![]() |
Sirk-Sirkin Tarihçesi
5 Eklenti(ler)
Sirk-Sirkin Tarihçesi
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1261664353 Sirk, müzik eşliğinde binicilik, hayvan terbiyeciliği, palyaçoluk, cambazlık, güç ve denge numaralanndan oluşan görkemli ve canlı bir gösteridir. Sirkler büyüklük, içerik ve sunuş bakımından birbirinden farklıdır. Bununla birlikte başlıca ortak yanlan, her yaştan izleyiciyi eğlendirirken onlara heyecanlı dakikalar yaşatmaktır. Sirkin Tarihçesi Eski Roma'da araba yarışlarının ve gladyatör dövüşlerinin yapıldığı daire ya da elips biçimindeki amfitiyatro ve stadyumlara circus denirdi. Sirk adı, Latince'de çember ya da daire anlamına gelen bu sözcükten türemiştir. Eski Roma'nın en ünlü sirki, Roma kentindeki Circus Maximus,X\x. Bu dev yapı, bir araba yolunun çevresinde binlerce kişinin oturabileceği basamaklı sıralardan oluşuyordu. Roma sirklerinde çeşitli yarışlardan başka yabanıl hayvanlar, hokkabazlar ve ip cambazları da gösteri yapardı. İki, dört ya da daha çok sayıda at koşulan arabalann yanşları üzerine halk bahse tutuşur, Hıristiyanlar'in yabanıl hayvanlara atıldığı, kölelerin birbirleriyle ölesiye dövüştürüldüğü kanlı ve acımasız gösteriler eksik olmazdı. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1261664353 Günümüzdeki anlamıyla ilk sirk 1770'te Londra'da, usta bir binici olan Philip Astley tarafından kuruldu. Astley, "amfitiyatro" ya da "binicilik okulu" olarak adlandırdığı bu yerde öğrencileriyle birlikte müzik eşliğinde gösteriler düzenledi. Bu cambazlık gösterilerinde, merkezkaç gücünün etkisiyle, daire çizerek dörtnala giden bir atın sırtında düşmeden durmayı başanyordu. Astley'e rakip olan Charles Hughes 1782'de Londra'nın hemen dışında Kraliyet Sirki'ni kurdu. Binicilerin, akrobatlann ve palyaçolann yer aldığı bu gösteriyi ilk kez "sirk" olarak adlandırdı. Sirk adıyla bilinen bu türden gösteriler Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da da yaygınlaştı. Astley ve oğlu, İtalyan Antonio Franconi ile birlikte 1770'lerde ilk Fransız sirkini kurdular. Sirk gösterilerine Lyon'da aslan terbiyecisi olarak başlayan Franconi, eğitilmiş kanaryalarla Fransa ve İspanya'da yaptığı gösterilerle ün kazandı. Yaşamı boyunca pek çok ülkeyi dolaşan Astley, Avrupa'da 19 sirk kurdu. Rusya'ya sirki tanıştıran ise Charles Hughes oldu. 1793'te Rus Çariçesi II. Katerina'nın onuruna bir at cambazlığı gösterisi düzenledi. 19. yüzyılda Avrupa'da kuşaktan kuşağa binici, akrobat ya da hayvan terbiyecisi yetiştiren "sirk aileleri" yaşıyordu. Bu aileler arasındaki evlilikler sonucunda sirkler daha da genişledi. ABD'de ilk sirk 1785'te Philadelphia'da, John Bili Ricketts tarafından kuruldu. Kapalı bir yerde gösteri yapan Ricketts Sirki daha öncekiler gibi atlar, biniciler, akrobatlar ve bir de palyaçodan oluşuyordu. Ricketts, Phi-ladelphia'yı merkez edinerek zaman zaman çevre kent ve kasabalarda gösteriler düzenledi. Böylece ilk gezici sirk ortaya çıkmış oldu. İlk sirklerde baş gösteriyi atlar ve at cambazları oluşturuyordu. Atlar günümüz sirklerinin de önemli bir öğesidir. Eğersiz ata binmekte usta olan biniciler, müzik eşliğinde ringi dolaşan atların sırtında çeşitli akrobasi numaralan yaparlar. Ayrıca binicisiz atlara komut vererek de onlara önceden öğretilmiş belli hareketler yaptırılır. 18. yüzyılın sonlarında atlardan başka hayvanlar da sirk gösterilerinde yer almaya başladı. Paris'teki Olimpik Sirk'te Henri Martin fil, aslan ve boa yılanıyla gösteri yaptı. 19. yüzyılın ilk yansında yırtıcı hayvanlarla gösteriler yapan ABD'li hayvan terbiyecisi Isaac Van Amburgh, bir aslanın ağzına başını sokarak cesaretiyle dünya çapında ün kazandı. 1830'larda sirklere çeşitli hayvanlar katıldı. 1870'lere gelindiğinde artık her sirkin hayvanlara aynlmış bir bölümü vardı. Daha sonra gösteriler, birinde sirk numaralarının, ötekinde hayvanların becerilerinin sergilendiği iki ayn çadırda sunulmaya başlandı. Yabanıl hayvanlar demir kafeslerde tutulurken, bazı hayvanlar için özel kafesler gerekiyordu. Örneğin zürafalar, uzun boyunlannın yolculuk sırasında incinmemesi için yumuşak bir malzemeyle kaplanmış yüksek tavanlı arabalarda taşınıyordu. Suaygınnm arabasında ise onu alacak büyüklükte bir havuzun bulunması gerekiyordu. Ünlü Barnum-Bailey-Ringling Sirki'ndeki Büyük Gargantua adlı dev goril ise, doğal ortamına yakın koşullarda, havalandırma sistemi bulunan camdan bir vagonda yaşardı. Bu önlemlerle hayvanların doğal ortamlarından çok değişik olan yeni çevrelerinde sağlıklı ve güvenlik içinde yaşamalarına çalışılırdı. Aaron Turner Sirki ABD'nin ilk gezici sirklerinden biriydi. 1830'larda ilk kez büyük bir çadırda gösteri yapmaya başladı. Turner' in çadırının çapı 28 metreydi. Gösteri pistinin çevresine, sökülerek bir at arabasıyla taşınabilen birkaç yüz iskemle konabiliyordu. 1871'de Phineas Taylor Barnum, "Dünyanın En Büyük Gösterisi" olarak ilan ettiği bir sirk kurdu (bak. Barnum, Phineas Taylor). Barnum daha önce New York'ta birbirine yapışık Siyamlı ikizlerin, 82 cm boyundaki bir cücenin, sonradan göz boyamak için yapıldığı anlaşılan, gövdesi balık, başı insan bir deniz-kızının sergilendiği bir "müze" kurmuştu. 1881'de rakibi James Bailey ile bir araya gelerek sirki dev bir kuruluşa dönüştürdü; unutulmaz gösteriler sergiledi. 1870'lerden sonra ABD'de demiryollarının gelişmesiyle gezici sirkler büyük bir hızla yayıldı. Bu yıllarda sirk sahipleri tren vagonları alarak bir yerden bir yere eşyalarını trenle taşımaya başlamıştı. 1884'te Alman asıllı John, Charles, Albert, Otto ve Alfred adında beş kardeş Ringling Sirki'ni kurdu. 1908'e gelindiğinde Ringling adamakılı büyümüştü. Bundan bir süre sonra Barnum ve Bailey'nin Dünyanın En Büyük Gösterisi'ni satın alan Ringling Kardeşler, sahibi bulundukları başka sirklerle birlikte ABD'deki sirklerinin sayısını 11'e çıkarttılar. Barnum-Bailey-Ringling Sirki ününün doruğundayken ABD' de 20'şer metrelik 107 vagondan oluşan dört trenle dolaşıyordu. Gösteriler iki futbol alanını kaplayacak büyüklükte ve 20 metre yükseklikteki büyük bir çadırda yapılıyordu. Bu çadırda yedi gösteri pisti vardı ve 12 bin izleyici alabiliyordu. Aynı anda birkaç gösterinin yer aldığı bir de sahnesi vardı. Ayrıca soluk kesici trapez gösterileri yapılıyor, gösteri çadırın içindeki görkemli bir geçit töreniyle son buluyordu. Akrobatlar, palyaçolar, hayvanlar, hayvan terbiyecileri, yemek ve temizlik işlerinde çalışanlardan ve teknisyenlerden oluşan böylesine dev bir kadronun sorunları da, giderleri de büyüktü. İzleyici sayısının milyonları bulmasına karşın, giderler gelirleri aşmaya başlamıştı. ABD'de 1930'larda yaşanan büyük ekonomik bunalım Ringling'e ağır bir darbe indirdi. 1944'te çadırda 168 kişinin ölümüne yol açan büyük bir yangın çıktı. 1950'lerde sinemanın, daha sonra da televizyonun rekabeti karşısında, Ringling büyük çadır gösterilerini bırakarak artık spor salonlarında gösterilerini sürdüreceğini açıkladı. Avrupa'daki sirkler hiçbir zaman ABD'dekiler gibi büyük olmadı. Bunların genellikle tek gösteri alanı vardı. Çalışanlar çevredeki binalarda yaşıyordu. Avrupa'daki sirk aileleri gezici kumpanyalarla İran'a, Hindistan'a, Afrika'ya, Güney Amerika'ya ve Avustralya'ya kadar gittiler. I. Dünya Savaşı'ndan sonra gümrük ve pasaport engelleriyle gezi özgürlüğünün kısıtlanması sirklerin bir ülkeden ötekine geçmesini zorlaştırdı. 1852'de Paris'te kurulan Cirque d'Hiver (Kış Sirki), Londra' daki Bertram Mills ve Kopenhag'daki Schu-mann kalıcı sirklere örnektir. Sirk gösterilerinin sanatsal bir düzeye ulaştığı Rusya'da sirklere eleman yetiştiren okullar vardır. Bu ülkede kalıcı sirklerin yanı sıra, yüzlerce gezginci çadır sirki bulunmaktadır. Sirkler uluslararası bir niteliğe sahiptir. ABD, İngiltere ya da herhangi bir ülkedeki büyük sirklerde çeşitli ülkelerden akrobatlar, palyaçolar ya da hayvan terbiyecileri çalışır. Çin ve Japonya'da çok yetenekli akrobatlar, İngiltere,Rusya, Belçika ve İtalya'da biniciler, Almanya ve ABD'de hayvan eğiticileri. Meksika'da trapezciler sirk geleneğini kuşaktan kuşağa sürdürmektedir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.