Yalnız Mesajı Göster

Evlilikte Stres Kaynakları

Eski 09-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evlilikte Stres Kaynakları



2– KISKANÇLIK

İnsanın yaşayan ruhu üzerinde en zedeleyici duygulardan belki birincisi kıskançlıktırKıskançlık duygusu altında sahip olma , kendisine öncelik verme istekleri yatarSahip olduklarını kaybetme korkusu kıskançlık duygularını ayaklandırır

Kıskançlık duygularını ayaklandıran başlıca şeyler eşlerin düşüncesizce yaptığı eylemlerdir

Bir de kıskançlık hezeyanı vardır ki , gece eşini uykudan uyandırıp rüyada kimi görüyordun diye soran eşler biliyoruzTelefona geç cevap verse , kapıyı geç açsa yanlış yorumlarla evde kavga çıkaran , TV seyrettirmeyen , gazete okutmayan eşler evde psikolojik terör estirirlersomut hiçbir dayanağı olmayan böyle suçlamalar genelde kıskançlık paranoyasının belirtileridirBu bir hastalıktır İlaç tedavisi gerektirir

Asıl üzerinde durulması gereken şey kıskançlığın bu boyuta gelmeden önce yapılacak şeyleri iyi değerlendirmektir

Kıskançlık evliliğin yıkılmasını engeller mi?

Kıskanç bir tipseniz kıskançlığınızın patalojik (marazi ) olup olmadığını sorgulayınPatolojik kıskançlık somut olay ve gerçeklere dayanmazHayali aldatılma korkuları vardır ve ihtimalleri olmuş gibi kabul ederKuşku fırtınası oluşturan kıskançlık evliliğe zarar verirAncak hafif bir kıskançlık evlilikte harç özelliği taşır Sevgi ve ilginin bir ifadesidirSuçlayıcı ve saldırgan olmayan kıskanç bir eş eşini yüceltir, kimseyle paylaşmaz ama onu da incitmezBöyle kıskançlıklar faydalıdır

Hangi kıskançlık evliliği yıkar ?

Patalojik kıskançlık evde kıskançlık patlamaları ve kuşku fırtınası estirecektir Bu durum da kavga demektir Sürekli suçlanan bir eş savunmaya geçecektir Böyle durumda eş ne yapmalıdır?Kesinlikle açık ve dürüst olmalıdırŞaka bile olsa yalan söylememelidirMarazi kıskançlık tedavi gerektiren bir durumdurMutlaka profesyonel yardım alınmalıdırAile terapisi ile birlikte ilaç tedavisi de gerekirBeyinde kıskançlıkla ilgili hücre gruplarının kimyasal dengesinin bozulması söz konusudurBu tedavisi olan bir durumdurPsikoterapi ve uyuşturucu olmayan ilaçlarla tedavi bir arada böyle hastalara yardım edilebilirKapıcıyla görüşmeyi , telefonda uzun konuşmayı sorun yapan bir eşle hayat zor geçer

Eşim beni sevmiyor!

Kıskançlığın arka planındaki duygu budurEşinin aileye bağlılığı konusunda kafasında sorular uyanmıştırEşi eskisi gibi ona sarılmıyordurCinsellik azalmıştır Güler yüzle sevgi ile bakmıyordurKonuşmaktan kaçınıyordur kısaca ona olan ilgisinin azaldığını düşünmektedirDüz mantıkla baktığında "Hayatında birisi var , artık onu seviyor " kuşkusu kafasında uyanacaktırBöyle durumlarda eşinin kendisini sevip sevmediğini kontrol etmek için bilinç dışı testler yapacaktırKızdıracak ters sorular soracak , yalan söyleyip söylemediğini kontrol edecektirÇok evlilikte böyle dönemler olmuşturEşini seven dürüst ve içten bir eş böyle durumda eşine ısrarla ve tekrarla yanıldığını söyleyecektirKızıp tersleyecek değil ama sabır ve ikna yöntemleri ile kaygılarını giderecektirBöyle durumlarda şaka bile olsa yalan söylememek gerekir

Kıskançlığın arkasında ilgi azalmasının yattığı bilinirse çözüm kolaydır Sevgi dolu bir balayı güler yüz ve birkaç güzel söz

Ceza evlerinde , aile içi kıskançlığa bağlı cinayet olguları o kadar çok ki özellikle Karadenizli ailelerde bu çok yaygınBaşlangıçta çözüm kolay Tek yolu kıskançlığın arkasındaki mesajı iyi anlamaktır

Kıskanç eşin her dediği yapılırsa büyük risktirİkiyüzlülükle suçlanır , çıldırabilirsinizYanlış isteklere güzellikle hayır demeyi başarmak gerekir

aaaa yaşamınız nasıl?

Bir kadın kocasının başka bir kadına bakıyor olmasından rahatsız olması doğaldırBu duyarlılıktan taviz vermemelidirAksi takdirde kocasının elinden kaydığını görecektir

Eşler ne yapıyor?

Birinci uygulama eşini aaaaten yoksun etmeOnu tehdit edecek , öfke , gözyaşı düşmanlıkla fırtınalar esecektirÇoğu kadın bu davranışı gösterirSonuçta evlilik ilişkisi derin yara alırErkek eve yönelse de ikiyüzlülüğü seçecektir

Yapılması gereken nedir?

Tam tersiAkıllı kadın cinsel açıdan daha heyecanlanır , canlı ve neşeli olur Kadının erkeğe karşı en etkili silahı cinsel etkileme gücüdürBu gücü kadınlar erkeği geri almak , eve bağlamak için , yasak ilişkiyi engellemek için kullanmalıdırlarÇünkü erkek Poligam'a ( çok eşlilik ) yatkındırBu konuyu açtığınızda kadınlar "Ben cinselliği sevmiyorum , hoşlanmıyorum " diyorlarDoğrudurÖzellikle kültürel özellik olarak kadınlar cinsel yönden duygularını bastırmaktadırlarAma aaaa çılgınlığının yaşandığı günümüzde eşlerinin yasak ilişkisini önlemek için yatakta aktif ve saldırgan kadınlar akıllı kadınlardır

Uzun ayrılıklara dikkat!

Kısa yokluklar sevenler için duyguları güçlendirirBirbirlerini özlemek sevenler için önemli bir ölçüdürUzun yokluklarda sevgi bağlarında zayıflamalar olağandır İşkolik , kariyer peşinde erkekler veya kadınlar iş heyecanına o derece kendilerini kaptırırlar ki eş ve çocuklar akıllarına bile gelmezİş seyahatleri sık ve uzun ayrılık gerektirirse evlilik için ateşle oynanıyor denebilir

"Bensiz yaşamaya alışabilir" kaygısı eşler için önemlidir"Göz görmeyince gönülde istemez"Evlilik için önemli bir uyarı ve tehlikedirAskerlik , özel görev , yurt dışı çalışmaları zorunlu ayrılıklardırAncak dünyanın elektronik bir köy olduğu günümüzde gözle gönül mesafesi birbirine çok yaklaştıElektronik ilgi de sevgiyi devam ettirir

Eşinize güvenmelisiniz!

Eşler zekice olmayan bir yaklaşımla eşini eve bağlı tutmak için " kontrollü gerilim stratejisi " uygulamaya çalışırEşini gergin bir ipin üzerinde tutmak kuşku fırtınası içerisinde çok eşin yaptığı hatadır

Böyle suçlayıcı , yargılayıcı , tehdit edici yaklaşım ilişkide sevgiyi uyandırmaz , korkuyu uyandırırEğer bir eş kocasını aldatmak istiyorsa veya koca karısını aldatmak istiyorsa onun vicdanında bekçi yoksa ve sevgi ağır basmıyorsa bir yolunu bulacaktır

O halde çözüm ilişkide "sevgiyi nasıl uyandırırız'a " kafa yormaktan geçer

Hiç kimse kendisine güvenilmemesinden suçlanmaktan hoşlanmaz Özellikle doğruyu söylüyorsa, ilişkiye zarar verir

Güvenilmemiş olmak işimizde en kötüyü ortaya çıkarır

Güvenilmiş olmak işimizdeki en iyiyi ortaya çıkarır

Bir insanın eşine inanması ona verilecek en büyük armağandır

Eşinize iyi isimlerle seslenirseniz o ismi koruyabilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır

Rahmetli Ayhan Songar' ın torunu Almanya ya giderken ona bir nasihatı vardı " kızım seni önce Allah'a sonra kendine emanet ediyorum" Küçük hanım "Bu güvene layık olma duygusunu hiç aklımdan çıkaramadım" diyordu

3- CİNSEL ALDATMA

"Eşimin ilgi duyduğu bir kadın var, güzel bir evliliğimiz vardı Bunu neden yaptı, ben ne yapmalıyım, ilgi duyduğu kişi benim kadar bile sevimli değil" Psikolojik danışmana sırf başvuru sebeplerimden biriside budur

İstatistikler ABD' de 100 erkekte 70'i, 100 kadından 25'i başka birisi ile beraber olduğunu söylüyor Boşanmalar 1955 de %10 iken 1995 de % 52 ye çıkmış durumda

Burada cinsel aldatmaların büyük rolü var

Aile saadetine zarar verecek böyle bir davranış onaylanacak bir davranış değildir Bir insan hem evli kalırım hem cinsel olarak istediğimi yaparım diyorsa bu evliliğin doğasına aykırıdır Ergeç bir bedel ödemek zorunda kalacaktır

Fakat bir kimse beşeri zaaf olarak böyle bir eylemde bulunuyor ve sonra pişman oluyorsa yapılacak şeyler vardır

Bu ilişki siz istemedikçe asla sona ermez Yapılan bazı hatalı tutumlar eşleri haklıyken haksız duruma düşürmektedir

Birinci tutum: Misilleme yapmak

İnsanda doğal bir dürtü vardır Öc almak, ona aynı ilaçtan içirmek, aynı acıyı çektirmek, yani kendi yasak ilişkinize sahip olmak

Bazen de eşinize istenilebilir, beğenilebilir olduğunuzu göstermek, kanıtlamak, kıskandırmak için yapma arzusu uyanabilir Fakat sonuç genelde yıkım olmaktadır Sallantıda olan evlilik yıkılmakla sonlanacaktır Yahut taraflardan biri ceza evine diğeri mezaristana gidecektir

İkinci tutum: Duyguları bastırmak

Ağlamaya ihtiyacınız varsa ağlamalısınız, incindiyseniz açıklamalısınız İnsanın kendisini denetlemesi iyidir ama bu duygularını ifade etmemesi anlamına gelmez Duygularınızı doğru yöntemlerle ifade etmelisiniz Kavga dili haklı insanı haksız duruma düşürür Karşı tarafı savunmaya iter Onun vicdanını rahatsız edecek duygu ifadesinin yolunu bulabilirsiniz

Üçüncü tutum: İşlenen suçu sopa gibi kullanmak

Bazı insanlar sevdiklerinin hata yapmasından hoşlanır Başkalarının hatası onun hatasını az gösterir Bu hatayı sevdiğini denetlemek için sopa gibi kullanır Böyle uygulamalar doğru yöntemler değildir Aradaki sevgiyi uyandırmaz Korku egemen bir ilişki iki tarafı da mutlu etmeyecektir

Başkasının hatasında kalbi kırılan kimse "Sen dili" ile değil "Ben dili" ile konuşmayı başarmalıdır Semavi bağışlayıcılık idealdir ancak herkes başaramaz Bağışlamayı zamana bırakan bir insan karşı tarafı suçlamak, yargılamak gibi kolay bir yol yerine kendini sorgulamak, öz eleştiri gibi ben dili'ni kullanmalıdır

"Suçun bir bölümü benim üzerimde" diyebilen bir insan gizlenmiş tehlikelerin oyununu bozacaktır

Dördüncü tutum: Ayrıntılara dalmak

Acı olayları sürekli sorgulamak karşı tarafa kendini aşağılanmış hissettirir Bazı insanlarda korkunç bir soru sorma ve merak dürtüsü vardır Olayın ayrıntılarını dakikası dakikasına öğrenmek kötü niyetli bir dürtüdür Halk arasında güzel bir söz vardır "Pisliği karıştırıp sonra kokuyor demek" gibi Gerçekten hataların üzerine toprak örtmeyi başarabilmek çok zordur ama gereklidir Hatasını kabul eden bir insana sürekli hesap sormak onu aşağılayacaktır Kendini kötü hisseden bir insanda karşı tarafa sevgi duygularını uyandıramaz Muhtemelen kaçınma davranışına veya kavga diline sebebiyet verilir

Beşinci tutum: Kendine güveni kaybetmek

Olayları ayrıştırabilmek çok önemlidir Eşiniz aaaae mi düşkün, baştan mı çıkarıldı? Eşiniz sizin kötü bir eş olduğunuzu mu düşünüyor, yoksa zayıflık mı gösteriyor?

Bu olay sizin çekici olmadığınız, sevilecek biri olmadığınız anlamına mı geliyor? Böyle bir kanaat insanı depresif yapacaktır Ancak olayları ayrıştırarak düşünen bir insan "Benim hatam varsa bile böyle davranması gerekmezdi" diyerek kendine güveni kaybetmeyecektir

Kendisine değer vermek ayrı öz eleştiri yapmak ayrıdır Bir insan kendine güveni kaybetmeden kendini sorgulayıp geliştirmenin yolunu bulabilir

"Bu olay bana neyi öğretti" diyebilmek bilgece bir yaklaşımdır

Alıntı Yaparak Cevapla