ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Hazır Mesajlar & Güzel Sözler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=666)
-   -   Yılmaz Erdoğan – Bir Kadını Ağlatmak (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=973020)

Prof. Dr. Sinsi 10-21-2012 02:08 PM

Yılmaz Erdoğan – Bir Kadını Ağlatmak
 

Yılmaz Erdoğan – Bir Kadını Ağlatmak

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye

ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya.. En az erkekler

kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin

değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker

batırır iğnelerini yüreğe!

İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının.

Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır.

Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel

olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya

ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden;

önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!

Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu

ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını,

kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir

misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar

kadınları.

Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan,

ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir

böyle

demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.

İçlerindeki zehirdir onları öldüren!

Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler

yaralarındaki!

Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.

Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer

sonra. Kadınlar

kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar

sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni

acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler

kendilerine sarılmayı…

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her

damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça

inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini

yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar

kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…

İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var

diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.

Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok

ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına

inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki

sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir

çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E o zaman niye sarılsınlar ki!

Niye sarılalım ki!

Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın

olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da

kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda

kendilerine sarılırlar çünkü!

Yılmaz Erdoğan




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.