Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Muhammed (S.A.V.)'İn Hayatı-Hz. Muhammed'in Yaşamı-Hz. Muhammed Çocukluğu Ölümü
Hz Muhammed (S A V )'in Hayatı-Hz Muhammed'in Yaşamı-Hz Muhammed Çocukluğu Ölümü
Hz Muhammed (S A V )'in Hayatı-Hz Muhammed'in Yaşamı-Hz Muhammed Çocukluğu Ölümü
PEYGAMBERIMIZIN DOGUMU
Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra, Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü, tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu
PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU'A GELDI
Peygamberimiz doğduğunda bazı hadiseler vuku'a geldi Bunlardan bazılarını söyle sıralayabiliriz:
Peygamberimiz, anadan sünnetli ve göbeği kesik olarak doğdu Peygamberimiz doğarken, çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip ellerini, yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak doğdu Peygamberimiz doğduğu zaman, bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu yıldızın doğduğu gece, Ahmed doğmuştur dediler Bir çok Yahudi alimi Tevrat'tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına bildirmişlerdir
Peygamberimiz doğduğu gece Kisra'nin sarayından on dört şerefe yıkıldı İranlıların, bin yıldan beri hiç sönmeden yanan Atesgedeleri sönüverdi Save Gölünün suyu çekildi Sema ve Vadisini su bastı Iran Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında gördü, ve telaşa düştü
PEYGAMBERIMIZIN BABASI HZ ABDULLAH
Peygamberimizin babası Hz Abdullah Kureyş'in ileri gelen delikanlılarından idi Güzel yüzlü, iki gözü arasında peygamberlik nurunu taşıyordu Mekke'nin bütün genç kızları onunla evlenmek için can atarlardı Babasına o kadar itaatliydi ki babasının izinden hiç çıkmazdı Hatta birinde babası Abdulmuttalip Allah'a dua etmiş ve "Allahım eğer bana on erkek evladı verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim" demiş, on evladı olunca da Allah'a verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullah'ı kurban etmek istemiştir Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir Etraftan yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vazgeçmiş onun yerine 100 Adet Deve kurban etmiştir
Hz Abdullah Hz Amine ile evlendikten kısa bir müddet sonra gittiği ticaret kervanından dönerken yolda hastalandı Medine'de dayısı Beni Adiy bin Neccar'in yanında bir ay hasta aldıktan sonra vefat etti Hz Abdullah vefat ettiği zaman Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı
PEYGAMBERIMIZIN SÜT ANNEYE VERILISI
Yeni doğan çocukları süt anneye vermek; Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi
Bu da; kadınların kocaları ile daha iyi meşgul olmalarını ve çocukların da ,özellikle, havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler arasında, sağlam vücutlu, sıkı etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi
Mekke çevresinde ve Harem içinde oturan kabilelerden süt annesi olanlar, her yıl iki defa, yaz ve güz olmak üzere Mekke`ye gelirler, çocukları alıp götürürlerdi
Peygamber efendimizi (A S ) Ben`i Sa`d bin Bekr kabilesinden süt annesi Halime hatun götürdü
Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır:
Abdullah b Haris Üneyse binti Haris, Şeyma binti Haris
Peygamberimizi yetim olduğu için Arap kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, eli bos gitmemesi için peygamberimizi kabul etmişti Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve Ailesinin yaşam tarzı bir anda değişti
Bunlardan bazılarını Halime'nin dilinden dinleyecek olursak Halime Hatun der ki;
" İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı Ben, kır merkebimin üzerinde idim Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı, bize bir damla süt vermiyordu Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu Nihayet Mekke'ye varıp emdirilecek oğlan çocukları aramaya başladık İçimizden hiç bir kadın Muhammed'i almak istemiyor, ondan uzak duruyorduk Çünkü, bizler emdireceğimiz çoçuğun babasından bahise kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk
Bir ara Muhammed'in dedesi Abdulmuttalip'le karşılaştım, bana; İsmin nedir ? diye sordu
Halime dedim Bana;
Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için kabul etmediler Sen kabul eder misin ?
Ben, "Bana biraz müsaade et de kocama bir danışayım " dedim
Hemen kocamın yanına döndüm, ona haber verdim Kocam izin verince Muhammed'i aldım
Muhammed bize gelince, evimiz öyle bereketlendi ki kocamla hayretler içinde kaldik Sütü çekilmiş olan devemizde sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi, yolda başka hiç bir binek hayvan geçememeğe, davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı
Peygamberin çocukluğu daha değişikti Daha iki aylık iken, her tarafa yuvarlanmaya çalışıyordu Üç aylık olunca ayakta durmaya çalışıyordu Dört aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu Beş aylık olunca bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu Altı ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı Yedi aylık iken her tarafa gidebiliyor, koşabiliyordu Sekiz aylık iken, konuşuyor, konuşulanı anlayabiliyordu On aylık iken ok atabiliyordu İki Yılı doldurduğu zaman, oldukça, iri ve gösterişli bir çocuk olmuştu Onu annesine götürdük Ama biz, Onun yüzünden gördüğümüz hayır ve bereketten dolayı, yanımızda bir müddet daha tutmaya çok istekli bulunuyorduk "
HZ AMINE'NIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI
Hz Amine Peygamberi de yanına alarak Medine'deki Neccar oğullarından olan dayılarını ziyarete gitti Orada peygamberle, bir ay kadar misafir oldular
Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce onu devamlı kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı Hz Amine Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya başladı ve acilen Mekke'ye dönmek için yola koyuldular
Hz Amine, Mekke'ye gelirken, yolda hastalanıp Evba köyünde durakladi Başucunda duran Peygamberimizin yüzene baktı Sonra da söyle hitap etti:
" Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah'in lutfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu! Allah, Seni, mübarek ve devamlı kilsin ! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa, Sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından, Adem oğullarına helal ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin ! Allah, Seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de, esirgeyecek, alıkoyacaktır
Her canlı varlık ölecektir Bende öleceğim Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul doğurmuş, arkamda hayırlı bir anı bırakmış bulunuyorum " demiştir
Ve Hz Amine Ebva'da vefat etti Hazret-i Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi
Dünyada, böylece babasız ve annesiz kalan Peygamberimizi, yüce Allah, hamisiz bırakmadı:
Önce dedesi Abdulmuttalib'in yanında, sonra da amcası Ebu Talib'in yanında kaldı Peygamberimiz, sekiz yaşına kadar, dedesi Abdulmuttalib'in yanında, sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib'in yanında kaldı
PEYGAMBERIMIZIN TICARET HAYATINA ATILISI
Kureyşliler, öteden beri ticaretle uğraşırlardı Ticaretle uğraşmayanların ise, ellerinde hiç bir şeyleri bulunmazdı Peygamberimizin de, Hz Hatice hesabına ticarete başlamadan önce, ticaretle uğraştığı olmuştur Nitekim, Said b Ebu Saib, Islamiyetten önce Peygamberimizin ticaret ortağı idi Peygamberimizin, ticaret yapmak için, sermayesi olmadığından, Hz Hatice peygamberimizi ücretle tuttu ve Kureyşiler'den tuttuğu, başka bir zatı da, Peygamberimizin yanına kattı Hz Hatice yapacağı her sefer için, Peygamberimize, ücret olarak genç ve yiğit birer erkek deve veriyordu Peygamberimiz, Hz i Hatice`nin ticaret malını Şam`a götürmek için, ilk defa dört tane erkek ve genç deveye anlaştılar Peygamberimizle kervan halkı Şam`a gitmek için yola koyuldular Şam topraklarından Busra'ya vardıklarında peygamberimiz orada getirdiği bütün malları çok karlı bir şekilde satıp alacaklarını aldıktan sonra, Mekke'ye yardımcısı olan Meysele ile birlikte geri döndü
PEYGAMBERIMIZIN EVLENMESI
Peygamberimiz Hz Hatice adına ticaret yaparken, Peygamberimizdeki harikulade halleri görmüş ve yardımcısı Meysele ile Peygamberimize evlilik teklif etmişti Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek Kureyşliler'in en soylu kadınlarından olan Hz Hatice ile evlendi
PEYGAMBERIMIZIN COCUKLARI
Peygamberimizin, Hz Hatice'den, iki erkek çocuğu, dört kız çocuğu doğmuştur Isimleri şöyleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep, Rukayye , Ümmü Külsüm, Fatima ve Cariyesi Mısırlı Maria`dan doğan Ibrahim`dir
KABENIN KUREYŞILERCE YENIDEN YAPILISI VE PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI
Bir Kadın, Kabe Hareminde buhurdanlıkta Öd ağacı yaktığı sırada , buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kâbe'nin kat kat olan örtüsü tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan gevşeyip çatlamış bulunuyordu Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ile de Kâbe'nin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti
Bunun icin, Kureysliler Kabe'nin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve üzerine de tavan çatmak istiyorlar, fakat, yıkmağa kalkarlarsa azaba ugrayabileceklerinden korkuyorlar, aralarinda meşvere ediyorlardı
Tam bu sırada Rum tüccarlarından birisine ait olan inşaat malzemesi yüklü bir gemi Cüdde sahillerinde parcalandi, bunu fırsat bilen Kureyşliler aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kabe inşaası için gerekli malzemeleri almış oldular Ve Kâbe'nin inşaatına başladılar
Hacerül Esved taşı yerine konulacağı zaman kabileler, birbirleriyle anlaşamadılar Hatta işi o kadar ilerlettiler ki aralarında kavga yapmaya çok az bir zaman kaldı Kureyşiler, bu iş üzerinde dört veya beş gece durdular Sonra Kureyş'in yaşlılarından Ebu Ümeyye bin Mugire bir teklifte bulundu
Teklifine göre, mescidin kapısından giren ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı Bütün kavmin uluları bu teklifi kabul ettiler
Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi, bütün Kureyşliler el çırparak El-Emin`in hakemligine razıyız dediler
Peygamberimiz de hakemlik yaparken bütün kabilelerden birer kişi alarak Hacerul Esved-i bir beze koydurduve onu konulacak yere getirttikten sonra besmele çekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi yerine koymuş oldu
|