![]() |
Kimlik Kavramı Alt Ögeleri Dil Din İrk
Kimlik kavramı alt ögeleri dil din ırk http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Son zamanlarda özellikle iktidar tarafından alt ve üst kimlik ile ilgili tanımlamalarda aslında Türkiye cumhuriyetinin resmi düşüncesini temsil eden 'Türk'kavramının, tc vatandaşlığı ile sınırlı, azınlık veya kime denir kime denmez, kimi objektif kimi subjektif ve kapsayıcı bir kimlik tanımı olduğu tezi sık sık duyulur olmaktadır. Bu görüşün kısmen kavram kargaşasından,kısmende tarihi olgulara karşı eksik bilgilenmelerden kaynaklandığını kanısındayım. 'TC vatandaşı olan herkes Türktür'şeklinde objektif(hukuki) tanımı ile,Türk dilini,kültürünü, ulusal ülküsünü benimseyen herkes Türk'tür şeklindeki subjektif(iradi)arasında ciddi anlam ve kapsam farkı bulunmaktadır.Işte takiyenin hakim olduğu son dönemdeki söylemlerin aslında söyledikleri ikinci iradi savdır.Hukuki değil.'Ya sev Ya terk et'mantığından farkı yoktur.Bir takım muğlak ve istisnai ifadeler dışında iktidarın AB koşullarında oluşturduğu kimlik tanımı özünde resmi ideoloji ve günlük kullanım dilinden farklı değildir.Bulgaristan,Yunanistan vb. olan bir takım Türklerin bulunduğu bilinmektedir.Buna karşı Türk vatandaşı olan gayrımüslümlere Türk denmesi kulağa doğal gelen bir terim değildir..Azınlıkların Türk olmadıkları var sayılmaktadır. Ama Türk vatandaşları olmayan bazı Türk ve Türk unsurların varlığı kabul edilmektedir. Aslında resmi tarih itibarı ile bakarsak,resmi ideoloji Türk ve Türk milleti terimlerine üç ayrı anlam yüklemiştir.Her üç anlam farklı vurgularda da olsa resmi ideoljinin anlayışını ifade etmektedir.Kimilerinin AB normları dediği gibe de, değil aksine içinden çıkılmaz bir kavram kargaşası halinde içiçe geçmiş kimi ümmet,kimi,türk,kimi türk islam,bu içegeçmişlikte,mantıklı bir kimlik değerlendirlimesi yapılması hemen hemen imkansızlaşmaktadır.Tabii bu islam reaksiyonun içine Kürtlerde girmektedir.Kürtler dili,kültürü,ulusal reaksiyonları itibarı ile kürttürler.Azınlık mı asli unsurlar mı kimlik bazında ayrı bir kafa karışıklığı yaratmaktadır.Kürtler,Aleviler diğer Türkiyeli vatandaşları Türk olmayan unsurları dini(Islami),Siyasi Cumhurun içine nasıl sokacaksınız,Etnik tanım olarak Türk mü Türkiyeli mi?Gelde çık işin içinden!.. Dini tanım 1919-22 arası sürdürülen Milli Mücadelenin hareket noktası,din ideolojik dayanağıdır.1923 den sonrası cumhuriyetin ilanından sonra islam dışlanınca, Kürtlerde bu unsurun dışına çıkmaktadır.Bu kopuş Kürt sorununu siyasi noktaya itmektedir. Itilmiştir de.Şeyh Sait ve Dersim 38 Direnişi bu siyasi noktada Şeyh Sait ile islami kopuşu,Koçgiri ve dersim 38 hem siyasi olup,hemde kısmi mezhepsel Kızılbaşlık ayırımı ile(Alevi-Kürt) Türk dilini,kültürünü ve ulusal ülküsünü benimsemeden yada bu realiteye uymayan gerçeklikleri ile ikinci bir kopuştur.Üçüncü son şekil ise Etnik tanım ki ,etnik tanım herkesi Türk olarak görmek ki, daha problamatik ırkçı görüş ki bu da 38 den sonra filili teorik olarak ise 1932 yılında tarih çalışmalarında netleşir.Bu yüzden Türk tarih ve dil teorileri,sayın Hallaçoğlunu başında olduğu kurumun o dönemlerde kalan zoraki sentez çabalarının bir ifadesidir günümüze yansıyan,Kürt-Alevileri Ermedir, gibi savsatalardır. Dini tanım içindeki sınır genelde Araplar hariç islami eksenlere oturtulmuştur.Türk deyimi geçmez.. 23 nisan 1920 BMM açılışında Atatürk 'zevat yalnız türk değildir,yalnız çerkez değildir,yalnız kürt değildir,yalnız laz değildir.Fakat hepsinde islamiyedir.' demiştir.Yani milli mücadele içinde Türkiyeli ,sonrasında ise Türk milleti kavramı köprüyü geçene kadar kullanılmıştır. Her şeye rağmen din hep kullanıla gelmektedir.Şu anda olduğu gibi Türk islam reaksiyonu tekbir nidaları ve sonucunda mhp ve akp birlikteliği ortak payanda oluşturmaktadır.Türkçe konuşan türkçe ibadet yapan Rum gibi gayri müslümler sürülmüş ve şiddet uygulanmıştır.Buna mukabil ırk ve anadil unsuru baz alınarak balkan ve rumeli müslümanları Türk sayılmaktadır. Kim ne derse desin millet kavramı din ile örtüşmektedir.Oysa ırk ve dil anlamında Türklük ile alakası olmayan boşnak ve çerkezler dinleri itbarı ile müslüman olmalarından dolayı çok kolay Türk sayılmaktadırlar. Günümüzde 'Kürt'kavramı kimliği üzerinden oluşan belirsizliklerde,kasıtlı çarpıtmalarla birlikte,toplumsal bilince damgasını vurmuş bu kavram yatıyor olabilir. Sonuç olarak Cumhurriyetin 'Türk'tanımı; din,siyasi inanç ve ırk unsurlarının içiçe girdiği,muğlak lastikli bir kavrama dönüşmüştür.Gerek devletin gerekse toplumun kollektif bilincinde yer etmiş olan Türk kavramı,üç unsurun hiçbirinden soyutlanamaz. Farklı siyasi eyilimler Chp, siyasi cumhurriyetçi tanımı,mhp ırkçı,akp islami tanımı vaya birini birini ön plana çıkarabilirler.Ama şu gerçek ki türkiyeli halklar, kürt halkıda dahil dini tanım daha egemendir. Her üç unsuru savunanlar,tezlerini Atatürk' e dayandırıyorlar ve cumhuriyetin kurucusunu tanık gösteriyorlar. Işte ırk ve din temeline dayalı ulus kavramı türk islam kavramını Atatürk'ün görüşleri ile yüzleşme durumunda kalmak zorunda kalmaktadırlar.Buda kimlik tanımlarının açmazlarını ve kafa karışıklıklarını beraberinde getirmektedir.Resmi tarih dışına çıkıp gayri resmi tarih yapılamayacağını ve tanımların samimiyetsiz olduğunu takiye kültürüne yansıttığını göstermektedir. Birde yoğun olarak Aleviler Türktür, Kürt , Alevisi yoktur,vb benzeri tarihi ve mantıki tutarsızlıkların sırıttığı soyca Kürt olan ve olmayanlar veya bazı kürtlerin mesela sunni Kürtlerin Alevi kürtlere oranla daha Kürt ,hatta Alevilerin daha Türk, olduğu kabul edilmek gerekecektir.Eğer Türk ırkı üstün vasıflarını eğitim yoluyla değil 'asil kanı'yoluyla kazanıyorsa,bundan,soyu karışmamış bir Türk'ün karışık oranla daha üstün vasıflara sahip olduğu sonucu çıkar.Cumhurriyetçi tanıma güvenerek Türk dilini,kültürünü ve ülküsünü benimsemek ile Türküm diyebileceğini sanmış ve bundan dolayı mutlu olmuş bir kürt Alevisi asla Türk ulusuna mal edilemez.Akla gelecek her türlü etnik unsuru türk ilan etmek safsatadan öte olgusal dayanıksızlık içinde mantıken çürüktür.Anadoluda her unsuru Türk azletmek,yada kökenlidir demek,o zaman Türk,Kürt olmanın ayıredici özelliği kalmaz. Tarih boyunca Anadolu çevresinde yaşamış olan kavimlerin bir ırka kanıtlamaya hasredemeyiz. Bir ulusa mensup vatandaş olmanın koşulu bir ulusal ülküyü benimsemek ise,o halde o ülküyü ve uzantılarını benimsemeyi 'ya se ya terk 'zorlamasını reddeden bir kimse mantıken vatansız veya vatan haini olmak zorundadır.Temel vatandaşlık hakları,siyasi bir ideale sadakat koşuluna bağlanmıştır.Idealin sınırları ne kadar geniş ve esnek çizilirse çizilsin,sonuçta ülküye ve lidere sadakatinden duyulan kuşku herkesi vatan hainliği ile karşı karşıya bırakır. Işte bu noktada itibarı ile vatansızlık hainlik siyasi mücadelenin ana silahları haline gelecektir.Temel vatandaşlık hakları sürekli sorgulanacak, totaliter devletin kanlı ve paranoyak uslubu tüm topluma hakim olacaktır.Nitekim son zamanlarda başlayan linç girişimleri ve hezeyanlar göstermektedir ki milli kimlik alt üst kimlik takiyelerinin,kan ve felaket coğrafyasına dönüştürdüğünden, uslubun samimeyetsizliği kimlik aidiyeti saygınlığını yitirmesine yol açmaktadır |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.