Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamberimize Karşı Sorumluluklarımız
Allahumme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Dinimizi ve onun yüce Kitabını bize tebliğ eden, açıklayan ve öğreten Peygamberimizdir Kur’an, iyi bir insan olabilmek için onun yolunu izlemek ve onun ahlâkını örnek almamız gerektiğini belirtir (Ahzâb, 33/21; Kalem, 68/4) Çünkü O’nun ahlâkı Kur’an’dır (Müslim,“Müsâfirîn”, 139) O, insanlara doğru yolu gösteren rehber, müjdeci, uyarıcı, aydınlatıcıdır (bkz Şûrâ, 42/52; Ahzâb, 33/45-46)
Allah, Kur’an’da Hz Muhammed’e (s a v) uymayı, ona itaat etmeyi inananlara bir görev olarak yüklemiştir:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın ” (Al-i İmrân, 3/31) “Kim Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur ”(Nisâ, 4/80)
Bu yüzden Peygamberimizi sevmek, ona saygı duymak ve itaat etmek en değerli görev ve sorumluluğumuzdur Peygamberimize karşı görev sorumluluklarımızı öğrenebilmemiz için onun hayatını bütün yönleriyle tanımamız gerekir Sahabe onun hayatını titizlikle izlemiş, örnek almış ve sonraki kuşaklara aktarmıştır
Hz Muhammed (s a v) doğru, güvenilir, merhametli, cesaretli, sabırlı, nazik ve hoşgörülü bir insandı Verdiği sözde durur, hakkı ve haklıyı üstün tutardı O, insanlara değer verir, güler yüz gösterir, selam verir, hatır sorardı O, zamanı iyi değerlendirir, planlamasını iyi yapar ve hiçbir işini ertelemezdi O, danışarak iş yapmayı sever, konu uzmanlarının görüşlerini alır ve değerlendirirdi Peygamberimize karşı görev ve sorumluluğumuz, onun getirdiği yüce dine uygun davranışlar ortaya koymaktır Peygamberimizin adını her zaman sevgi ve saygı ile anar, ona bağlılığımızı söz ve davranışlarımızla gösteririz Allah, Kur’an’da, Peygamberimize saygı ve sevgi göstermemizin görevimiz olduğunu şöyle belirtiyor:
“Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin ” (Ahzâb, 33/56)
“Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha önce gelir ” (Ahzâb, 33/6)
Peygamberimiz de inananların kendisiyle olması gereken yakınlığı ve sevgi bağını şöyle ifade ediyor:
“Beni kendinize babanızdan, çocuklarınızdan ve bütün insanlıktan daha yakın görmedikçe, hiç biriniz gerçek mümin olamazsınız ” (Buhari, “İman”, 8)
|