Değerler İçinde Maneviyatın Yeri
 

DEĞERLER İÇİNDE MANEVİYATIN YERİ

"Türk milli kültüründe var olan değerler; aslında tamamen inançtan gelen manevi birikimlerdir.Kültürün oluşmasında en büyük katkıyı dilden sonra din yada daha genel bir yaklaşımla; milli-manevi değerler sağlamaktadır.Bu durum özellikle Türk kültüründe aynen böyledir.

Türk insanı eski çağlardan beri yaşamını dini inanışına göre düzenlemektedir.İnanışa göre yaşamın akışını düzenlemek, yaşam ile oluşan kültürün aslında maneviyatla ayrılmayan bir kavram olduğu ortaya çıkmaktadır.Milli inanç kültürü denilen sosyal özellik bu yolla ortaya çıkmaktadır.

Dinler genel itibari ile tüm ulusları ilgilendirdiği gibi her ulus da dini kendi yaşamına geçirmede farklı yaklaşımlarla aynı inançsal sonuca ulaşmaktadır.Bu milli inanç kültürünü ortaya çıkararak inancın kültürden ayrılmaz bir parça olduğunu ispatlamıştır.Bu arada bir inancın sadece bir kültüre ait olduğunu söylemek de, özellikle günümüzde komik sonuçlara gidilmesine neden olur.Çünkü bir dinin farklı milletlerce kabul gördüğü dünyada çokça görülmüştür.Ancak bu kabul görme metodu her bir millet de ayrı ayrıdır.Bu da kültürde inancın yeri ve değeri hakkında bize bilgi vermektedir.O halde din yada inanış birçok kültürü bünyesine alırken.Bir kültür her dini içine almaz.Uygun olanı seçer.Zaten Türk milleti yer yüzünde kuvvetini bu kültürel istikrarına borçludur.

Milli kültürde inanç, o milletin dini tercihinin yönünü ifade etmektedir.Bu tercih milli kültürün özelliklerinden oluşan; örf, adet ve bir takım değerlerin yaptırım gücü, uygundan yana seçiciliğinden doğmaktadır.Türk milli kültüründen bu konuda örnek vermek isterken*1 aklımıza ilk mani dini gibi Türk kültürüne aykırı dinlerin Türkler tarafından pek de tutulmadığı gelmektedir.Burada din bir kültür iken redde sebep olan birtakım değerlerde milli kültürü oluşturmaktadır.Burada bahsedilen son cümlede milli kültürde dinin nasıl da etkili olduğu ispat edilmektedir.Yine burada kültüre manevi etkilerin sebebinin ve milli kültürün büyük ölçüde inanç değerlerinden oluşmasının geçerliliğinden bahsedilmiştir.

Ayrılmaz bir bütün olan inançla kültür aslında yozlaşma ile savaşta milli ruhun yitirilmemesi gereken en sağlam karargahtır.Bu karargahı Türk’ün lehine kullanmak zor olmadığı gibi Türk düşmanlarına kaptırmamak da kolay değildir.Misyonerlerin faaliyetleri bu yönde cereyan etmektedir.Misyonerlik faaliyetlerine rağmen ayakta harabe olarak da kalabilen bu karargah milli kültürde inanca verilen değeri gözler önüne sermektedir.

Kısaca diyebiliriz ki inanç özellikle Türk tarihinde milli kültürün içinde bağrında yer edinmiş manevi değerlerimizin komutanıdır.Kültürde ordunun bütünüdür.Bu komutanın askerleri 250 milyon Türk insanından oluşmaktadır.Her gün bir erini kayıp veren ordu misalindeki milli kültürün içinde yıkıma karşı duran kutlu komutanı inanç yer edindikçe Türk milleti sorun yaşamayacaktır.

Hüseyin Mümtaz