Prof. Dr. Sinsi
|
Kurandaki Sureler Ve Anlamları - Kuran-İ Kerimdeki Sureler Ve Anlamları
91-el-ŞEMS
Kadir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 15 (onbeş) âyettir Adını, sûrenin ilk kelimesi olan ve "güneş" anl----- gelen "şems"ten alır Bu sûrede insanın yaratılışında var olan iki özellik ele alınır: İyilik ve kötülük İnsanın yaratılışında, iyi olmak da kötü olmak da kabiliyet olarak vardır
92-el-LEYL
Geceye yeminle başladığı için "Leyl" denilmiştir Mekke'de inmiştir, 21 (yirmibir) âyettir Bu sûrede insanoğlunun iki zıt davranışından, cömertlik ve cimrilikten bahsedilir İmanlı olmakla cömertlik, imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat çekilir
93-ed-DUHÂ
Duhâ, kuşluk vakti demektir Sûre, adını ilk ayette geçen bu kelimeden alır Fecr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir Sûrede âhir zaman Peygamberinin hususiyetlerinden biri yani yetim oluşu ele alınır ve kendisi teselli edilir
94-el-İNŞİRÂH
"İnşirâh" açılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir Duhâ sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 8 (sekiz) âyettir Bu sûrede Peygamberimizin, çocukluğunda risalete hazırlamak üzere kalbinnin açılıp arıtılmasından söz edilmektedir Ayrıca, onun getirdiği dindeki kolaylıklara dikkat çekilerek Allah'a ºükretmeye teºvik edilmektedir
95-et-TÎN
"Tîn", dağ adı veya incir demektir Bürûc sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 8 (sekiz) âyettir
96-el-ALAK
Alak, insanın yaratılış safhalarından olan aşılanmış yumurtayı ifade eder Bu sûreye "İkra' sûresi" de denir Mekke'de inmiştir; 19 âyettir İlk 5 âyeti, Kur'an'ın ilk inen âyetleridir Bu sûrede okumanın, öğrenmenin üstünlüğü, insanın yaratılışı, kalemin özelliği, bunların insana Allah'ın ihsanı olduğu, insanın bunları düşünmesi, Rabbine itaat etmesi gerektiği, aksi halde azaba dûçar olacağı anlatılır
97-el-KADR
Kadir gecesinden söz ettiği için bu adı almıştır Abese sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 5 (beş) âyettir Sûrede, Kadir gecesinden, onun faziletinden, o gecede meleklerin yeryüzüne iniºinden bahsedilir
98-el-BEYYİNE
Açık delil manasına gelen ve birinci âyette geçen "beyyine" kelimesi sûreye ad olmuştur Talâk sûresinden sonra Medine'de inmiştir, 8 (sekiz) âyettir Bu sûrede kâfirlerden ve müşriklerden söz edilmiş, onların bazı davranışları anlatılmış, inanan ve iyi işler yapanların kurtuluşa ereceği ifade edilmiºtir
99-ez-ZİLZÂL
Deprem demek olan "zilzâl", sûrenin ilk âyetinde geçer Nisâ sûresinden sonra Medine'de inmiştir, 8 (sekiz) âyettir Kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin -iyi ya da kötü- ettiğini bulacağından bahseder
100-el-ÂDİYÂT
Âdiyât, koşan atlar demektir Asr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir Bu sûrede insanoğlunun nankörlüğünden, kıyamet günü ortaya çıkacak acıklı durumdan söz edilir
101-el-KÂRİA
Kâria, kapı çalan demektir ve kıyamet kasdedilmiştir Kureyş sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir Bu sûrede, kıyametin kopuşunda meydana gelecek olaylardan ve insanın âkıbetinden söz edilmiştir
102-et-TEKÂSÜR
Tekâsür, çokluk yarışı ve çoklukla övünmek demektir Kevser sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 8 (sekiz) âyettir Cahiliye Arapları, mal, evlât ve akrabalarının çokluğunu bir gurur ve şeref sebebi sayarlar, hatta bu hususta yaşayanlarla yetinmeyip kabilelerinin üstünlüğünü geçmişleriyle de isbat etmek için kabirlere gider, ölmüş akrabalarının çokluğuyla övünürlerdi Sûrede onların bu tutumu eleştirilmekte ve gerçek üstünlüğün ahirette ortaya çıkacağı belirtilmektedir
103-el-ASR
Asr, yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak gibi manalara gelir "Asr"a yemin ile söze başladığı için bu adı almıştır İnşirâh sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 3 (üç) âyettir Sûrede kurtuluşun imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu anlatılmıştır
104-el-HÜMEZE
Hümeze, birini arkasından çekiştirmek, onunla alay etmek, kırmak ve incitmek manalarına gelir Kıyamet sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 9 (dokuz) âyettir
105-el-FÎL
Kâbe'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin fillerle hücumunu konu edindiği için bu adı almıştır Kâfirûn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 5 (beº) âyettir
106-KUREYŞ
Kureyş'e cahiliye devrinde verilen bazı imtiyazlardan bahsettiği için bu adı almıştır Tîn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 4 (dört) âyettir
107-el-MÂÛN
Mâûn, zekât vermek yahut bir şeyi geçici olarak kullanması için birine vermek şeklinde yardım demektir Âlimlerin çoğuna göre tamamı Mekke'de inmiştir, 7 (yedi) âyettir Dini yalanlayan, iyilikten uzak duran kimseler hakkında inmiştir
108-el-KEVSER
Kevser, çok nimet demektir; ayrıca cennette bir havuzun da adıdır Âdiyât sûresinden sonra Mekke'de inen bu sûre 3 (üç) âyettir Erkek çocukları yaşamadığı için Peygamberimize müşrikler, nesli kesik manasına "ebter" dediler Sûrede buna cevap verilmiştir
109-el-KÂFİRÛN
Kâfirlerden söz ettiği için bu adı almıştır Mâûn sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 6 (altı) âyettir
110-en-NASR
Nasr, yardım demektir Sûrede Allah'ın Hz Peygamber'e yardım ederek fetihlere kavuşturduğu ifade edildiği için bu adı almıştır Bu sûre, Mekke'nin fethi sırasında inmiş olmakla beraber Medine devrinde yani hicretten sonra indiği için medenî (Medine'de inen) sûrelerdendir 3 (üç) âyettir İslâm zaferini haber verir İbn Ömer'den gelen rivayete göre bu sûre indikten sonra Peygamberimiz seksen gün yaşamıştır
111-TEBBET
Tebbet, "kurusun" manasına bedduadır Ebu Leheb hakkında inmiştir Zira o, eziyet etmek kasdıyla Resûlullah'ın yoluna gizlice diken koymuş, bu işte kendisine karısı da yardım etmişti Sûre, "Mesed sûresi" diye de anılır Fâtiha sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 5 (beş) âyettir (Bir rivayete göre Şuarâ sûresinin 124 âyeti gereğince Efendimiz yakın akrabasını çağırarak, onları İslâm'a dâvet etmişti Amcası Ebû Leheb galiz sözler sarfederek, "Bizi bunun için mi çağırdın?" demişti Bunun üzerine bu sûre indi)
112-el-İHLÂS
İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak, esaslarını sırf Allah rızası için uygulamak anl-----dır Mekke'de inmiştir, 4 (dört) âyettir İslâm'ın tevhid akîdesinin en özlü ve anlamlı ifadesidir
113-el-FELAK
Felak, sabah manasına geldiği gibi yarmak manasına da gelir Bunndan sonra gelen Nâs sûresiyle birlikte ikisine "iki koruyucu" anlamında "muavvizeteyn" denir Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair hadisler vardır Medine'de inmiştir 5 (beº) âyettir
114-en-NÂS
Nâs, insanlar demektir Medine'de inmiştir, 6 (altı) âyettir
|