Prof. Dr. Sinsi
|
Hiçkimsen Olmayacağım
Hiçkimsen olmayacağım
’Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim ’
Acının bana yakıştığını düşünüyorum uzun zamandır ve onu evlat ediniyorum sana gelen yolda, yoldaşım olsun istiyorum
Değiştim bütün bütün, heyecanımı yitirdim daha bir hüzünle bakıyorum şimdi içimin kor hengâmesine; biliyorsun
Elbette biliyorsun sen Habir ’sin
Bu sabah erken kalktım ve huzuruna durmadan önce arındım kirlerimden:
‘Konuşmalıyız senle, dedim Çok özledim, bakışını, beni izleyişini, beni ben yapışını
Ne kadar oldu sahi seninle halleşmeyeli, kaç asır geçti
Sessizdin, aldırmadın hatta soğuk göründün Sen hep öyleydin aslında; bendim kendi ateşimle sana gelen, tapınan, kulun, kölen olan
Sen bütün sözlerini taaa ilk başta söylemiştin bir bir; sonrasında, benim sonsuz itaatimi, teslimiyetimi beklemiştin kayıtsız şartsız
Ben buyum, sen de busun; bunlar da kurallar demiştin hiç riyasız
Uyarsan kurallara; ebediyyen benimle olma şansın var
Uyarsan: seninim sonsuza değin sevgilinim; sen uysan da uymasan da benimsin, bunu kimse değiştiremez
Ki uymazsan kurallara,hataların çoğalır, katlanırsa seni kendimden mahrum ederim ve hep bir gün,
Yeniden görebilir miyim diye acının ve azabın en kuvvetlisiyle imtihan edilirsin, demiştin
Ama ben o kadar kalabalıktım ve her yer o kadar ışıl ışıldı ki, başımın dönmesi, Sarhoşluğum hiç bitmedi
Sen hep aklımdaydın, kalbimde senden başkasına yer yoktu,
Lakin ben, nasılsa ona aidim bir gün ona tam olarak dönerim ve hiç ayrılmam diyordum;
Sana gelişleri sudan sebeplerle hep erteliyordum
Ve…
Aşk çıkageldi
Bir yanda sen vardın dupduruydun, ulaşılmazdın ve üstelik beni kendinden uzak tutuyordun; zor mu zordun
Bir yanda o vardı davetkâr, yılışık
Sana inat bütün vahşiliğiyle karşımdaydı işvesi ve cazibesiyle büyülenmiştim
Baştan çıkarılmıştım,
Bazı ılık bir meltemdi yüzümü okşarken damarlarıma sızan,
Bazen sam yeli kavuran ateşiyle aklımın izbelerinde dem tutan beni kendimden geçiren,
Bazen de lodos vurgunuydu ayaklarımı yerden kesen,
Geri dönüş yollarını unutturan zamanlarda,
İnan hep aklımdaydın
Bütün duyularımda, benliğimde, zerrelerimde kutsallığınla, sonsuz azametinle sen hüküm sürerken ben hâlâ acabalarımla bir hoştum
Uyandım
Sersem bir aldanmışlığın efkârıyla başıbozuk bir türkünün nakaratıydım
Şimdi bedbinim, bir kez daha anladım da yanılgımın derinliğinde kaçıncı kör kuyunun duvarlarını pekiştiriyorum umutsuzca
Senden öte yar yokken ben hangi kabir azabına hayranlık duydum da seni gören gözlerimi ışığa kapattım
Oysaki apaçık değil miydi uyarın ta ilk başta
Ben sevgilin değil miyim?
Ve ben kalbimi dolduran bir haykırışla gülerek sevinç gözyaşları içinde:
Evet, sen sevgilimsin, Vedud ’sun dememiş miydim?
O ne güzel, o ne kutlu bir gündü
Sen, sınanacaksın, diye ekledin
Vakur’dun, Azim ’din; ben karşında acizdim, hayrandım, her şeye razıydım
Şartlar dedim, cılız ama kendimden emin bir sesle
Sen sınandığını unutacaksın
Unutmam, dedim
Sana unuttururum, dedin
Asla, dedim; fütursuzdum
Asla, asla deme, işte böyle olduğu içindir ki unutacaksın
Kendine bu kadar güvenme; belkilerin olsun, açık kapı bırak, dönmek isteyebilirsin, demiştin
Apaçık uyarılmıştım senin tarafından:
Yazı vardı, kelamdı; Furkan ’dı ve söz vardı her şeyden önce Gül mevsiminin sonsuz saltanatı vardı, kokusuyla başımı döndüren
Ben sana varmak için o kadar çok heyecanlanmıştım ki hesap kitap unutmuş, bir an evvel başlasın istiyordum
Başladı ve ben kendimi, yemyeşil bir vadide küçük asude bir derenin kenarında buldum
Küçücüktüm minnacık ellerim ve ayaklarım vardı
Göbek bağım mabedine atılmıştı
Sabır, demiştin; sabırlı ol
Tek şartın vardı ve yine keskin bir sesle o gün söylemiştin
Yalnız beni düşün, beni sev, en çok beni
En çok, her şeyden çok beni iste,
Bana sahip olma arzun dayanılmaz olsun
İhtiraslı ol her türlü çılgınlığı yap bana gelen yolda her şey mübahtır
Bütün yasakları del, İblis ’in günaha susamışlığından bile keskin olsun sevgin
Sınırsızdın istemede:
Ana ve babanı terk edeceksin, ardına bile bakmadan geleceksin bana!
Eşini, çocuklarını umursamayacaksın!
Ve yine tekrarladın:
Tek, bana inan ve güven, ben yeterim sana!
Başka bir göz, başka bir ses, başka bir nefes değmesin sana, koru kendini;
Buna gücün yeter
Tamam, dedim Titriyordum
Sen ekledin:
Yalnız,
Birçok suret olacak ve seni cezbedecek, etkileneceksin ister istemez
Çok üşüyeceksin
Biri olacak yumuşak bir gülümsemeyle ruhunun derinliklerinden fethedecek seni, ellerini avuçlarına alacak şefkatle sarılacak, sıcaklığında ısınacaksın
Ve bu sana, beni unutturacak
Çok üzüleceksin, çok ağlayacaksın,
Hemen yanı başında sana destek olacak hep koruyup kollayan, başını koyacak bir omuz bulacaksın, bu seni güvende hissettirecek
Ve sen işte o an, beni unutacaksın
‘ ’Sen rüzgârımın önünde aciz bir yapraksın ’’Dedin
Çaresiz kalacaksın, umarın kalmamacasına döneneceksin
Bırak yüreğine dünyaya sığmayacaksın çok yalnızlık çekeceksin
Umudunu tam yitirmişken müşfik bir el uzanacak karanlık kuyuna; tutup çıkaracak seni, yaralarını saracak
Güveneceksin; kendini korunmuş hissedeceksin
Ve işte bu, beni unutturacak sana
Hayır dedim asla
Hangi suret aslının yerini tutar
Tutacak, sen tutması için elinden geleni yapacaksın;
Hatta o surete âşık olacak, evlenecek, üstelik de eşini çok seveceksin
Çok daha fazlası olacak dayanma gücün kırılacak:
Hediyelerin en güzeliyle ödüllendirileceksin,
Cennet kokusu sunulacak annelikle taçlandırılacaksın
Ondan asla vazgeçmeyeceğini düşünecek, kalbini başka bütün sevgilere kapatacaksın, dünyan onun etrafında dönecek
Ve işte o zaman beni unutacaksın, bilesin
Sen sınamak için verileni, gafletle telef edeceksin Bilmeyeceksin
Hayır dedim
Sına beni hadi sına
Sınansın sana olan büyük aşkım
Sınadın
Sınandım
Kaybettim
Kaybettim
Ey yar affedecek misin beni ?
Sustun Susmalar uzadı
Dedin ki
Pişman ol !
Kanasın gözlerin!
Kalbinde tek bir nokta kalmasın, arın irinlerinden
Tamam, dedim
Kalbimi kazıyorum
Kazıyorum
Kazıyorum
Kazıdıkça yaralıyorum, kanatıyorum Tamam, iyileştim diyorum Ne var ki yeniden peydahlanıyor eski lekeler
Ne olur konuş benimle
Ne olur beni sürgünde unutma Rabbim , unutulanlardan eyleme, eşiğindeyim Ne olur gör beni Sen Basîr ’sin
Vazgeçmedim
Bir gün senle konuşacağım, yüzünü göreceğim, senin için özel olacağım yeniden
Sen Semi ’sin
Bismillahirrahmanirrahim
2010 haziran 25
Selma Özeşer
|