ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Namazda Erkek Mi Var Ki Kadın Kapanıyor (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=993418)

Prof. Dr. Sinsi 10-24-2012 10:20 PM

Namazda Erkek Mi Var Ki Kadın Kapanıyor
 

Namazda erkek mi var ki kadın kapanıyor?

Sonuçta kadının kapanması erkekten korunmak için değil mi? Namazda neden korunacak ki?

Namazda kapanmak erkeklerden korunmak için değil, Allahü teâlânın emrine uymak içindir

Erkeklerden korunmak da Allahü teâlânın emridir Allah’ın emri olmazsa niye erkeklerden korunalım ki?



Prof. Dr. Sinsi 10-24-2012 10:20 PM

Namazda Erkek Mi Var Ki Kadın Kapanıyor
 

Kadınların namazı

Sual: Kadının, erkeğe göre, namazda farklı yaptığı şeyler nelerdir?

CEVAP

Şunlardır:

1- Kadın, namaza dururken, ellerini omuzlarına kadar kaldırır. Ellerini de kapatır. Sağ el parmaklarını sol bilek üzerine halka yapmaz. Sağ eli, sol el üzerinde olarak göğüs üstüne koyar.

2- Rükuya eğilirken ayaklarını birleştirmez. Rükuda az eğilir, belini başı ile düz tutmaz, dizlerini büker. Ellerini dizleri üstüne koyar, dizlerini kavramaz ve parmaklarını açmaz.

3- Secdede kollarını, karnına yakın olarak yere serer. Karnını uyluklarına bitiştirir.

4- Teşehhüdde, ayaklarını sağa çıkararak yere oturur. Parmakları birbirine yapışık olur.

5- Dua ederken ellerini ileri uzatmaz, yüzüne karşı eğik tutar.

6- Sabah namazını geç kılması müstehap değildir. Vakit girer girmez kılmaları iyi olur.

7- Namazda yüksek sesle okumaz. Kurban bayramında farz namazlardan sonra teşrik tekbirini sessiz okur. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi)

Sual: Halebi’de ve Redd-ül-muhtar’da, rükuya eğilirken ayakları birleştirmenin sünnet olduğu yazılıdır. Kadınlar da ayak birleştirir mi?

CEVAP

Hayır, kadınlar birleştirmez. Bu erkeklere mahsustur.

Sual: Namaz kılarken bazen saçım açılıyor. Bir müddet sonra kapatıyorum. Namazım bozuluyor mu?

CEVAP

Kadınlarda saç avrettir. Üç kere Sübhanallah diyecek kadar avret yeri açılırsa namazı bozulur. Açıldıktan sonra bir eli ile hemen kapatırsa, namazı bozulmaz. İki eli ile kapatırsa namazının bozulacağını bildiren kitaplar da vardır. Onun için bir el ile kapatmaya çalışmalıdır.

Kadınlar beklemez

Sual: Erkeklerin cuma namazından çıkmalarını beklemeden, kadınlar öğle namazını kılabilirler mi?

CEVAP

Evet, kılabilirler.

Sual: Bir rükün miktarı saçımız açılırsa namaz bozulur mu? Rükün miktarı ne kadardır?

CEVAP

Namazın bozulmasında ve secde-i sehvlerde rükün miktarı önemlidir. Bunu iyi bilmek gerekir.

Namazın içindeki farzlara rükün denir. Hepsi beştir: Kıyam, kıraat, rüku, sücud ve son teşehhüdde oturmak.

Bu rükünlerin birinde, saçı açılan kadın, bir âyet okuyacak kadar zaman içinde saçını kapatamazsa, namazı bozulur. Yahut üç kere sübhanallah diyecek kadar avret yeri açılırsa namazı bozulur. Normal şekilde üç kere sübhanallah demek bir rükün için ölçüdür.

Kaç rekat kıldığını şaşırıp, namaz içinde düşünen kimse, sonraki rüknün veya vacibin üç kere sübhanallah diyecek kadar bir zaman gecikmesine sebep olursa, bu arada, âyet ve tesbih okusa bile, secde-i sehv yapması gerekir.

Sual: Kadın secde ederken başörtüsü alnına gelse mekruh olur mu?

CEVAP

Evet. Secdeye alnın çıplak olarak değmesi gerekir.

Sual: Sağlam kadınlar, gerek tarlada ve gerekse camide yabancı erkeklerin göreceği yerde oturarak namaz kılıyorlar. Kıyam, yani ayakta durmak farz değil mi? Yabancı erkek görecek diye oturarak namaz kılmak caiz midir?

CEVAP

Caiz değildir. Farzı ayakta kılmak farzdır. Ancak hasta olup ayağa kalkamayan oturup kılar. Erkek görecek diye oturarak kılmak caiz olmaz. (Redd-ül-muhtar, Hindiyye)

Sual: Kadın, çıplak ayakla namaz kılabilir mi?

CEVAP

Namaz etekliği uzun ise, ayaklar görülmüyorsa, bir mahzuru olmaz.

Sual: Namaz borçları olan kadın, yıllar içindeki hayzlı zamanlarını düşerek mi kaza hesabı yapar?

CEVAP

Evet.

Sual: Namaz kılarken, kadının altınları görünse, caiz mi?

CEVAP

Görünmemesi iyi olur.

Sual: Kadının namazını, evde kocasıyla veya mahrem erkek akrabasıyla cemaatle kılması, yalnız kılmasından evla mıdır?

CEVAP

Evet.

Sual: Dizle ayak arasının ¼ ü açılan kadının namazı bozulur mu?

CEVAP

Evet.

Sual: Kadının, namazda yüzünü tülbentle kapatması caiz mi?

CEVAP

Hayır.

Sual: İstavrozlu, yani haç şekli bulunan namaz eteğim vardır. Resimli etek gibi bununla namaz kılmak mekruh olur mu?

CEVAP

Evet mekruh olur.

Sual: Ruj ve ojede plasenta kullanıldığını, imalinde çalışan birkaç yetkili ağızdan işittim. Rujlu ve ojeli iken namaz kılmak uygun olur mu?

CEVAP

Oje plasentadan imal edilmese de, altına su geçmez. Ojeli iken alınan abdest de sahih olmaz.

Sual: Örtünün altından peruk görünürse namaz bozulur mu?

CEVAP

Bozulmaz.

Sual: Maliki’yi taklit eden kadın, abdestte ve gusülde, örülü saçını çözmesi gerekir mi?

CEVAP

Maliki’de, kadının, abdestte örülü saçını açması gerekmez. Örgünün üstünden hepsini mesh eder.

Gusülde de saçların dibine, yani başındaki deriye su ulaşabiliyorsa, örgüyü çözmek yine gerekmez. Hanefi’de de böyledir. Yani kadınlar, örülü saçın diplerini ıslatınca, çözmeden örgünün üstünü ıslatmak yeterlidir. Saç dipleri ıslanmazsa, örgüyü açmak gerekir. Örülmemiş saçların her tarafını da yıkamak farzdır. Maliki’de guslederken saçları hilallemek de gerekir.

Sual: (Kadın, kürsüf kullanmazsa, namazı kabul olmaz) deniyor. Doğru mu?

CEVAP

Böyle bir şeyin aslı yoktur. Hiç kürsüf kullanılmasa da, yine de namazlar sahih olur. Kürsüf kullanılmazsa, iç çamaşırı kirlenebilir. Kirli çamaşır çıkarılıp temiz çamaşırla namaz kılınır. Kürsüf, yani bez veya pamuk, namazdan sonra konursa, çamaşır kirlenmiş olmaz. Maliki mezhebini taklit ederse, namazda bile akıntı gelse, abdesti de, namazı da bozmaz.

Sual: Hayzlı, nifaslı kadın, namaz kılabilir mi?

CEVAP

Kılamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hayzlı kadın namaz kılamaz.) [Buhari, Müslim]

(İstihazalı [özürlü], hayzı bitince yıkanır, namazını kılar, orucunu tutar.) [Darimi]

Sual: Komşumuz, Cilbabsız, yani çarşafsız namaz kılan kadının namazı kabul olmaz dedi. Böyle bir şey var mıdır?

CEVAP

Böyle bir şeyin aslı yoktur. Cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Haramdan cilbab [gömlek] giyen erkeğin namazları kabul olmaz.) [Bezzar]

(Hayâ cilbabını [örtüsünü] çıkarandan [aleyhinde] söz etmek gıybet olmaz.) [Beyheki]

Cilbab, baş örtüsünden daha geniş ve gömlekten kısa olan örtüdür. Bedeni örten her örtüye denir. (Ebüssüud tefsiri, Ruh-ul-beyan tefsiri)

Resulullah efendimizin hanımı Ümmi Seleme validemiz anlatır: (Resulullaha, kadın yalnız atkısı ve gömleği ile izarsız namaz kılabilir mi?) diye sordum. (Giydiği dır’ [uzun gömlek], ayaklarının üstü ile birlikte bütün vücudunu örterse, kılabilir) buyurdu.) [Ebu Davud]

Yine hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Kadın, ancak başını ve bütün vücudunu örten elbise ile namaz kılarsa, tesettüre uymuş olur ve namazı kabul olur.) [Ebu Davud, Tirmizi]

(Namazı, izar ve rida ile kılın!) [İbni Adiy]

İzar, belden altını örten; rida ise, belden yukarısını örten giysidir. İhramın da alt kısmına izar, üst kısmına rida denir. İzar, bir cins peştamal, rida ise bir cins gömlektir.

(Bahr-ür-râık)da diyor ki:

(Erkek, hanımına şunları alması gerekir: Kisve, senede iki dır’, iki himâr ve iki milhafedir. Milhafe, kadının sokağa çıkarken giydiği elbisedir. [Buna ferâce, saya, manto da denir. Himâr, baş örtüsüdür.] Dır’ göğsü açılabilen uzun gömlektir. Kamîs, omuzu açılabilen uzun gömlek [entâri]dir.)

Nur suresinin 31. âyet-i kerimesinde, (Kadınlar, himarlarını [baş örtülerini] yakalarının üzerine örtsünler) buyuruluyor. Eğer kadınlar, çarşaf giyselerdi, himar yani baş örtüsünü yakanın üzerine örtmekten bahsedilmezdi

Kadınlara vücut hatları [kaba avret yerlerinin şekli ve rengi] belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmek farzdır. Dinimiz, kapanmayı emretti, ama belli bir örtü şekli bildirmedi. (Dürer-ül-mültekıte)

Bu vesikaların hepsi gösteriyor ki, kadınların çarşaf giymesi gerekmez. Ne Resulullah efendimizin hanımlarının, ne de Eshab-ı kiramın hanımlarının çarşaf giydiklerine dair bir vesika yoktur. Din kitaplarında da kadına nafaka olarak verilmesi gereken elbiseler bildirilmiş, hiç birisinde çarşaftan bahsedilmemiştir

Çarşaf Türkiye’ye Tanzimat döneminde hacca gidenler tarafından, İranlılardan alınmak suretiyle getirilmiştir. Önceleri pek tutulmayan, hatta bid'at denilen çarşaf, 1870’te yaygınlaşmıştır. Daha sonra II. Abdülhamid han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirname ile çarşaf giyilmesini yasaklamıştır (İslam Ansiklopedisi Diyanet Vakfı)

1913’de Balkan muhacirleri, Rumeli’nde Yahudi ve Ortodoks kadınlarının giydikleri siyah çarşaf ile gelmişlerdi Zamanla bu İstanbul’a yayıldı (Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü)



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.