Yalnız Mesajı Göster

Ali İmran Suresi - Ali İmran Suresinin Meali - Ali İmran Suresi Anlamı

Eski 09-08-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ali İmran Suresi - Ali İmran Suresinin Meali - Ali İmran Suresi Anlamı



Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın Dağılıp ayrılmayın Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın Hani siz düşmanlar idiniz O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun Kurtuluşa erenler işte bunlardır
Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın İşte onlar için büyük bir azap vardır
Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın” (denilir)
Yüzleri ağaranlar ise, artık onlar Allah'ın rahmeti içindedirler, içinde de temelli kalacaklardır
Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Allah'ın ayetleridir Allah, alemlere zulüm isteyen değildir
Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır ve (bütün) işler Allah'a döndürülür
Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır
Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar Sonra kendilerine yardım da edilmez
Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır
Onların hepsi bir değildir Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar
Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar İşte bunlar salih olanlardandır
Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar Allah, muttakileri bilendir
Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır
Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiştir Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektedirler
Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz
Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler Siz kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar De ki: "Kin ve öfkenizle ölün" Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir
Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır
Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın Allah işitendir, bilendir
O zaman sizden iki grup, neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti Oysa Allah onların (Velisi) yardımcısıydı Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir
Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedir'de yardımıyla zafer verdi Şu halde Allah'tan sakının, O'na şükredebilesiniz
Sen mü'minlere: "Rabbinizin size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım-iletmesi size yetmez mi?" diyordun
Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır
Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı 'Yardım ve zafer’ (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ın Katındandır
(Ki bununla) İnkar edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları' tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler'
(Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azaplandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ındır Kimi dilerse bağışlar, kimi dilerse azaplandırır Allah bağışlayandır, esirgeyendir
Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yemeyin Ve Allah'tan sakının, umulur ki kurtulursunuz
Ve kafirler için hazırlanmış olan ateşten sakının
Allah'a ve elçisine itaat edin, ki merhamet olunasınız
Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır
Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir Allah, iyilik yapanları sever
Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir
İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var)
Gerçek şu ki, sizden önce nice sünnetler gelip-geçmiştir Bundan dolayı yeryüzünde gezip-dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün
Bu (Kur'an) insanlar için bir beyan sakınanlar için de bir hidayet ve öğüttür
Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz
Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir İşte o günleri Biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir Allah, zulmedenleri sevmez;
(Yine bu) Allah'ın, iman edenleri arındırması ve inkar edenleri yok etmesi içindir
Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz
Muhammed, yalnızca bir elçidir Ondan önce nice elçiler gelip-geçmiştir Şimdi O ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah'a kesinlikle zarar veremez Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir
Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O, süresi belirtilmiş bir yazıdır Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz
Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler Allah, sabredenleri sever
Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi
Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi Allah iyilikte bulunanları sever
Ey iman edenler, eğer inkar edenlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz
Hayır, sizin Mevlanız Allah'tır O, yardım edenlerin en hayırlısıdır
Kendisi hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız Onların barınma yerleri ateştir Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür
Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O'nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz Öyle ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi Ama (yine de) sizi bağışladı Allah mü'minlere karşı fazl (ve ihsan) sahibi olandır
Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu (Allah) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır
Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Allah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır" Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı) Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir
İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti Ama andolsun ki, Allah onları affetti Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır
Ey iman edenler, inkar edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı Dirilten ve öldüren Allah'tır Allah, yaptıklarınızı görendir
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır
Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız
Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever
Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler
Hiçbir peygambere, emanete ihanet yaraşmaz Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir Sonra her nefis ne kazandıysa, (ona) eksiksiz olarak ödenir Onlar haksızlığa uğratılmazlar
Allah'ın rızasına uyan kişi, Allah'tan bir gazaba uğrayan ve barınma yeri cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o
Allah Katında onlar derece derecedir Allah yaptıklarını görendir
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler
İki misline uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "O, sizin kendinizdendir" Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir
İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden ancak Allah'ın izniyle idi (Bu, Allah'ın) mü'minleri ayırt etmesi;
Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi Onlara: "Gelin, Allah'ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, "Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir
Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse"
Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar
Allah'ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir
Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır
Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir
Bundan dolayı, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler Onlar, Allah'ın rızasına uydular Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Benden korkun
Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin Çünkü onlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister Onlar için büyük bir azap vardır
Onlar, imana karşılık küfrü satın alanlardır Onlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler Onlar için acıklı bir azap vardır
O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, Biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz Onlar için aşağılatıcı bir azap vardır
Allah, murdar olanı, temiz olandan ayırt edinceye kadar mü'minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir Allah sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir Ama Allah, elçilerinden dilediğini seçer Öyleyse siz de Allah'a ve elçisine iman edin Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır
Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır Allah yaptıklarınızdan haberi olandır
Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve: "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz
Bu, ellerinizin önden sunduklarıdır Allah, gerçekten kullara zulmedici değildir
"Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi," diyenlere de ki: "Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?"
Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen elçileri de yalanlamışlardır
Her nefis ölümü tadıcıdır Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir
Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir
Hani kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar O aldıkları şey ne kötüdür
Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma Onlar için acı bir azap vardır
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır Allah, herşeye güç yetirendir
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru"
"Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur"
"Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür"
"Rabbimiz, elçilerine va'dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi 'hor ve aşağılık' kılma Şüphesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin"
Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam Sizin kiminiz kiminizdendir İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır"
İnkâr edenlerin ülke ülke dönüp-dolaşmaları seni aldatmasın
(Bu) Az bir yarar(lanma)dır Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir Ne kötü bir yataktır o!
Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır
Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir
Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin Allah'tan korkun Umulur ki kurtulursunuz

Alıntı Yaparak Cevapla