Prof. Dr. Sinsi
|
İç Mimar İç Mimari İç Mimarlık İç Mimarlık Mesleği İç Mimarlık Hakkında İç Mimarlık
Rokoko'nun ardından 1750'lerde Fransa' da yeni bir akım ortaya çıktı XVI Louis üs*lubu olarak da bilinen Yeniklasikçilik'in (Neo-klasik) gelişmesinde, İS 79'da Vezüv Yanar*dağının püskürttüğü lavlar altında kalan Pompei ve Herculaneum kentlerinin yeniden ortaya çıkarılmasının; büyük payı vardı (bak pompei) Barok ve Rokoko'dan sonra yeni bir arayış içine giren miıjnarlar ve sanatçılar Eski Yunan ve Roma mimarisine yeniden ilgi duy*maya başladılar Kazılar sonucu ortaya çıkarı*lan heykel ve fresklerin etkisiyle sanat yapıt*larında simetri, düz Ve yalın çizgiler, yuvarlak ve oval biçimler yeniden gündeme geldi
Yeniklasikçi üslup mimarlık, iç mimarlık ve dekorasyon alanlarında da etkili oldu Tavan, döşeme ve duvarlar ^val, yuvarlak ya da kare olarla ve alçı kabartma-ve Rokoko dönemlerin-a geniş ve aydınlık gös-asılan büyük aynalar ar-Pencereler daha büyük, odalar daha aydınlık ve ferahtı Şömineler da*ha küçük ve sadeydi Odalar çiçek ve palmiye motifli duvar kâğıtları, mermer sütunlar, tunç heykelcikler, saten ya da kadife perdeler, bü*yük avizeler ve şamdanlarla süslendi
19 Yüzyıl
19 yüzyıl ortalarında Avrupa'da sanayileşme-ışam biçimlerini de etkile*di Mobilya, duvarl kâğıdı ve halı gibi birçok ev eşyasının makinelerle, düşük maliyetle üretilmesi bunların daha geniş bir alıcı çevre*sine ulaşmasını sağladı Eşyalar ucuza alına*bildiği için, evler doldurulmuş hayvandan vantilatöre, resimden cam eşyaya kadar bir*çok süs ya da kullanım eşyasıyla tıka basa dol*maya başladı
19 yüzyılda iç dekorasyonda değişik akım*lar ve yönelimler baş gösterdi Bazı insanlar Gotik üslubu taklit ederken, bazıları da Uzak*doğu'nun sade ve rahatlatıcı üslubundan esin*lenerek Japon üslubunu benimsedi Gene ba*zıları evlerinin her odasını ayrı bir biçimde döşemeye başladı
İngiltere'de evlerin ucuz ve niteliksiz fabri*kasyon eşyalarla dolmasına karşı çıkan bazı sanatçılar, tasanmcı William Morris'in önder*liğinde Güzel Sanatlar ve El Sanatları Hare-keti'ni başlattılar Fabrika ürünlerinin özgün*lükten yoksun, çirkin ve değersiz olduğunu söyleyen VVilliam Morris bir grup arkadaşıyla birlikte mobilya, duvar kâğıdı ve benzeri eş*yaları yaparak en iyi desen ve biçimlerin el emeğiyle elde edilenler olduğunu kanıtlama*ya çalıştı Morris, yapıtları ve ileri sürdüğü düşüncelerle kendinden sonraki birçok sanat*çıyı da etkiledi Onun düşüncelerini benimse*yen ABD'li mimar Frank Lloyd Wright'dır
1890'larda evlerin niteliksiz ve zevksiz bir sürü gereksiz eşya ile doldurulmasına karşı çı*kan bir başka akım da, Belçikalı mimar ve tasarımcı Henry van de Velde, Victor Hor-ta, Avusturyalı mimar Otto Wagner ve Jo*seph Olbrich'le İskoçyalı mimar Charles Ren-nie Mackintosh öncülüğünde başlatılan Yeni Sanat Akımı'ydı (Art Nouveau) (bak grafik Sanatlar) Bu üslubun mimarlık, dekorasyon ve iç mimarlığa yansıyan en belirgin özelliği demir, cam, seramik, tuğla gibi birbirinden değişik gereçlerin serbestçe bir araya getiril*mesidir Bu uygulamada sütun, direk, kiriş gi*bi yapısal öğeler yumuşatılarak hareketli bir görünüm içinde bir çiçek sapına ya da bir as*ma dalına dönüştü
20 Yüzyıl
1918'de Almanya'nın Dessau kentinde mimar ve tasarımcı Walter Gropius Bauhaus (Yapı Evi) adlı bir mimarlık ve tasarım okulu kur*du Bir sanat ve kültür merkezi durumuna ge*len bu okul mimarlıkta ve dekoratif sanatlar*da süslemecilik yerine işlevselliği savunan bir akımın doğmasına yol açtı 20 yüzyıl sanayi tasarımcılığının temeli*ni oluşturan Bauhaus Akımı'nın uzantısı ola*rak 1920'lerde Fransa'da Art Deco akımı ge*lişti Çok büyük ve abartılı bir biçimde süslen*miş yüzeyler yerine, her köşenin kullanılabildiği, insanların sıcak ve hoş bir atmosfer için*de rahatça yaşayabilecekleri bir ortam yarat*ma düşüncesi ağırlık kazandı Duvar kâğıtla*rı, mobilyalar ve halılarda sarı, turuncu ve si*yah renkler egemen oldu 1950'lerde İskandi*nav ülkelerinde üretilen mobilyalar yaygınlaş*tı 1960'larda parlak renkleri ve çarpıcı desen*leriyle göze çarpan Pop Sanat Akımı; 1970'lerde de çizgi ve desenleri makinelerle gerçekleştirilen High Tech (ileri teknoloji) Akımı ortaya çıktı
İç mimarlık tasarımlarında ve dekoratif sa*natlarda 20 yüzyıldaki en belirgin özellik, bi*çimlerin daha yalın, soyut ve işlevsel bir nite*liğe dönüşmüş olmasıdır
Türkiye'de İç Mimarlık ve Dekorasyon
Türkler Anadolu'ya gelip yerleşmeden önce Orta Asya'da göçebe olarak yaşar, hayvan derisinden yapılmış ev, iv, oyak, gerge, çerge ya da çetir adını verdikleri çadırlarda oturur*lardı Çadırın ortasında "ateş yeri" ya da "korluk" denilen ocak bulunurdu Çadır giri*şinin tam karşısında, sandıkları, hurçları, ke*çe ve halıdan yapılmış heybeleri içine alan, "tör" denilen yer vardı Sağ tarafta değerli araç ve gerecin, giysilerin asıldığı demir bir kazık bulunurdu
Türkler İslam dinini benimsedikten sonra Anadolu'ya geldiler ve yerleştiler Ne var ki, ilk yerleşme dönemindeki evler ahşap ve ker*piç gibi dayanıksız gereçlerden yapıldığı için günümüze kadar ulaşamadı Bugün ayakta kalan eski evlerin çoğujl8 yüzyılın ikinci yarı*sından ve 19 yüzyıldan kalmadır
Hızlı yapılaşma ve sanayileşme sürecine karşın ayakta kalabilmiş ya da korunabilmiş bölgelerden olan Safranbolu'da, Anadolu ev*lerinin içini tanıtıcı örnekler vardır Taş, ah*şap ya da kerpiçten yapılan bu evlerin çoğu ortalama 80 yıllık, içldrinden birkaç tanesi ise 150-200 yıllıktır
Eski Türk evlerindi dekorasyon göçebelik dönemindeki çadırlarda olduğu gibi son dere*ce yalındı Tavan ve döşeme ahşap kaplamay*dı Odaya sıcak ve rahat bir hava vermek amacıyla tabana keçej, hasır, kilim ya da halı serilirdi Bu düzenleme Türkler'in yere bağ*daş kurarak ya da bin ayaklarını altlarına ala*rak oturma alışkanlıklarından ve yerde namaz kılmalarından kaynaklanıyordu Tavan ço*ğunlukla oymalı olurjve geometrik desenlerle bezenirdi
Pencere ve kapılac küçük, panjurlu ve ka*fesliydi Pencere ve (kapı yükseklikleri başta olmak üzere tüm birimler insan boyutunu aş*mayacak biçimde düzenlenmişti Görece yük*sekte yer alan tepe pencereleri alt pencerele*re göre daha süslü î ve özenli olur, bazıları renkli camlarla bezeiıirdi Dekorasyonu oluş*turan temel öğeler, odayı çevreleyen sedir ve divanların yanı sıra^ çok sayıda yastıktı Du*varlar boydan boya'dolaplarla ve oymalı ah*şap raflarla kaplıydı Dolaplar açık ve kapalı kullanma alanları olarak işlev görürdü İçine konan eşyanın türüıie göre yüklük, çubukluk, kavukluk, testilik, ieşkirlik, lambalık, feslik gibi adlar verilirdi Sonradan yalnızca süs öğe*si olarak kullanılan bu dolaplar son derece yalın, gösterişten uzak bir sadelikteydi
Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı İm*paratorluğu dönemindeki evlerde ve saraylar*da aynı yalınlık sürdürüldü İç mimarlık ve dekorasyonun en belirgin özelliği yüzey beze*meleriydi Osmanlı İmparatorluğu dönemin*de kentlerdeki evler büyük ve gösterişliydi Saraylar, yalılar, kasırlar ve büyük köşklerin odaları geniş ve yüksek tavanlıydı Deko*rasyonun en çok göze çarpan birimleri ahşap oymalı, sedef kakjmalı sehpalar, mangallar, ipek halılar, örtüler ve yastıklardı Kapladık lan alanın büyük olmasına karşın saraylar ba-tıdakilerden farklıydı Anıtsal, geniş ve yük*sek görünümleri, görkemli, büyük salonları yoktu O dönemde dünyanın en büyük impa*ratorluklarından biri olan Osmanlı İmpara-torluğu'nun saraylarını beklentilerine uygun bulmayan Avrupalı gezginler düş kırıklığına uğramışlardı Sözgelimi, içinde 15 yüzyıldan 19 yüzyıla kadar her üslupta mimari yapıtı barındıran Topkapı Sarayı gösterişten uzak, ayrıntı ve süsleme inceliklerinin egemen oldu*ğu bir yapıdır 
Topkapı Sarayımda bahçe ve avlular ön planda tutulmuş, mimariyi bütünleyen öğeler olarak kullanılmıştı Sarayın içinde bulunan, 16 yüzyıldan kalma III Murad Köşkü'ndeki büyük oda pembe ve mavi renklerin egemen olduğu rahat ve aydınlık bir biçimde düzen*lenmiştir Şöminesi olağanüstü güzellikteki çi*ni desenleriyle kaplıdır
17 ve 18 yüzyıllarda batı kültürünün etki*siyle iç dekorasyonda Avrupa'da moda olan renkler kullanılmaya başlandı Kasırların ke*penkleri yeşil, merdiven tırabzanları leylâk rengindeydi Oval kubbeli tavanlar ve sütun*lar Barok ve Rokoko üslupların etkisini yansı*tıyordu Aynı dönemde duvarlardaki çini ve nakış bezemelerin yerini alçı ya da mermer yüzeyler üzerine uygulanan çiçekli, yemişli motiflerden ve manzara resimlerinden oluşan ahşap panolar aldı
20 yüzyıldaki toplumsal ve ekonomik deği*şimler hızlı yapılaşma ya da "betonlaşma" sü*recini başlattı Günümüzde Anadolu'nun bazı köy ve kasabaları dışındaki yerlerde ve büyük kentlerde Türk evinin geleneksel iç mimarlık ve dekorasyon özelliklerine rastlamak güçtür
|