Konu
:
Spor Psikolojisi Üzerine
Yalnız Mesajı Göster
Spor Psikolojisi Üzerine
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Spor Psikolojisi Üzerine
Spor Psikolojisi Üzerine
Dr
Ziya Koruç
Egzersiz ve spor psikolojisi şu anda
pek çok farklı bakış açısı nedeni ile doğasının kolayca açıklanamayacağı bir alan gibi görünmektedir
Bu karmaşıklık sadece kavramsal tanımlamalardan değil
aynı zamanda spor psikoloğunun üstlenmesi gereken rollerden de kaynaklanmaktadır
Pek çok yazar spor psikolojisine ilişkin olarak farklı tanımlar yapmıştır
Bu tanımlar
spor psikolojisini spor bilimlerinin ya da psikolojinin alt alanı şeklinde ele alma ile ilgili olarak değişiklikler göstermektedir
Alderman (1980) spor psikolojisini "sporun insan davranışları üzerine etkisi" şeklinde açıklarken; Gill (1986) "spor ortamında insan davranışları ile ilgili sorulara yanıt bulmaya çalışan spor ve egzersiz biliminin bir alt alanı" olarak açıklamaktadır
Bunlara karşın Cox (1994) "psikoloji ilkelerinin spor ortamına uygulanmasını içeren bir alan olarak"
Singer (1978) ise "spor branşlarına ve spor ortamına uygulanan psikoloji bilimi" olarak tanımlamaktadır
Spor psikolojisi
gelişimsel spor psikolojisi
psikofizyolojik spor psikolojisi ve bilişsel spor psikolojisi gibi alt alanlara bölünmeye çalışılmıştır (Cratty
1982; Duda
1987; Hatfield ve Landers
1983; Straub ve Willims
1983)
Bu karmaşa nedeni ile
Dishman (1983) gibi bir kısım spor psikoloğu
kaçınılmaz olarak spor psikolojisinin kimlik krizi içinde olduğunu belirtmişlerdir
Spor psikolojisini kavramsallaştırabilmek için bu çerçevede spor olgusunu açmak yararlı olacaktır
Günümüzde spor iki farklı biçimde ele alınmakta ve işlev görmektedir
Bunlardan Elit Spor denilen performans sporu
varolan performansı aşmak amacı ile yapılır ve müsabaka kazanmanın temel olduğu yaklaşımı temsil eder
Spor bu biçimi ile ulusal kahramanların yaratılması
tüm dünyanın tanıdığı süper yeteneklerin oluşması ile "daha hızlı
daha yükseğe
daha kuvvetli" ilkesine ulaşmaya çalışır
Diğer yaklaşım biçimiyle Rekreasyon Sporu
bireylerin kendilerini yeniden yaratmalarını
sağlıklarına kavuşmalarını
yaşam kalitelerini yükseltmelerini ve yabancılaşmadan kurtulmalarını sağlamak amacı ile yapılan "herkes için spor" sloganında kristalleşen spor anlayışıdır
Sporun günümüzde
ekonomik yanı ile de ihmal edilemez bir fenomen olduğu açıktır
Spor
izleyeni
sağlık için spor yapanı ve yarışan sporcusu ile gerek reklamlardan
gerek basından
gerekse de sanayici ve yatırımcılardan büyük destek alarak olağanüstü bir ekonomik ivme kazanmış görünmektedir
Spor bu denli büyük bir kurum olma yolunda ilerlerken
kaçınılmaz biçimde içine bilim adamlarını da alıp kendine özgü bir bilim dalının doğmasına yol açmıştır
Spor psikolojisinin egzersiz ve spor bilimlerinin bir alt alanı olduğunu ileri süren beden eğitimi kökenli spor psikologları
psikoloji
fizyoloji
anatomi
biyomekanik ve sosyoloji gibi disiplinlerin spor ortamına uygulanması üzerinde değil
bu alana ilişkin bir kısım kavram üzerinde çalıştıklarını belirtmektedirler (Henry
1981)
Aynı düşünceyi paylaşan Gill (1986)
Dishman (1983)
Morgan (1989) gibi bir kısım uygulamacı
spor psikolojisinin spor biliminin bir parçası olduğunu desteklemektedir
Kimi araştımacılar ise spor ve egzersiz bilimini çok disiplinli bir alan olarak ele alıp
bu alanı oluşturan alt alanların kuram ve kavramlarının birbirinden ayrılabileceğini belirtmektedir (Gill
1986)
Spora özgü olguları anlayabilmek için spor ve egzersiz biliminde yeralan diğer disiplinlerden gelecek bilgiye de gereksinim olduğunu öne süren araştırmacılar vardır (Feltz
1989; Morgan
1989)
Psikoloji kökenli uygulamacılar ise
spor psikolojisinin kullandığı kuramların psikoloji kökenli olduğunu
psikolojinin kendine özgü kavramlarının bu alanda kullanıldığını ve sporcuya müdahale için klinik ya da psikolojik danışmanlık türünde bir eğitime gereksinim olduğunu ileri sürmektedirler (Anshel
1992; Goldstein
1979; Mahoney
1985; Martens
1987)
Spor psikolojisi ister psikolojinin
ister egzersiz ve spor bilimlerinin bir alt alanı olarak ele alınsın
her ikisinde de varılan nokta önemlidir; ancak bakış açısı kişinin çalışma alanını belirlemektedir
Örneğin; spor psikolojisi
psikolojinin alt alanı olarak ele alınırsa spor ve egzersiz psikolojisinin kuramlarının ve ilkelerinin uygulanması önem kazanır
Egzersiz ve spor bilimlerinin bir alt alanı olarak ele alındığında ise genellikle spor ortamındaki davranışların belirlenmesine ve açıklanmasına odaklanılır (Feltz
1994)
Spor psikolojisi görüldüğü gibi ya egzersiz ve spor bilimlerinin ya da psikolojinin alt alanı olarak ele alınmaktadır
Bunu daha net olarak ortaya koyabilmek için spor psikologunun rolü ve niteliğini de gözden geçirmek gerekecektir
Spor psikoloğunun iki ana rolünden bahsedilebilir
İlki akademisyen ve araştırmacı rolü
diğeri ise uygulamacı rolüdür
Nideffer ve arkadaşları (1980)
spor psikoloğunun uygulamacı rolünün
performansı geliştirici programlar üretmek
psikolojik değerlendirme tekniklerini kullanmak
bunalımı önleyici servis hizmetleri vermek
antrenörler ve sporla doğrudan ilgili olan diğer kişiler için programlar geliştirip
danışmanlık hizmetleri vermek olduğunu belirtmektedirler
Bull’a (1993) göre spor psikoloğunun uygulamacı rolü performansı arttırmak ve takım içinde iyi bir havanın yakalanmasına yardımcı olmaktır
Spor psikoloğu bu rolü ile sporculara müsabaka stresi ve müsabaka kaygısı ile başaçıkma stratejilerini öğretmeli
konsantrasyonu geliştirmeli
takımın güdülenme düzeyini yükseltmeli ve güdülenmenin devam etmesini
kendine güvenin artmasını sağlayabilmelidir
Yine spor ortamlarında hızla artan bir kısım klinik problem söz konusudur
Alkol ve ilaç kullanımı
ilişki bozuklukları
yeme bozuklukları ve şiddetli depresyon gibi durumlara müdahale edebilmek için spor psikoloğunun klinik psikoloji eğitimi alması söz konusudur
Bull (1993)
klinik eğitim almış spor psikoloğunun rolünün çok belirgin olmadığını ileri sürmektedir
Tüm spor dallarındaki sporcuların zihinsel nitelikli çalışmalardan daha fazla yararlandıklarını
buna karşın klinik yardım isteyenlerin sayısının çok az olduğunu bu nedenle daha az klinik eğitimli psikoloğa gereksinim olduğunu ileri sürmektedir
Heyman (1987) ise spor psikologlarının sadece normal popülasyonla çalışmadıklarını aynı zamanda duygusal bozuklukları
yeme ve ilaç kullanma gibi sorunları olan sporcular ile de uğraştıklarını belirtmektedir
Anshel (1992) tüm spor ortamındaki müdahaleler düşünüldüğünde klinik ya da psikolojik danışmanlık eğitimi almış spor psikologlarına gereksinim olduğunu; müsabaka stresi ve müsabaka kaygısı ile başaçıkabilme yollarının ya da pek çok bilişsel sürecin
klinik psikoloji eğitimli bir uzman tarafından uygulanmasının daha doğru olduğunu belirtmektedir
Son yıllarda ise
spor psikoloğunun bu iki rolünün birbiri içine geçebileceği şeklinde görüşler de ortaya atılmıştır
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Olimpiyat Komitesi (U
S
O
K
) ve Amerikan Psikologlar Birliğinin (A
P
A) ortak yürüttükleri bir tarama çalışması sonucunda
spor psikologlarının rolü üç başlık altında toplanmıştır
Danışmanlık rolü
eğitimci rolü ve araştırmacı rolü (May
1986; Weinderg ve Gould
1995)
Spor psikoloğunun rolleri arasında
araştırmacılık çok küçükmüş gibi görünmesine karşın önemlidir
Araştırmacı spor psikologları
sporda davranış ve performansı etkileyen faktörleri araştırmaktadırlar
Bu çalışmalar kimi zaman laboratuvarda kimi zaman spor salonlarında kimi zaman da müsabakaların yapıldığı ortamlarda ya da soyunma odalarında yapılmaktadır
Bunun için de pek çok araç ve gerece gereksinim duyulmaktadır
Bu araçların önemli bir bölümü genel ya da klinik psikolojinin kullandığı araçlardır
Spora özgü olarak geliştirilmiş araç sayısı ise henüz çok azdır
Spor Psikolojisinin Araştırma Yöntemleri
Spor psikoloğunun araştırmacı
eğitimci ve danışman rollerini yerine getirirken ne tür bilimsel yöntemler kullanacağı sorusu uzun zamandır tartışılmaktadır
Başlangıçta sosyal psikolojinin kendine özgü araştırma yöntemleri kullanılmıştır (İso-Ahola ve Hatfielt
1986)
Morgan (1980) bunu "spor psikolojisinin
genel psikolojiye paralel yöntemler kullanması kaçınılmazdır" şeklinde açıklamaktadır
Spor psikolojisinin genel gelişim çizgisine bakıldığında da 1950-1965 yılları arasında daha çok kişilikle ilgili çalışmalar yapıldığı
bunun da genel psikolojide o yıllar arasında moda olan treyt yaklaşımı ile uyum içinde olduğu görülebilir (Lander
1983)
Daha sonraki on yıl içinde sosyal analiz yaklaşımları çerçevesinde genel psikolojinin ya da sosyal psikolojinin bir kuramı ele alınarak bunun spor içinde uygulanması şeklindeki çalışmalar ön plana çıkmıştır
1970’lerden günümüze doğru gelen çalışmalarda ise psikolojinin ve sporun öncülerinden etkilenilmiştir
İso-Ahola ve Hatfield (1986)
spor psikolojisinin bu süreçler içinde kendine özgü araştırma yöntemleri oluşturma çabası içine girdiğini bunun sonucu olarak iki başlık altında toplanabilecek araştırma yöntemleri saptadığını belirtmektedir
Bunlar; deneysel araştırmalar (laboratuvar deneyleri ve alan deneyleri) ile deneysel olmayan araştırmalar (alan çalışmaları
survey ve arşiv çalışmaları)
Spor psikolojisi bu yöntemler aracılığı ile üç uygulama alanı başlatmıştır
Bu alanlar
performansı arttırma
öğrenmeyi hızlandırma ve performansın önündeki psişik engelleri ortadan kaldırma uygulamalarıdır (Mahoney ve Suinn
1986; May
1986)
Performansı arttırma uygulamaları
sporcu kişiliği ile ilgili olarak yapılan çalışmaları
güdüleme uygulamalarını
konsantrasyon ve dikkat çalışmalarını
özel müsabaka stratejilerini vb
kapsamaktadır
Öğrenmeyi hızlandırıcı spor psikolojisi uygulamaları ise özellikle zihinsel antrenmanlar aracılığı ile sporcuların beceri öğrenmelerini arttırıcı uygulamalar olarak ele alınmaktadır
Son uygulama alanında performansa engel olan psişik öğelerin ortadan kaldırılması uygulamaları bulunmaktadır
Bu başlık altında
müsabaka kaygısı
müsabaka stresi
gerginlik
heyecan
yoğun antrenman
tükenmişlik gibi durumlar ile başaçıkma ve otomatik canlılık düzeyinin ayarlanması çalışmaları yer almaktadır
Uygulama alanları ve spor psikoloğunun üstlenmesi gereken rollere yukarıda değinildi
Bunların yerine getirilebilmesi için spor psikoloğunun eğitiminin ne olması gerektiği üzerinde de durulmalıdır
Spor Psikoloğunun Eğitimi
Spor psikoloğu üç uygulama alanında üç farklı rolü yerine getirmeye çalışmaktadır
Bu rol ve uygulama içinde hem sporun hem de psikolojinin iyi bilinmesi gereği ortaya çıkmaktadır
USOK (1983)
Clarke (1984) ve Heyman (1984) spor psikoloğunun psikoloji eğitimi almış olmasının ve bunun bir zorunluk olarak düşünülmesinin gerektiğini
ama spor ve egzersiz alanından gelen uygulamacıların da isterlerse psikoloji ile ilgili bir eğitim alarak bunu yürütebileceklerini belirtmişlerdir
Fakat Anshel (1992) spor psikoloğunun kesinlikle klinik psikoloji eğitimli olması gerektiğini belirtmektedir
Anshel’e yanıt olarak Zaichkowsky ve Perna (1992)
spor psikolojisi için klinik eğitime gerek olmadığını spor bilimlerini biliyor ve insan davranışlarını anlayabiliyor olmanın yeterli olduğunu
bunun için de sonradan eğitimle psikolojinin kuram ve ilkelerinin öğrenilebileceğini belirtmişlerdir
Anshel (1993) bunu yeniden yanıtlayarak spor psikologlarının psikolojik danışmanlık görevi üstlendiklerini
uygulamacı olabilmek için bu alana ilişkin yeterince bilgi birikimine gerek olduğunu
psikolojide klinik uygulamaların ya da psikolojik danışmanlığın usta çırak ilişkisi yolu ile kazanıldığını bu nedenle de sadece psikolojinin kuram ve ilkelerini bilmenin bunu sağlayamayacağını belirtmiştir
Klinik kökenli bir uygulamacı olan May (1986)
psikoloji kökenli olan uygulamacıların spor ve egzersiz bilimlerine ilişkin eğitim
spor ve egzersiz bilimlerinden gelenlerin klinik ve psikolojik danışmanlık eğitimi
psikiyatri kökenli olanların da spor ve egzersiz eğitimi almaları gerektiğini belirtmektedir
Bu yaklaşım biçiminde verilecek eğitim
lisans düzeyinde bir eğitimi değil
lisansüstü ve doktora eğitimini içermektedir
Bu çerçevede spor psikoloğunun eğitimi için A
A
A
S
P
- The Association for the Advancement of Applied Sport Psychology- (1991) şu öneride bulunmaktadır: Spor psikolojisi içinde klinik ya da psikolojik danışmanlık
sosyal psikoloji
psikofizyoloji
deneysel psikoloji
gelişim psikolojisi
kişilik psikolojisi
bilişsel psikoloji ve psikopataloji gibi psikoloji alanlarına gereksinim vardır
Spor ve egzersiz için de biyomekanik
antrenman
hareket bilimi
egzersiz fizyolojisi
spor tıbbı
spor pedagojisi
spor sosyolojisi
motor öğrenme ve motor gelişim alanlarının bilinmesine gereksinim vardır (Akt
Weinberg ve Gould
1995)
Spor psikolojisi bu şekli ile ele alındığında 1960-1970 yıllarının sosyal psikoloji alanını anımsatmaktadır
Bu alanda da toplum bilimciler ve psikologlar farklı tanımlar ortaya koymuşlardır (Feltz
1994)
Sosyal psikolojide psikolojinin geleneksel yapısı açısından bakıldığında birey temel alınırken
toplumbilimsel köken ve toplumbilimsel gelenekler açısından grup ve toplumsal değişkenler vurgulanmaktadır
Son yıllarda bir uzlaşma olmuşsa da toplumdaki insanların doğası hakkında tamamen farklı sayıltıların ve derin ayrılıkların varlığını koruyacağı belirtilmektedir (McCall ve Simmsons
1982)
Spor psikolojisi bu bağlamda daha genç bir alan olarak ele alınmalı ve şu anda yaşadığı çalkantılar doğal görülmelidir
Spor psikolojisinde henüz kendine özgü kuramlar yaratılamamıştır
Kuramlarının önemli bir bölümü psikolojinin alt alanlarının geliştirdiği kuramların ödünç kullanımı olarak görülmektedir (Dewar ve Horn
1994)
Bu çerçevede spor psikolojisinin daha derinlemesine yapılan
kurama yönelik ve deneysel çalışmalara gereksinimi vardır
Şu andaki konumu ile spor psikolojisi farklı kökenlerden gelen bilim uygulamacılarının çalıştığı bir alan görünümü çizmektedir
Gerek ABD’de gerek Avrupa’da spor psikolojisine özgü kuruluşlar ve birlikler oluşmuş görünmektedir
Uluslararası Spor Psikologları Birliği (ISSP)
Kuzey Amerika Spor Psikolojisi ve Fiziksel Etkinlikler Birliği (NASPSPA)
Kanada Spor Psikolojisi ve Psikomotor Öğrenme Topluluğu (CSPLSP)
Avrupa Spor Psikologları Federasyonu (FEPSAK) gibi spor psikolojisi toplulukları doğmuştur
Ama tüm ABD psikologlarını şemsiyesi altında toparlayan APA (American Psychological Association) 1986 yılında 47
bölümü olarak egzersiz ve spor psikolojisini kabul etmiştir (APA
1996)
Ülkemizde henüz gerçek anlamda spor psikolojisi eğitimi veren bir birim bulunmamaktadır
Mantar hızı ile büyüyen beden eğitimi ve spor bölümleri bu alanda yetersiz kalmakta ve yanlış yönlendirilmektedir (Bayar ve Koruç
1990)
Yazımı tamamlarken May (1986)’in şu sözlerini hatırlatmak istiyorum
"Spor psikolojisinin ciddi psikoloji eğitimi almış ve sporu tanıyan psikologlara gereksinimi vardır
Bu alanı yalnız bırakmayınız
bu alana sahip çıkınız
"
Spor bugünkü yapılış biçimine
ilk toplumlardan modern toplumlara doğru olan değişim içinde yaşam biçimi olma
estetik ve fizik güzellikleri yakalama
elitlere eğlence kaynağı olma
savaşlara hazırlanma
soğuk savaşın aracı olma gibi bir kısım aşamaları geçerek gelmiştir
Bu değişim içinde spor
20
yüzyıldan başlayarak
bilimsel çalışmalara açılmış
değişen toplumsal koşullar nedeniyle ekonomik bir yön kazanmaya başlamıştır
Bilim adamları
daha iyi sporcu yetiştirme ya da toplumsal yaşam içindeki rekabet ve ilerleyen teknik yaşama uyumu sağlama çabasının yanı sıra
insanın yaşam kalitesini yükseltebilme
stres ve depresyon ile başaçıkabilmesine yardımcı olma amacıyla da çalışmalar yapmaya başlamışlardır (Koruç ve Bayar
1990)
Başlangıç yıllarında spor egzersizi
spor biyomekaniği
spor hekimliği gibi alanlarda çalışmalar yapılmış ama sonra sporun gelişen ve büyüyen yapısı nedeniyle spor psikolojisi
spor sosyolojisi
spor pedagojisi
spor felsefesi gibi alanları da içine alan ve spor bilimleri adı verilen yeni bir bilim dalının oluşumu başlamıştır
Spor psikolojisindeki ilk araştırmalar 1897 yılında Norman Triplett tarafından yapılan çalışma ile başlamıştır
Bu çalışma aynı zamanda sosyal psikolojinin ilk deneysel çalışmaları arasında da kabul edilmektedir
Triplett bu çalışmada düşük performans gösteren bisikletçileri araştırmıştır
Diğer yarışmacıların varlığının
performansı kolaylaştırıcı ya da engelleyici etki yaptığını saptamıştır (Feltz
1994)
Spor psikolojisinin asıl çalışmaları 1910-1925 yılları arasında Coleman Griffit tarafından yapılmıştır
İlk spor psikolojisi laboratuvarının kurulması ve ilk lisansüstü eğitim de bu dönemde başlamıştır (Mahoney ve Suinn
1986)
1960’lı yıllara değin spor psikolojisi daha çok motor öğrenme
kişilik ve psikomotor yeteneğin doğası üzerinde yoğunlaşmıştır
1965 yılında yapılan Uluslararası Spor Psikolojisi Kongresi ile tüm dünya ülkelerindeki birikimlerin tartışılmasına ve deneyim aktarımına olanak sağlanmıştır (Bayar ve Koruç
1990)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul