Prof. Dr. Sinsi
|
Öyle Bir Geçer Zaman Ki Replikleri
Ben masal gibiydim bir vardım bir yoktum
çünkü çocuktum büyükler beni görmek isterlerse var olurdum
görmek istemezlerse yok ama yanılıyorlardı
ben hep vardım en çok da beni yok sandıkları zamanlarda vardım
hepsi birbirlerini birbirlerine göründükleri kadar biliyorlar tanıyorlardı
oysa benim yanımda bütün maskeleri düşüyordu çünkü ben çocuktum
yoktum onları en gerçek halleriyle çizdim aklımım defterine
ben büyüdükçe onlar masal oldu içimde
------------------------------
Babam kim bilir kaçıncı kere dönüyordu seferden;annem,babamın her dönüşünü yeni bir başlangıca çevirmek için hep yeni bir umutla hazırlanırdı
Misafir tabaklarını çıkarması annemin bütün aileye yaptığı barış çağrısıydı Kendisi önceden yaşanmış bütün kavgaları,kırgınlıkları unuturdu
Herkesinde unutmasını isterdi Bu defa da aynı şeyi yapıyordu Ama babamın bu gelişi ailemizi fırtınalı denizlere sürükleyecek bir maceranın başlangıcıymış,bilmiyordum
Adım Osman O zamanlar 6 yaşındaydım Zaman beni ve hikayemdeki herkesi önüne katıp karşı konulmaz bir sel gibi sürükledi
Sinsi ve acımasız,hoyrat ve insafsız Her şey dün gibi ama artık geri dönüş yok
Öyle bir geçer zaman ki ancak anılar kalır bu selden geriye
------------------------------
Cemile
Gül Şurubu yapardı bana elleriyle Bu yüzden, gül şurubu annemin kokusudur, gülüşüdür Bana bakışı, dokunuşudur Gül Şurubu kokar annem hayallerimde  
Ali Kaptan
Seviyordum Hem de kızıyordum En fenası, bu iki duygunun buluştuğu anlardı Böyle anlarda sevgi de kızgınlık da yok olur, bambaşka bir duyguya bırakırdı yerini: Acıma duygusuna! Bu yük ağır gelirdi bana, ağlamak isterdim
Berrin
Benim yarı annemdi Annemin olmadığı yerlerde annelik görevleri ona kalırdı Ama bir gerçek vardı Annem yanımızda olmadığı zaman Berrin annesiz kalıyordu Kimse bunun farkında değildi
Aylin
Hayatın zorlukları karşısında hep kestirme bir yol aradı Kolayın ve rahatın peşine düştü Zor yollardan geçenler hayatla terbiye olurlar Kişilikleri böyle oluşur Aylin bunu göremedi
Mete
Boyun eğmekle, isyan arasındaki sınırdaydı hep Saflığına vurulup, onu bağrımıza basmak istediğimizde, vahşi ve ürkek doğası buna izin vermezdi, kaçardı O, birine sarılmak istese, farkında bile olmadan tırmalardı
Carolin
Babamın aşık olduğu Hollandalı kadın Annem için "O Kadın"  Bizim hayatımızda büyük çalkantılara yol açan her davranışı onun için basit bir hayat gerçeğiydi Aşık olmak, evlenmek neyse; boşanmak da oydu onun için
Ben mi?
Ben Osman
O zamanlar 6 yaşındaydım
Masal gibiyim
Bir vardım, bir yoktum
Çünkü çocuktum
Büyükler beni görmek isterlerse "var"
Görmek istemezlerse "yok"
Ama yanılıyorlardı Ben hep "var"dım
En çok da beni "yok" saydıkarı zamanlarda 
------------------------------
Ahmet:Bu arada,hukuktasınız değil mi?
Berrin:Hıhı
Ahmet:Kaçıncı sınıf?
Berrin:2,siz?
Ahmet:Hukuktayım bende,4 Sınıf Ama alttan çok dersim var,siz benden önce mezun olursunuz
Gülerler  
Ahmet:Adınız?
Berrin:Berrin
Ahmet:Berrin  Memnun oldum Ahmet bende  
Berrin:Bende memnun oldum
Berrin elini kaldırır arkasını döner,Ahmet'te elini kaldırır
Arkadan Hakan'ı görürüz
Hakan:Vay be
------------------------------
Osman:
Evin içine efsunlu, esrarlı bir hava çökerdi bazen Bu efsun annemin ve babanemin gözlerinden, bakışlarından, seslerindeki sisli tüllerden taşıyordu bu defa Çocukta olsa yakınlarda erkek tayfasından biri bulunmamalıydı Mahrem, tehlikeli ve sır dolu bir konuşma yapıcaklardı, kadınca bir konuşma Bu efsunlu havadan benim payıma 25 kurus ve leblebiciye doğru yürümek düşmüştü
------------------------------
insanın icinde saklanan korkunc hayvanla o aksam ilk defa kendi ailemde tanıstım   
yuvalarindan firlamis gozleri ofke icinde uzayan boyunlari sisen damarlari ilk defa o zaman gordum gırtlak parcalayan urpertici haykırısları ilk o zaman isittim
bu son olmadı tabi benzer manzaralarla daha sonrada karsılastım
buyudukce insan alısıyo belkide buyumek diye bu alısmaya diyorlar
ne zaman bagıran aglayan haykıranofkeli insan gorsem bu hayvanla ilk defa karsılastıgım anki dehseti tedirginligi hatırlıyorum belki de bu yuzden bi yanım hep cocuk hep suclu kaldı  
------------------------------
Osman: Bana masal kitabı okur musun?
Neriman: Masal kitabı da yok
Osman: Berrin ablam bana her zaman kitap okur bir sürü masal öğrendim ben
Neriman: Ayy ne iyi ettiiiiinn!
Osman: Sana masal anlatayım mı yenge?
Neriman: Azıcık sussana sen be! Zaten işim başından aşkın Bir de sen çıktın başıma! Hadi geç otur şuraya!
''O an anladım Yengem hiç çocuk olmamış, annesinden büyük doğmuş biriydi Yüreğinin masalı yoktu Zavallının eksiği buydu ''
------------------------------
Berrin: Yıldızlara bakmak beni korkutur
Ahmet: Neden? Uzak oldukları için mi?
Berrin: Hayır, yalnız oldukları için İnsanlar da öyle değil mi? Çoklar ama yalnızlar
Ahmet: Yıldızlar bir araya gelemezler Ama insanlar, birbirlerine yıldızlara bakar gibi bakmaktan vazgeçseler bir araya gelirler Uzaklıklarını da yalnızlıklarını da birbirlerinde unuturlar
------------------------------
O sabah, annem de babam da bana söylenmeyen bir nedenden kaybolmuştu Merakım beni içten içe kemiriyordu Berrin ablamın ayak sesleriyle düşlerimden sıyrılmaya çalıştım
-Tatlım bak oyuncaklarını getirdim Hadi burada oyna
Ablam, annemin şefkatiyle bana baktı Oyuncaklarımı önüme yığdı
-Canım istemiyor
-Ama uçak seni çok özlemiş Sana doğru uçuyor, çuuuuv!
Bu uçak  
Babam?
Büyük bir bavul,heyecanla açılan
İçinde pırıl pırıl bir oyuncak,
Ve babamın şefkatli elleri arasında uçuyor  
Babam nerede?
-İstemem!
Oyuncaklarımı fırlattım
Uçmasın o uçak
Hatırlatmasın babamı,
Diğerleri de
Hepsi gitsin
Bu sahne pek tanıdık
Geçen gece,
babam da masayı böyle yıkmıştı
Yoksa ben  ben de  onun gibi mi yani?
Babamı özledim ben, bir de annemi, bir de mutlu olmayı
Haykırmak istiyorum!
-Ben annemi istiyorum anladın mı?! Ben babamı istiyorum anladın mı?!
-Eeeeh, yeter be! Ben de bir sürü şey istiyorum, ben de mutlu olmak istiyorum, yaşamak istiyorum, huzur istiyorum Anladın mı?!
Berrin ablamın tüm isyanı, düşleri düşen bir saksının içinden fırlayan toprak ve bitkii parçaları gibi etrafa saçıldı
Daha önce böyle görmüştüm onu,
Babama karşı olan bir isyanı vardı
Şimdi  o isyan hayata karşı mı?
Berrin'in yüzündeki o isyan ifadesi dağıldı Bir anlık öfaaadi bu, tanıyordum  
Ne yaptım ben?
Berrin utançla yüzünü çevirdi
Berrin ablam benim yarı annemdi
Hatta Mete'nin ve Aylin'in de
Annemin olmadığı yerlerde annelik görevleri ona kalıyordu
Herkes de buna alışmıştı
Ama bir gerçek vardı
Annem yanımızda olmadığı zaman Berrin annesiz kalıyordu
Ne ben, ne Mete, ne de Aylin, bunun farkında değildik
Kalktım, ablamın yanına gittim
-Berrin abla, Berrin ablaa Ben seni çok ama çok seviyorum Berrin abla Özür dilerim
-Bebeğim, ben de seni çok seviyorum
|