Konu
:
Sevilen Kisinin Kaybı Ve Bunun Cocuklar Üzerindeki Etkisi
Yalnız Mesajı Göster
Sevilen Kisinin Kaybı Ve Bunun Cocuklar Üzerindeki Etkisi
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Sevilen Kisinin Kaybı Ve Bunun Cocuklar Üzerindeki Etkisi
Yakın ve sevilen kişinin kaybı; yaşamın dengesini alt üst eden vurucu bir güçtür
Yumuşak karnımıza atılan bir bıçak darbesi
belki de ömür boyu yaşanacak bir kanama olarak devam edecektir
Ana ya da babamızı yitirmekle çocukluğumuz biter; çocuğumuzdan uzun yaşamak ise
geleceğimizi noktalar
Belki de bu yüzden; yaşamaktan korktuğumuz ölüm acısını konuşmaktan da korkarız
Bu; bizi suskunluğa ve acının üstünü kalın
kara örtülerle örtmeye götürür
Bizim eve yani bizim yüreğimize uğramayacağını sandığımız ölüm
acı şakalar yapar hep: Bizi hazırlıksız yakalar
Eskilerin dediği gibi
bütün ölümler zamanından önce gelir
Ölümün ardından yaşadıklarımız sadece kendimizle ilintili değildir
Acı kaybımızı “geride kalanlarla” yaşarız
Acıyı yaşama biçimimiz, "Yasayanlarla" doğrudan etkilidir
En yakınlarımız kaybımızdan en çok etkilenenlerdir
Bunların arasında ise çocuklarımız ilk sıradadır
Diğer bütün algıları gibi
çocukların ölümle ilgili algıları da yaş dönemlerinden etkilenir
Yaşamın ilk iki
üç yılında çocuklarda ölümle ilgili her hangi bir algı yoktur
Üç - beş yaşlarındaki çocukların ise
ölüm konusundaki kavrayışları farklılık gösterir: “Tamam
anladım
Annem öldü
ama artık geri gelsin
onu özledim
” Yakınını kaybeden çocuk
terkedilmişlik duygusunu yaşar ve güvensizliğin ilk tohumları da atılır
On yaşlarına kadar ölüm kavramının çocuktaki algısı
yetişkinlere göre anlamlı farklılıklar taşır
Ölen yakınları için kendilerini suçlayabilirler
ölenin onları cezalandırdığını düşünebilirler
Ölüm artık bilinmeyene duyulan bir korku halini almıştır ve dönüşü olmayan bir yolculuktur
Ölümün konuk olduğu evlerde yaşayan çocuklar
yas döneminde aldıkları yaraları
yaşamlarının ileriki dönemlerine aktarabilirler
Bunu engellemek için; öncelikle en yakınlara bazı görevler düşer
Çocuğa yaklaşım biçimini belirleyecek en önemli etken kuşkusuz çocuğun yaşıdır
Bunun yanında ölenin çocuğa olan yakınlığı çok önemlidir
Anne
baba ya da kardeş kaybı
her şeye rağmen aileyi ve çocuğu korumak adına ciddi önlemler alınmalıdır
Ailenin kayıplarının yarattığı acıyı “birlikte” yaşamaları çok önemlidir
Çocuk dışlanmadan bu acıya ortak olmalı
bunun yanında şiddetli dışavurumlardan ve hezeyanlarından uzak tutulmalıdır
Acısını ve düşüncelerini yansıtması için olanak tanınmalı
önleyici yapay yollara başvurulmamalıdır
Sakinleştirici ilaçlar
ölümü gizemli bir ülaaae yapılan ilginç seyahat gibi gösteren özendirici masallar ya da yas ritüelleri bitene kadar çocuğu başka bir yere gönderme gibi yanlışlıklardan kaçınılmalıdır
Her hangi bir kararsızlık anında mutlaka bir psikologa danışılmalıdır
Ölümle ilgili gerçek çok geciktirilmeden ve en yakın kişi tarafından çocuğa bildirilmelidir
Çocuğun en yakını
acı duyduğunu saklamadan ama çocuğu korkutmadan ve alıştırarak acı haberi vermelidir
Çocuğun tepkisi beklediğinizden çok farklı olabilir
Çocuk
her şey yolundaymış gibi davranabilir
Size bencilce gelen sözler sarf edebilir
Yargı yapmaktan kaçının ve çocuğun dışa yansıtmasına imkân verin
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul