Yalnız Mesajı Göster

İnsan Hormon Sistemi

Eski 09-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsan Hormon Sistemi



- HİPOFİZ BEZİ -

Hipofiz bezinin hipotalamusa komşu olduğunu belirtmiştik Bu bez beynin diensefalon bölgesinde bulunur, ancak boyutu oldukça küçüktür (bir nohut tanesi kadardır) ve bir sap aracılığı ile beyine bağlanmıştır Bu sap

" İnfundibular sap " adını alır Hipofiz bezinin salgıladığı hormonlar oldukça önemli görevleri yerine getirirler Büyümeden üremeye, su emiliminden kan basıncı dengesine kadar birçok organın kontrolünü sağlayan hormonları üretir ve kana verir

Hipofiz bezinin Adenohipofiz ve Nörohipofiz olmak üzere iki alt lobu vardır Bu loplardan salınan hormonları ayrı ayrı ele alacağız

I-) Adenohipofiz lobundan salgılanan hormonlar :

TSH : TSH hormonu az öncede belirttiğimiz gibi hipotalamustan salınan TRH'nın TSH üreten hücrelerini uyarmasıyla sentez edilmeye başlanır Bu hormonun hedef organı ise soluk borusunun hemen önünde yer alan " Tiroid " bezidir Bu bez oldukça önemli 3 ana hormon olan Kalsitonin, tiroksin ve triiyodotronin hormonlarının salgılanmasından sorumludur

FSH / LH : Bu iki hormon, dişi ve erkeklerde eşey hücrelerin gelişiminden sorumludurlar Yani hedef organları eşey organlarıdır FSH erkeklerde sperm üretimini, dişi bireylerde ise yumurta üretimini uyarır LH hormonu ise dişilerde korpus luteum adı verilen bir yapının gelişimini uyarır Korpus luteum, dişilerde Progesteron adı verilen bir hormonun üretiminden sorumludur Bu hormon dişilik karakterlerin kazanılması açısından önemlidir

ACTH : Yine bu sayfada değindiğimiz böbrek üstü bezlerinin çalışması, ACTH hormonunun uyarımı sayesinde kontrol edilir Ancak böbreküstü bezleri anatomik olarak iki ana kısımdan meydana gelir, bu kısımlar Korteks ve Medulla adını alır ACTH yanlızca korteks kısmına etki etmektedir, medullayı kontrol eden mekanizma hipofizden tamamen bağımsızdır Örneğin kanda aminoasit seviyesi düştüğü takdirde hipofizden ACTH salınır, bu hormon kortekse etki ederek " Kortizol " adı verilen bir hormonun salınmasını uyarır Bu hormon ise belirli hücrelere etki ederek proteinlerin parçalanmasını sağlar Ancak kandaki adrenalin, noradrenalin hormonlarının artışı veya azalması ise medulla üzerinde uyarıcı etki meydana getirir Yani medulla hipofiz hormonlarına değilde kandaki bazı moleküllerin seviyesine göre aktive edilmektedir

STH / GH : Bu iki hormonun ana görevi büyümede rol oynamasıdır Bu hormonlar kemikleri, iç organları, yumuşak dokuları ve kıkırdakları meydana getiren hücrelerde mitoz aktivitesini uyarır Mitoz aktivitesi uyarılınca hücreler bölünürler ve çoğalmaya başlarlar böylelikle iç organlarda ve kemik dokularında miktarca artış meydana gelir, birey büyümeye başlar

Burada bir noktada durmak gerekir Büyüme hormonu aslında farkında olmadığınız mucizevi bir olayın tetiklenmesine neden olur Bu olay büyümedeki orantı dengesidir

Örneğin elleriniz en genel şekilde kas, kemik deri ve yağ dokusundan meydana gelir Büyüme hormonu salındığında herbir farklı hücreye farklı şekilde etki eder Kas hücresi 2X sayısı kadar mitoz geçirip çoğalıyorsa kemik hücreleride 2X sayısı kadar bölünürler, aynı şekilde deri hücreleride aynı oranda çoğalırlar Fakat bazı organlar vardırki büyüme hormonuna cevap verdiği zaman ani bir mitoz patlaması göstermezler, örneğin göz hücreleriniz STH hormonuna, ellerinizi meydana getiren deri hücreleri gibi bir yanıt verseydi o zaman gözleriniz şu an göz yuvalarınızın dışında olacaktı Ancak göz hücreleri (başka organlarda olabilir) STH'ya yanıt verdiğinde göz hücrelerindeki genler, gözün büyümesini, vücut organları ile orantılı olacak şekilde düzenlerler Başka bir örnek vermek istersek klavyeyi kullanan ellerimizi verebiliriz Ellerinizin üzerini örten deri, kas ve kemik hücrelerinden daha az sayıda mitoz geçirirse, mesela X kadar bölünecek olursa deri kemiklere dar gelecek ve yırtılmaya başlayacaktı Tersine kemik hücreleri büyüme oranının altında kalsaydı bu sefer elleriniz birer deri yumağına dönüşecekti Aynı oran bozukluklarını iç organlara uyarlarsanız, STH / GH hormonları ve bu hormonların etki ettikleri hücreler arasındaki kontrol sistemlerinin, sizin hayatınız açısından nekadar mucizevi bir önemi olduğunu anlayabilirsiniz

PRL : Prolaktin dişi bireylerde meme bezlerinden süt salınmasında uyarıcı bir etkiye sahiptir Özellikle doğum sonrasında süt bezleri yüksek aktivite gösterir, böylelikle bebeğin ihtiayaç duyduğu süt fazlasıyla üretilmiş olur Ancak süt üretiminde sütün zengin mineral içeriği açısından ana etmen PRL değildir, annenin iyi beslenmesi bebeğin içeceği sütün zengin mineral ve protein içeriğe sahip olmasında etkendir

MSH : " Melanin uyarıcı hormon " adını alan MSH hormonu, hipofizden salındığı vakit hedef hücreleri olan melanin hücrelerinin reseptörlerine bağlanır Bu hücreler melanin adı verilen renk pigmentinin üretimini gerçekleştirirler Bu pigmentlerin üretimindeki artış, derinin renginin koyulaşmasına neden olur Aksine açık tenli insanlarda melanin hücreleri daha az pigment üretirler Bunun yanında melanin pigmentinin üretimi güneş ışınlarıylada doğrudan etkilidir
I-) Nörohipofiz lobundan salgılanan hormonlar :

Bu lobun iki ana hormonu vardır, birisi Oksitosin diğeri ise Vazopressin dir Her iki hormonda gerçekte hipotalamusta üretilir, ancak hipotalamus ile hipofiz arasındaki portal damarağına geçerek nörohipofize ulaşır ve buradan kana karışır Nörohipofiz burada yanlızca kan damarlarına yataklık yapmaktadır, bir bakıma köprü vazifesi görmektedir

Oksitosin : Bu hormon hamile kadınlarda doğum esnasında rahimin etrafına sarılı olan düzkas hücrelerinin kasılmasına neden olur, böylelikle doğum esnasında yavru rahim kanalı boyunca ilerler Bunun yanısıra bebekler anne sütünü emerken civardaki sinir hücrelerine baskı yaparak annenin beynine sinir impulsu gitmesine neden olur Bu impulslar oksitosin salınımını artırır, böylelikle oksitosin süt kanallarının kasılmasına ve sütün bebek tarafından emilmesine yardımcı olur

Vazopressin : Vazopressin hormonu, damar cidarlarında konumlanmış düz kas hücrelerinin kasılmasına ve aynı zamanda böbreklerden suyun absorbe edilmesini uyarır, böylelikle kandaki üre seviyesi düşürülmüş olur Damarların daralması ise kan basıncının ayarlanmasında fonksiyoneldir

- PİNEAL BEZ -

Pineal bez, beynin diensefalon bölgesinin dorsalinde (sırt kısmında) bulunmaktadır Tıpkı hipofiz bezi gibi kısa bir sapla beyine bağlanmıştır Bu bezin iki önemli hormonu vardır ;

Serotonin : Serotonin, bireyde uyku düzenlenmesinde rol alır, ancak vücut sıcaklığının ayarlanmasında ve damarların cidarlarındaki düz kasların kasılmasında uyarıcı etkisi vardır

Melatonin : Melatonin hormonu üreme sikluslarının düzenlenmesinde rol oynamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla