ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tıp / Biyoloji / Farmakoloji (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=599)
-   -   Solunum Hızı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=99331)

Şengül Şirin 12-18-2009 12:09 AM

Solunum Hızı
 
Solunum Hızı


Yeni doğmuş bir bebek dakikada 60 kez soluk alıp verir. Daha büyük bebeklerde solunum ritmi dakikada 40'a, yetişkinlerde ise yaklaşık 15-20'ye düşer. Uykudayken vücuttaki bütün yaşam süreçleri yavaşladığı için hücrelerin oksijen gereksinimi de daha azdır. Bu nedenle uyuyan bir insanın soluk alıp verişi daha yavaş ve düzenli olmaya başlar.

Değişik türden hayvanların solunum hızı farklı olmakla birlikte, genel olarak küçük yapılı hayvanlar iri hayvanlardan daha sık solurlar. Örneğin, dinlenme halindeki bir fare dakikada 100-200, serçe 90, kedi 20-30, köpek 15-20, at ve fil ise 5-6 kez soluk alıp verir.

Vücut hareket halindeyken oksijen gereksinimi arttığı için, soluk alıp verme ritmi de buna bağlı olarak hızlanır. Örneğin yarışa katılan bir atlet koşunun başlangıcında daha derin soluk alır. Bir süre sonra soluklan giderek sıklaşır ve burundan giren hava artık kendisine yetmediği için ağzından da soluk almaya başlar. Yarışın sonlarında iyice soluk soluğa kalmış ve dakikadaki solunum sayısı 30'a, hatta 40'a yükselmiştir.
Sporcular, karşılaşmaların ya da yarışların yapılacağı yeni bir mevsime hazırlanırken antrenmanlara başladıkları için vücutları giderek daha az oksijenle daha çok hareket yapmaya alışır. Bu nedenle, düzenli çalışan bir sporcuda soluk soluğa kalmak ya da soluk darlığı çekmek gibi sorunlara daha az rastlanır.


Buna benzer sorunlar dağcılar için de söz konusudur. Yaklaşık 1.500 metrenin üstündeki yükseltilerde havanın yoğunluğu ve oksijen oranı azaldığı için, böyle bir tırmanışta ağır ağır yürümek bile insanı soluksuz bırakabilir. Ama bu yükseklikte yaşayan ya da uzun süre kalan kişiler zamanla ortamın koşullarına uyum sağlayarak seyreltik havayla solunum yapmaya alışırlar. Örneğin daha çok oksijen yüklenip dokulara taşıyabilmek için kandaki alyuvarların sayısı artar (bak. Kan).

Solunumda görev alan bütün organların ve bütün bu sürecin eşgüdümü, beyin sapındaki solunum merkezi'nin denetimindedir (bak. BEYİN). Bu merkez, kandaki oksijen ve karbon dioksit oranını sürekli olarak denetler. Karbon dioksit oranının artması çok daha ciddi bir tehlike yaratacağı için, böyle durumlarda solunum merkezi, birikmiş karbon dioksit akciğerlerden atıhncaya kadar diyaframı ve göğüs kaslarını her an uyararak çalışmalarını düzenler.

Genellikle soluk alıp vermek için düşünmemiz gerekmez; her şey solunum merkezinin denetiminde kendiliğinden olup biter. Ama istediğimiz anda, örneğin ıslık çalarken ya da balon şişirirken solunum ritmimizi değiştirebiliriz. Üstelik kısa bir süre, hatta bu konuda çalışarak deneyim kazandıktan sonra birkaç dakika kadar soluğumuzu tutabiliriz. Ama vücudun korunma mekanizması uzun süre soluksuz kalmamıza kesinlikle izin vermez. Ana babalar bazen katıhncaya kadar ağlayan bebeklerinin soluksuz kalıp boğulacağını sanarak kaygılanırlar. Oysa bir insan bütün iradesini zorlayarak moranncaya kadar soluğunu tutsa bile boğulmaz; yalnızca bayılır ve hemen o anda solunum yeniden başlar.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.