu : Fiziksel bir niceliğin çeşitli çerçeveler içinde değişmez olduğunu tanımlar

Convection, thermal-ısısal taşınma : sıvılar içindeki ısısal enerjinin taşınması, sıvının bir kısmının soğuması diğer kısmının ise sıcaklığının artması ile olur

Coulomb : elektrik yükünün SI(Standart de Internationale) birim sistemindeki değeri 624x1018 protons

Covalent bonding-kovalent (eş) bağlanma : Atomların birbirlerine, elektronlarını paylaşarak bağlanmalarıdır

Crest-tepe : Bir dalganın bozunmasında ortaya çıkan pik

Critical angle-kritik açı : Yansıyacak bir yüzeye gelen ışının yüzey içinde kalmadan yüzeyden yansıyabileceği açı değeri

Critical chain reaction-kritik zincirleme reaksiyon : Peş peşe parçalanma olayının başlayabilmesi için nötronun diğer parçaları etkileyerek parçalanmalarını etkileyeceği reaksiyon

Critical mass-kritik kütle : Reaksiyonun bitmemesi için gerekli olan minimum kütle miktarı

Crystal-kristal : Atomların veya moleküllerin üç boyutta periyodik yerleşim gösterdikleri malzemeler

Curie : Saniyede 37x1010 tane parçacığın yok olduğu bir radyoaktif birimi

Curie temperature-Curie sıcaklığı : Magnetik malzemelerin ferromagnetik fazdan paramagnetik faza geçtikleri sıcaklık

Current-akım : Birimi (SI) Amper olan elektrik yüklerinin hareketidir

Cycle-tekrarlanım : Aynı hareketin tekrar yapıldığı durumları açıklamak için kullanılır

D-

Dispersion-bozulma : Işığın renk spektrumuna ayrılması Işığın frekansından veya dalga boyundan dolayı hızının değişmesi

Doppler effect-Doppler etkisi : Periyodik bir dalganın, gözleyici, kaynak veya her ikisinin birden hareketinden dolayı frekansındaki değişim

Daughter nucleus-evlat çekirdek : Bir çift çekirdeğin radyoaktif bozunmasından dolayı ortaya çıkan çekirdekler

Definite proportions, law of-oran yasası : İki veya daha fazla elementin, kütleleri oranları sabit olmak üzere birleşik oluşturulması

Density-yoğunluk : Malzemelerin, kütlelerinin hacmine oranını veren bir tür özelliği

Diaphragm-diyafram : Bir lensten geçen ışığın miktarının ayarlandığı açılır-kapanır bir kapı

Diffraction-kırınım : Dalganın bir kapıdan veya bir engel çevresinden geçerken saçılmasıdır

Diffuse reflection-değişmiş yansıma : Pürüzlü bir yüzeyden ışınların yansımasıdır Yansıyan ışın geldiği açıdan farklı açıda yansır

Diopter-diopter : Bir ayna veya lensin odaklama ölçüsü, odaklamanın tersinin uzunluğu metre cinsinden verilir

Disordered system-düzensiz yerleşmiş sistem : Diğerlerine göre yerleşiminde farklılaşmalar olan bir sistem

Displacement-yer değiştirme : Dalga hareketinde (veya titreşicide) kaynaktan (veya nesneden) denge konumundan olan uzaklık

E-

Efficiency-etkinlik : Enerji girişine göre yapılan iş oranıdır İdeal ısı makinesinde Carnot etkinliği 1 - Tc/ Th

Elastic-elastik : Bir çarpışma veya etkileşme sonucunda kinetik enerjinin korunumudur

Electric field-elektrik alanı : Bir yükün çevresinde oluşan ve bu yükün alanındaki yüklü parçacıklara etki eden kuvvettir

Electric potential-elektriksel potansiyel : Elektriksel potansiyel enerjinin yüke oranına denir 1 Coulomb luk pozitif yükü referansın sıfır olduğu bir noktadan herhangi bir noktaya getirilmesi esnasında yapılan iştir

Electric potential energy-elektriksel potansiyel enerji : Yüklü bir parçacığı uzayın bir noktasından başka bir noktasına götürmek için yapılan iştir

Electromagnet-elektromagnet : Demir çekirdeği saran telden oluşan bir magnettir Elektromagnet, demir çekirdeği saran iletkene akım verilerek kullanılabilir

Electromagnetic wave-elektromagnetik dalga : Elektrik ve magnetik alanların titreşiminden ortaya çıkan bir dalga Elektromagnetik dalga boşlukta ışık hızıyla hareket eder

Electron-elektron : Atomun temel parçacığı, bir leptondur

Electron capture-elektron yakalanması : Bir atomun iç kabuklarındaki bir elektronun çekirdek tarafından yakalanarak yok olmasıdır Oluşan evlat çekirdek nükleon ile aynı sayıda fakat bir proton ekXXXXXX

Electron volt-elektron volt : Potansiyel farkı 1 volt olan bir gerilim bölgesine düşen elektron veya protonun sahip olduğu enerjidir 16 x 10-19 joule

Element-element : Farklı kimyasal özellikleri olmayan en küçük madde

Emission spectrum-yayınım spektrumu : Atomun ısı veya elektrik akımı verilerek ortama değişik dalga boylarını yaymasıdır

Entropy-entropi : Bir sistemin derecesini belirten bir ölçü Termodinamiğin ikinci yasası izole edilmiş bir sistemin entropisinin artacağını belirtir

Equilibrium position-denge konumu : Cismin üzerindeki net kuvvetin sıfır olduğu konumdur

Euivalence principle-özdeşlik yasası : Uniform çekim alanındaki sabit ivme

Ether-eter : Işığın yayıldığı hipotez ortamı

Exclusion principle-dışarlama ilkesi : İki tane elektronun kuantum sayılarından en azından birinin farklı olmasıdır Bu ilke proton, nötron ve baryonlara uygulanır

F-

Fahrenheit temperature-Fahrenheit sıcaklığı : Suyun donma ve kaynama noktalarını 32 ve 212 değerleri arasında 180 bölmeye ayıran sıcaklık skalası

Field-alan : Uzay içerisinde belili bir yerin değerinin olması Elektrik, yer çekim ve magnetik alanlarına bakınız

First postulate of special relativity-özel göreliliğin birinci yasası : Eylemsiz gözlem çerçevesinde fiziğin bütün yasaları değişmezdir

Fission-ayrışma : Ağır bir çekirdeğin hafif iki veya daha fazla çekirdeğe ayrılması

Flavor-tip/renk : quark ın tipi: Yukarı, aşağı, acayip, renk, aşağı, alt veya üst

Fluorescence-fluoresans : Malzemenin morötesi ışığa maruz kalması durumunda görünür ışık yayması olayı

Focal length-odaklama uzunluğu : Ayna veya lensten odaklama noktasına olan uzaklık

Focal point-odaklama noktası : Ayna veya lensin optik eksenine paralel olarak ışınları odaklamasıdır

Force-kuvvet : İtme veya çekme İzole edilmiş nesnelerin ivmeye sahip olmaları durumu Birimi SI birim sisteminde Newton dur

Frequency-frekans : Belirli bir zaman diliminde tekrarlanan olayların sayısıdır Periyodun tersidir Birimi Hertz dir

Fundamental frequency-temel frekans : Bir sistemin salınım yapabileceği minimum frekans değeri

Fusion-birleşme : Hafif iki veya daha fazla çekirdeğin bir araya gelerek daha ağır çekirdek oluşturmaları

G-

Galilean principle of relativity-Göreliliğin Galileo yasası : Eylemsiz sistem içerisindeki hareketler için yasaların değişmez olduğunu belirtmesidir

Gamma (g) radiation-gama ışını : Radyoaktif ışınımın yüksek enerjili ışık şeklinde yayınlanması Oluşan çekirdek, oluşturan çekirdek ile aynıdır Frekansı X-ışınlarının ötesindedir

Gas-gaz : Belirli bir şekli veya hacmi olmayan malzemeler

Gauss-gauss : CGS birim isteminde magnetik alanın birimi 10-4 tesla

General theory of relativity-göreliliğin genel teorisi : Yerçekimi konusunu içine alan görelilik teorisi

Geocentric model-jeocentrik model : Dünyayı merkez kabul eden evren

Gluon-gluon : Kuarklar arasındaki kuvvetlerden sorumlu olan değiş-tokuş parçacığı Sekiz tane gluon vardır ve renklerine göre ayırım yapılır

Gravitational field-yer çekim alanı : Yerçekimi kuvvetinin bir nesneyi saran uzayının içerisinde birim kütleye uygulanan kuvvettir

Gravitational mass-yer çekim kütlesi : Bir parçacığın diğer parçacıklar arasında onların kütlesel çekim kuvvetlerinden etkilenmesi

Gravitational potential energy-yer çekimi potansiyel enerjisi : Bir parçacığın yüksek bir noktadan potansiyelin sıfır kabul edildiği bir noktaya düşmesi için yerçekiminin yaptığı iştir

Gravitational redshift-yerçekiminden dolayı kırmızıya kayma : Yerçekimi alanından dolayı elektromagnetik dalgaların frekansının azalması

Graviton-graviton : Yerçekimi kuvvetinden sorumlu tutulan değiş-tokuş paçacıkları

Gravity wave-yer çekim dalgası : Bir kütlenin ivmeli hareketinden dolayı ortaya çıkan dalga

Ground state-temel durum : Kuantum mekaniğinde bir sistemin sahip olabileceği minimum enerji değeri

Grounding-topraklama : Nesneleri elektrik yükü açısından nötralize/yüksüz hale getirmek için yapılan bağlantı

H-

Hadrons-hadronlar : The family of particles that participate in the strong interaction Baryons and mesons are the two subfamilies

Half-life-yarı ömür : The time during which one-half of a sample of a radioactive substance decays

Halo-halo : A ring of light that appears around the Sun or Moon It is produced by refraction in ice crystals

Harmonic-harmonik : A frequency that is a whole-number multiple of the fundamental frequency

Heat-ısı : Sıcaklık farkından dolayı enerji akışının olması

Heat engine-ısı makinesi : Isıyı mekanik enerjiye çeviren makine

Heat pump-ısı pompası : Kışın fırın olarak yazın ise hava düzenleyici olarak kullanılabilen dönüştürülebilir ısı makinesi

Heliocentric model-heliosentrik model : Merkezinde güneş olan evren

Hologram-hologram : Görünebilir bilginin üç boyutlu olarak kayıt edilmesi

Holography-holografi : Üç boyutlu görüntünün fotoğrafa işlenmesi

Hyperopia-hiperopya : Yakını görememe durumu görüntüler retinanın arkasına düşmesi durumu

I-

Ideal gas : An enormous number of very tiny particles separated by relatively large distances The particles have no internal structure, are indestructible, do not interact with each other except when they collide, and all collisions are elastic

Ideal gas law : PV = cT, where P is the pressure, V is the volume, T is the absolute temperature, and c is a constant that depends on the amount of gas

Impulse : The product of the force and the time during which it acts This vector quantity is equal to the change in momentum

In phase : Two or more waves with the same wavelength and frequency that have their crests lined up

Index of refraction : An optical property of a substance that determines how much light bends upon entering or leaving it The index is equal to the ratio of the speed of light in a vacuum to that in the substance

Inelastic : A collision or interaction in which kinetic energy is not conserved

Inertia : An object's resistance to a change in its velocity See inertial mass

Inertia, law of : See Newton's first law of motion

Inertial force : A fictitious force that arises in accelerating (noninertial) reference systems Examples are centrifugal and Coriolis forces

Inertial mass-eylemsiz kütle : Bir nesnenin hızının değişmesini engelleyen nicelik Birimi kilogram

Inertial reference system-eylemsiz referans sistemi : Eylemsizlik yasasının geçerli olduğu referans sistemi (Newton un hareketle ilgili ilk yasası)

Instantaneous speed : The limiting value of the average speed as the time interval becomes infinitesimally small The magnitude of the velocity

Insulator-izolatör : Elektrik yüklerinin hareketini engelleyen veya ısı enerjisinin yayılamadığı zayıf iletkenler veya yalıtkanlar Seramikler iyi bir izolatördür

Interference-girişim : dalgaların üst üste gelmesi

Intermediate vector bosons- : The exchange particles of the weak nuclear interaction: the W +, W -, and Z0 particles

Internal energy-iç enerji : Bir nesnenin toplam mikroskobik enerjisi Bu enerji atom ve moleküllerin ötelenmelerinden, dönmelerinden, titreşim yapmalarından ve moleküler bağlarda saklanan enerjilerden oluşur

Inverse proportionality : A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of a second quantity

Inverse-square : A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of the square of a second quantity Examples include the force laws for gravity and electricity; the force is proportional to the
inverse-square of the distance

Intrinsic magnetization-yapıya has magnetizasyon : Domainler içerisindeki magnetizasyon

Ion : An atom with missing or extra electrons

Ionic bonding : The binding together of atoms through the transfer of one or more electrons from one atom to another

Ionization : The removal of one or more electrons from an atom

Isotope : An element containing a specific number of neutrons in its nuclei Examples are 12 6 C and 14 6 C, carbon atoms with six and eight neutrons, respectively

Alıntı Yaparak Cevapla