Yalnız Mesajı Göster

Çocuklar İçin Dini Hikayeler - Çocuklara Dini Hikayeler - Dini Hikayeler

Eski 09-08-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çocuklar İçin Dini Hikayeler - Çocuklara Dini Hikayeler - Dini Hikayeler



Deterjan Paketi

Deterjan Paketi / Bilge Merdivan

Var gücüyle çekmişti annesinin eteklerini sol yanağında patlayan şamarın acısını hissetmeye ramak kala Ne Ali’nin ilk yediği tokattı bu ne de annesinin son vuracağı Aslında annesi gaddar bir cadı sayılmazdı Ali de vahşi bir yaygaracı Ama ikisinin de son haddine kadar gerdiği yaylar ancak bu patlamayla boşalabiliyordu Ali’nin pembe yanaklarında Ali’nin çok mu canı yandı zannedersiniz? Yook hiç de öyle değil asıl canı yanan o yanakları Ali’den çok kendisinin bilen annesi Hele Ali’nin kendisini annesinin elinden koparıp yerlere uzanması ters dönmüş kaplumbağa gibi debelenip kendini parçalaması yok mu; yanına oturup beraberce ağlayası geliyor da insanın ne yaparsın annelik mürebbiyelik makamı mecbur ediyor o şefkati bir silleye daha

“Ne derdi var ki garibimin?” diye düşündü gözlüklerinin üstünden manzarayı süzen aksakallı ihtiyar Sendeleye sendeleye geçti yanlarından gözü arkada kalarak Ne bilsin on dakika önce yirmi kiloluk deterjan paketinin renkli resimlerine aldanıp ucundan yapışarak çekeleye çekeleye kasaya doğru ilerlemeye çalışan Ali’nin derdini Annesi ne verdiyse yerlere atmıştı da inadından zerre miktar dönmemişti Oyuncak reyonundan getirilen kırmızı otomobil bile tatmin etmemişti hevesini de iki parça oluvermişti Paket kendinin iki katı ama cilalı zeminde salına salına ilerliyor çıkışa doğru; Ali ucuna yapışmış dilini dişlemiş de çekeliyor kan ter içinde çift süren camız misali

Dayanamadı ihtiyar geri döndü “Niye böyle bağırtıyorsun yavrucağı!” diye çıkıştı annesine Almanya’da bıraktığı şirin torunlarının hayâli vardı sanki gözünün önünde; dumanlı ve silik Kadının gözleri bir anda çakmak kesiliverdi Öyle sitemli baktı ki ihtiyara adamın yüzü önüne düştü “Bana ne yahu öyle değil mi? Beni ne ilgilendirir” diye geçirdi içinden o eziklikle Ali de bakakalmıştı toz toprak içindeki yüzünün hüzün akıtan pınarlarıyla İhtiyar “Kusura kalma kızım işgüzarlık işte herkes işini bilsin” diyerek uzaklaşmaya çalıştı aksak adımlarla Bu cümle zaten sıkıntılı olan yüreğini iyiden iyiye daraltmıştı annenin: “Estağfurullah dedeciğim!” deyiverdi “Bugün huysuzluğu tuttu eşkıyanın” Sonra başından geçenleri anlattı bir çırpıda

Ali baktı ki maksadı elden gidecek tekrar bastı feryadı en yüksek perdeden İhtiyar cebini karıştırıyordu “Hı!” deyip donuverdi salya sümük simasıyla ufaklık Çıkacak sonuca göre her an tekrar yaygaraya hazır dengeli bir duruştu bu İhtiyar cebinden çift kulak sargılı sakız misali yumuşak olanlarından bir şeker çıkardı Aslında âdetiydi çocukları tatlandırmak Ama bu defaki farklıydı Sadece göstermekle yetindi sonra yine cebine koydu Zaten Ali de pek oralı olmamıştı İkinci fasıl feryat nağmeleri çınlamaya başlamıştı bile kulaklarda İhtiyar: “Bu şeker öyle yerlere yatan çocuklara verilmez Sen sakın benden şeker isteme” dedi ciddi bakışlarla

“Ne demek yani niçin istemeyecekmişim istiyorum işte” diyerek tekrar çekti isyan bayrağını İhtiyar da oralı değildi ya yakındaki banka oturdu “Buraya gelirsen belki veririm” dedi gayet ciddice Ali bu şartlı menfaatten pek hoşnut olmamıştı omuzlarını silkti “Zaten veresim de yoktu” dedi ihtiyar “Ne demek veresim yokmuş verecek işte” diye düşündü Ali Kalktı ihtiyarın yanına oturdu Minicik elini açtı ve emreder bir ifadeyle “Ver!” dedi Zafer onundu ama ihtiyarın verdiği şekeri somura somura yerken deterjan paketi uçup gidivermişti aklından

“Hepimiz aynıyız” diye söylendi ihtiyar “Yedisi de bir yetmişi de hep aynı” Annesi de Ali’nin yanına sıkışıverdi “Nedir aynı olan amca?” diye sordu meraklı gözlerle “Zaaflarımız” dedi ve durakladı Boş gözlerle marketin camından içerilere daldı kayboldu “Amca adın neydi?” sorusuyla tekrar çıktı derinlerden “Hasan!” dedi ihtiyar “Deli Hasan derlerdi köyde

— Neden?
— Bizim oralarda çok düşünene de deli derler düşünemeyene de
— Az önce bir şey diyordun
— Evet zaaflarımız aynı diyordum Vaktin varsa neden böyle düşündüğümü sana anlatayım
— Neden?
— Birincisi: Şu ufaklığın kendine göre ne de büyük bir hedefi vardı ve neredeyse istediğini de elde edecekti değil mi? Fakat ufacık bir menfaat koca hedeflerini unutturdu Aslında biz de çok farklı sayılmayız Gözün önüne düşen ufacık bir saç telinin koca dağı göstermeyip gizlediği gibi nice bir anlık lezzetler hayatımızdaki çok büyük değerleri feda ettiriyor Adam bir anlık intikam lezzetini tatmak için düşmanını vurur da sonra hem kendini hem onun ailesini yıllarca meşakkate atar İkincisine gelince… Sence bu yavrucak çok ihtiyacı olduğu için mi bu kadar istedi o deterjanı?

— Yoo! Ne ihtiyacı olacak Eşkıyalıktan
— Hayır çok ihtiyacı vardı çünkü insanın elinde ne yoksa o onun ihtiyacıdır Neyi almak daha zor ise o
daha büyük ihtiyaçtır İnsan ihtiyaçlarına sarf ettiği arzu kuvvetini nesnenin maddi kıymetine göre; gerçek ihtiyacına göre değil de onu elde etme ihtimalinin azlığına göre belirler öyle de kıymet biçer Eğer şekeri elde etmek deterjan paketinden güç ise artık onun için ağlamak zamanıdır Hiç normal vakitte hava için su için ağlayıp dövünüyor muyuz hayır Ama hanlar hamamlar için dövünenler dövüşenler çok Anlayacağın hayatımızı mecazî ihtiyaçlar kuşatmış bu da gerçeğin rengini değiştirmiş

— Gerçekten ya…
— Üçüncüsü: Bizler genelde hazır lezzetlerin müptelasıyız O anda elde edeceğimiz üç kuruşluk menfaati ileride elde edebileceğimiz bin lira menfaate tercih ederiz “Hele o zaman gelsin onu o vakit düşünüz” deyip kendimizi kandırırız Bunu iyi bilenler de “gak” desek ağzımıza bir şekerleme tıkıştırır ne diyeceğimizi de unutturur

— Peki Hasan Amca anlattıklarını anladım da bunlar insan olmanın özellikleri ne yapabiliriz ki bizler böyleyiz
— Evet benim gibi ham insanlar rûhu erdem tezgâhında işlenmeyenler böyledir Diğerleri ise; onlar hem ne istediklerini iyi bilirler hem de ne yapmaları gerektiğini Onlar değil ufak şekerlemelere; baklava tepsilerine bile bakmaya tenezzül etmezler de meşe odunu gibi hep dimdik dururlar…
Bu arada Ali konuşulanlardan habersiz ihtiyarın sol ceket cebine dalmış yeni hazineler çıkarmaya çalışıyordu İhtiyar bunu görünce gülümsedi fakat Ali aynı tepkiyi annesinden alamamıştı Hata yaptığını anladı “Herkes rolünü oynuyor kızım Utanacak bir şey yok Tek benim gibi yetmişinde hâlâ şeker peşinde deterjan peşinde olmasın da hayatına gerçek gayeler bulsun

Alıntı Yaparak Cevapla