Yalnız Mesajı Göster

Falcılar Ne Kadar Doğru Söyler?

Eski 05-17-2007   #1
Ergenekon
Varsayılan

Falcılar Ne Kadar Doğru Söyler?





Yıldız falcıları ne kadar doğru söyler

Prof Dr Cengiz YALÇIN
Burçlara, fallara göre hayatını yorumlayan, yönlendiren insanlara kötü bir haberimiz var Fallar ne kadar doğru çıkar, gezegenlerle burçların ilişkisi nedir? İşte bu soruların cevabını Prof Dr Cengiz Yalçın yazıyor

İnsanın geleceği bilme arzusu ve bu arzuyu yerine getirmek için geliştirdiği yöntemler hemen, hemen insanlık tarihi kadar eskidir

Sümerlilerde başlayan yıldız falcılığı günümüzde de sürüp gitmektedir Kimileri kahve, kimileri su, kimileri el falına bakarak geleceği söylemeye çalışırlarBunlardan en yaygını yıldız fallarıdır Burçların,insan yaşamını doğum gününe bağlayarak gezegenlerin belirlendiğini ileri sürerler İddialarını kanıtlamak için gezegen hareketlerinin gösteren kozmoloji haritalarına bakarak gelecek hakkında bilgiçlik taslarlar Bilim ve teknolojinin çok gelişmiş olduğu modern toplumda dahi falcılar,profesyonel bir meslek gurubu oluşturmayı başarabilmişlerdir Para karşılığı insanlara gelecek satarlarAntik kültürlerde kahinler siyasal kararların alınmasında bile önemli roller üstlenmişlerdirModern toplumun kahinleri her gün yıldız falı sütunlarında her milletten her kültürden milyonlarca kişi ile ilişki içindedirler İstisnasız her gazetede bir burç sütunu vardır Burçlara gerçekten inanan sevgili eşim gazeteden kestiği oğlak burcu erkeğinin karakterinin benim karakterimle %100 örtüştüğünü ileri sürer Yıldızlara inanma bağlamında ısrarlıdır
Acaba astrologların iddia ettiği gibi gezegenler ve gezegenlerin hareketleri insanların alın yazılarının ve karakterlerinin belirleyicisi olabilirmi?
Bulutsuz bir gecede gökyüzüne baktığınızda yıldızların bir küresel hacımın derinlik1erinde yer aldıklarını görür ve gözetlemenizi sürdürürseniz bu muhteşem kürenin başucunuzda döndüğünü sanırsınız Esasında dönen, küre şeklinde gözlemlediğiniz evren değil yıldızlar ve yerküredirAncak insan aklının modellediği böyle bir geometri evrendeki adresimiz için gereklidir Şimdiye kadar böyle bir geometrik modele göre yapılan gözlem ve deneyler, uzak yakın gözleyebildiğimiz tüm yıldızların ve galaksilerin konumlarını yanılışsız olarak verebilmiştir İçinde yaşadığımız evreni bir bütün olarak kavrayabilme çabası, insanoğlunun ilgi spektrumunu, her gün çevremizde gördüğümüz basit varlıklardan uzayın derinliklerindeki yıldızlara kadar yaygınlaştırmıştır
İnsan aklı, maddenin en küçük yapıtaşlarını bulmak için nasıl optik mikroskoplardan oradan çok yüksek enerjili hızlandırıcılara kadar bir seri alet ve sistem geliştirdi ise; aynı şekilde kendisinden çok, çok uzak ve çok çok büyük gök cisimlerini incelemek için de optik teleskoplardan radyo teleskoplara kadar bir seri alet ve sistem geliştirmiştirBu genişlik içinde uzayı anlamak için elde ettiği bulgular gök mekaniği ve astrofizik olarak isimlendirilen bilim alanlarını doğurmuştur Gezegenlerin yeryüzündeki bir canlıya etkileri ancak böyle bir bilimsel disiplin içersinde incelenirse, bir anlam ifade eder
Bu sunumun amacı astrolojinin bilim değil bir eğlence olduğunu göstermektir
Gezegenlerin,galaksilerin,karadeliklerin,yıldızl arın,uyduların,uzaygemilerinin,füzelerin,uçakl arın ve çevremizde gördüğümüz benzeri tüm hareketlerin belirleyicisi Newton evrensel kütle-çekim kanunudurYerkürenin Güneş etrafında 365 günde kendi ekseni etrafında 24 saatte bir dönüşünü tamamlaması veya Hayley kuyruklu yıldızının yerküreye çıplak gözle görülecek şekilde yaklaşıp uzaklaşması ve bunu her 75 senede bir tekrarlaması, veya tüm gezegenlerin herhangi bir anda yörüngeleri üzerinde hangi noktada bulunduklarının büyük bir hassasiyet ile bilinmesi, gel-git olaylarının nerede ne zaman kaç dakika süreceği, Ay'a giden yolun ve süresinin ne olacağı ve buna benzer gök mekaniği ile ilgili ve doğruluğu kanıtlanan tüm bulgular Newton kütle-çekim kanununun bir sonucudurBu kanunlar gök mekaniğinin yani gök cisimlerinin hareketlerinin belirleyicisidir
Yerküre bu günkü şeklini aldığı günden beri, her 24 saatte bir dönmekte senenin belli bir gününde Güneş belli bir saatte bilinen noktadan doğmakta belli bir saate bilinen bir noktadan batmaktadır Bu hareket, anlayabildiğimiz zaman ve süre kavramı içinde tekrarlana gelmektedirDünya ve diğer gezegenler,Güneş etrafındaki dönüşlerini hep ölçtüğümüz zaman dilimleri içinde yapmaktadırlar Bu süre ne kısalmakta ne de uzamaktadır Gözlenen olayların tümü Newton kanunlarına uymakta veya Newton kanununa göre bulunan sonuçlar gözlemler ile doğrulanmaktadır

Aya yolculuk, gezegenlere gönderilen araştırma uyduları, gökdelenler, köprüler, uçaklar hep kütle-çekim kanununa dayandırılarak yapılırŞimdiye kadar da bu kanundan şüphe edilmesini gerektiren bir olay gözlenmemiştirYani Newton kanunları bir doğa gerçeğini yansıtır, bu nedenle evrenseldirlerŞayet astrolojinin iddia ettiği gibi, doğmakta olan bir bebeğin yaşantısına ve karakterine gezegenlerin hareketi etkili olacaksa bu etki mutlaka Newton kanunlarına uygun olarak ortaya çıkmalıdır
Şimdi bir örnekle doğmakta olan bir bebeğe gezegenlerin konumlarından ve kütlelerinden kaynaklanan kütle çekim etkisinin ne olabileceği hesaplanacaktırBilindiği gibi Güneş sistemi içinde Jüpiter kütlesi en büyük olan gezegendirYerkürenin kütlesi 1 kabul edilse Jüpiter'in kütlesi 318'dirYani Jüpiter 318 Dünya büyüklüğündedir Bu devasa kütlenin doğmakta olan bir bebeğe etkisi ile doğum evinden 500m uzaklıkta kütlesi 100 ton olan bir trenin aynı bebeğe kütle çekiminden kaynaklanan etkisi karşılaştırılacaktır
Jüpiter'in kütlesi 190xl027 kg (190 çarpı milyar çarpı milyar çarpı milyar) Yani milyar kere milyar kere milyar kg Güneş'ten ortalama uzaklığı 0,78 milyar km periyodu ise 119 yıldır Jüpiter ve dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngeleri çember kabul edilecektir Şekilde güneş sistemi içinde Jüpiter;dünya ve diğer gezegenlerin güneşe göre konumlarının temsili bir resmi verilmiştirYörüngelerin elips yerine çember olarak kabul edilmesinin sonuca etkisi ihmal edilecek kadar küçüktür Buna göre hem Dünya hem de Jüpiter Güneş merkezli çember üzerinde hareket ederler Dünya'nın Güneş'e olan ortalama uzaklığı 0, 15 milyar km de bu yaklaşımda dairesel yörüngenin yarıçapıdır

Kütle-çekim kuvveti etkileşen kütlelerin arasındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdırKütleler birbirinden ne kadar uzakta olursa çekim kuvveti o kadar küçük kütleler ne kadar büyük olursa çekim kuvveti de o kadar büyük olurJüpiter gibi çok, çok büyük bir kütleye sahip (milyar kere milyar kere milyar kilogram)bir gezegenin,Dünya üzerinde canlılar da dahil tüm varlıklara etkisinin ciddi olduğunu düşünmek mümkündürAncak bu etkinin, inandırıcı olabilmesi için, Dünya üzerinde herhangi bir cisim ile bebeğin kütlesi arasındaki çekim kuvvetine göre çok büyük olması gerekir Jüpiter'in hareketi sonucu Dünya üzerindeki bir cisme olan etkisindeki değişim gerçekten büyükmüdür?
Şekilde Güneş Dünya ve Jüpiter'den oluşan sistem gösterilmiştir Dünya ve Jüpiter, Güneş merkezli yarı çapları RD ve Rj ile gösterilen dairesel yörüngelerde dönmektedir Gezegenler çok uzaklarda bulunduklarından bu cins hesaplarda birer nokta parçacık gibi kabul edilirlerHerhangi bir başlangıç anında, şekilde bu t=0 anı olarak gösterilmiştir Güneş Dünya ve Jüpiter t=0 anında bir doğru üzerinde bulunsunlarBu geometride Jüpiter'in Dünya üzerindeki etkisi maksimum değerde olurDünya güneş etrafında TD= 365 günde,Jüpiter TJ=11,9 x 365 günde dönerTD ve TJ Dünya'nın ve Jüpiter'in periyotlarını gösterirYani Jüpiter güneş çevresindeki bir dönüşünü 11,9 senede tamamlarDünya üzerinde bir cisme Jüpiter'in hareketlerinden kaynaklanan kuvvet değişimi,ard arda gelen günlerde Jüpiter ve Dünya arasındaki uzaklığa bağlıdırKarakterleri astrologlara göre burçlar belirlediğine göre değişim yaklaşık bir aylık süreler için tanımlı olurAstrologlar her gün için bir gelecek söylediklerinden onlara göre değişim 24 saat içinde tanımlı olurBir gün içinde gerek Dünya gerekse Jüpiter yörüngeleri üzerindeuzunluğunda yay tararlarYani Dünya yörüngesi üzerinde Jüpiter'de kadar yol alır Başlangıç anında Jüpiter ve Dünya arasındaki uzaklık, yarı çaplar arasındaki fark yani (Rj -RD) kadardır Dolayısıyla Jüpiter'in Dünya üzerindeki bir cisme etkisi bu farkın karesi ile (Rj -RD)2 ters orantılıdırBelli bir süre sonra Jüpiter-Dünya arasındaki uzaklık (Rj- RD )den daha büyük olurYani Jüpiter etkisi azalmaya başlarBasit bir hesapla bu etkinin,yani Jüpiter'in hareketi sonucu Dünya üzerindeki herhangi bir cisme etkisinin ne kadar azaldığı,bulunurJupiter ve Dünya merkezi Güneş olan dairesel yörüngelerde hareket ederlerDünya ve Jüpiter'in yörünge üzerinde taradığı açılar bu kabule göre eşittir

Buna karşı gelen Jüpiter yayı ise Dünya ile Jupiter'in bir günde taradığı yaylar arasındaki fark Nümerik değerler yerlerine konulduğunda bulunurDolayısıyla Dünya Jüpiter ve güneş aynı hizada bulunduğu günden bir gün sonra Dünya ve Jüpiter arasındaki uzaklı artarkuvvetteki bu değişim, Newton kanunları ile hesap edilir bir gün sonra Dünya ve Jüpiter arasındaki uzaklığı gösterir Hesap edilebilen bir büyüklüktürBurada G=6,67X10-11Nm2/kg2 evrensel çekim sabitidir
Uzaklık değiştiğinden Dünya üzerinde ki cisme etkiyen kuvvette değişirAstrologlara veya falcılara göre insanın kaderini bu değişim belirler
Nümerik değerler yerine konduğunda Jüpiter'in bir gün içinde yörüngesi üzerinde hareketinin bir bebek üzerine etkidiği kuvvetteki değişim, birim kuvvettirBurada birimin önemi yoktur kuvvet birimi Newtonu gösterirAnacak Jüpiter'in bir günlük hareketi sonucu dünya üzerindeki cisimlere etkisi ihmal edilecek kadar küçüktürÖrneğin Ay'ın kütle-çekim yani Newton kanunlarına göre Dünya üzerindeki etkisi met cezir olaylarında kendisini gösterirDeniz Normandi kıyılarında 60-70metre geri çekilirYani Ay Dünya üzerinde Jüpiter'den daha güçlü etki oluşturur
Bir karşılaştırma yapmak amacıyla Jüpiter'in değil de yeryüzünde herhangi bir cismin kütlesinden kaynaklanan çekim kuvvetini hesaplayalım Örneğin doğumevi yakınlarında bir istasyonda bulunan kütlesi 100 ton olan bir tren 500 m kadar hareket etsin Trenin hareketinin kütle-çekim kanunu nedeni ile bebek üzerine uyguladığı kuvvetteki değişim
Burada G=6,67X10-11Nm2/kg2 evrensel çekim sabitidir trenin kütlesini, bebeğin kütlesini göstermektedirTrenin hareketinden ileri gelen kuvvet değişimi
Bu sonuç, gezegenlerin hareketlerinin doğmakta olan bir bebeğin yaşantısına olan etkisinin sadece kütle-çekim kanunundan ileri geleceği kabul edilerek bulunmuşturYukarıda açıkladığımız gibi gezegenlerin Dünyaya etkilerini Newton kanun1arı belirlerDoğmakta olan bebeğe de aynı kuvvetin etki edeceği açıktırYer-çekiminin dışında başka bir etkinin varlığı bilimsel olarak kanıtlanmamıştırBuna göre gezegenlerin içinde en büyük kütleye sahip Jüpiter'in bir bebeğe etkisindeki değişim, kütlesi 100 ton olan bir trenin etkisindeki değişim kadardırDolayısıyla bu etkileri birbirinden soyutlayıp Jüpiter etkisini ayırt etmek pek mümkün görünmemektedir
Yükselen burç alçalan burç gibi terminolojileri gezegenlerin birbirlerine göre olan konumları tanımlarJüpiter gibi devasa gezegenin Dünya üzerindeki etkisinin çok sınırlı oluşu alçalan veya yükselen burçların bir anlam taşımadığını ortaya koyarAncak astrologlar etkinin kütle çekimden değil de, şu ana kadar bilimin belirleyemediği bir nedenden kaynaklandığını iddia edebilirlerBilim her sabah güneş ışınlarının bizi aydınlatması ve ısıtması gibi kesin bulgulara dayanırİnsanların spritüel kuvvetlere (kütle-çekim kuvveti yerine ) inanmaları yadırganacak bir durum değildirBu inanış onlara ters gelmiyorsa, astrologların kendilerini mutlu kılan öykülerini dinlemeye ve fal baktırmaya devam etsinler

Alıntı Yaparak Cevapla