Konu
:
Birazcık Ümit
Yalnız Mesajı Göster
Birazcık Ümit
09-08-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Birazcık Ümit
ARTIK KABUS görmüyordu
Korkuyla uyanmıyordu geceleri
Nedenini bir türlü anlayamıyordu
Hayatında kendi ölümü dışında en korktuğu şey başına geldiği halde artık kabus görmüyordu
Belki de gece kalktığında yanına koşacak güvenli el gittiğinden dolayı görmüyordu kabusu
Kim bilir
Birazcık Ümit
Ölümle dost mu olmuştu yoksa
hayır bunu tam söyleyemezdi
Fakat artık o korkunç geceler uzaklaşmıştı
Bu bile yeterdi onun için
Kendine şaşıyordu doğrusu
Herkezin sulu göz diye hitap ettiği biri en sevdiği insanın ölümünde bir damla bile yaş dökmemişti
Belki kabullenememiş belkide çocuk kalbi yokluğu reddetmişti
O günü ve öncesinde geçen olayları bütün detaylarıyla hatırlıyordu
Yaşadığı en uzun gün dü o gün
O günü anlatan küçük bir roman bile yazabilirdi
Geceden anlamıştı babasının yolcu olduğunu
İyi hatırlıyordu tv daha haftanın her günü yayın yapmıyordu
Ve o gece en sevdikleri program vardı
Vadideki Hayat
Ailecek dizinin başlamasını bekliyorlardı
Derken baba eve geldi
Morali pek iyi değildi
Herhalde iki gün sonra olacağı kalp ameliyatını düşünüyordu
Birden hiç sebep yokken çocuklara kızmış ve daha siz yatmadınız mı, diyerek yatağa yollamıştı
Çocuklar ağlayarak yataklarına gitmişlerdi
Fakat hiç biri uyuyamamıştı
Derken kapı açılmış ve baba içieriye girmişti
Onlardan özür dilemiş hatta sölerinin arasında belkide birkaç günlük ömrü kaldığını söylemişti
Sonra tek tek onlara sarılmış beraber ağlamışlardı
Onu nekadar da seviyordu
Gölünü nasılda fethediyordu
Hele diziyi seyredebileceklerini söyleyice babasına karsı derin sevgiyi ve saygıyı tekrar hissetti
Ertesi sabah çok önemli bir gündü
Sırf o gün için ameliyatı ertelemişti
Ablasının okulunda okul birincisinin olan öğrencinin velisi sıfatıyla konuşma yapacaktı
Şimdiden çok heyecanlıydı
Tedirginliği biraz da bu yüzdendi
Ve ertesi gün öğle üzeri babası bir taksiyle eve getirilmişti
Konuşma yaparken heyecanlanmış ve bayılmıştı
Bu yeni bir kriz alameti diye yormuşlardı
Eve geldiğinde biraz sakindi
Yatağa yatırdılar
Hatta çok iyi hatırlıyor o gün derby bir maç vardı Fenerbahçe ile Trabzon arasında
Ona maç başlayıca haber vermesini söylemişti
Ve sonra kriz
Birden babası çıldırmışçasına debelenmeye, etrafa yumruklar vumaya başladı
Anne ve evde olan diğer bir-iki komşu onu tutmaya çalıştılar fakat muafak olamadılar
Babasının kulak dibindeki anadamarım bir yerindeki misket büyüklüğündeki şişiği çok iyi hatırlıyordu
Sanki beyne kan gitmiyor cırpınıp duryordu
Sonunda başını yatağın sivri köşesine çarptı ve kan akmaya başladı
Kan akınca sakinleşti
Tekrar yatağa yatırdılar
O andan sonra konuşamaz oldu bir şeyler söylemeye calışıyor fakat ne söylediği anlaşılmıyordu
Bir müddet sonra annesi onu meyve alması için bakkala yolladı
Yolda babaanneye rasladı
Baba anne babayı sorunca o pek iyi olmadığını söyledi
Babanne rüyasında ayakkabısını kaybettiğini söledi ve ağlamaklı bir halde apartmana girdi
Bir müdet sonra maç başladı
Babası tvnin bulunduğu odadaydı
Babasına maçın başladığını haber verdi
Babası konuşmadan el işaretiyle tvyi kapatmasını söyledibir müddet sonra ev tıklım tıklımdı
Doktorda gelmişti
Yeni akşam olmuştu
Çocukları odadan çıkarmışlardı
Derken halasının bağırma sesini duydu
Hemen odaya koştu
Babası doktor ve birinin elide ayağa doğrultulmuştu fakat o çuval gibi yığılmıştı
Ve sonra bağrıltılar ağlamalar inlemeler
O şaşkındı olanlara anlam veremiyordu
Oldukça genç yaşında dul kalan annesi pencereden atlamaya kalkıştı
Zor tuttular
Annesinin o hareketi onu çok korkuttu sanki babasına bir şey olmamış gibi annesine birşey olacak diye endişe ediyordu
Bütün bunlar olurken ve Ablasının, halasının haykırışları apartmanı çınlatırken o bir damla bile gözyaşı dökmemişti
Yada hatırlamıyordu
Sonra onu aldılar ve alt kattaki komşuya götürdüler
O uyumak istiyordu
Sadece uyumak
Ve korkusuzca yatağa girdi
Ve uyumuştu
Güzel bir rüya görmüştü fakat rüyayı cok az hatırlıyordu
Uyandığında hissettiği tek şey sevginin ve güzel olan hiçbir şeyin yok olamayacağıydı
Küçük ruhu güzelliği ve sevgiyi hissettikten sonra onun yok olduğunu kabul etmeye isyan ediyordu
Bu mümkün değildi
Ya sevgi yoktu varsa da yok olamazdı
Babası yok olmamıştı bir gün tekrar kavuşacaklardı
O sırada cenaze apartmandan indiriliyordu
Köye götüreceklerdi
O cenaze arabasının hemen arkasındaki minibüsteydi
Yol boyunca yolculuğu düşündü
Babasının yolculuğunu
İlk kez orda cennet kavramı dünyasına geldi
Cennet mutlaka olmalıydı
Yoksa babasını elinden kimse alamazdı
O gün onun gitmesine izin vermiş se eğer bu yüzdendi
Ağlamamıştı çünkü ayrılığa inanmamıştı
Sevenler ayrılmazdı, güzellikler yok olamazdı zira
alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul