Konu
:
Soyut - Somut Kavramları Üzerine
Yalnız Mesajı Göster
Soyut - Somut Kavramları Üzerine
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Soyut - Somut Kavramları Üzerine
SOYUT - SOMUT KAVRAMLARI ÜZERİNE
Her şeyden önce şu basit gerçeği belirtmek gerektir ki
bu iki kavram birbirine bağlı bir çift oluştururlar ve bir kavramı
ilk bakışta başka bir (b) kavramına göre soyut
üçüncü bir (c) kavramına göre somuttur
Buradan
mutlak soyut ile mutlak somut?un var olup olamayacağı sorunu baş gösterir
Soyut - somut çifti
sürekli bir doğru üzerinde olduğuna göre;
A) Bu doğrunun iki ucu bulunması öyle bir postülattır ki
iki durum gösterir:
1
Doğru
sonlu bir çizgidir
0 zaman mutlak soyut ile mutlak somut yoktur
Fakat mutlak olarak saptanmış en soyut ile en somut vardır
Bu belirli ölçüde bir soyutluk veya somutluktan daha ileriye gitmenin olanaksız olduğunu ifade eden ?deyim mazur görülsün? «finitiste» bir metafiziktir
2
Doğru sonsuz bir çizgidir ve sonsuzda bulunan bir ucu mutlak somutu
öteki ucu ise mutlak soyutu ifade eder
Örnek: Hegel (Phaenomenologie des Geistes
sa
79-306
F
Meiner
1937 basımı) de bilincin ilk hareket ettiği mutlak veri noktası ile
eriştiği en soyut kavram ki
sonsuz adını da taşımaktadır
1
ile 2 yi kısaca incelersek görürüz ki
1
de
ancak birbirine karşı belirlenmesi gereken iki kavram
bu göreliliğinden birdenbire kurtulup
ayrıcalıklı iki noktada kendi kendine belirlenmektedir
2
de ise sonsuzda bulunan
onun için de belirlenemeyen bir veya iki noktanın
belirlendiği ileri sürülmektedir
Demek ki
1
de de 2
de de kavramların yerini saptamaya olanak yoktur
Sonuç olarak da hem 1
hem 2
salt kavram bakımından metafiziğin çelişkili olduğunu gösterir
B) Soyut ile somut
sonu olmayan bir doğru üzerindedir ve biri ötekine göre
sonsuzda yer almamak koşulu ile
doğrunun herhangi bir noktasına yerleştirilebilir
Böyle olunca
kavramların göreli bir çift olması sağlanmış ve kavramlar
mantık ve bilgi teorisi bakımından kullanılır bir hale getirilmiş olur
II
1
lA/2? ye açık bir örnek olarak Hegel?i verdik
Hegel?de doğrudan doğruya veriden hareket eden bilinç
aslına bakılacak olursa
somut-soyut gelişmesinin sondan bir önceki adımında sona ermektedir
yani bizim anladığımız anlamda soyut
yargılayan düşünüşte (raesonnierendes Denken?de) ?anlıkta-----sınırına varmaktadır
Bundan sonra olum?a (Sein) birdenbire bir atlama vardır
onu Hegel
soyutu öznele bağlamakla yendiği kanısında idi
Anlığın konusu kendi başına alınmış olarak yasa
IA/i
anlamında en soyut iken
spekülatif düşünüşün konusu
yani kavram olarak mutlak soyuttur
Çünkü
das Soin ist des Sein
hiçbir belirleme göz önünde tutulmaksızın ileri sürülmektedir
Fakat Hegel? de bu mutlak soyut
gerçekte hiç de soyut değildir
Olum (Sein)
içinde bütün somutluklarını meydana vuran bir somuttur
Das Sein ist das Sein? da ortaya konan Olum (Sein) soyut yani boşalmış değil
varolan belirlemeleri geçici olarak göstermeyen bir somuttur
2
Demek ki soyut Hegel? de karışık bir anlam taşımaktadır
Bir kere belirlemelerden soyutlama yoluyla kurtulmuş
alışılmış anlamda
bir kere de somutluklarını içinde saklayan
onun için soyut görünen
gerçekte «zengin» olan bir kavramdır
Sorun sadece bu yönden incelenirse
bu ikilik de kanımızca IA?da işaret ettiğimiz çelişkiyi Hegel? in de sezmiş olduğuna bir kanıttır
Matematik konularının soyut olduğunu söylemek adet olmuştur
Fakat nasıl bir soyut?
1
Genel mantık daha az
daha çok soyutlar içinde hareket eder
Cins
tür
birey gibi kavramları karşılaştırarak önermeler kurar
Oysa
genel mantığın içinde özel bir yeri olan matematik konuları
belirli bir derecede soyutluğa çıktıktan sonra ?ki bir nesne matematiğin konusu olduğunda
bu soyutlama olmuş bitmiştir? birbirleriyle soyut-somut bağıntısı ile değil
başka bir bağıntı ile bağlıdır ki sorun
bu bağı açıklamaktadır
0 da bazı düşünürler tarafından (Örneğin: Paul Oppenheim
Die natürliche Ordnung der Wissenschaften
I
Bölüm) tip-birey bağıntısı olarak işaretlenmiştir
Bu görüşe göre «Üçgen»
şu veya bu üçgenin tipidir
Şu veya bu üçgen ise
o tipin içinde toplanan birer bireydir
2
Kanımızca bu görüş tamamen doğru değildir
Çünkü
matematik konusu olarak şu veya bu gerçek üçgen yoktur
eşkenar
gibi genel olarak belirlenmiş üçgen vardır
ve eşkenar üçgenle düpedüz üçgen aynı soyutluk aşamasındadır
Ayrıca bir de deneysel olarak saptanmış üçgen şeklinde nesne vardır
Böyle bir nesne ile üçgen arasındaki bağıntı ise
matematik konusu ile matematik konusu arasında değil
matematikle bilim arasında bir bağıntıdır
Tip-birey ikiliği
kanımızca
ancak başka başka alanların
örneğin geometri ile tarih konularının karşılaştırılmasında bir çift olarak olanaklıdır
(Aslında P
Oppenheim da
biraz önce adı geçen yapıtta terimleri bu anlamda da kullanmıştır)
Matematikte soyut-somut çifti yerine
başka bir çift koymak çabası
soyut-somut? un bu disiplinde alıkonamayacağının bir işaretidir
Çünkü bütün matematik konuları
belirli bir soyutluk ölçüsüne eriştikten sonra
artık soyut-somutluğu aynı kalan bir düzeyde dururlar
3
Sınıf-öğe bağıntısındaki soyutluk farkı
matematikteki sınıf-öğe
yahut ayrı aşamalar bağıntılarında söz konusu değildir
Öğeleri başka bir sayıya 1 katmakla elde edilen sınıf
yani doğal sayılar serisi
ayrı ayrı 1?den
2?den daha soyut olmadığı gibi
aşağı kuvvette bir sonsuz
daha yukarı kuvvette bir sonsuzdan daha somut değildir
NUSRET HIZIR
FELSEFE YAZILARI
Çağdaş Yayınlar
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul