![]() |
Ağiz (Fen) İle İlgili Vikipedi
İnsan ve hayvanların besinlerini aldığı, dudaklar arasındaki açıklık. Ağız yapıları her canlı grubunda, beslenme özelliğine göre değişiklik gösterir. Örneğin ilkel omurgalı canlılarda çene yoktur. Gelişmiş olanlarda çene besinin alınmasına ve üzerinde bulunan dişler de besinin daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. İnsanlarda ve bazı otçul memelilerde, ağza alınan besin öncelikle mekanik olarak parçalanır ve tükürükle ilk sindirim işlemi başlar. Ağız boşluğu çevresindeki tükürük bezlerinden salgılanan tükürük, besinin bir bölümünü ıslatır ve çözer. Böylece, sindirim kanalının sonraki bölümlerinden geçmesi kolaylaşır. İnsan tükürüğünde bulunan nişasta parçalayıcı bir enzim, besinlerdeki nişastanın ağızda parçalanmaya başlamasını sağlar. |
Ağiz (Fen) İle İlgili Vikipedi
Ağız nedir? Ağız Ağız, bir şive içinde oluşan, ses ve söyleyiş değişikliklerine dayanan küçük kollara, bir ülkenin çeşitli bölge, il veya ilçelerinin sözcükleri söyleyiş bakımından birbirinden ayrı olan konuşmalarına verilen ad. Aksan. Örneğin; Ege Ağzı'nda genellikle "biliyorum" sözcüğü yerine "biliyom" kullanılır. Günlük kullanımda şive ile ağız birbirine karıştırılmaktadır. Oysa ağız, tanımda da görüldüğü gibi, şive içinde ele alınmaktadır. Somut bir örnek vermek gerekirse, Türkiye Türkçesi bir şivenin, Konya ağzı ise, bu Türkçe içinde, bir bölgede görülen söyleyiş farklarının adıdır. Söyleyiş farkları da salt bölgeler ya da kentler arasında görülmez. Köyler arasında bile bu tür ayrılıklara rastlanabilir. Söz konusu olan, biçimsel bir başkalık değil, bir ses değişimidir. Söz gelimi, Karadeniz ağzında "g" sesinin "c" gibi çıkarıldığı görülür: "Celdum", "cittum". Aynı ağızda, ekteki düz seslinin "ı", yuvarlak sesli "u" olması da bir ağız özelliğidir. Ağız dediğimiz bu söyleyiş farklarının oluşumunda, kişilerin konuşma ve işitme organlarından coğrafî özelliklere, toplumsal yaşayışa dek çeşitli etkenler söz konusudur. Belli ve ortak bir eğitimden geçen kişilerin, konuşmalarındaki bölgesel söyleyiş ayrımlarını düzeltmeseler bile, aynı yazı dilini kullandıkları görülür. Türk edebiyatında da, genellikle tiyatro, roman ve öyküde, kişileri konuştururken ağıza başvurulmaktadır. Bu, konularını toplumsal olaylardan alan ve belli bir bölgede geçen yapıtlarda yaygın bir biçimsel özelliktir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.