ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tıp / Biyoloji / Farmakoloji (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=599)
-   -   Kanda Dolaşan Antikorlara Bağlı Bağışıklıkta Antijen-Antikor Tepkimesi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=958658)

Prof. Dr. Sinsi 10-21-2012 07:17 AM

Kanda Dolaşan Antikorlara Bağlı Bağışıklıkta Antijen-Antikor Tepkimesi
 

Kanda Dolaşan Antikorlara Bağlı Bağışıklıkta Antijen-Antikor Tepkimesi

KANDA DOLAŞAN ANTİKORLARA BAĞLI BAĞIŞIKLIKTA ANTİJEN-ANTİKOR TEPKİMESİ

Bu tepkimelerin bilinmesi, birçok hastalığın teşhisine yardımcı olur. Organizma daha önceden antijenle karşılaşmışsa, kan serumunda hemen antijen-antikor tepkimeleri oluşur; ilk karşılaşmada ise, bu tepkimeler gecikirler.

Bilinen bir antijenle bir antikorun tepkimesi 2 evrede oluşur.

İlk evre: Görülmez ve her zaman vardır

Bir antikor, antijenine, her ikisinin çok sınırlı bir parçasıyla tutunur. Tepkime, ancak bu iki bölge sıkıca birbirlerini tamamlıyorlarsa, uygun kesilip yatınlmışçasına tam anlamıyla birbirlerine kenetlenebiliyorlarsa olur. «Anahtar» antikor yalnızca kendisine uygun «kilit» antijeni açar. Özgüllüğü niteleyen bu bölgeler, «antijen alıcısı» ve «antikor alıcısı» diye adlandırılırlar,

Antijen-antikor tepkimesi, yalnızca bu alıcıların birleşmesiyle olur.

Antijen alıcılar

Molekülünden ya da hücresinden ayrılmış antijen alıcısı, bir hapten gibi davranır.

Tam bağışıklık tepkimesi için, antijenin tamamı gereklidir.

Antijenlerin çoğunun, aynı ya da değişik olabilen birçok alıcıları vardır.

Mikroplar, gerçek antijen alıcısı mozayikleri taşırlar.

Antikor alıcılar

Antijenin uygun alıcısına bağlanan antikor alıcısı da, antikorların çok küçük bir bölgesidir.

Tam antikorların birçok antikor alıcısı vardır. İmünoglobülin G’lerin 2 bağlanabilir alıcısı, İmünoglobülinlerin 5 alıcısı vardır (molekülleri yıldız biçimindedir).

Antijen-antikor tepkimesinde bir antikor yalnızca bir antikor alıcı kullanıyorsa, «eksik antikor» olarak davrandığı söylenir.- Bağışıklık tepkimesinin’ kanıtlanması güçleşir.

Çapraz tepkimeler

Bazı değişik antijenlerin, yapıları birbirine çok benzeyen alıcıları bulunabilir. Bazı antikorlar için de durum aynıdır. O zaman çapraz tepkime olasılığı ortaya çıkar. Çapraz tepkimelere ender raslanır. Özellikle kimyasal bakımdan birbirlerine çok yakın olan, ama değişik hayvan türlerinden gelen doğal maddeler arasında gerçekleşirler. Çapraz tepkime olayı sayesinde, ineklerden elde edilen çiçek virüsüyle çiçek aşısı, .sığır veremi basiliyle de BCG aşısı (verem aşısı) gerçekleştirilebilmiştir.

İkinci evre: Görülür, ama her zaman yoktur.

Bazı durumlarda, antijen-antikor birleşmesi açığa vurur, görünür bir fiziksel olay biçiminde belirir: Çökme ya da birikişme (aglütirıasyon). O zaman, teşhis aracı olarak kullanılabilir. Öteki durumlarda, bağışıklık tepkimesi doğrudan görülemez ve ortaya çıkarmak için dolaylı yöntemler kullanmak gerekir.

-Çökme (presipitasyon) tepkimesi

Çökme tepkimesi, antijen-antikor tepkimelerinin en yalınıdır.

Antijen de, antikor da çözülebilirler. Bağışıklık tepkimesiyle oluşan karmaşaysa, çözünemez ve kan serumunda çöker.

Jeloz üstünde yayılmayla birlikte çökme

Bir jeloz tabakası üstünde, jeloza katılmış bir antikor ve antijen çözeltisi karşı karşıya getirilir. Antijen ve antikor birbirlerine özgü iseler, birbirlerini çekerler ve çözeltileri- jelozda birbirine doğru yayılır. Karşılaşma noktasında bir çökme yayı oluşur. Bu yayın kalınlığı, bağışıklık tepkimesinin şiddetiyle orantılıdır. (Özel ölçüm aygıtları, bu yaydan gerek antikor, gerek antijen yoğunluğunun hesaplanmasını sağlar.)

Birikişme (aglütinasyon) tepkimesi

Antikor çözünebilir; ama antijen, hücre olduğundan, çözünemez (mikrop, virüs, asalak). Antikor antijeni yapıştırır, birikiştirir. Çıplak gözle ya da yalın mikroskopla görülebilen yumacıklar oluşur. Bu, tifo tepkisindeki Gruber-Widal testinin (birikişme tepkimesinin) temelidir.

Kompleman bağlama tepkimesi

Bu tekniğe örnek, frenginin teşhisinde kullanılan Bordet-vVassermann testidir. Koyun alyuvarlarından ve koyun alyuvarlarına karşı bağışık bir serumdan oluşan alyuvar yıkıcı bir sistem aracılığıyla, antikor bulunduğunu ortaya koyar. Frengiyle ilgili antijen-antikor tepkimesi ve alyuvar yıkımı tepkimesi için, işe bir kompleman karışması gereklidir. İlke, frengili varsayılan kişinin serumuyla bir frengi antijenini karşılaştırmağa dayanır. Kişi bu hastalığa tutulmuşsa, kompleman, antijen antikor tepkimesine bağlanır. Alyuvar yıkımı tepkimesinde kullanılacak kompleman kalmaz. Hasta değilse, kompleman kullanılmaz ve alyuvar yıkıc, sisteme bağlanır. Koyun alyuvarları parçalanır. Dolayısıyle, VVassermann testinde kan yıkımı, negatif bir tepkimeyi belirler.

Protein elektroforezi

jeloz üstünde yayılmayla elektroforezi birleştiren yalın ve kesin bir tekniktir. 2 evrede yapıbr.

1. evre, jeloz üstünde bir elektroforezdir (yunanca «elektrophorisis »,, «elektrikle taşıma» anlamına gelir). İlkesi yalındır: Kan serumu bir elektrik alanında eksi ve artı kutup arasına yerleştirilirse, akım geçer ve serum proteinleri bir mıknatısla çekilirmiş gibi artı kutba doğru çekilir. Çeşitli proteinler, ağır oldukları oranda daha düşük bir hızla, jelozda yer değiştirirler. Elektrik akımı kesildiğinde, proteinler o anda vardıkları noktada dururlar. Bu noktalarda yer değiştirme (ya da göç) hızlarına göre, kalkış noktasından az ya da çok uzakta lekeler oluştururlar. Aldıkları konum, proteinin tipi konusunda bilgi verir. Sırasıyla albümin, sonra alfa, beta ve gamaglobülinler saptanır. Lekelerin büyüklüğü, çeşitli proteinlerin yüzde oranlarını verir.

Çapraz tepkimenin ilkesi. A,C antikorunun özgül antijenidir (sözgelimi bir sülfamit). B,A’ya çok benzeyen (girintisi yok) bir antijendir (sözgelimi bir saç boyası). Bu durumda gerek A, gerekse B,C antikoruna tepki gösterebilir ve bir antijen-antikor karmaşası (D tepkimeleri) oluşturabilirler.

2. evre, jeloz üstünde yayılmadır: Gamaglobülinlere uyan yukardaki jeloz tabakası alınır, gamaglobülin lekesi bir bağışık serumla karşılaştırılır. Bu bağışık serum, toplardamar yoluyla normal insan serumu verilmiş bir hayvanın kan serumudur. Hayvan, iğneyle verilen insan imünoglobülirılerine karşı (ve yalnız onlara karşı) antikorlar üretir. İnsan imünoglobülinlerine karşı yapılan bütün bu antikorlar, bağışık serumda vardır. Bu antikorlara karşı, jeloza yayılmış insan serumu antijen gibi davranır. İncelenen serumun imünoglobülini ve bağışık serumun uygun imünoglobülinlerine karşı antikorları birbirlerine özgül olduklarında, yayılma olacak ve bir çökme yayı saptanacaktır. Bir ya da birçok yayın değişmesi, yer değiştirmesi ya da bulunmaması, bir imünoglobülin bölümünün eksik ya da normal olduğunun öğrenilmesini sağlar.

Flüoresan-antikor tekniği

Flüoresan-antikor tekniği, antijen-antikor tepkimesinin doğrudan görülmesini sağlayan yeni bir yöntemdir. Antikor, bir flüoresein tuzuyla flüore-san hale getirilir. Özgüllüğüne uyduğu varsayılan bir antijenle karşılaştırılır. Gerçekten uygunluk varsa, antijen ve antikor birleşirler ve oluşan karmaşa flüoresan hale gelir. Bu flüoresans, morötesi ışık altında görülebilir. Antijen ve antikor birbir- , lerine özgül değilseler, morötesi ışın altında flüoresans olmaz.

Bu yöntem, bağışık serum doğrudan biyolojik bir örneğe etki ettirilerek, mikrobun ekimi yapılmaksızın, bir bakteri ya da virüs hastalığını teşhis etmeyi sağlar (boğmacanın erken teşhisi).

Daha yeni ve özel donatımlı laboratuvarlarda uygulanabilen bir yöntemde, antikor ya da antijen flüoresan hale getirilmek yerine, molekülüne radyoaktif bir izotop (sentetik radyoaktif madde) verilerek işaretlenir. Oluşturulan antikor-antijen karmaşasının radyoaktifliği ölçülür.

Bu yöntem, serumdaki çok küçük imünoglobülin E miktarlarının saptanmasını sağlamıştır.

Dolaylı kanıtlamalar

Görülmeyen antijen-antikor tepkimelerini görünür kılmak için birçok yöntem kullanılır. Bunlar çok karmaşık olduklarından birkaç örnek vermekle yetineceğiz.

Edilgin birikişme

En yalınıdır. Eriyebilir antijeni koloyidon, kao-len ve özellikle kauçuk lateksi parçacıkları gibi hareketsiz bir taşıyıcıya bağlamaya dayanır. Bu, antijenin görülebilir boyutlarını büyütür. Antikor taşıyıcıyı ve ona bağlı antijeni birikiştirir.

Coombs testi

Bu çok önemli, ama çok karmaşık yöntemin ayrıntılarına girmeyeceğiz. Yalnızca özellikle eksik antikorlu (tepkimeye giren bir tek antikor alıcısı olan antikor) tepkimeleri ve hastalık kökenli alyuvar yıkımı süreçlerini ortaya çıkarmak için kullanıldığı akılda tutulmalıdır.

Dolaylı flüoresan-antikor tekniği

Henüz yaygın olarak kullanılmayan bu yöntem, Coombs testiyle flüoresan-antikor tekniğini birleştirir.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.